; 7 Atletlerimiz geçen Balkan olimpiyadı başladı seneki mevkilerini muhafaza edebilecekler mi? Dün Zağrepte başlıyan Balkan olimpiyadı müsabakalarında piyonlarımızın bir kısmı talileri denediler. Dün yapılan müsaba- kaların etraflı tafsilâtnı bu ge- ecki ajanslar vereceklerdir. O za- man ilk günün neticelerini iyice öğrenmiş olarak son gündeki şan- sımızı ölçebileceğiz. Zağrep stadında; dün yapi lan müsabakalar şunlardı: — 100 metre sürat koşusu, — Disk atma müsabakası. — Yüksek atlama — Sekiz yüz metre kopu. — 10000 metre mukavemet yarış, —4*100 bayrak yarişi, — Girit atma, Şu müsabakalar içinde; 100 metee, disk atma, yüksek atlama ve bayrak yarışı gönderdiğimi atletlere oldukça elverişli gelebi- lecek numaralardır. Programın diğer kısmında ra- Kiplerimize nazaran epey zayıf olduğumuz için büyük şeyler bek- liyemeyiz. Bu. müs programın akalardan sonra iğer kısımlarına 1 ve Z eylülde devam olunacaktır. Bu seferki Balkan olimpiyadi- kaların sonunu merakla bekledi. inlerde, simdiye kadar iştirak ettiğimiz Balkan olimpi- yadı müsabakalarında elde e ğimiz dereceleri ve rakiplerimize nazaran umumi vaziyetimizi gös teren bir bilânço yapmağı faydali buldum. 1931 senesi: Atinada yapıldı. İştirak eden milletlerin umumi tasnifte aldık- ları dereceler ve puvanlar: Derece Millet Puvan 1 inci Yunanistan 153 2 » Yugoslavya © 113 3» Romanya 4 4 » Bulgaristan 7 S » Türkiye > 1931 inüsabakalarında Gerdi , muvaffakiyet olarak iki ikincilik va bir birincilik kazanmıştıl, On- lardan birini, yüksek atlamada Haydar 1 metre 80 santimetre atlıyarak temin etmişti. Diğerini de Mehmet Ali 200 metreyi 22,35 te koparak hem yeni Ti korunu, hem de ikinci etmişti, Kazandığımız birinciliği de (4X100) bayrak yarışında Türk takımı 34,4/10 yaparak temin et- mişti. , 1932 senesi: ; Gene Atinada yapıldı. Umum tasnif cetveli şu şekilde peticelen- Derece © Millet Puvan 1 inci Yunanistan 165 2 » Yuzoslarya o 3 > Romanya 8 4 > Bulgaristan 26 5 » Türkiye 2 1932 senesinde ferdi muvaffa- 1931 de Türk bayrak takimi kazandığı birinciliği bu sene mu- hafaza edemiyerek dördüncülü- En iyi senemiz 1933 sene: Gene Atinada yapılan 1933 olimpiyadı hem umumi tasnif, hem de ferdi muvaffakiyetlerimiz. senemiz olmuştur. 1 inci Yunanistan. 166 2» Yugoslavya 108 3 » Türkiye sı 3 » Romanya sı 4 » Bulgaristan s2 5 » Arnavutluk 7 Romanya ile beraber ayni pu yanda olduğumuz için beraber üçüncülüğü aldığımız 1933 olim- piyadının ferdi muvaffakiyetleri bu şekilde çıkmıştı: | Semih 100 metrede 2 inci, M. Ali 100 metrede 5 incel, Ömer Besim 800 metred Veysi gül Haydar yüksek atlamada birin- (6100) bayrak yarişinda Türk takımı, Veysi disk atmada beşinci, M. Ali 200 metrede üçüncü. Ziya 400 metre manialı koşu da üçüncü. Sami 400 metre manialı koşu- da altinci. Tevfik uzun atlamada üçüncü. Balkan bayrak yarişlerinda Türk takımı dördünci Mehmet Ali 400 metrede dör- düncü. Ömer Besim 1500 metrede al tanci, Haydar sirida atlamada be inci, Karakaş cirit atmada dördüncü. Selim 3 adımda dördüncü. Tevfik 3 adımda altıncı. * (8100) bayrak yarişi Türk ta- kımı ikinci, Bu sene Yugoslavyanin Zağrep şehrinde başlıyan müsabakalar. 'da da ayni vaziyeti muhafaza ede- bilirsek muvaffakiyet sayılır. *> Simavda dardır. Resmimiz Simav voleybol #por faaliyeti çok artmiştir. Siman gençleri atletizim Ve futboldan başka voleybole de çok Mm YARA, Avrupa spor haberleri Günü yaklaşıyor Amerika kupasi için eylülde im bir yarış yapacak olan İn- gizli ve Amerika kotraları idmanla na devam ediyorlar Geçende pek sert bir havada tecrübe seyirleri- ne çıkan İngiliz kotrası demir at- tığı limana fevkalâde muntazam bir manevra ile avdet etmiştir. Kotranın kaptanı amatör olan tayfalarından pek memnun oldu- gunu söylemişi Yeni dünya rekoru Oslo şehrindeki müsabakalar. da dünyanın en harika bir atleti addedilen gülle atıcı Amerikalı Torrance gülleyi 17,40 metre at mıştır. Bu derece dünya atletizm âleminde hayret ve takdir uyan- dırmıştr. Torrancenin bu yüksek dere- cesile hemayar olabilmesi için bir atletin 8,70 metre uzun atlaması 100 metreyi 9,2/5 saniyede kop- ması ve 2,22 metre yüksek atlama- 81 lâzımdır. Bakalım bu atletizm rekorlari Amerikalıların elinde ne hale gi- recek, Yunan yüzme rekorları; Selânikte yapılan şimali Yunanis- | tan yüzme birinciliklerinde yapı: | lan dereceler: 1500 m. Karabetsas | 29529/10 200 m. Kalindaris | 351 100 Zn. İvanoff 112 400 m. Karabetims 9 502/10) 100 m. Davellis 134 Keller tekrar başladı Fransızların meşhur atletlerin. den Keller bacağındaki bir sakat- hık dola; uzun müddet saha- dan çekilmişti. Son zamanda dok- torların müsaadesile yeniden id- manlarına başlıyan bu Fransız şampiyonu Berlin olimpiyatlarında | Fransayı temsil edecek atletlere iltihak edecekmiş... Avrupada futbol hevesi azalıyor Merkezi Avrupa kupası maçi Tinin en heyacanlı karşılaşmalar rında 10,000 kişiden fazla seyirci bulunamamıştır. Bu hal Avrupa: da futbol hevesinin yavaş yavaş eksilmeğe başladığını gösterdiği için alâkadarları telâşlandırmıştır. © Avusturya federasyonu halkın alâkasını yeniden artırmak üzere merkezi Avrupa kupası turmuya- sını başka bir şekilde yapılma, akımını teşkil eden gençleri bir sin edebi tefrikası: 75 27 Ağustos 1934 PATRON Seviye keten kır elbisesi, kısa beyaz çorapları, alçak ökçeli is- karpinleri ve hasır geniş kenarlı şapkası ile bir papatyaya benzi yordu. Suat Rahmi genç kadının yüz züne ince bir pudradan başka bir #ey sürmediğine dikkat etmişti. İlk otomobil gezintilerinde onu biraz boyalı görmi Pendiğe çıktıkları zaman hava kararmıştı. Seviye: — Bir şey yapalım, dedi. Ye- meği Belvüde yiyelim, — Olur, Feneryolunda iner, rü — Mükemmel! Aralarında erkekle kadının cin- $i hislerini tahrik edecek bir me zun girmeden tam manasile iki kafadar arkadaş gibi anlaşıyorlar. dı. Apartmana gece yarısına doğ- ru döndüler. picıyı uyandırmamak için yanın- da bir anahtar taşıyordu. ça açtığı kapıdan rüzgâr gibi gir- diler, ... Suat Rahmi bey: «Şark limitet şirket, Sirkeci, şehir. Suat Rahmi kendine gelen mek- tupları açarken bir posta damgası gözüne ilişti, Bu mektup Rumeli- hisarından verilmişti. Açtı. Mis Lidyanın imzasini taşıyan mektup şöyle başlıyordu: Azizim Suat bey, «Pazar günkü davetimizde bi- Zi bekletmenizin sebebini babam anlattı. Birdenbire rahatsızlanmış, haber vermeğe bile firsat bulama. mışsınız. Babam buna samimiyetle inanmış. Fakat ben bu rahatsız- ığa asla ihtimal vermiyorum. Si zin gibi muaşeret kaidelerine in- ceden inceye dikkat eden bir gen- cin en fevkalâde zamanlarda bile dostlarını bekletmeye gönlü razi olmıyacağına imanım vardır. Hayır Suat bey, siz gelemedi. niz değil, gelmek istemediniz. Be- Bi tekrar görmek istemediniz. Çok mütecssirim ki hislerinizi an- ıyamadan size bütün kalbimi aç- tum, - Fakat bunda benim © kadar günahım yok Suat bey. Kendini- Zi bana çok al gelmenizi ri im zaman yabancı dur madınız. Beni teşvik ettiniz. Ba- cesaret verdiniz. Beni söylet- düşürdü. Yahut, belki de ben al. dandım, iddia etmem. Aldanmiş ilirim. Bir genç kızın ruhi te- mayüllerini sakliyabilmesi pek kolay deği iz ki bu ümit sö memişfir. Kitabı mukaddester aldığım şu küçük parçayı mektubumun 50- Buna ekliyorum. Bu cümleye dik- kat ediniz «Geyik akar sulara nasıl iştiyak çekerse canim sana öyle iştiyak çeker Lidya Suat Rahmi bu satirlari bir Hamlede okudu. : İngiliz kizinin bu mektubu yaz Mak için gururile çetin bir mücax dele geçirdiği bu müşkül davaz daki günahı kendisine maletme: mesinden belliydi, Bürhan Cahit ki O âdeta tahrik edilerek bu ziyete düşürüldüğünü iddia edi. yordu, Fakat mektubunun sonun- da kitabı mukaddesten ilâve et ği parça ile bütün o iddiaları geri almış oluyordu. Mis Lidyanın bir kuvvetli buh- ran geçirdiğine şüphe yoktu. Bu mektup taze bir heyecan daki: m mahsulü idi. Genç kız o günkü deniz gezintisine Suat Rah- minin gelmeyişinden müteessir ol- muştu, Demek oluyordu ki bu temaslar devam ettiği takdirde her buluş- ma ona ye: verecekti, Suat Rahmi mektubu âdeta gö- rülmekten korkan bir kabahatli gibi büktü, parçaladı ve bir sürü lüzumsuz kâğıtlara karıştırarak sepete allı. Ona öyle geliyordu ki emniyet ği, aile içine kadar kabul edildiği halde bu itimadı bir genç kızın kalbile oynyarak ezmiş ve inkâr etmiş oluyordu. — Evet, şirkete girdi, patronun imi aile yuvasına kadar sokul. du ve nihayet kızlarını baştan çı- kardı demelerinden korkuyordu. AÂsabı bozuk, alnı terli, i ünün işlerine daldı. Karşıki #ada oturan ve iş zamanında bir makineden adam hareket eden patronla gözgöze gelmek ten sikılarak çalışmağa devam etti. Muharebe. hatlarında ölürle Serseme çevirmişti. Nasıl olup ta kendini bu âleme kaptırmıştı. Tehmin etmemişti ki bir ecnebi kızı samimi dostluk: tan bu kadar mütehasiz olsun. O arkadaşlarının türk kızlari olan hafi çapkınlıklarma itirez ederken âdeta bir kaba gibi na- sihat eder: v — ilerisine gitmeyin, onlara ümit vermiş olursunuz. Türk kız. ları içtimai hayatın bu şekline henüz yeni atılmışlardır. — Ark daşlık hisleri kuvvetlenmemiştir.' Kadın erkek de gut iddiasile datmış, düşürmüş olursunuz. Diye konferans verirdi. Halbuki şimdi hareketlerini ii- ceden inceye düşünüp vicdanile halde mis Lidya ya karşı ümit verecek hiç bir te. mayülde bulunmadığına hükme- diyordu. Şu halde onu kitabi mu kaddesten — istimdat © ettirecek coşturan hisler nereden geliyordu. Bugün daha evveline nazaran €vlenmeğe düşman değildi. Son zamanlarda gerek Hisarda, gereke kendi apartmanında ve Seviye- nin yanında geçirdiği aile hayati boşuna gitmişti. Daima klüp, daima erkek arkadaşlar âlemin de yaşamak belki de insana tam bir hüriyet veriyordu. Fakat o har Yalta karar ve devam yoktu. En kafadar olduğu arkadaşlarile bile. bir çok meselelerde anlaşamıyor. lardı. Hele onların çapkınlıklari pek sinirine dokunuyordu. (Arkasi ve