28 Mayis 1934 a AKŞAM Ek 577 Yazan: AKDENİZDE TÜRK AKINCILARI İSKENDER FAHREDDİN Tetrika No. 65 Mallar ne yapacak bakalım.. Ibrahim bey ( Jüzetta) yı kendi adamları elde etmek için, Muradı yazma dönüşünde acaba kimiri kani dökülecekti? Karaman beyi ile karşı karşıya at bey o gün akşama m çifliğin etrafında dolaşmıştı.. un da sık ve e lee dolaştığını görü Murat bir imi ami yani- na çağırdı: “ — Gündüzün buralarda işin Mef diye sordu. Yusuf, İbrahim beyin bir saatte efendisinin buralar. sğiyrazne şüphelenmişti, .. Dün gece bir kaç aldi ki sesi duymuştum da. Onları araştırmağa çıktım, Diye kekeledi. Fakat, Murat iz Yusufun üstüne düşmedi.. Sadec hafif bir Si m yüzüne halki Yürüdü. Yusuf işin rakında değildi. Efen- disinin amlar uzaklaşırken: — İbrahim bey bu akşam avu- cunu yalasın.. Murat bey buralar- da dolaşırken, ben Karaman be- yinin yn sokulamam. Diyerek geri dön Yunuf a girdiği zamaı uzaktan gelen İbrahim beyin ara- basını ve ni athları gör- müştü, Yusuf bir ağacın arkasina sak- landı n beyi, Murat beyle Diyeı ik etrafı gözetlemeğe baş- Tadı. Akşam olmuştu.. Çiflikte çalışan işçiler kazmala- rını omuzlarına vurmuşlar. Yusu- fun yanından geçiyorlardı. Yusuf e seslendi: azıcı İn bağırdılar: i i — yi çiflik ni den geçiyor. Belki Pe görü- siri la ini a in! meş tezviratla ortalığı kariştir-* mak istemişse de, Fatih Sultani Mehmedin İsmail reise fevkalâde olduğ gelmek a du. Fakat, bu te- sadüf onları biribirile eşe Mami. imişti, Murat arabanın yanına SL du.. İbrahim beyi samimi bir ta- yırla: — Sizi buralara hangi rüzgâr attı, beyim? Diyerek selâm İbrahim bey Emi indi.. Ay- ni samimiyetle Muradın boynuna sarıdı.. Ve alnından öptü: — Ben babanı çok severdim, Murat! Allah toprağını bol etsin.. Biraz fazlaca asabi idi. Kendisile kolay kolay anlaşamazdık.. Ve lâfı değiştirerek: — Bu tarafta bir ayazma var- mış, dedi, suyu basur için şifail imiş.. Yolunu kaybettik. Mile Karaman beyini boz- dı: 'usufu yanınıza vereyim., Radyo 2 Mayıs pazartesi : 18.30.19 fransızca ders, 19. 19, 30 Refik Hari ii tarafından ri, 19,30-; Si 15 25 İl 23 si Şürnal nn (420,8 18 konser, 5 radyo mel 22, 65 vaya, 23, Me 24 h Varşova UY Yiyaça .) — 19,10 kafes REM. 19,55 a İşe 21,02 kon er, 23,30 ni musikisi, Viyana m.) — 18.30 k ser, 22,15 myo. rai Mami km, 12,05 gram ) ay lı a. 18,30 - 19 Plâk neşriyat 19 - 9,30 Mesut Cemil B. tarafından çocu al, 19,30 - 21 Alatın s 22,30 oda musikisi konseri a çit, Nelin ie Yaka Mesut Cemil beyler) tara! Me eekra, 19 seri jumal, 21 ie 5 ii o Jurnal, Budap ee m.) — 18.30 keman, 3, 30 e pera, 22,20 çigan or- .eslrası. Prağ (4702 m) — radyosu, 20 havadis, 20, 0 ii er, 21, 20 Birinden nakil, 23 son haberler, 23,30 gramofon. Roma (420,8 m.) — 18,10 konser, 18,55 havadis, gramofon, 21,30 rad- ya, jurnal, 21,45 askeri konse arşova (1414 m.) 19,25 gra- mofon, 18,55 e jurnal, 21,02 ope- önüşte beklerim.. Hava si- e Bir şerbetimizi içiniz! di ve başını arkaya gevizdir — eek Diye bağtidi! Yusuf vii geride saklandığı ağacın dibinden fırlıyarak efen- disinin yanina koştu. — Einredin beyim..! Murat yolun kenarında duru- | f Ka ME a: de durmuştu. aa biri elini ağzına gö- 'usuf.. Yusuf. e arabanın içinde kırmızı laik okşıyarak telâşla sağa sola bakın recek... ba eee gitmiye razı oldu ağn beyi bunları düşünür- ken, yabancı bir ses atlılara cevap verdi: — Ne istiyorsunuz? Kimi arı- Yorsunuz? tlılar Murat beyi görünce şe şaladılar.. İbrahim bey een Lay ği gündenberi Muratla ilk defa karşılaşıyordu. Yedi sene evvel bir defa Geliboluda E O vakit b bei babası İsm. ileri ayazma; dar tür. Dönüşte çifliğe böribek e | lirsin! Yolcular ayrıldılar. İbrahim bey o akşam Jüzettayi yakından göreceği için seviniyor- du. Yusuf ayazma yolunda, Vene- dik Tep söylediklerini birer yo. hel deleri du: pr ie kulağına bile girme mişti, — Jüzettayı kaçırmak için, her zaman bu fırsatlar ele geçmez.. Diyerek, ml talimat vermeğe başlamı Yolun öbür papi biraz sonra tekrar çiflik yoluna sapa- ibrahim bey, Jüzettayı elde et- mek için, icabında, Muradı kendi adamlarından birine öldürtmeyi bile kararlaştırmıştı. (Arkası var) Posta ittihadına dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç aylığı 1000 KE dres tebdili için yirm uşak pul göndermek adr Safer 14 — Ruzıhızır gi İkindi Akşam 41 838 12 M2 Dostoiewsky hakkında bir konferans 30 mayıs çarşamba günü saat aa müsyü G. de Courson tari meşhur Rus edibi Düstolsvali > hakkmda Ünyon Fransezde bir konferans verile- cektir, İlân tarifesi aş Kr 1 Santim 400 2 » 250 zi » 200 ğ ale 5 ilân sahifelerinde &. 0 Bir ay içinde 100 santimden fazla ilân verenlere husasi tenzilâtlı tarife tatbik olunur. il beğ skp Ge! tibolu ter- n gemileri gör görünce Geliboludan İstanbula ge- lerek, padişaha: boğazı bir ada- min el, Eğer İsmail reisin kafası kızarsa, boğaza hâkim olur Mahkemedeki hadise iya bey isminde bir lediğine lan şayia edilmektedir. Esasen Mi bu yolda bir fıkra nn Mektep ve neşriyat, doğum, nişan, akit, tesekkür ve ölüm, icra, tapu ve mahkeme nlar için hususi ilâ tarife tatbik lunur. Ee | Evlenmek istiyorum |) kip 2000 sahifelik ka- İri hele kitabından başını kal- 'dırdı, Genç âlim çok yorulmuştu. Koltuğundan mk gerine kalktı. Bir sigara yaktı. Biraz dinlenmek Jâzımdı. Gazetesini aldı. Şezlor- . uzan Gari açar açmaz ilk gözüne ilişen şey küçük bir ilân oldu: Evlenmek istiyorum «Gayet i iyi imei e bi bilirim. dans, tuvalet bi ti min sakin, asude, alâyişsiz bittabi masrafsız yaşamamız için başıni ndi dinlemek, rahat etmek ve ke: halinde çalışabilmek istiyen, balo- lışmak! Tam benim Par Tam benim istediğim bir Vahid henüz gençti. Fakat eski di güne geçi u. Yakında ihtiy. lıyacaktı. Balam isterdi. Ün düşünm — Zama bir mektup yazayım. Diy asasının başına düz, yazdı! mke kadın ilânının alti- na post restant bir adres koymuş- tu. Ahmet Şekip zarfı ona göre 1 9999 Yazıyordu. Açtı okudu: terem beyefendi, su rısını böyle e adamdır. Ka- rınızın son derece vazifesine düş- im olmasını tyoramuz . Zanne- m ki çok iyi anlaşabileceğiz. Fa ket evvelâ görüşmemiz lâzım geldiğini zannediyorum. Bunun için yarın saat ikide sizi iğ da *** pastahanesinde p mektubu bitirin- ce derin bir düşünceye daldı. Şim- di ne yapmalı? İlk mektubu yazdı- ü ie Hadiye son senelerini geçirdiği genç kadındı. Duldu. ni az uz değil, çok seviyord. 'diyeden ayrılmak onun için büyük bir şeydi: de... diye omuz — Adai se silkti. Bu Hadiye macerasının s0- 0 ilke si iel nu yok. Nası günün rinde | dişli değil niyim?. ii bas, uş, ha een Biran evvel evil gitsi Fakat gene durakladı Hadiye- nin minimini kırmı dudakları, Hadiyenin işleri ör Bini yanan i gözleri, Hadiyenin burnu, Hadiyenin ince beli, Hadiyenin güzel göğsü, Hadiyenin n k yu, nefis vücudu gözlerinin önüne we Kendi kendine: — İmkâni yok.. Yapamam, Hes diyeden ayrılamam!.. dedi. i ihayet: w — Gider konuşurum.. Eğer çok iyi bir kadınsa, her hususta anla- şırsak ne âlâ. Baktım ki aramızda an fikir, e ayrılıkları var. ir şapkamı «All. — ısmarladık!» derim, Tıraş oldu. e yapin kos- tümü giydi. Apartımandan çıktı. Pastahaneye girdiği zaman üçe beş vardı. Birdenbire v — Eyvah!. dedi. Ha! akikaten ey- vah ki eyvah.. Kapıdan girince ilk masada bir adam oturuyordu. Şimdi ne mem Herifin yanı- na yaklaşı — ikmalen Bu masa bana lâzım. Siz başka yer bulunuz!.. me mın yanına oturmak çok tuhaf alası Çünkü zil tan işaret ederek onun dikkatini celbederdi. Ondan sonra meçhul hanımefendiyi davet m her iş ol i kapının yanındaki he- men En ün masalarda işgal edil- mişti. Köşede bir masaya oturdu. T bir dakika geçe kapı- da güzel bir kadın belirdi. Ahmet Şekibin yüzü kıpkırmı: oldu. Kapıdaki kadın Hadiye idi, et Şekip ne yi ğını şa- şırmıştı. Hadiye eriyen girdi. Ka- masada oturan pının yanındaki erkeğe dikkatli dikkatli baktı. Masada oturan adam bu bakışlar-. dan memnun hafifçe edi. muştu. Hadiyeye yaklaşıp vaziye- ti anlatmak lâzımdı. çiz İse da yapamazdı. Çünkü o zaman Hadiye: 8 — Vay demek sen benimle eğles nirken bir taraftan da evlenmek istiyordun ha.. diye köpürebilirdi.' © Masadaki erkek Hadiyeye yer sağ Hadiye: bir şeyler söy-, & “Erkek evvelâ ez sahibi ben rn em melül melül bakti .fısi SE . -ata pirince giderken eva) deki AR olmak diye işte ıldı buna derler. Bir Yıldız |