30 Haziran 1934 AKŞAMDAN, AKŞAMA Erkek kaçırma Gözden kaçar gibi bir havadir değil ki! Şimdiye kadar hep kız. keçirma vakalarına şahit oluyor- duk. Kadınların erkekleri kaçır- a kalkacakları akla mı gelir. di? Hoş bu akla gelmiyen şeyin başa gelmesinde büyük bir zarar olduğunu da zannetmem. Adanada köyde bir küçük hi nim, gözüne kestirdiği bir erkeği alıp dağa kaçırmış. Kızcağızı ya- Kalayıp mahkemeye vermişler. Ne) yapayım, demiş, 23 yaşımı bul. İdun, annem beni kocaya verme- i, ben de işte böyle yaptım! Böyle garip vakaların hikâye- eri hep Amerikadan bu taraflara Aktederdi. Bu defa biz de Ame 'kaya ihracatta bulunabileceğiz. Fakat ticaret müvazenesini bu şu bede de temin etmeğe kalkarsak vay halimize! Bilmem bizim hukukçularimiz bu mesele ile biraz zihin yorma- Za vakit buldular mı? Adanali kızcağızın işlediği cürmün kanun- da yeri var mr Bir kere ortada cürüm var mı? Besbelli küçük hanımın pek gi Züne kestirdiği delikanlı kanu- nun cküçük» olarak kabul ettiği yaşla olacak. Diyelim ki böyle olsun, Kanun, zannederim ki, hep erkeklerin kı ınları kaçırmaları ihtimali gözün Dünde tutularak ona göre tanzim edilmiştir. Bunun aksi vakalar smesbuk olmadığı için vazii ka- mun bu ciheti düşünmüş olamaz. Kıyas tarikile ceza vermeğe im- Kân var mı? Vakıâ dağa kaldırmak yakal ri, kaldırılanın kadın veya erkek farklarına bakılmaksızın, cezaya çarptırılır. Fakat bunda şakavet kası. bulunmadığına — mazaran, bu maddei kanuniyelerin tatbiki- ne ihtimal yoktur. Sonra, işin nazik bir ciheti de var ki burasını da düşünmek yuridir. Bu gibi vakalarda cürmün unsurlarından birini ve en mü- him kısmını cebir ve şiddet hare, keli teşkil eder. Bir kadına karşi cebir ve şiddet göstermek kabil- dir. Fakat bir erkeğe karşı kadıri tarafından bu cebir ve şiddet na- sıl kabili tasavvurdur? Bu nokta» (da, gönlü istemeyince, dünyanın ün yalvarmaları ve cebir ve i bile âcizdir. Bi eyh, cürüm tekemmül etmişse mutlaka iki tarafın rizasi tahak- kuk etmiş demektir. Şu halde, ka: dinin kabahati pek hafiflemiş saz yılmaz mı? Adana adliyesinin işin nasıl çıkacağını merakla bekliyo- rum, Eğer İstanbulda-da bu moda Aaammüm ederse'hiç olmazsa or tada tecessüs etmiş bir «emsal> olur. Akşamcı iinde 24 lira bulunan Odun, kömür Odun fiatlerinin tabü hadde | inmesi lâzımdır | Şehrimizde odun ve kömi en ucuz olduğu mevsim haziran ve temmuz aylarıdır. Halbuki bu sene bilhassa odun fiatleri, diğer senelere nazaran, yüzde 30-40 de- recesinde yüksektir. Geçen sene bu mevsim en İyi odunun çekisi 240- 250 kuruştu, Bu sene iyi odunun gekisi için 300 kuruş isteniyor. bir sehep yokken bu yük- seliş nöden ileri geliyor? Bazı ga-| zeteler odun tacirlerinin. araların.) 'da bir trüst yaptıklarını iddin edi- yorlar, Belediye ise bu hususta malümatı olmadığını söylüyor. Her halde ortada bir hakikat vardır, o da odun fiatlerinin mü- him surette yükseldiği ve odun tav cirlerinin yakında 400 kuruşa çi- kacağını söyledikleridir. Buna kar: 31 faaliyete geçmek ve icap eden tedbirleri almak lâzımdır. Bir çocuk tramvaydan atlarken düştü, parmakları parçalandı Yanko isminde on üç yaşında bir çocuk dün Samatyada süratle gitmekte olan bir iramvayın ön Sahanlığına atlamak isterken düğ- müştür. Yankonun ayağı tram- yayın altında kalmış ve parmak- ları parçalanmıştır. Fala bakarken.. cüzdanı aşırmışlar | Şevket efendi isminde birisi | diğer bir arkadaşile beraber Edir. | mekapıda Kazıklıbağ civarında | otururlarken yanlarına bir kıpti kadıni sokulmuş ve kendilerine mahsus yılışıklıklarla önlerine otur) rarak fallarına bakmak istemiştir. Kadın bin türlü dil dökerek Şevket efendi ile arkadaşını kan: dırmış ve iyice yanlarina sokulup #ıra ile ikisinin de ellerinden fala Pakmiştir. Falci kadın bu suretle iki arkadaşa bir hayli dil dökt ten sonra savuşup gitmiştir. Biraz sonra iki arkadaş evler ne gitmek üzere kalkmışlar, bu rada Şevket efendi elini cebine soktuğu zaman içinde yirmi dört lirasile diğer evrakı bulunan cü; bahanesile kendilerine sokulari kıptı kadın tarafından yapıldığı" müracaat etmiştir. Yankesici ka- dın aranıyor, İranlı meslektaş Dün akşam Tokatlıyan salonunda bir çay verildi Şahinşah Hz. İran gazetelerini temsilen İl in maiyetlerinde ' gazetesi sahip ve başmuharriri Akayi Mesudi bulunmaktadır. Dün akşam misafir gazeteci şerefine iran tacirler heyeti tarafından saat 17 de Tokatlıyan salonunda bir tanışma çayı verilmiştir. Çayda bir çok Türk gazetecileri bulun- muştur. ir Matbuat cemiyeti tarafından da. | Akayi Mesudi şerefine bir çay Zi- yafeti verilecektir. Nüfus cüzdanları Nüfus hareketlerinin günü gü- nüne kaydedilmesi muhtelif ta- rihlerde yapılan teblij rilmişti, Böyle olduğu halde bazı nüfus şubelerinde matbu ilmüha- ber ve cüzdan kalmadığından iş- ler gecikiyor. “ Bu cihet nazari dikkate alma- sak her şubenin evrak ve cüzdan- darı bitmeden tedarik etmesi bik Aklına esmiş! Rakıyı çektikten sonra kavga ettiği adamın evine gittil Hüseyin isminde biri evvelki akşam fazla sarhoş olarak evine giderken yolda geçende kendisile kavga ettiği Hayri efendi isminde birini hatırlamış ve bu adama had-| dini bildirmeğe karar vermiştir. Hazan, Huyri-efendinin evine giderek içeriye girmi Zira merdivenlerden çıkmağa baş- lamiştar. Bu sırada odalarinda yatmakta) olan Hayri ve kiracisi Tahsin efendiler gürültüyü duyarak dr. şari çıkmışlardır. Hasan derhal bunların üzerine hücum etmiştir. Bu azılı sarhoştan kurtulmak kabil olmadığını anlıyan Tahsin efendi bir kolayini bulup sokağa) firlamiş ve polis deyriyelerini ça- Eve gelen polisler Ha- sola saldırırketi yaka- Zurmıştı Bir hırsız bir sene iki aya mahküm oldu Suzi isminde birisi geceleyin Zeyrek civarında bir konağı soy- muş ve zabıta tarafından yakala» zıp adliyeye teslim edilmişti, Birinci ceza mahkemesinde ya Pilan muhakemede cürmü sabit olduğundan Suzinin bir sene ve iki ay müddetle hapsine karar ve- rilmiştir. Hırsız bu kadar müddet| de emniyeti umumiye nezareti ak tında bulundurulacaktır. Leyli talebe Bu sene ücretlerin azaltılması ihtimali vardır Haber aldığımıza göre lise ve orta mekteplerde leyli talebeden alınan ücretlerin bugünkü ihti- yaca göre taj i kâleti tetkikatta bulunmaktadır. Yeni ders senesi için kayıt mua- melâtı başlamadan evvel yeni üc“ retleri tesbit ederek alâkadarlara bildirecektir. üniversite profesörleri Üniversitedeki ecnebi profesör-| lerin bir kısmı tatil münasebetile Avrupada seyahate çıkmışlardır. Bir kısım profesörler de Avrupa- di eynelmilel ilmi kongrelere iştirak edeceklerdir. Fen fakültesi İngilterede beynelmilel .greye, Kerim bey de Atinada top-| lacanak olan riyaziye kongresine gideceklerdir. Orman yangınlarına karşı tedbir : Yaz münasebetile orman yan- gınları olması ihtimali nazarı dik- Kate alınarak her nahiye teşkil nın köy teşekküllerile beraber ça- ışması ve en küçük bir ateş zuhu- runda orman yangınlarının önü alınması için icap edenlere tebli- gat yapılmıştır. Meçhul sarhoş Otobüs şoförünü ipiyce hırpaladı 1 bağIrE er) — yayakdere ile Taksim arasında işliyen otobüslerden akşam saat sekizde den gelirken Zincirlikuyu ci rında yavaşladığı bir sırada bir. denbire # Şoför otomobili durdurmuş ve sarsıntının. sebebini anlamak üzere başıni uzatıp dışarıya bak: mıştır, Şoför sarhoş bir adamın sendeliye sendeliye otobüse asıl mak istediğini görmüştür. : Şoför bir kazaya meydan ver. #aemek için sarhoşu ayırmak iste- miştir. Fakat aşağıya inince meç- bul sarhoş urulmıyacak bir yiklikle birdenbire şoförün ü ne atılmış ve adamcağız di başlamıştır. Otobüsteki yolcular gikıp yardıma gelinciye kadar meçhul sarhoş bir kaç tekme ve yumruk indirmiş, ve tarlalar aras Otobüs şoförü karakola gelince bu garip taarruzu jandarmaya an- atmıştır. Zabıta bu meçhul mülearriz hakkında tahkikata başlamıştır. sina doğru kaçıp kaybolmuştur. | Sahife 3 hea Halkın dertleri Gazeleler İstanbulluların hoşu- na gidecek bir haber veriyorlar. Bakınız okuyunuz: «Belediye © müfetişlerinen © Necati bey gazetelerde çıkan belediye haber- lerini tetkike memur edilmitir. Bu suz vetle halkın ihtiyaç ve şikâyetleri etraz Fında alikarlar makamların ehemmiyetle nazarı dikkati celbolunacaktır» Belediye demek halkın memnun olmasına çalışan bir kapı demek: tr. Bu itibarla belediyenin hal kın şikâyetlerini dinlemesi, hele bunun için bir müfettişini memur &tmesi mükemmel bir hareket tir. Gazetelerde bele: tişinin tetkik edeceği bir «oku- yucu şikâyetlerin sütunu vardır ki hakikaten fevkalâde dikkate de- ğer. İstanbulda hangi mahallelere göpçü uğramıyor? Hangi mahal lelerde elektrik limbaları yanmı- yor? Hangi semtlerde çöpler s0- kak ortasına atılıyor? Hangi pa- zarlarda eksik mal tartılıyor Ne- vede bir çukur açılmış ta kapatık mamıştır?, Hangi tarafta çeşme- ler akmıyor? Nerelere sakaların hâkimiyeti mahalleyi susuz bıraki- Hangi sokaklar hiç sulanmı. yor?, Nerede satıcıların, çöp ara- balarının gürültüsü ayyuka çıkı yor? Müfettiş bey bütün bunları bu sütunlarda bulabilir. Okuyucular sütunu beş altı belediye müfet tişinin yapacağı işi mükemmel Su yette yapmaktadır. Çünkü bu sü- tunlar bütün İstanbul halkından mürekkep bir belediye teftiş heye- Wi tarafından müştereken yazık. maktadır. Ancak müfettiş beyin, vazife: yalnız bu şikâyetleri okumak ol- masa gerektir. Okumak've. ayni zamanda bu şikâyetlerle alâkadar olanlara - temizlik işleri, su işleri ve saire gibi - müdürlüklere okut maktır. Bu yapıldıktan sonra hal kın şikâyetleri «varakı mihri ve fa» halinden çıkmış olur. Belediye reisimiz gazeteleri tet- kik ettirmekle büyük bir hayır iş- lemiş oluyor. — Hikmet Feridun Sokakta sızmışlar! Şükrü, Asım ve Mehmet isim- lerinde üç ahbap dün gece muh- telif meyhanelerde rakı içip fena halde sarhoş olduktan sonra Tah- takale “sokaklarında . dolaşmaya başlamışlardır. Sarhoşlar sokakta 'da ceplerindeki şişeleri. çıkarıp içmişler ve büsbütün kendilerini kaybedip yolun ortasına yuvar- Janmışlardır. Biraz sonra karanlıkta yoldan geçenler ölü gibi yatan bu üç ki- şiyi görerek korkmuşlar ve polise haber vermişlerdir. Zabıta kendi lerinden haberleri olmıyan bu üç sarhoşu kaldırıp tedavi atlına ak | le mücadele | hakkında | Belediye âzasından hir zada fikrini sr | mumlar, demiş ki | e Faydalı gürülüü var. Faydasız gürültü yarısı mm mmm mmm e iii e Evvelâ bunları ayırt etmeli.» | Fakaç bu işin içinden nasıl ar Amca bey? A.B, — Bu zatın Herni bir de <a gp tl uyuyana yatan in mall