. ” k O Rİ di kalmadı Geçen c umaya kadar benim'gi- bi, bir ii — korkuyor lardı; korkumuz : Bizde pahalıya malolacak M al er zar müsabaka- si re takdirde çok * zarar mnediyorduk. ter aşağı yukarı her yer. de, fatisole nazaran, müşterisi az odur. için mutlaka atletizmle meşgul bulunmak şart olduğu halde «bir Amerika hariç» bütün dünyada bü ana çok seyirci toplıyamaz. He binlerce meraklı bulur da senede bir şatafatlı reklâmlarla tertip edilen koca olimpiyat mü- sabakalarında İngiliz kupası fi- rinin kalabalığın yarısı bu- Junmaz. Bu tarafından çok talisiz olan atletizmin bizdeki revaçsızlığını diğer memleketlerden yari azla farzettiğim için bu şul geç ve güç mile hük- mediyordum. uma günü Fenerbahçenin 26 yıldönümü şerefine Fener ıncı stadında sag e ve atle- tizm bayramı b. tahminle- rimin yarısını si 2 götürdü. His- © settim ki, iyisini tertip etmek şar- etizme tile, a müşteri bulmak mümkünd Cuma günkü rami gi- kişinin hi yarısı, fut ziyade Siğimai Süksolileri kadar değildi, tan evvel (Viyana agir çıkan bir lavya, Ss bir ii için siki meşriyatın di dörtte e uyord B ei da aym ek isbat et Fenerbahçenin A nci yıldönü- ünden kaptığımız lisi budur. Bu tecrübede İka at bağlıyacak böyle beynelmilel mü- sabakaları tekrarlıyabilirsek, sa- hamızda takdir ettiğimiz Yunan şarapişon! an 3. tünlerini yetişti rebiliriz. iniz. o Eşref Şefik ransa İle Mmanya | karşılaşıyor Dünya tenis birinciliğini tayin eden Davis nez i İa- rının ikinci devresinde Alman te- ai takımı pe eline mlm Zzmlşlerdir; ansaya karşı Almanyayı; Tuescher ve te-) Avusturyalıların da, beynelmilel Dünya İtalyanın sekiz şehrinde birden başlıyan dünya kupası maçlarının grup tasfiyeleri, kupa maçma gi- ren on altı milli takımı süze süze nihayet dört tanesini ortada br- raktı. Dömifinal mahiyetinde olan son karşılaşmaya; 1 Avusturya, 2 İtalya, 3 Almanya, 4 Çekoslo- vakya kaldır. Bunlardan Avusturya ile İtal- ya, Almanyaya karşı da Çekoslo- vakya dün e Ci maçların fsilâtile tel- dığımız için, dünya kupası final rtada ye- ini ii bu dakika seçilmiş bu- “nir İtin içinde son kalan iki taktım arasındaki tarihi maçın ne ücesini de öğrenmiş o olacağız. 1934 dünya iyonluğunun yu- karıda saydığımız dört takımdan birine nasip olacağı tah ettiği şu günlerde dünya kupası saçlarından evvelki Br a an €v- bile yoktu. B €n fazla ismi geçen takımlar şun- lardı: Arjantin, İtalya,Avusturya, İsveç. utbol maçlarının ve bilhassa neticelerinin pek arasında en yüksek farzedilen Arjantin ilk devrede mağlüp oldu. Avrupalı- lari kuvvetli takımını çıkaran Kupa müsabıkları Dünya kupası için dört millet çekişiyor m i ç kupası maçları için yapılan akışlardan birl derecesi vasattan Fransızlar: yukarı çıkama: miş. a yenilmesine bir kıl kaldı. a ile iki de ye de berabere kalan A maçın temdidi müddetinde gali- togolünü zorla atabilerek ilk “e güçlükle hakladı. Hat- irinci maçta netice alınama- dd vi ikinci ci 6 eecburi İ yunu oynama! tinde kaldılar. O oyun- bir gol atarak va- ziyeti kurtarabildiler. Mümt ar arasında sayı m İsveç te Arjantin gibi ilk dev- namzet olacak şekilde ilk devre- yi aştı Son kain bu dört takımdan hangilerinin asıl dünya şampiyo- nunu tayin edecek müsabakaya çıkacaklarını, İtalyadaki maçları seyretmediğimizden (o kestiremi- yecekiz, Yalnız Ke Bir temayülle şu hükmü biliri Avustu; en kuvvetli ihtimallerdendir. Yeni bir Alman yıldızı mı Ağır siklet dünya boks şampi- yonluğunu kaybeden Alman Şi- melingden sonra yeni bir Alman ö a başlamıştır. ismindeki bu el dün- ya şampiyonu olacağını Almanlar Mn li. EŞ A o A Haziran 1934 ANA ZE. X ES i Tefrika No. 26 Nakleden: SELÂMİ İZZET söyli; .. Bi-! — Bilâkis, ben e çok zim çocuğa ders versin... Sana | memnunum... Her halde bu böyle la verecek işim var, (> giye a şimdilile — Hemen mi / işin, Eğer se — Evet hemen... Kıizima iki ni i bedbahtlıktan kurtarabilirsen > ne mutlu bana.. Mürekke apli i ka- esvap, oğluma bir pijama dik.. gel, odama gidelim Gittiler, model beğendiler, Mez Jiha çörekleri çağırdı. İki gürbüz yavru odaya girince, Şadanın gözleri yaşardı, g1 m aldı. a, haftada üç gi > dei bii da le Sadem gördüğü le mül ü hüsnü kabulden yi kocamdan selâm söy- leyiniz. — Teşekkür ederim Meliha, n gay reti vana Merak etme, lan tıda kalmazsın. Meliha, Şadeni kapıya kadar geçirdi, gözden kaybedinciye ka- dar arkasından baktı ” » Şadanın kalbine biraz kuvvet gelmişti. İskelenin yolunu daha emin adımlarla yürüyordu. Bekleme salonun. Ferhan, başını avuçla: O güne kadar, mazıyı düşünüp bu derece yese kapilmamıştı... Bugün dü- şündükçe, i uyuşuyordu. Da- yan, başıboş bir hayvana benzi- yordu... Makineden bir insana Menzemiğir österdiğini, iş verdiğini, iş bul- edi “ 2 ğ 3 6 e yg an, gülümser gibi yaptı, memnün olmuş göründü. Bekleme odasından çıktılar, pansiyona gittiler. Denize bakan havadar büyük bir oda tuttular. Yatak odalarının yanmda, ayrica bir de küçük oda vardı. — Ben gendim. Eşyalarını ema odayı pa- zarlık ettiler... Fiat uygundu. ın, pencerâyi açtı, derin bir nefes in Burada sakin, sessiz bir ömür süreriz. Ferhana baktı, Ferhanın göz- leri yaşarmış, rengi sararmıştı. Şadan merak etti; — Hasta mısın? — Hayır değilim — Seni buraya mi diye müteessir misin Y: — bunu ben sana sora- in var mı Tİ azıcık. Dildadeye telgraf çekip adresimizi yazacağımı evvel haber SE için sabırsızlanıyorsun. — Yarından evvel haber gel iz — Kocan buraya gelecektir, i a,.. Gelsin de son bir kere onunla anlaşalım, i arışırsınız. V — Bu başka iş... Şarta bağlı, Bunu söylerken öyle bir baş salladı, ki kocasına boyun eğme- meğe katiyen karar verdiği anla- şılryordu. Eşyaları geldi. Ferhan valiz- leri açarken, Şadan telgrafı yazdı. Ondi ordu. Bir e kendi kendi- ee İm mücrim ve d ilim, zavallı : silme Ka- zaya kurban Kahvelerini ri odalarma nx Ferhan yatağına dı. Şadan elbiselerle pijamayı biç- ti. u.aralık hatırıma Erenkö- yünde oturan bir mil daha geldi. Leylâ da iyi ve candan bir kadındı. Evlendi evleneli onu da Mi Üç çocuğu olduğunu biliyord Saat dörtte pansiyondan çıktı, eki bindi. Erenköyüne gitti. Leylâ, karşısında Şadanı görün- ce Bay ME eri Pe Safi Idin . Şadancığım... uzan- Gel e seni Esi Biribirlerine all içinden: «İşte Şadan gene mesut ve bah- .— bir aile» diye düşünüyor- ge sordu: — Seni hangi rüzgâr attı?. ta âlemdesin? Kocan, çoci iyi ya?.. adam başını önüne eğdi, cevap vermedi. Leylâ durdi — Yoksa iü bir haber vermeğe geldin? Şadan gene cevap vermedi, yut- kundu, Leylâ tekrar sordu: Pa Ey Cev nida sonra » Şar mi Biraz dan ie — Bilmem söylemeli miyim... 5 Gözlerinin havasında derin bir huzur var. Mesut olduğun belli... Dertleri İe senin canını sıkmak Şadan yerinden kalktı. Fakat Leylâ bırakmadı. İki elin- den tutup oturttu. — Ben mesut ve bahtiyar ol duğum için, kaygum olmadığın- dan derdini bana söylemelisin ya. Seni teselli etmek vazifemdir. Anlat. m gözleri yaşararak kak Gelini eki