Çlerdi; efendi EE Sahife & ii AKŞAM 29 Mayis 1934 akn ei Yazan: SÜLEYMAN KÂNI — Tercüme; iktibashakkı mahfuzdur — SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Tefrika No, 293 Abdülâzizin öldürüld .. 00 üğünü iddia edenler ne diyorlar? Abdülâzizin zir bulunan doktorlar naşını etra- © file muayene etmek birdikleriiz | de kılıcına dayanmış olduğu halde kapıda duran Hüseyin Avni paşa: — Bu cenaze Ahmet Meh- met ağa değildir. Bir padişahtır. Örn b : A vefalı üzerine zl | ker iken hal” tasavvurunu icra mek için sadrazama eni idi; Şirvanizade ise o sırada padişah- tan iltifat görmekte olduğundan tehir tavsiyesinde bulunması üze- rine yavuz hırsız ev sahibini bastı- rr Falıvasınca sadrazam aley- 3 h İsti teremem! Demişti. gep aldığı teh- el lan yaralardan akan kanın ölümüne sebep olduğuna, kendilerine gös- seri kayi ile bu Yeralarmı açı- İç ei hükmetmişlerdir. ra Abdülâzizin öldüğü oda- ile mülemma bulmuşlar, yan kan damlalarının ri buldan çıkartmıştı. Kendisi sadrazam ve n etmemesinden işti. ie Marko Kuz- guncuktaki Takanlter | Foriyede Abdülâzizin odasma giren ve çı- kanları e. ile gördüğünü ifa- de eylemişti ir üzerine yayılmasını intiha: dürli katledildiğine za- ici bir i telâkki ey- | mane m çoğu kani bulunu- liyerek bunu da raporlarına ilâve orlardı eylemişlerdir. Abdlüzizin. v esnasında Doktorlar find. hi li Yusuf Kâ- ağa memur edilen tıbbiye e ib mualliml, sö i matluba muvafık olarak malüm tanzim ve bir gün sonra ga- setlerle neşrolundu. ft Ta- rih encümeni acar verdi- ği malümata naza! deri mi mim (doktor hakikate muhalif olarak intiharı pek teyit edici bir surette yazılmış Bi bi sini hâlâ tıbbiye mektebi evrakın- a mahfuzdur) diye Abdülbami- e bulunan cariyeler asla intihara kail değil- ilerinin başkaları ta- rafından itlâf edildiği e beslerler, salan kanaatlarında eder, asızca söylerlerdi. Hüseyin ei yanın Ein tahkikatı nakıs siye eğ Bu da katlin me Müstafi Naili mil paşanın ll vefat habe- rini duyunca kerim Avni paşa için: — Avni... e. başını yedi! İnşallah hak- mda beşşi irülkatil bilkail siyrı ka- sim tecelli vi in. Padi- Sale Avni vara Mısırlı prens ahzısar etmedikçe Allah canımı almasın! Demişti! 1 hı meğlikismeze karar verdiği Habe de Sultan Azizin ihtiyatlı davran- gi FR BE >) bahsederken şunu da anlatti: | (— Mustafa çavuşa (Sultan Azize aklınca biraz hiffet gelmiş- tir. Asıl vazifeniz bir kaza ve teh- like vukuüna mâni olmaktır. Bu- nun için oraya memursunuz! Dedim. Bu (aklınca olan hiffeti) a Sultan at kürenasımtlan Seyit bey söyledi. Fay Di çavuş omar Seyit İtan Aziz kevvetlidir. Mah- sus vi al intihap ettik dedi. Mustafaya da: — Bir kaza zuhurunda kolların- dan yakalarsın! Sözlerini sarfederek beraber çıktılar. Ben Hacı Mehmet ve di- iz verdiğim talimatı verdim. da çıkarken Seyit bey kendilerine: — Sultan Azizin cinnet halini ifşa semeyimi Etmiyeceğinizden eminim. n. Çü yemin ettiniz. f ANALI Tefrika No. 20 Nakleden: SELÂMİ İZZET » — Ya biz elli a .. Bizi dü- | Şünmedin 8 lamda acısı nutulur, baka hayattakinin derdi ame Şadan, Fe: i kucakladı — Bir daha böyle vi ami yacağına yemin et bak: — Bilemem ki.. Handan Dildadeye sordu: — Ferhâmı den gel Baktım küçük hanım, yi iskelesinde Şevket bey ve mi a kavga edi- yor... Sabi 'apura girdiler, ötekiler de ilac vapur tam kal- kacağı sırada küçül ım atık « Anladım, ben de atıldım... Yakaladım. 1 ik bu bahsi ipe ie“ e Li gördüler: silk- mişlerd mi an so! 2 red öle mi bekledin? ç Feshin omuz silkti: — Ne — Onları da lâzım Pi alın, ma, — Çocukluk etme abla... Nasıl geçiniriz. Şadan sustu. " — Görüyorsun ya Handan... Sen de bana yardım . Hele senden 5 Dildade, Çünkü senin yiyecek a sana yetmi rin, acı bir sesli oldu.” Ful hiçkırd Hayatın yükü çok ağır.. Pideli başını salladı: — Bu yükü hepimiz taşiyoruz. — Amma batia çok ağır geli- ır. Sen çocuksun... Kav- - Sen benim güldü- güme, göründüğüme aldanı- e Halbuki bilsen Dildade de içini Seli — ei en!.. “ a un çocuklarınız var. ei alalim enli bulurusu- ?.. Başka bir kadın çağır- dı sanmış ta onun için gelmiş. ise, yola çıktık ve bu sokakta nuştuk. ko- Boydn Haci Memet Yes | — m mi7 ir ei gatlı pehlivan Mustafa çavuş ta vt muhakeme nda katli nasıl | — ned dedi? , ika ettiklerini şöylece izah ettiler: — İnanmadı, yalan söylüyor- (— Damat Nı mut Ce- | sundedi. lâleddin Mop m ağası Sü. Üç kadın da: Köyullam eği ee 5 kaldıl, ? yüzer lira maaş ile Sultan Azizi ie ite Ferhan, artan bir hiddetle de- lâfa memur edildik. O gece Feri- | vam etti: N ye prime ir Erte- — Kd. . Kurnazlık ediyor. di iy ” biz İİ miş e Me imar. k çi — eline ak yer bir çakı | o çime tutamı m, üzerine Tehdit et- gere Fahri Neyi sl Ali | ti, polis çağıracağını söyledi... Ben ve Necip beyler, harem ağası Rey- han ve Rakım ağalar biz iv Mus- tafa ve Mehmet Siten Sinirler oda- ma tu (0) Mısırlı prens Halim pa: a ii dişahın hayatına nihayet verecek bir fedai tedarikini teklif Si Sadareti esnasında adliye rı Akif paşaya padişahın vücudu- nu izale için bir Arnavut buldurul- masini RA Kayserili Ah- met paşa ile Matlr Celâl paşa ve- silik lal celbettikleri bir fedai a zaptiye müşürü eğmeyi ilemi nazi- ya ped Mithat paşa da istintakında le bir hadiseden bahsetmiştir: Abdülâzizin Feriye dairesine sırada nasıl yöye izin naklile see ii a ka i paşanın yalısına git- mi: esnasında Avni paşa | konulunca Hüseyin A dik, dik ve sık, sık Fe dairesi- — O iş benimle Kayserilisin bi- ne bakıyordu. Feriye i i | leceği iştir! hazır duran beş çifte Demişti. Cenaze e nak- Me Ba Tol da Mithat geçmiştir. wükelâdan birine: Hüseyin Avni paşa Sultan Aziz — Vükelâdan biri valide suk Haremine mensup bazı kadınlara | tana gidip şu işi (irtihalin nasıl tasallütu ve kadın efendilerden bi- | vaki ) 1 ay rile münasebeti dolayısile lisana dai Mahmut Nedim paşa sadaretin- Dali iz vütbri v li — Hüseyin ai m br bir şey vursi leketi İspartaya nefyolunmuştu. Bu müamele önün işle- “ mişti. Kendisi gibi hakarete uğra- tılmış olan Şirva: © Mehmet ve ni paşa da bunu işitip gülmüştü.) Muhakeme esnasında Nuri pa- şa takdim ettiği bir arizada Sul- tan Azizin hizmetine yük: kasından ri me tut İustafa çavuş Mah- tu; pehlivan mut me Di me şe et miş ön mi bg Azizin ip- damarlarını Vent Bu iş çü on Mn sürdü. an Aziz: , Die feryat ediyordu. Zabit Ali bunun üzerine ağlamağa, yalvar- Mağa başladım. Berabâr doktora gidelim dedim... Buna karşılık ne dese beğenirsiniz... Eğer sahi m, ba hamile kalmısımdır!.. Bu söz beni çıldır tı... Hâlâ, o sözü duyduktan son ra üni yer nasıl ölmedi- ğime şaşıyorum... Yerin dibine geçtim... Saatine al ayr zamanı ancak ürüdü, arkasından seri b ar Zee İİ rd mi ve AZ rr Şara sn? & ue Bir m mobile atladı... Az k Valide sultan ve sairleri koşup | larım kapı a kalacaktı.. ve Alt imi sama Dildade Mustafa çavuş pencerelerden bi- | anlattı. rinin sr giy Sultan Azizin üstün: ce- nazeyi salla götürdük.) — (Arkası var) Pösta ittihadma dahil olmayan ernebi memleketler: Seneliği m te Gk 1900, üç uruştur. Aires “tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek JAziriidir. . meti dır. am bitli bir şile eye I Şadan, çenelerini biribirine vu- rarak sapi, : daha aklından o fena şe- yiye gi tan, yüz söne yaşamış kadar bik- tım. — Hayatta, her ne olursa olsun, aneti sre 4 etmek lâzım- len felâket, sin bir harekettir. is Rezalettir, fa- kat intihara kalkışmak ta e O da ahlâksızlıktır. Bir ayıp işle- din diye, öbür ayıbı da işleme. Bi- ri, ötekini ö İm — Peki amma ben ne olacağım? Beni buradan k kovacaksınız.. Gitti- ğim her kapı yüzüme kapanacak. Şadan dedi ki: — Eğer seni istemezse, ben de — Aes nuz, — Ya onlar insana azap verir. le rse... Handan, kardeşinin gözlerine baktı: Eki sahiden mesut mü zannediyorsu! — Neden A olmıyasın... stünde yerin var.. Herkes seni edene Şıklığına hayran oluy. Bütün benii işin görünür ... Bir de içi var. — Bunları e kadar kim- seye Mağ .Kocam beni şık ve e aldı. Bir er ai evlât kyn Verdim. Fa- Koc. . Hayır, ti başla bir ka- dala, kim bilir nerelerde dolaşı- yor... Pek çoğumuzun iç yüzü bu- dur. Bizi mesut e hal. ' buki Bunun kan yi 2 süne teri > intihap k şarttır... İzdivaçta müteka- bil hürmet, mütekabil sevgi, mü- ' tekabil bakım olmalıdır... Yoksa benim c bedbaht olmak mu- kadderdi Gene ela bir sessizlik oldu. Dildade: ; — Müsaadenizle ben gideyim, di. gi a Hanim — Ben de e diye. ME ğa kalktı. 7 |