22 Mayıs 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

22 Mayıs 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Yazan: SÜLEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Terehme, iktibas hakkı mahfuzdur » Tefrika No. 291 Saray, Mitat paşayı tevkif ettirmek için tedbir alıyor tetkik ve ei anaç Nedim, Gerisi ve Nusr: la Süturi e diden, Mam Celâleddin iz ile bazı sari mürekkep bir aze teşkil edildi. Bu heyetin ey esnasın- da dama inin emri- le mi itlâr miş Gör ii deri itir af etmi dam- Rüştü v © Mithat palm Sİ bu ie zimet hal bul uklarını emire an > ivan Mustafay: nat ile bu itirafların zeeliyin bırakılmak, başı kız- ya sokulmak, koltuklara yumurta konulmak ibi Abdülâzizin katli om tahkik eylemek ü; sadrâzam bulu- in tertibattan Şehrem har paşa bir Babıâlide “Sait paşanın. nezdine geldi. — Haberiniz var mı? Vükelâca çe a tebeddül var... Mi ei — Mn şemali Mazhar paşa — hane size pek muğber yi Şan Ne- ni iliye nezaretine, Kâmil pa: yahut tebdili tarik > yasin Süruri m Ere zaretine gelecek, sai Mi le- de t beddülât vaki ol ee imiş, kri «mut paşa bu! Sadarete gelince e retle! velki sada rinde yaptığı gibi azil ve nasplara nihayet gelmiye- cektir. Maziyi paşa bu haberi verdik. ten sonra gitti. Mahmut Nedim paşa bir ki m Babıâliye mağ © a ; Sait paşa saraya yanliz olduğunu da isidliyordu. Ertesi günü Mazhar paşa tek- rar Sait paşaya geldi: — Daha bir takım malümat a Ce ikici adliye nezare- tinde Lülaği istiyormuş; zatı .şa- hane Mithat paşa ile Mahmut Ne- dim nın aralarını bulursa Mit- e eği bu suret mümkün ol a Ahmet Vefik min e maarif nazırı Kâmil pa: dahiliye nezaretine getirece mii diy een Vahan ve te gidecekmiş. Süru! di İlmiye tarikinde baar adliye müsteşarı kalacakmış. m Mi sai Nedim paşa da gelmişti. Müzakerenin sonlarına doğru Sait pe kendi isine: ünler pek meşgul imiş- . Mahmut paşa da: — Evet, bir kaç gündür Cev- “det Zu eri abeyinde bulunu- EMAR. tan Ab iz in inti- duğu, katillerin ikrarile tebeyyün ediyor, cevabını verdi ve katil lerin kimler olduğunu izah eyle- dikten sonra: ların âmir ve müşevvikleri var, iş ame ve . bir ta- kım re bulaşı bu konuşma- ya kulak kabartan Cevdet paşa ri paşa gittikten a cari işler hakkında bazı e söylemek üzere Sait pa- şanın yanına geldi. Sait paşa ona da: — Bugünler sizi pek meşgul rum! görüyo! ye d. : t işlerimiz eksik değil! Dea Dali va alamadı. Sai paşa ertesi ut Ne- dim ve Cev m) sarayda adan My gün sonra eyi gazetelerin hemen ilân et- Si eleri re lüzumu iradei seniye üz. rine bildi rildi İşin saray ve e Babiâlice olan saf- hası bu yolda cereyan eder dü Mithan paşa ne ia yaln ei mektuplard Mi Abdülâzizin ini” banbuldan ni paşa- utlarr! zalesi de ilti- zam m olunduğunda nel halk nazarında böyle büyük bir cina- yetle lekedar edilmek için bu if- ln ği tertibi cihetine gidildiği bildirilmişti. ii Nedim, Cevdet, “e at paşalarla Süruri efendi, yi.devlet tanzimat dairesi ikinci reisi Mahmut bey ile sair zevat- tan teşekkül eden tahkik heyetinin bu fecianın esbabımı ihzar eyledik- leri de verilen haberler cümlesin- den idi, Gene bu haberler am ilim laf Sü celerle de- e Urya- izade pri Esat efen da birleşerek çalışıyordu. Mithat paşa iptida bu haber- leri mübalâğaya hamletti. Bugünlerde mabeyinden aldı- ğı telgrafnamelerde iltifatlara nail oluyordu, Arası bir kaç gü dına mebni olduğunu, vükelâdan bazıları bu i se hacaleti ve rezale- olamadıklarını, savuşması icap mein Kin bildirdi. Bazı ostları da ken- disine ie m. meş bulun- dular, Hattâ Avrupaya gitmek için bir vapur tedarik ve teklif te ettiler. Suriyede kendisine intisap pey- a eylemiş ol Şam Trablusu Tramvay mühendisi İngiliz zag ten bir gemi ile - bittabi İngi hükümetinin malümatı ali İzmire geldi. İngiliz gemisinin i man haricinde, istim üstünde em- rine amade olduğunu paşaya söy- ledi. Mi paşa mevkiinin vahame- tini anlamamış değildi. ça altında olduğunu da biliyo Buna karsı Osten: — Bunun çaresi kolaydır. İs- timbot ile devre Rc seyi gemiyi gi örünce - | güya teftiş için sirmcelniz. ipe Si izde; karışmayınız. Ailenizden rafına ayrılamaz iseniz pal da alabili- imal verdireceğini düşündi tel meli kabul etmedi. Ostene iz olarak şu seir verdi. — Üümin değil (o gidemem. Kaçtığım gibi isnadı mürettep ve mütasavver büyük bir cinayeti kendi üstüme almış olacağım. Bu meselede kalben o kadar müsteri- - him ki ne yaparlarsa yapsınlar ai ilme de okunamazlar, Av- rupadaki hususi ve mi evkii- mi i biliyorum , Ora kibar mahfil lerinde kazanmış olduğum mu- habbet ve ihtiram siyasi bir mül- teci sıfatını haiz olduğum bir za- mana mahsus idi. Farzedelim ki vi de ayni samimi muamele yim, Ben böyle bir md İekedar olarak o yüksek - Taj altında madeletkârane bir ta ili eyliyeceğine itimadım vardır * ol mühendis Mithat ei iknadan ümidini keserek geri ü J Mi nihayetinde padişah ya- verlerinden binbaşı Hüsnü bey tebdili kirim İzmire gelerek e, mabeyi lin şifreli Ky mababerese min ol şına topluyordu. (Arkası var) 1) Kim olduğu tabsarad. edilmiyor. ANALIE Tefrika No. 13 Nakleden: SELÂMİ İZZET — Saçmalama... Erke! i İla ba — Ah bu erkekler!.. işken- ce yapmak için yi e m kahvaluda, Kâmil izmetçisini pek süzgün, pek yorgun gördü. Biraz sonra mutfak- ta yanına gitti: — Hasta mısın?.. Yoksa karde- şin mi çok hasta? Saniha yere bakarak mırıldan- — Hayır efendim, bu geceyi çok iyi geçirdi... İki üç gün sonra kal- kar, — Öyleyse sen geceyi fena ge- m Şafi köpeğine dönmüş esi başını önüne eğdi, kı- zardı, Cevap vermedi. Kâmil bey başka bir şey söyle- medi, oğlunun odasına gitti. Şa- kir, tamamile soyunacak hal bu- lamamış, kendini yatağa atmıştı, kurşun gibi ve Kâmi il şüphesi katiyet kesbetti.. ye birdelikii ie — Binen sana hizmetçiyi ririm... Onu kapı dışarı siir de.. ir odasına girdi, bir si- e la dolaşmağa başladı. et Sanihayı koğmaktan vaz Gn değişiyordu. Zaifliyor- du. Uykusuzluktan, hizmet eder- ken esniyordu. Cavide hanım kızıyordu: — iyi kızın nesi var?.. Ne oldu bu kız; Ne el kardeşi iyileşmiş, gitmişti, Artık her gece, Şakir onun odasına gidiyordu, sabahli- yorlardı. Kâmil beyi Gi yi Kğ Bun | la oluyorlar. u fe- ii wi Esasen . e mütemediyen Ler aşalık bir alifte değil. sin ya, işa Eline bir dek geçirdin, yakası Saniha filvaki elite değildi, at Şakirin gelmediği eceler sinemaya gidiyor ve bazan yaniı- tesadüf eden erkeklerin sar- kıntılıklarına izin veriyor, hattâ bazan onlardan birile, sinemadan yi bara da gidiyordu. r gece, sabaha karşı, yanın- da be kekle eve girerken, ahlâk grisi sak mis adise, Şaki kri de kız leşe kz bü o da berbat bir vaziyetti İki e ne ie . 5 p bahçı kahve- rn ari Nihayet bu tn e uğradı. el hatırına harsızl ık geldi ve © girdi, çolücağı alihi ve bir se- ne hapse mi oldu. saa KISIM & ari le ALFA bula taşınmışlar, ve MR birer köşk tutmuşlar. Hizmetçi, Handan a tuvale- tine gıpta ile bakar — Buyurunuz dedi, elsi di içeride, Biraz sonra eme geldi. Her nasilsa o gün ü gülüyord. ki EE öpiüşküler, Şadan — Bugün güzelliğin var, Mel Sli acı acı gülümsedi: — Ne ye oyy kocalara be- öcülürreliz lâzi Çocukların nasıl? Şadanın yüzü çatıldı: Her anki gibi, ana bi ji var... Pro- map dem fesör Hourtini biliyorsun 3) Bu isim, Şadana bir şey ifade etmedi: ... Meşhur Sana son za- nlarda bir 8 oldu, söylene i ni dinlemiyorsu an — gigi - Asabiye mütehassısı... Mn birdenbire - bilalıy kinini İten aza ermek lâzım akdağ lie hp ör i GE — Eevet. ei olmuş? — Bugün ikeilikilei tanıştım ve rica sen buraya gelecek. — Eyvah, ekilir evde de- gil... — Kerze gittiklerini bilmiyo- rum ki. e doktora rica ederim, bu gece — v4 ur mu — Elbette! eğik ve nazik bir dam... Ferhan nerede? — Şe vket beri Piyano ça- liyor ya... Onun da eğlencesi bu. — Kocan? — am... Konferans veri- yor... Bug ünkü konferansı pek mühimmiş, Gazeteler uzun uzun ahsettiler, — Demek bugün? Şadan komik bir tavır aldı: — Seni cahil seni!., Demek bu- gün olduğunu bilmiyordum!.. — Hayır... Sen neye gitmiyor- sun, ET omuz silkti, cevap ver- med i, B a hizmetçi, Dildade- nin ğini haber verdi. dın bitkin bir haldeydi. Kırk yaş ii ihtiyarlamıştı. — Ne haber 1? — Sağlık küçük hanım. — m ne haber? — Oğlan 1ş.. Onu gidip göreceğim... çeki çekelim var mı? — Hayı ır — Sizi andan hanım — Kabuklar bir se olursa ben kendim giderim. Dildade biraz tereddiiten son- ra ilâve etti: — İstanbula, kızı da görmeğe gidiyorum. — Nerede oturduğunu öğrem- din mi? — Evet.. Şadan e — Peki amma, nerede olduğu- nu neden haber vermiyordu. Dildade, o zamana kadar sak- Tadığını söyledi: — Darg skn e

Bu sayıdan diğer sayfalar: