AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN Yazan: Tefrika No. 66 Ibrahim bey (Jüzetta) yı görünce: “Turnayı gözünden vurmuşsun, Murat!,, diye fısıldadı. Karaman Beyi ortalık karardıkça yerleşiyordu.. Meş'um bir Tanrı misafiri! | Güneş Eyübün üstünden kızı bulutların içine gömülüp batmıştı. akşam Murat bey çifliğinde nüşünde acaba kimin kanı dökü: ti lecekti? İşçiler ormanın kenarında bağ- iŞ. ve him bey ayazmaya gitme- seir çifliğin kapısında dur- pe Yusuf derhal yere atladı.. Mu- y, geç vakit çifliğe gelen bu a misafirini kapıdan karşı- brabim bey: — Ayazmanın suyunu içtim. Ba- &alım şifasını görecek miyim? Diyerek arabadan indi., Muratla yanyana konuşarak yü- rüyordu: — Şehre sık sık inmiyor musun? Hayır... Ancak | on beş gün- debi A defa.. ad. sıkılmıyor mu? — çil Hmmm çok mem- nunum. m. — Gönül eğlendirecek bir şey bu yeşil ormanın vakit geçiriyorsun im çapkınlıklar tarihe ka- rıştı, beyim! Şimdi, durulmuş bir su gibi, karımla m ve münzevi bir hayat y. İbrahim | si cali bir hayretle: — Va ne mi evlendin? de- di - Ben, Geliboluda ölen karın- dan sonra, senin tekrar evlenece- ğini zannetmezdim Murat bey köşkün kapısından Diye sslendikten sonra, İbra- him beye dön — Ne yapa! hi beyim? Alışmış, n beterdir, derler. Biz de Ele iye. Kadınsız dura- mıyoruz. Jüzetta uzaktan görünmüştü. La yerleşiyor ve ortalığın biraz daha rarmasını bekliyordu. Ortalık tamamile kararınca, Murat beyin nezaketen olsun: u gece air kalınız! Diyeceğinden emi Jüzetta kendi elile “eazirladiği nar şerbetini gümüş bir tepsi için- de getirirken, İbrahim bey, Mura- dın GUR eğilerek: — Turnayı im vurmuş- sun, Mur “i Diye ei Murat bu vr dudağının uci- le gülümsiyere Çok a iğek bir kız.. Diye cevap verdi. İbrahim bey gözünü Jüzettadan ayırmıyordu. Venedik dilberi, ateş üstünde durur gibi, çok heyecanlıydı.. Ka- in ne cesaretle Mura- ları da köşkün önündeki çiçek bah- çesinde geziniyorlardı. ibrahim bey, (Otranto) ricati- nin içyüzünü anlamak lâkırdıyı uzatıyordu. Murat, yemek çıkarmiyacağını ima ederek: ahanesile Radyo salı a iy 22,30 oda men konseri (Cemi , Mesut Cemil er Bükreş (364;5 m.) — 18 orkestra, 19 radyo jurnal, 21 konser, 23 radyo Şurgal. Budapeşte (550,5 m) — 18.30 keman, 19,30 22,20 çigan or opera, kestrası. ime li m.) — 2 iy Mak ri havadis, My iğ O karilar, 18,55 haradin, gramofon, 21. 30» © jurnal, 45 askeri koi pe arşova 4 m) — gra- A Laz ope- et, 12,05 gramofon. Viyana (506,8 m. 7,10 or tra, 18,20 radyo bilal a opera, “ş radyo jural, mofon. ii e çarşamba İstanbul: : 18,30:19 fransizca ders, 19-19,30 Man bey tarafından mo noloğ, ajans haberleri, 19,30-21,15 Mi turka b Kaya (Ekrem bey, Ru- şen bey, * bey, Şeref bey, Yahya ei Gini b Vecil e miha imi ai 21,25 ajan 22,30 mi ml Mesut Cemil bey ve orkestra. Büker G6 m.) — 18 .estra, 19 radyo ai 2 2 15 ıkı, 22,45 radyo jürnal, kafekonser. Budapeşte (550,5 m.) — 21,10 ope- a orkestrası, 22,30 operet şi 35 çiğan orkestrası, 12,15 İml (47 e Yl 19,20 ui 20 havadis, konser, 23 son Abel 2 3 Bründen nakil. Roma ( m.) — 18,,10 konser, Bs ihavelir mik OLM pen Viyana ( m.) — 17,05 gra- mefon, 18,05 konser, 20,25 askeri mü- zika 22,45 konser, radyo jürnal, 23,2 ans musikisi, — Bir şerbet daha arzu eder misiniz? Diye ie Akşam aç karnına şerbet teklifinin, ri ri yemek çıkarıl- mıyacağı manasını ifade ettiğini İbrahim bey pekâlâ biliyordu. Fa- kat, Muradın teklifine: Böyle bir elmasparenin elin- den Mek pi fırsatı üçin. mı? Elbette Cevabile suk ogi a ğa başlamıştı İbrahim beyi şimdi de ayağın- daki pabuçları çıkarmağa çalışı- yordu. a bugün çok sicaktı. çaki mı şişti. Ne oldu? Bil- mem... Topuklarım sızlıyo! Murat burnundan mazi baş- E vi cambaz, bundan fazla, bir ipte beraber oynıyabilir miydi? (Arkası var) AKŞAM İlân tarifesi Sahife Kuruş z Santim 400 2 » 250 » 200 1 e 4-5 iş sahifelerde |» on ilân ada a. So Bir ay içinde. > le fazla ilân ver. e tenzilâtlı e Tali lal lektep ve neşriyat, doğum, nişan, r akit, teşekkür ve ölüm, icra, tapu mahkeme İlânları e hususi tarife tatbik lun edilecek Sazetemi şı ilânlar için müracaat yeri: ilâncılın Türk L£. Şirketi Re caddesi, Kahramaj n. Tel. 20094-20095 Her akşam bir hikâye eynelâbidin paşanın çok u Bika kâtiplik Mainz ni ifa eden Sermet Remzi be: sa bir h ıktan sonra tefal edivermişti. Bu felâket hem pa- , hem hanımefendiyi pek müteessir etti bir rünce he; tesi gün ite randevuyu dü- şünüy ss Zübe hanımefendi. noter- den bir AE aldı. Kendisini ge lip görmesini rica ediyo rak ederek n e nizde bir emanet mahfuzdur, ha- nımefendi, dedi v bir paket verdi. u, bir gün evvel vefat eden Sermet Remzi beyin bir vediası idi. Hanımefendi otuz sene evvel, evlenmek teklifini reddettiği bu adamın son yadigârı elinde, oto- mobiline bindi. O eski günleri pek iyi ye Sermet Remzi bey Zeynelâbi- din <p ei kâtibi idi. Zü- ona mühürlü beyde paşanın eski ki AN NR ei ş küçük ço- cuklara türkçe ders esen evlen- mek istemişti. Pehnt Zübeyde açık- tan açığa reddetm e ya ayım, ye pa- n onda biri sizde ederdim. züm paşada. Filhakika, Zübeyde emeline olmuş, çok geçmeden Zey- idin paşa ile nikâhları kr yılmıştı. Paşa ile hakikaten ta- hayyül ettiği ini parlak bir ha- nail me biri olmiügin. Zübeyde a ndi merak ile konağa döndü, Elindeki dale açmak için Ne olabilirdi? İhtimalki yazıp ta bana göndermeğe cesaret leme : Ee e İşte; so kari Dedi ve manalı Bir gülüşle ilâve | atmam değil.. Merak et- karımdır. — Ka; meyin! Nikâhli izetta ecnebi âdeti üzere İbra- him beyle tokalaştıktan sonra, Mu- Tadın kulağına eğildi: — Misafirin yemeğe kalacak mı? Hayır.. Bir şerbet içip gi- inirleri derhal Şuna işi ki.. İçinden: bu gece buradan bir ye- re gid Diyerek, oturduğu ileri Bi i Ingiltere yel büyük bir at resmimizde görüldüğü gibi, h meraklıdır : Ilkbahar gelince, maktadir, a bir gezinti yapi ek üm bir SR yahut mendili ömrünün sonuna ka- dar hatıra diye saklamıştır da şimdi onu iade ediyor» diye dü- ündü şündü. Odasında yalnız kalınca derhal ii bekler kesti, İçinden mektu; tı. Sezlde kendisinin olmadığını anladı. Ser. met Remzini; n de yazısı değildir. yazılarla yazılmış 'ktuplar. Hem yazı Hattâ içlerinde makine Yasi mış olanları da görülüyor: Biribirinden yazı, kağ itiba. korku- lıyor, fakat anlamaktan di linke yım? Nasıl geçiniriz? Benim gö-| 'k sabırsızlanıyordu. | | Herkesin bir sevişi var İ yordu. Her mektuba bir de zarf rapi. o şid üzerinde adres hep a is Zeyelii paşa ne! beyde hanımefendi artık hiç sözlü ve tereddüde mahal kak mıyacak surette işi anlamıştı. ii rek bir el ile rasgele bir mektu Ti «Paşa hazretleri, o akşamları klübe Kidöcek yerde filân sokak-' ta ğa numaraya gidecek olur! sanız. Zü ai e hânımefendi pek iyi, bios Bahsolunan adres, izel bir genç zabitin apartımas nı sid. Diğer bir mektup: «Zatı deyletleri pek yakınınız“ da bulunan bir hanımefendi hak- kında mühim malümat edinmek u buyurursan saat dörtte Lothrin Gemiz numaralı - apartımana teşrif Kam » Viyanada otur- eri Orada Zübeyde hanı- mefendi Rus kumpanyasının genç aktörünü sevmişti, Bu adres onun- Başka bir mektup şu haberi veriyordu: «Sizin şeref ve se ğe ir alâkadar olan bir dostunuz filân sol miri filân Mi "bir hane de.. Mek pların hepsi böyle, im- zasız, Zübeyde hanımefendinin bir macerasını paşaya haber ve riyordu. Mektuplardan yalnız bir tanesi i Sermet Remzi beyin yazısile idi: Mitenimeie endi, bundan çok eski se- arzularınıza hiç bir itiraz nmadım, Fakat uzakta hasreti- nizle ölmemek için, yanınızda kal- dım. Ne pahasına olursa olsun, sizi müdafaa ve siyanet ettim. na vermişti, Elimden çok mekti seye size 25 tezli de bazıları gör: «Sizi o kadar ii ve saf bir aşk ile sevmemiş olsaydım, gö: yorsunuz, intikam almak için eli 14 me ne vesileler geçmişti! «Halbuki size mesut bir hayat temin etmek istedim, Kocanız E artık bu dünyada değilim. Bilmem sizi kim muhafaza edecek?» ..# Zübeyde hanımefendi Se: ikâyeci Dresdner Bank Şubesi Fierkezi: Berlin Türkiyede | Şübeleri: istanbul (Galata ve istanbul) Depo: Tütün Gümrük Her türlü banka muamelâtı