Bütün Türkiye Mehmet Efendi Mahtumları ( Kahvesini içiyor e İst, Mısırçarşısı kapısı karşısında | Bütün md Mehmet Efendi - Mahtumları Kahvesini içiyor İst, Mısırçarşısı kapısı karsısında m. Sehe 16 — No: 5620 — Fiatı her yerde 5 kuruş — ea PAZAR —3 Hatiran 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Aktörü seyircisi yorulmıyan | bir piyes: Terki teslihat Iki sene 4 ay uğraştıktan sonra sulh havası yerine harp tehlikesi Cenevre 29 Mayıs 1932 şubatında işe başlıyan si- lâh konferansı, 1934 senesi ma- yısında, silâhları azaltmanın in- #aniyet için çok faydalı olacağını anlatan nutuklar dinliyerek tekrar açıldı, Yani 28 aylık çalışmalar- dan, nutuklardan, projelerden, komisyonlardan sonra, hareket noktasına dönüldü... Fakat iki sene evvel şu fark vardı ki yeryüzünde sulh ümitleri daha Fazla idi, milletler arasında anlaşma emelleri samimi olarak belirmisti. Silâhların hakikaten azaltılacağına inanlar vardı. 63 devlet, silâhları indirmek için iki sene dört ay uğraştıktan sonra sulh havasi yerine harp teh- likesi baş gösterdi, dünyanın tera- zisi büsbütün bozuldu, ve silâhla- rın azaltılması imkânına artık hiç kimse inanmıyor. Bü inansızlık içinden M. Hen- derson, kim bilir kaçıncı defa ola- rak, çıngırağı çalıp, tokmağını vu- rarak perdeyi açtı. Bazı piyesler vardır ki büyük Avrupa şehirlerinde rağbet yü- zünden, iki üç ay mütemadiyen Oynanır, ve her defasında seyirci bulur, Sahnesi ve dekorları, aktör- leri ve seyircileri hiç değişmiyen, | hareketsiz ve neticesiz olmasına rağmen iki senedir, aktörü yorul- miyan seyircisi usanmıyan bir tek piyes var: «Terki teslihat» kome- disi veya trajedisi... Salon gene hıncahınç dolu, din- Jiyenlerin büyük ekseriyeti kadın, kapılardan adam © çeviriyorlar. Murahhaslar, müşavirler, kâtipler bile o kadar kalabalık ki, koltuk- lar, sandalyalar az geliyor... Reis ilk sözü gene fotoğrafçı- lara verdi, herkes iki saniye hare- ketsiz ve sessiz durdu, resimler çekildi, sinemalar işledi, ve M. Henderson, konferansın iki sene- lik tarihçesini hülâsa ederek, ve- rilmiş bir çok mühim kararlar ol- duğunu hatırlattı, murahhasları iyi niyete davet etti, İlk söz alan, Amerika murah- hası M. Norman Dawis uzun bir nutukla eski şeyleri tekrar etti, Devamı 4 üncü sahifede) baş gösterdi! i M. Litvinof konferans relsi & Hendersonla görü , Tevfik Rüştü bey mühim >. tekliflerde bulundu Cenevre 1 — Silâhları bırakma konferansında tekrar söz alan Sovyet hariciye komiseri M, Lit | | yinof, silâhları bırakma meselesi hakkında bitaraflar tarafından ve- rilen muhtırada temas edilen bü- tün meselelerin tekrar tektar tet- | kik edildiğini fakat bir neticeye varılmadığını söylemiş, kimya harbi hakkında; İngiliz teklifini nazarı itibara almakla beraber bu- nun geyri kâfi bulunduğunu ilâve eylemiştir. M. Litvinof, devletlerin müda- faa teşkilâtı hakkında sir John Simon tarafından vaki olan itiraz| lara cevap verirken, 1924 senesi | protokolunu hazırlamış - olanlar, devletlerin mütekabil muavenetle- sini silâhları bırakma keyfiyeti- ne muallâk tutmuşlar ise bugün beynelmilel vaziyet vahim bir safhfada bulunduğuna nazaran müdahale etmeleri lâzım geldi. | ğini ve esasen Lokarno ve Kelloğ-| Briand misaklarının silâhları bı- rakma hakkında tedbirler alınma| dan imzalanmış olduğunu kayıt ve konferans siyasi komisyonunun emniyet meselelerile meşgul olma- larını tetkik etmiştir, Müteakiben Türkiye hariciye vekili Tevfik Rüştü bey söz alarak! bir proje teklif etmiştir. Bu pro- şüyor je mucibince konferans devletler tarafından imzalanacak ve şu hu- susları ihtiva edecek bir protokol tanzim edecektir: Evvelâ: 1 «- Kimya harbi, 2 » milli müdafaa bütçelerinin neşri, 3 - Derhal silâhdarı bırakma hak- ! kında bir daimi komisyon teşkili. Saniyen: Konferansça devletle- rin emniyeti meselesinin tetkiki- ne siyasi komisyonun memur edil mesi, Salisen: Konferans bürosunun bir hususi komisyonun teşkiline | memur edilmesi. Bu husus komis- yonda emniyet ve silâhları bırak- ma meselesinin pratik bir surette halli için doğrudan doğruya alâka- dar olan devletler temsil edilecek ve komisyonun her hangi konfe- ransa iştirak için istediği devleti davet etmeğe hakkı bulunacaktır. Tevfik Rüştü bey, bu teklifler- de bulunurken, M. Barthou, Litvi. nof, Norman Davis, John Simon ve küçük itilâfla Balkan devletleri | murahhaslarının başlarını tasvip- | kâr bir surette salladıklari görülü- yordu. Tevfik Rüştü beyin nutku, ha- raretli alkışlar ile karşılanmıştır. Silâhları bırakma umumi komis- yonu, celsesini çarşambaya tehir etmiştir. ma — Gece saat sekizden sonra izinsiz gürültü yasak edilecek! — Gazetelerden — NN ' — Saat sekize beş var, çabuk cevap Ver, yanın bana iskarpin alacâk misin, Aimiyacak misin? ,.. Sahin. Komşunun kızi — Hanım teyze, an- | nöm selâm söyledi, eğer müsaade eder- seniz bu gece sabaha kadar gtamofon -| salıp eğleneceğiz!... — Sant sekizden sonra neden bağı- rıyorsun, - gürültünün yasak oldüğunu bilmiyor musun? Sarhoş — Biliyorum amma büyim, saatim geri kalmışlar. — — Ankarada şiddetli yağmur Bent deresi taştı, bir çok yerleri su kapladı Yağmur uzun sürmedi, nüfusça zayiat yoktur Yukarıda Bent deresi kenarındaki evlerin vaziyeti, aşağıda dere suları köprünün üzerinden akıyor Ankara 31 (Hususi muhabiri- mizden) — Dün akşam üzeri o Romanya kadar şiddetli yağmur yağdı ki: Böyle bir yağmur kışın bile görük ordusunu memişti, Bir saat içinde bütün $0- LE kaklar dereye benzedi. Bazı mey- kuvvetlendiriyor dancıklar göl halini aldı, bir çok mağaza ve dükkânların içi doldu. * Ankaranın meşhur bir deresi olan «Bent deresi» taştı. Etrafın- daki evler halkı heyecanlı dakika- lar geçirdiler. Bir çoklarının alt katlarını su bastı. Suyun daha faz- la artacağını düşünenlerden bir kısmı evlerinin alt katlarını tah- liyeye mecbur kaldılar.. (Bent de- resi) o kadar çok taştı ki; köprü- nün üzerinden akan su büyük bir şelâleyi andırıyordu. (Devamı 2 inci sahifedel Başvekil M. Tataresconun mühim beyanatı Bükreş 2 (A.A.) — Başvekil M. 'Tataresco, hükümetin, elindeki bütün vasıtaları, milli müdafaanın takviyesine hasretmek istediğini söylemiş ve demiştir ki: «Ordunun asri bir teçhizata ma“ lik olabilmesi için, gittikçe artan bir faaliyetle çalışılmasına neza- ret edeceğim. Ordunun terakkisi, Romanya hükümetinin birinci de- recede ehemmiyet verdiği bir me- sele olacaktır.» su — Baba, bakkal hesap görmiye gel- I — Saat sekizden sonra otomobillerişi glâkson çalmasını 'niçin yasak etmedi- miğl se — Söyle yann sabah gelsin, saat İer acaba? sekizi geçtil... | — Memleketin nüfusunu azaltnamak için olacakl