16 Ağnstos 1834 — Seyahati sever misiniz? — Bayılrıın, ? — Miraz etmiyorum, mayo al, el amma, ayak bileklerine kadar uzun olun! Bir gün, tam dört defa girdi. — Salamon efendi, dedik, ne- en günde dört defa deniz banyo- su yapıyorsunuz? — Biri kendim için, öbür üçü, buraya gelemiyen karıyla çocuk- Jarım için... — Posta güvercinleri ticaretin | (de zengin oldum. > — Çok mu güvercinin vardı İ — Hayır, üç tane vardı umnma, geri geliyorlardı. ına kocamı bulup getiriniz! ÖĞLEYE Evden çıkarken, Mehmet bey hizmet- gisine tembih etti: — Bugün bir ala- caklı gelecek, Ismi Ihsan beydir. Eğer Beni sorarsa: Hin- distana gitti, der- sin. Mehmet bey gitti, Öğle üstü gelince sordu: — Ihsan bey gel di mi? — Mademki hepiniz çıkmak is- —Geldi efendim. | #yorsumuz, şu halde kura çekelim. —Hindistana git. tiğimi söyledin mi? — Söyledim. İlçin için ağlama, Ne zaman gelir, dedi. içime yas bağlama, — Ne dedin? Sevginin ateşile, — Öğle yemeğine Günlerimi dağlama. gelir, dedim Seviyorum seni çok. Beyhude attığın ok. Kızım böyle oklara, Benim karnım çoktan tok. Elma kabı soyulmaz. Her sevene uyulmaz. Sarhoşlar Siz iki sarhoşun otomobil ma- cerasımı bilir misiniz?.. Barda kafaları çektiler, sonra hususi otomobillerine binip, açıl mak için Büyükdere yoluna git- tiler, Bir aralık otomol yan, yanındaki arkada; Benim bir sevgilim var, Sevdasına doyulmaz. Z.V. kullanm. Doğru Hanımefendi kocasına çıkiştir >— Yahu şu sigarayı bıraksana... Kocası omuz silkti: — Beyhude söyleme... Bunu bana yirmi senedir. söylüyorlar amma, boy laf. — Dikkat et, dedi, çarpacağıniz? Öteki pek şaştı: — Ne diyorsun be?. Otomobili sen kullanmıyor musun? Sigara insani sersem eder. — Ayol, kocani öldüren dok- #orla rı evlendi —Evet, intikam almak içi "Yiyemeyeceğiz de, bu kirazda otuz yaşine basacağıni söyledi. — Geçen sene kayisida ouzu- na basacağını söylemişti, kayısi olmadı, bu sene de kiraz olmaz. ” — Ayaklarının ucuna basarak yürü, oyun başladı. — Seyirciler uyudular mi7 MANİLER Pembe giymiş Bir gül takmış Sevgilim sevdalıdı Kıyılarda yalıyim. Bu sene sevdalıyım. Bülbülün tünediği, “Ağaçların dalıyım. BALAYI Hanım yüz kilo- luktu, çirkindi. Fa kat zengini Bizim Aki onurla evlendi. Balayı se- yahatine çıktılar. İsviçre hududuna gelince, istasyon. Tardan Birinde Ali- nin gözüne bir yaf. ta ilişti ve öteki istasyonda, karısı. na vazondan in ymesini rica etti. En son vagona gittiler. Orada Ali karısına şa yaftayı okuttu “Yer. tutan eşya- larınızı bağaja ve- Oradan döndü ve vagonuna yalnız girdi. Beni etti! — Nişanlım östelil annemden 500lira da borç aldı. —Bir şey inde etmedi mi? Fark Yorgi efendi ka ayrılık davası açtı. Yorgi efendinin vekiliz — Müekkilimin karısı çok gü nah işlemiştir. bunları burada saymıyayını, dedi, Yorgi efendinin karisinin avu- katı atıldı: — isa peygamberimiz de, gö- nahkür Mari - Madleni affetmişti. — Evet amma, Mari onun ka- Fisi dei aleyhine — Sen dolandıricisin! — Ne bağırıyorsun be, bunu se- herkes bili Makyaj Ressam, kırda sehpasıni hazir- dadı ve aranmağa başladı. — Ne aranıyormun? — Paletimle fırçamı? — Bende... Çıkarken aceledeni nin k makyajımı yapamadım!., Var denizden karaya. Su girmesin araya, Aman sakın dokunma, Içimdeki yaraya! Z.V. — Uslu durmazsan küşkü bura- kır, apartımana gideriz. — Bana olan sana da olur! Yetişir Kocası, ölüm dö; yor, karısı ortalığı süpi Kocası — Karıcığım, öldü zaman beni yaktır, külleri buraj Karısi — Buradaki toz toprat yetişmiyor gibi. — Nişanlı olduğumuz zaman, Tek evlâdım, on iki apartımanı- mız var dedin. — Yanlış anlamışsın, on iki kardeşiz, tek apartımanımız var, dedim, — Nereden biliyorsun ? — Senden... İzdivaç ta bir piyango değil midir? alma, talim yoktur. AVANS Bir serseri bir köşkün kapısını çal. dı. Kapıyı açan hanıma : — Kaybolan bir köpek arayan sie misiniz? — Evet, — Getirene yirmi iz değişmiş. lira mı fat mı .— Nereden anladınız? vereceksiniz ? — Parmak izleri değişmiş! © — Evet, yoksa köpeği buldunuz mu? — Hayır, henüz bulmadım, arama- ga gidiyorum. Yir- mi liraya mahsu. ben biraz avans verebilir. misiniz? Yuyada Karisi kocasına baktı, bakti da | — Son zamanlarda kuzu gibisin. — Eğer mahpuslar hapi de gardiyanlarla hoş geç se, mahkümiyet müddetleri azal- tılırmış, diye duydum?! . MUKABELE Napolyon Bona- part kısa boyluydu. Bir gün, ceneral- larından | birinde yemek yedi. Geç vakte kadar oturdu. kalktı ve şapkası: nı almak üzere İportmantoya uzandı. Ceneral, yetişe- miyecğini görünce hemen koştu : — Müsaade edi- niz, dedi, ben siz- den büyüğüm. Napolyon döndü, ceneralı süzdü / — Yani, uzunum, 'demek istiyorsunuz! cenup kutbuna, benim içle şimal kutbuna iki bilet veriniz.