Sahife 19 AKŞAM , İZ Temmuz 1934 Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tere, iktibas hakkı mahfusdur — ika No, 318 Mithat paşanın azlinden sonra top patladı, harp başladı Keyifsiz olmak özrile gelemi- yen Rum patriki meclise Sen Sinot! meclisi âzasından bir vekil gön- dermişti. Bu vekil de Sava paşa” nin bütün Rum milletinin efkârina muvafık gördüğü sözlerini tastik eti, (Zu mecliste böyle şiddetli, va- tanperverane nutuklar irat eden- lerin tuti kuşu gibi talimli zatlar olduklarını iddiz edenler vardır.) Mecliste tekliflerin reddine mu- kabil devletlere vadolunmak lâ- zim gelen maddelerin bahsine bile girişilmek istenilmedi; kati ret su- reti tercih edildi. Buna muvafık fikirler alkışlandı; yet keyfiyeti- nin duren. ne mülâhazalarla, müvazenesi lüzumunu arzedenle- Bitirmelerine bile meydan verilmiyerek bu gibi ihti- razlar ve tereddütler zem ve tak bih edildi. Müzakereye 'hitam rin sözlerini verilince Mei heman telini kabul veya ret için vükelâ heyeti ne salâhiyet veriyor mu? Kabul taraftarı olanlar ayağa kalksın, ek, cihetini iltizam edenler yerle- rinde otursun. Teklifinde bulundu. e ayağa kalkmadı. ir kaç dakika derin bir Nihayet borsa komiseri Abidin bey Mithat paşaya hitaben: — Paşa hazretleri! Bir asır bek- Jeseniz kimee ayağa kalımıyacak! Demesi üzerine meclis âzası Abidin beyi alkışladılar. Bunun üzerine meclisin zabıt. mameci tanzim ile herkese imza Jattırıldı. Medlis dağıldığı vakit âzadan bazılarının huçkıra, kuckıra ağla makta olduğu görülüyordu. İttifak ile verilen bu ret karari derhal dışarıda birikmiş aheliye bildirildi. .ceğini, Yunanistan için vaktile im- tiyazlar vermeğe rıza gözlerime menin bu memleketi devleti aliye- den ayırmak neticesini verdiğini Babıliye we saraya anlatmağa boş yere çalışmıştı. İariimme lort Salisboriye bir mülükatta vö- kelâca karar verilmeden bizzat birşey yapamıyacağını, konferan- — sın tekliflerini kabule halkın mu- halefet edeceğini, kendi hayatı- nın bile tehlikede kalacağını söy- lersişti, Konferansın son içtimainda ha- riciye nazırından: — Devletlere ne teminat güste- riyorsunuz? Diye sorulmuştu. Saffet paşa: — Manevi teminat, Zaman ile Kamınt Demişti, Lort Salisbori saatini "çıkardı. | ziyade dikkate şayan devleti ali- — Konferansın son teklikleri de ne çıkamazdı. Bunun üzerine iç tümaa nihayet verildi. “Altı devletin murabhaslari 1s- | tanbuldan avdet eylediler. İ Tersane konferansı böyle hita- ma erdi. Mithat paşa Mahmut Celöled- din beyin kaleminden çıkan bir beyanname ile devleti aliyece ta- kip edilen hattı hareketin hakka istinadını göstermek istedi. Fakat top sesleri yaklaşırken hakkın sadasını kim duyacaktı! Mithat paşazade Ali Haydar beyin bana göndermiş olduğu ba- za muhabere evrakı suretlerinden Milhat paşanın bugünğerde sada- etten istifa edeceğine dair Avrır | pada bir şayia çıktığı ve bu mec- | isi umumi kararının İngiltere vü- kelâsınca ne tesir hasıl eylemiş olduğu anlaşılıyor. Mabeyin başkâtibi Sait paşa 5 | muharrem 1294 tarihli tezkeresin- de Mithat paşaya şöyle diyar: (Zatı şahane malüm olan ağri- sindan rahatsızdır; bugün de ma- beyine teşrif etmedi. Hattâ nazır paşa - hariciye nazır: olacak - kon- feransın şekli muamelâtı ahiresini arzetmek üzere gelmiş iso de onu da bir iki saat sonra kabul ede cektir. Evrakı bu akşam rüyete vakti hümayunları müsait olup ol- mıyacağı meçhuldür. Odyan efendinin telgrafının aynen takdimi daha münasip ola- caktır. Ceval için suret takdim kılandı. Sadarctien istifa şayiasının ve heyet arasında ittihatsızlığın me- #aili hazaraya snitesiri olacağında zerre kadar akıl ve idraki olanla zın şüphesi olamıyacağından Od- | yan efendinin telgrafı hatimesin- | de irat ettiği memleketin selâmeti | hatırasına ben de iştirak ederim; bat ve liyakatimin haricinde ise de mücerret mail olduğum zerre- $u istifa sayiası Odyan efendiye yazılacak cevapta tekzip buyuru- lacak olursa hasıl olan muzır te- cesaret eylerim.) Ayni tarihli ikinci tezkeresinde de Sait paşa şu sözleri ilâve edi- alar dermeyan eylemesi, bu mecli- sin - mücerret zatı vekâletpenahi- lerinin saip bir tedbiri eseri ok. mak üzere —akit ve terkibince va: ki olan mahizane hareketi takdire ağyarm dabi iştirak etmesi memnuniyet ve mübahat nazarile görülecek maddeler nazarı takdiri âliye arzolundu. Measiri tastik ve | telâkki görüldü. İ Lort Derbinin kanunu esasiye tevafuk eden şeylerin devletlerin ihtar ettiği esaslara göre biran evvel icra mevkiine konulmasına ve teferrüntma dair mütaleatı pek yece de hayrü menfaati calip- #ir. Bu cihetle asi eyaletlerin ya” sından itibaren bir dakika kaybe- dilmiyerek kendiliğimizden halle. ini tanzim ve ıslah emrinde me #ürlü sureti tanzimiye ittihazi mü- nasip ve reyinize muvafık olursa hemen istizan buyurulmasi zati #ahane tarafından ferman buyu- rulmuştur.) Fakat lort Derbinin beyan olu- nan bu #avsiyelerini tatbik ile uğ- raşmağa hal ve vaziyetin müsaa- desi olmadı. Abdülbamit o günlerde artık | dahili ve şahsi siyasetine Mithat | paşayı feda etmeğe karar vermiş- 4. Bu tasmim ve kararını icraya koydu, Şahsiyeti ingiliz hükümet erkân üstünde az, çok bir tesir yaptığı görülen Mithat paşayı memleket haricine çıkarttı. Muharebeyi istiyen bir tarafta | İçnatiyef, beri tarafin bazı padi- | şah mukarripleri nihayet arzula- sına mail oldülar Tap patladı; dumanlar ve ateş- | leri bütün memleketi sardı ve | (Arkası var) SENELİK 1400 kurup 2700 kurup GAYLIK 750 3AYLIK 400 AYLIK 150 1450 800 ta irlihadma daki olmayan eenebi meilekeller; Saheliği 3800, allı ayl 1900, üç aylı 1090 km ir £ mek Güreş zl ei yn Ya roaaz 857 dAz 8Ar AZ a, 2140 A9 sa ak cnn Sk, 13 Ne Radyo 12 Temmuz perşembe İstanbul : 15.30-49.20 oplük meşri- yatı, 1204030 ane © haber, 19430 21 Tüğk müs entiya (kez mene Ker Niyazi bey wi Hayriye hanım, ami bey ve Müzeyyen har mam) Zİ:ZL30 Selim Sr bey dn Tmdab konferan, 21.3022150 üdye süzme tar Vana (1414 m0) — 1845 Fi akman elenen bazı, 13-45 Vi adar nal 20 mabel, 20,15 Lem benden neşeli meye, 2080 yl; müsababe, 21,12. sanannili geopüler konser, 29,15 dana musikisi Bülereş (5645 m.) — 19405 efes tra, 21 ilik le aeciminin — (Madam Buktesily) operas Budapeşte 0505 m) 19 çi konser, “20 karışık müsahube, plük, 72 giğem milini, 28- arkanı Roma (4202 ye) — 21,45 müte evvi meşryat, 72.45 mizahi meyiiyat, 23 bell musiki ve dana parçalar, 24 haberler Viyana (506.8 m.) — 21 senfonik konser, 23 hulaler, 23.25 orleceta, 1 Palkahaf kahvesinden dana masikis. 13 Temiz. cuma Varşova (1414 me) — ARS şar: kalı muriki, 19,15. plâk, müsahabe, 20,18 hah musiki, 20,40 lâ, 20.50) 2por haberleri, ZI,1Z eenfanik srkes- tra konseri, 23,15 arkasi Büllereş (9645 m) — 19,05 orkân ten kanseri, 20,15 eadyo,— orkesiras, 21,15 Trio oda konseri, 22“Mma Ma re aletine tarafından kasan, 22,30 gift piyana ile yeni musiki. | nasebetle “Akşam, yn edebi tefrikası 29 ATRON — Arkatlaşiz diye soruyorum. Beni bir kadın misafir telâkki et- maeyin., Öyle karar vermedik mi? Suat Rahmi cani sikilmı — Doğru, fakat siz bir erkek arkadaşın sormıyacağı, şeylerle meşgul okuyorsunuz, J — Ne gibi? 5 — Hiç bir erkek arkadaşim münasebette bulunduğum aileler hakkımda benden izahat istemez. Daha doğrusu buna cesarel ede- mez. Genç kadın dikkatle dinli yordu. Suat Rahminin bu ceva- bından müteessir olmuş görünü- yordu. — Ihtimal, dedi. Bu nezaket sizliği ilk defa benden gördünüz. Suat Rahmi pek sert davran- dığımı anladı: — Hayır, dedi, O maksatla söylemedim. Siz her fırsatta er keklerden bahsediyorsunuz da. Seviyenin ince kaşları alçaldı. Mavi göz bebekleri ufaldı. Masa lambasının yeşil gölgesinde « miş bronz dalgaları saçlarında ince parmakları dolaş- 4. Söyliyeceklerini © arıyormuş gibi gözlerini yere dikü. Sonra bi sevimli, insana okşamak hevesi veren güzel başi dikil — Arkadaşlarınız. sizi kıskan- dıkları için sormazlar. Bu nok- tada beni onlardan ayırmaz mı — Ayrılığı kabul © ederseniz hay hay. — Yalmz bu bahiste... O halde söyleyin bana bugünkü eğlentide hoşumuza çiden kadın var mıydı? — Hoşa giden kadından mak adınız? — Yani size, eğlenmek, vakit geçirmek arzusu veren kadı: — Gittiğim yerin ciddi bir ai- le evi olduğunu söylemiştim zan- mederim, — Ne beis var. Gene, sevilecek bir erkeksiniz.. yakışıklı, Böyle aile yuvalarında sizin gibi genç- leri hararetle bekliyen ne kadar aşk dilencisi vardır. Suat Rahminin dudakları bü- küldüz — Olabilir. Fakat size bir mü- um ailenin kadınları benim an- cak aile dostum olabilirler. Bu münasebet ancak bir şartla deği" şebilir. — Nasil? — Bu aileler içinde evlenmek istiyenler olur, ben de bunların her hangi biri ile evlenmeyi ka- bul edersem... : İstihzaya, istikfafa benziyen bir tebessüm Seviyenin dudakla- rında dolaştı. — Bu şart olmazsa önünüze açılan fırsatlardan istifade et mez misiniz? — Hayır. — Kendinize çek güveniyor. — Bu bir prensip meselesi, — Peki evlenmek için me dü şünüyorsımuz? — Bir kararım yok dsi? — Kararımız olmuyabilir. Fa- kat sizi düşündüren bir kadına elbet tesadüf etmişsinizdir zan- nederim, — Bu bir mesele Her erkek gördüğü bir hakkında bir çok şeyler bilir. Düşüncede kaldıktan son sa ne kiymeti olur. — Bu düşüncelere hisler, he- olamaz ki, kadın Bürhan Cahit yecanlar, arzular da mı? Suat Rahmi güldü : — Anlıyorum, dedi. Deşmek, muhakkak bir şeyler söyletmek istiyorsunuz. Fakat me yazık ki ri tatmin edebilecek cevabı ve- karişmaz — Evet günkü), — Bence bir kadın hakkında duyulacak arzu onun vaziyetine göre değişir. Yani arzuları bağ” lıyan sebeplere göre insan hare- kele geçer. Ben bir kadın hakkın- da her arzuyu duymakta serbes, olabilir miyim? — Tal — Nasıl olur. Bu kadın başka bi- Fine aitse. Kalbi bir sevgilinin a- kını saklıyorsa! — Olsun. Genç, yakışıklı bir erkek ettiği kadınlara ta- sarruf için endişe etmez.. Ben si- zi temin ederim ki arzularınıza mukavemet edecek kadın pek az“ dır. İlifat ediyorcumuz. Fakat zi olduğu gibi de kabul et- sem gene bir teklikeli geçit yeri — Ne gibi? Arzularıma mukavemet edecek kadın azdir diyorsunuz. Bu yüzde üç, yüzde on her halde var, demektir. Ya ben bunlardan birine karşı arzu duyarsam. Genç kadın omuzlarını silk — Ne çıkar, Siz bir kere te- şebbüs edin. Mukabele görmez- seniz ne ziyan edersiniz. Suat Rahmi başını salladı: — Latife ediyoruz ya... Fakat böyle bir vaziyeti gözümün önü ne gelirince içime acı çöktü. Bir kadına arzulu bir maksatla s0- ikulmak isterken ters bir muka- bele görmenin * fecaali... Oh Bunu tasavvur bile simek iste — Ne kadar mağrursumuz. — Öyle söylemeyin. İnsan ne kadar hissiz olmalı ki böyle bir yerlere geç- kapıyalım rica vaziyet karşısında sinden buhar geçmiş bir firuze taş gibi donuklaştı. Yavaşça aya: Suat Rahmi onu kapıya kadar Seviye kapıdan çıkarken du- sakladı: — Sizi böyle vakitsiz rahatsiz. edersem sıkılmazsınız değil mi? — Hayır, mademiki arkadaşız. — O halde iyi uykular, — Sizin için del «Şark ticaret limitet veznedar Hamayak Torkumyan efendi bir saattenberi direktör mister (Greve) in yanında idi. (Arkasi var)! etin.