Yazan: Murat bey ( Jüzetta) ya anlatıyordu: Papadan cesaret alan mağrur Ispanyol amiralı,* bize yer yüzünde yaşamayı çok görmüş.. Ona haddini bildireceğiz!,, Kemal Reis düşmanla karşı karşıya. yeli Gi akkaled çıkarken, boğaz haricinde işe man donanmasile karşılaşacağını umuyordu. Halbuki Midilliye ka- "dar tek bir düşman gemisine ras- Iamamıştı, i Amiral (Gonzalve) nin Türk- ler hakkındaki atıp tutmalarıni hatırladıkça sinirlenen Kemal re- Geminin (Türk e rlaiğaleriişandn, , Kemi al r. — Bu bir çe hilesi olsa Di Fareli bulunduğu geminin toplarını o istikamete çevirmi; , Kemal bey «dur! diği halde geminin erkesi akal şüpheye em müştü. Donanmadan bir kaç top birden atınca geminin birden ma ile beraber in götürme- : ğe müuvaffak- ol Kemal reis: mana karşı müttefikan bare mecburuz, Muratçığım! rmağın sesi çıkmaz. Midil- bali ey el birliğile yenme- © Diyerek Muradı ikna etmişti. , Kemal reis Muradın ÜNavarls) muharebesinde gösterdiği mu- yaffakıyeti unutmamıştı. — Allah seni deniz üstünde se de m Elimden kurtu- Tamazsı Diy. mii da Midilliye doğru yol almıştı. Murat reis, ei beye rasla- 'dığından hiç te memnun değildi. e Şeytana uyup ta iha- net > muhtemeldir. yeme kulağında bu kelime- di. (Jü: ) mın gözleri şişmiş ve rengi her zamankinden a ha fazla solmuştu. Murat karısının yanına oturdu; — vr mısin. Jüzetta? © Güze ğini çoktan kaybeden enbe dilberi içini çekerek ce- vap verdi: — iyi olduğum yok ki.. Hergün biraz ii “kavvetten iyiye * Her saat, na olduğ hissediyorum. Güne- şe ve havaya çok ihtiyacım var, İurat! M * Murat reis önüne bakarak: Şe AKDENİIZDE i TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN Tefrika No. 131 avrucuğum, dedi, artık ken- vi Ee buyrukluk devri e O ne emrederse aynen yapmağa mecburum. Urum. (Jüzetta) yattığı yerden doğru- lup kalkmıştı — Meşi Ek eml gene ne- ler emretti baka lm Diyerek > etle 2 gülüm- sedi. Murat her zamankinden çok da- ha ciddi görünüyordu: — Harp rmek üzereyiz. Düşmanla karşılaşaca- gız, Bir müddet güneş ve havadan tifak etmişler.. Onlarla çarpışma- li k, ğa mecburuz. de . ei > zanacağımız şan refi bir kı re düşün Jüzetta! Müttefik ri e ordularını mağlüp etmek, ne , ne manalı bir muzafferi- ar — Bu muzafferiyeti musun? — Senin ümidin yok mu?! — Çok zayıf. Çünkü talih kuşu harp meydanında in zaman uç- umuyor 2 Hepsi perşembe bul : Plâk 19,20 ajans bele 19,30 Tk a mu- mi bey. aktüalite, 20, 50 4 tagi Ee la 2318 erler, tazannilila ai” ludapeşte (550,5 m.) — 20,35 Eriedlin idaresinde op: a ron, b on. n lila, 24 yaylı io a kons Viyana (50 m) — 21 PE konseri, 21,40 e 21.55 kuai tet ve e ei e 30 haberler 24 habelrer, 1 gi ri (plâk). 3 Ağan cuma İstanbul : 18,30 plâk neşriyatı, 19,20 ajans haöğleri, 19,30 Tür tarafından giğan #püsikisi ve hafif mu- siki. Varşova (1414 m.) — 20,1 (salon musikisi), 20, OT ve saire, 12 senfonik konser, (stüdyodan), 22 haberler, 22,20 stüdyo konserinin de- ami, 23 Föyton, 23,15 dans musikisi ül (364,5 m.) — 19,05 karışık a De 21,15 konser, 20,15 odi 5 20, nton Dvorakın eserlerinden yaylı sazlar kon- 23,05 konser, maz. Uçsa da, her zaman Türkle- rin başına a — Biz bu harpte de muzaffer tta! Allah bizimle eryüzünde yaşı- yan milletlerden hiç birini orta- dan kaldırmağa ahtetmedik.. Fa- ze yeryüzünde yaşamayı çok gör- müş. Böyle bir adama haddini bil- dirmek lâzımdır. Jüzetta vaziyetin he: an- — çok daha tehlikeli olduğu- anla da: — Ben ve havadan mah- rum m leceği söylemiştin! OGü- ye çıkamıyacağımı mı anlat- ir Er . Kemal reis böyle em- retti ve sonra da kapıya bir kilit vuracağız. Jüzetta gözlerini açarak ba- ğZırdı: mi n beyine boyun eğ- miyen YE ik m, birdenbire, Ke- mal reisin önünde nasıl kuzula- şiyor?! , — Harpte kumandanlara boyun eriği mecburuz. Yoksa boynu- vururlar, Jüzet Sen bu işleri yo n iyi bilirsin! Beş on gün güverteye çıkmazsan kıyamet mi kopar?! Jüzetta tekrar ağlamağa baş- ladı: eden itimat etmiyor- danberi, sana hay: kalbini bağlıyan bir kadınım. Bu itimatsızlık ancak bir esire göste- rilebilir. Ben esir değilim.. Senin. nikâhlı karınım! Murat cevap vermiyor.. Önüne du. bakıyor: Muradın karısına karşı büyük bir zafı eh Ge) pin ağ- Pam (üze — yere karşında bir ibi nasıl sararıp so) ie dedi - Geceleri göğ- seri, 22,30 son haberler, 24,30 dans musikisi. Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6AYLIK 750 » SAYLIK 400 1AYLIK 150 S5 va ittihadına dahil olmayan nebi çe Seneliği Sen > a eni “> yliğı ibdili için yirmi beş del ini göndermek dizelin 321 .—.Ruzıhizır : — me dn Yat 148 ja. 286 4,57 ce vaz 21,14 İdarehane: Babrâli civarı Acımusluk Sk, 8 No. sünün üstünde yatırdığın ve ok- dığın bir kadını kendi elinle bu mahzende öldürmeğe mi karar verdin? Murat çok müteessirdi.. Kolla- rını uzattı.. Ve karısını kucak- ladı: — Ufacık bir şüphem olsaydı, seni Çanakkalede bırakırdım, Jü- zetta! Seni ne kadar çok sevdiği- mi biliyorsun! İstanbuldan ayrıl dığımız gündenberi - sen nasıl bana kalbini bağladınsa - ben de bü na bağladım.. n kucağına bıraktım. iz üs- İndi şimdiye kadar iğ tehli- keler geçirdik. Tanrı ikimizi de her tehlikeden korudu. Şu harbi de ölmeden atlatırsak, bundan son- ra seninle lam Ga bir iş var- dır: İstanbula gidip şen ve mesut yuvamizda minimini yavrucuğ! muzla beraber gürülüüsüzce Sağl mak. Onu e is te Mesai sun, Jüzet Ben hasretine ge Yi eli çel gel dim. Sanıyorum ki sen onu benim kadar özlemedin?! (Arkası var) siki ne$riyatı. , (Kem al Niyazi, Azı 2 er ve üzeyyen hanımlar), 21 Seli tarafından konfe rans, 21,30 Nurullah Şevket beyin iş- tirakile orkestramı raf ht İf eserli 414 m.) — 20,15 hafif isi, 20,50 spor haberleri, 21 muhtelif, 21,12 hafif musiki, 21,5 haberler, 22,30 poj ik rm siki, Bül 64,5 m.) — 19 rasathane habar deri 19,05 milli popüler musiki- 20,45 plâk e Puccinin o üç perdelik (Tasca) Prağ ( 02 amele neşriyatı, 19,5: 55 el ve saire, 20,35 cesi idi. Elleri arkasında yoldan Suadiyeye doğru ğe başladı. ğini çok geç yemişti. So- bi sahile indi, dalgalara taş attı. Yavaş yavaş evinin yolunu tut- tu. Köşke yaklaşmıştı. Arkasında bir otomobil sesi işitti. Döndü, baktı: Kapalı bir spor otomobili, Yarım saat evvel ay battığı için rmıştı. Otomobilin Meçhul otomobil tam onun önünde durdu, kapısı açıldı. O zaman Orhan Şekip direksiyo- nun eğ genç bir kadının u gördü. Genç kadın derin bir eşek A ag m — Çabuk olunuz... dedi, he- men otomobile giriniz rica İle e Şekip müthiş şaşırmış- tı: — Fakat hanımefendi!.. kekeledi, m kadın sinirli, telâşlı, tek- diye Tai r — iz . Çabuk olunuz rica erim — Hintli. yanlışlık... — Çok rica ederim... Birisi gö- recek hemen atlayınız., » Bunda bir Genç kali. yanındaki koltuğa oturdu. Bu esrarengiz gece macerasi ona garip bir zevk vermeğe baş- ladı. Bir müdde ksinşplilar Genç kadın otomobili asfaltın üzerinde müğhiş bir süratle koş- | turuyoj rdu. Rüzgâr een Orhan burnı Şekibin fevkalâ- de bir koku ei Bu meç- hul maceranın sirri: öğre: için içi eğe sığmıyordu, ka TAM gelince mane yazi başdöndü- rücü bir e geriye döndü. Orhan Şekip sabrede- mezdi: — in... Nereye gidiyoruz hanımefendi... Genç kadın gözlerini fenerle- rin e ei asfalt yoldan ayırmıyarak gülümsedi, cevap — een. Sıkıldınız mı?. r süküt oldu, bu sefer genç al onun yüzüne bakarak sordu: — Siz Orhan Şekip bey değil misiniz?. — Evet.. — anl 5 — Eve — Re kuleli köşkte oturu- yorsunuz.. — Evet amma siz bunları ne- reden biliyorsunuz?. e etmeyiniz... Sabırlı ulunuz. » Ben de sizin tam karşı- e oturuyorum. Hiç . Evde e çalışı- rım, Galışiadiğım zaman bahçe- de spor yaparım. — Evet biliyorum... Kocam bil unuzu beğenir... «Tam sporcu bir sanatkâr» der.. e onun me takdir ettiği hiç bir şey ii hanis mefendi. a — Sabırlı olunuz dedim yi mobil son süratle ilerilerken du: ız çok kıskanç mıdır sabi Bilmem!.. İm kadar ir bezi hiç kıskanmı ğ il e plâjına yaklaşırken lena başka bir spor araba çıktı. İkinci otomob ii genç kadının arabasının Wi yolunu keser bir vaziyette durdu. . dedi, bana air. meki deri demek.. Sen Se- il ti e bıçağı bile ge âkin Sus rezil.. Şe diğ il... Karımı Baştan çıkarmak için evimin şekli bahçe- de spor yapmalar, mayo ile vü- cudunu göstermeler.. Alçak Şimdi. .. Şimdi J — ei ai yi bi zem ve mi re büyü ik terler yuz varlanıyordu. ii mİ vi Ki e Beyaz gömlekli tabancayı Or. han Şekibin başına (o dayamıştı.. Genç kadının kocası mütemadi- yen: Demek... Bana yazılan mel dik doğru... Doğru ha. - na yazılan m. diydi Tam bu sırada Semahat çılgın bir kahkaha kopararak kocasının boynuna atıldı: — Remzi. . dedi. O mektubu ben sana ge Bak ezbere de okuyayım. «Remzi bey, Karinız ee a Orhan Şekiple bir si e mıştır. ve otomobille e Hattâ bu gece Suadiye plâj ç den Bürkek onları yakal İlmz: a: Bir dı — Aynen böyle değil mi ko cığım.. i Remzi cebinden mektubu çi kardı. Evet aynen noktası nokta» sma, bea harfine böyle idi. Rem: se Yen bu oyunu niçin oy dın Semahat? — Ne balm? Beni hiç im kanmıyordun. Şimdi çok mesu dum, kıskandın. e eğ ni başka birisile e ; cektin, Çok çok mesudum 1 DE Md ize söyliyerek kocasını tü, sonr. zi biriz rahatsr