15 Haziran 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Biraz neşe « Pek canım sıkılıyordu. Uyuşuk, miskin bir halde pinekliyordum. içimde, sebebini pek tayin edeme- diğim müphem, fakat kuvvetli bir can sıkıntısı vardı. Dünya bana fena geliyordu. İçimde bir arzu, bir hararet kalmamış gibiydi. Hâ- sıl, suratsız, bedbin oturuyordum. Bir dostum geldi. Küçük bir ullanıyor. Boğaziçine döru bir gezinti ya- pacakmış. Beni de aldı. öyle bir yuhi halet içindeydim ki bu dos- den kızdım. Boğazi- çine kadar gitmek, sarki yı yürüyecekmişim gibi, bana bir ağırlık ve zahmet geliyordu. Üşeniyordum. — Dostumun starı karşısda, homurdana homurda- indim. Tıraş oldum, otomo- bile bindim. Hâlâ aksiliğim, can sıkıntı. ha- Jim, suratsızlığım geçmemişti, Bi- iâkis, ihtiyar ettiğim külfettem dolayı artmıştı bile, Mecidiye kö- yüne doğru geldiğimiz zaman, or- talık bana yavaş yavaş güze) gö” ünmeğe başladı. Buralara ne ka- 'dar vakittir gelmemiştim! Âdeta küçük bir şirin köy olmuş. Pak bir apartıman bile yapılmış. Hele şu henüz bitmemiş, bahçe içindeki köşk ne şirin. Geniş camlı yemek salonunda ne keyifli keyifli yemek yeni Gidiyoruz, Çok hızlı değil, Fa- kat ana kuş gibi uçuyoruz geliyor. Hiç sarsıntı yok, kayıyoruz. Ga. **İ rip şey! Yollar ne muntazam. Bu yolları bizim belediye mi yapmış?) Hayır, belediye değil, idarei hu- susiye, Ne is, ba hoca Ali, ha Ali hoca. Vaktile buralarda toz- İİ dan geçilmezdi. Bir aralık katran. e İli yel muttasıl tamire ihtiyaş gös- , eridi, Bazı yerler nazar boncuğu © gibi daima bozuk kalırdı, Şimdi tam manasile bir medeni yol, efen- İ diden bir vol, Tuhaf şey, belediye, pardon, idarei hususiye iki tarafa çınarlar 'da dikmiş. Eskiden kalmış cinar. lar bir ihtiyarın tektük seyrek diş- lerini andırırdı. Şimdi bir gençlik ve tazelik faaliyeti var. Beş on G& sene sonra bu yol kim bilir daha ne kadar güzel olacak, Ağaçlara 4) ne de iyi bakıyorlar. Hep kireç İİ badanalı, Daha İstinye sırtlarına gelme den ben tamamile değişmiştim. Yarım saat evvelki ben ile şimdi- ben tamamen ayrı iki adam ik, Şimdi dünyanın ve hayatın liğini hissediyordum. Şu Bo- sırtları ne nefis yerlerdi. Kazii İstinye üzerinden Boğaz ne misli bulunmaz bir inci gibi gülümsü- yordu... Oh, ne rahat nefes, ne 1ö- tif hava, ne cana yakın, sevimli İ panorama... İşte hayatın sirri. Bu yüke kat- imek için biraz neşe, biraz ve eğlenme lâzim, Yoksan irlü düşüncelerle kendimizi İ bedbinliğe bırakırız ve Bİ boğuluruz. Mİ Bu pek doğru, Fakat gezmek Ve neşelenmek te kolay mi Ar kadaşımın şu küçük otomobili ol. “İ masaydı ben nasıl gezerdim? Bir tomabil tutup gidemezdim... Oto- büs ile, vapurla, çoluk çocuk İİ Boğaziçi seyahati, kaça maloluyo, Mİİ) Gezme lâzüm, eğlenme lâzim. Bİ Fakat paraya mütevakkıf. Para İ olmayınca neşe de gelemiyor. Ne- gelmeyince insan bedbin oluyor, İ miskin oluyor, uyuşuk olüyor. Bu fanit dairenin icinden nasıl çık İ malı. Ben bilemiyorum! | Akşamei ŞEHİR HABERLERİ Yeni pavyon Belediye fen heyeti tetkikata başladı aşa hastanesinde bu se- hastalıklar paviyonu inşa edileceğini yazmı Cerrahpa; ne bir har bey mahalline giderek tetkikatta bulunmuştur. Yeni paviyonun der- hal inşasına başlanabilmek için nın telefon şirketinden tahsil esi İâzım gelmektedir. Para- nin ilk kısmı tahsil edilir edilmez hemen münakasa ilân edilecektir. Yeni paviyonun masrafı için ye- ni bir memba bulmak lâzım gel mektedir. Ancak yeni pavyon iki sene evvelden ikmal edilemiyece- Bi için önümüzdeki senelerdeki bütçelerde tahsisat ayırmağa ih- tiyaç yoktur. Bursa ser; Bir temmuzda Bursada beşinci yerli mallar sergisi açılacak; 12 temmuza kadar devam edecektir. Yaz tarifesi Adalarda yaz tarifesinin tatbiki temenni ediliyor Yaz mevsimi gelmşi, Adalar kalabalıklaşmış, Büyükada yat klübü de açılınıştır. Yat kulübünün açılması, adalarda yaz mevsiminin başladığına delâlet eder. Vaziyet bu merkezde olduğu halde, Akay idaresi halâ adalarda ilkbahar tarifesini tatbika devam etmektedir. Adalı bir çok oku. yacularmızdan aldığımız mektup- larda Akay idaresinden biran evvel yaz mevsimi tarifesini tat bika başlaması temenni ediliyor. Akay idaresinin ada halkının bu haklı temennisini derhal nazarı dikkate alacağını ümit ederiz. Kongreye davet Altınordu klübünden: 1 haziran cuma günü ibzari kongrede görü- şülen meseleler pek müstaceliyet iktisap ettiğinden 15 haziran cuma günü saat 14te umumi kongreye Altınordu ailesine mensup arka- daşların behemehal teşrifleri rica olunur Kaçak eşya Çocuğun elindeki çantadan neler çıktı? Aksaray civarında oturan Is- mail isminde birisi evvelki gün yanında çalışan Aziz isminde bir çocuğun eline büyük bir çanta vermiş ve bunu Tophane civarn- da tarif ettiği bir dükkâna bırak- masını fsöylemişlir. Aziz çanta ile Tophaneye git- mek üzere köprüden geçerken zabıta memurları tesadüf eti ler ve çantadan şüphelenerek çocuğu merkeze götürmüşlerdi Merkezde çanta açılınca içinde 224 paket kaçak siyara, çakmak taşları ve kumaşlar dolu olduğu görülmüştür. Azirin | ifadesi üzerine zabıta çanta sahibi ls maili de yakalamıştır. Çantada bulunan kumaşların da kaçak olup olmadığı tahkik ediliyor. Ana caddelerdeki binalar bir renge boyanacak Büyük caddelerin üstündeki bi- naların ayni renkte boyanmaları ir karar ver- bir tamim göndererek vaziyeti izah etmiştir. Ana caddeler üstü- ne tesadüf eden binalar boya ile boyandığı takdirde şehrin man- zarasi güzelleşmiş olacaktır. Tevkif kararı Iki katil maznunu tevkifhaneye gönderildi Bir kaç gün evvel Beyoğlunda Sakızağacı . civarında Osman ve Mustafa isimlerinde iki ki boşluk neticesinde Necati biri ile kavga etmişler ve Necati bunlardan Mustafayı bıçakla vurup öldürmüştü. Zabıta bu cinayet etrafında tahkikatın bitirmiş ve Necati adliyeye teslim edilmiştir. Adli tahkikata vazıyet eden üçüncü istintak dairesi Necati hakkında tevkif kararı vererek tevkifhaneye ketmiştir. Geçenlerde Pendikte Süleyman isminde birisi de alacak mesele- sinden barsakçı Hacı isminde ri öldürmüş ve iki gün e landıktan sonra Üsküdar adliye- sine gidip teslim olmuştu. İstintak dairesi Süleyman hakkındaki tahki- katı ikmal etmiş ve muhakemesi yapılmak üzere “İstanbul | tev- kifhanesine nakledilmiştir. Evrak ağır ceza mahkemesine verilmiştir. Senede bir defa.. İstikraz için bele- diyeye müracaat eden memurlar Dün sal koridorlarını vili para alan muallim, memur, bele.” diye zabıtası memuru olarak yüz. lerce kişi doldurmuştu. Bunlar, el- lerinde birer kâğıt olarak belediye reis muavini Hâmit beyi bekle mekte idiler. Hâmit bey, odasına girince bunlar da Hâmit beyin ka- Pısı önüne yığılarak birer birer içe- Tiye girmeğe başladılar. Vilüyet bütçesinde h ayrılan yetmiş beş bin lira bir pa- ra vardır ki bu, bütçeden pat alanlara bir maaş nisbetinde avans olarak verilir, bilâhare bu para da maaşlarından kesilir. Arzu eden- ler bu avansı almaktadırlar. sene için Tacaatlar isaf edilmez. Dün belediye koridorlarını dol 'duranlar, bu para bitmeden avans- tan istifade etmek İstiyenlerin gös- telâşti. Sırnaşık aşık! bn a adamin karnına sapladı Tarlabaşı civarında oturan ma- 'dam Novart isminde bir kadın dün evinde açık bulunan kapısının iç tarafında bir işle meşgulkem yok | dan geçmekte olan Onnik isminde birisi kapıya sokulmuş ve madam Novarda sarkıntılık etmek iste- miştir, Madam Novart bağırıp ça- Bırarak Onniği koymak istemişse 'de sırnaşık adam kapıdan ayrıl. mamış ve nihayet kadınla arala. zinda kavga çıkmıştır. Bu kavgada fena halde hiddet lenen madam Novart yerde du- ran ekmek bıçağını aldığı gibi Onniğin karnına saplamıştır. Kar. nından tehlikeli surette yaralanan Onnik yere yuvarlanınca madam. Novart derhal içeri kaçıp kapı yı kapamıştır. Biraz sonra vakayı| haber alan polisler gelip Onniği hastaneye kaldırmışlar, madam Novartı yakalıyarak tahkikata başlamışlardır. Üsküdar tramvaylarının Kadıköyüne uzatılması bitmek üzeredir. Şimdi Kızılloprağa doğru ray konmaktadır. Resnimizde bu ray konması ameliyatı görünüyor. EE “ Boğaziçini güzelleş- tirme cemiyeti ,, © «Bir elin nesi var? İki elin se- si var» derler. Hakikaten öyle dir. İki el birden harekete gelir. 8e ses çıkar, İşte Adaları sevenler | yalniz belediye elinin buraları güzelleş- tiremiyeceğini, Adaları şenlendi- remiyeceğini, Adaları mükemmel bir sayfiye yeri haline getiremi- yeceğini anladıla Belediye - bilhassa bu parasiz- lik zamanında, bütçe yorganının gayet kısa olduğu şu devirde - Zin ona göre uzatmak mecburi yetindedir. Adalarla alâkadar olanlar bu vaziyet karşısında Adaları güzelleştirmek için ken- de çalışması lâzım gel diğini kavradılar, Ve çok yerin- de bir teşekkül yaptılar: Adalari güzelleştirme cemiyeti Adanın güzelliğini göstermek içini propagandalara baş vuruyor, Adalara su getirtmek için icap eden kapıların ipini çekiyor. Adar nin her şeyi ile gayet yakından meşgul oluyor. Şüphe yok bu ce- miyet böyle çalışmasında devam ederse, müsbet işler çıkarırsa Adalılar daima onlara minnettar olacaklardır. Şimdi de ikide bi — Boğaziçi ölüyor. — Koca Kandillide bir tek bak kal var! — Boğazi ni miyoruz. — Yazık... Koca Boğaz söndi Boğaziçini sevenlere, Boğazi ile alâkadar olanlara «bir elin ne si var?» darbı meselini hatırlat. ız. Her seyi belediyeden bekle- miyelim... Ada ile alâkadar olan- lardan ibret alsınlar... Hemen bir «Boğaziçini güzeleştirme cemiye. 8»... O zaman Boğazın elektri- ile de meşgul olunur, bakkalı ile de, kasabı ile, vapurlarile de... Belediye ile, Şirketihayriye €lele verir. Ve işte o vakit iki elin sesi çıkar... Hikmet Feridun Karısını döğen bir koca tevkif edildi Aliye hanım isminde bir kadın Sultanahmet sulh ceza mahkeme- sine müracaalla kocası Osman efendi aleyhine bir dava açmıştır. Aliye hanım davasında kocasının mütemadiyen döğdüğünü iddia etmektedir. Sultanahmet sulh ceza mahkemesi ilk muhakemede Osman efendiyi celbetmiş ve gör düğü lüzum üzerine hakkında tevkif kararı vererek kendisini tevkifaneye sevketmiştir. Osman efendinin muhakemesine mevku- fen devam olunacaktır. Gaip şirket memuru bulundu Geçenlerde Istanbulda bir şir- ket memurlarından Mü efendi isı le birinin 700 li kadar parayı zimmetine geçirerek orta- dan kaybolduğunu yazmıştı, Mü- efendinin o kaybolmasından sonra birçok aboneler şirkete müracaat ederek, işleri için bu memura para verdikleri halde, şirketin bu işleri *yapmadığını ve paralarının geriye verilmesini söy- elektrikleştir. nir tanın yaptığı sıkı bir takip meti- cesinde kaybolan Münir efendinin Pangaltı civarında bir yerde sak» andığı anlaşılmış ve kendisi bu- rada yakalanmıştır. Münir efendi hakkında tahkikat devam ediyor.