29 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

29 Nisan 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Li EYE EY TE P ziz ae) iltica ile bi bn A . n s ua uu SARAY ve BABIALININ İÇYUZU DAĞLARI BEKLİYEN KIZ Yazan: SULEYMAN KÂNI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 278 Yazan: Esat Mahmut Tetrika No. 56 “Ben kanunu esasinin ilânı için yapılan) siman” “05 hamam ii bütün fedakârlıklar içinde bulundum,, : some sesim lan üyu! ürlüği ünden mütekait Ata tey Gi derdiği lâyiha meselesine temas EN e Li disinde mahfuz bulunduğunu ba- na bildirmişti. Namık Kemal beyin Ahmet Mit- hat efendiye Midilliden ya ol duğu bu mektupları ahiren mi lea e! mai an biri 12 ağustos 1294 tarihli ve EM kısa, Ahmet nr Neşe ere leyhinde meye. ğuma delil zemini İZ. lâbın bu sözleri içine bir “il iti- raz karışmıştır. Ben zatı şahane- z kanunu esasiye meclisi ya vükelâda yapn Si me dişah Kukukuna da dolilmabağını arzetmiştim. Sizin yazdığınız gibi alelitlak (kanunu esasi padişahın hukukun. i Siz huzuru şahaneye takdim et- tiğim 18 arizamı görmüş olduğu- d ER kk rih nazarında tebriye edecek bir söz mm bahsediyor- töhmetim ne — ki teb- Mi yu görülsün? azdıkları vap >» tan Murada intisap etmiş- vd bu intisabımdan evvel ya gelek kapari bu- dum da çağırıldım. Hattâ Abdülhemide daki şehzade- liği zamanında o tarik ile ubudi- bana si Murat tarafın- dan para gönderildi ise si- e (oo gönderildi; saray- daki defterlerde kaydı mev- cuttur; amma birazı, belki bir ço- ğu arada zayi olurmuş.. Bu da az, çok hepimizin başına gelen İL lerdir. Şehzadeliğinde sultan Murada mensup olduğum vakitler Suavi hükümeti saüetekideğe (Abdülâ- şka bir şey düşün- mezdi. Suavi daha Pre iken ka- nunu esasi aleyhinde koca bir bent — olduğu “ee sizin yn esa ftarlığil, f ettiğini Dedi onu İstanbula elbette; Suavi istunkli geldi. mi de inikadı musammem olan ercimin) sari etine dahil olaca- ğını haber alınca kendisile beraber Damme için cemiyetten isti- faya kadar cüret edenlerin biri de ben idim. Suavi hiç bir vakit, hiç bir kim. senin hiç bir fikrine taraftar olma- , O kendi kendisinin e idi. 8 melânetini de Kemal beyindir. ii olacak.) kim bilir hangi dostumu- zun kle hizmet ederek faydasını o yolda kazanmak i .— ihtiyar etmiştir (!) Ben mül müzde kanunu esasi istihsali için kaç türlü fedakârlık zuhur ettiyse hep içinde bulundum. Padişah tarafından Babiâlinin dahli olmadan intihap ile kanunu esasiyi tanzime memur meclisin âzalığına tayin olundum. Bir kaç defa huzurda kavanini esasiye mübahasesinde bulunmak şerefine de nail oldum. (Namık Kemal beyin Abdülhamit ile ka- nunu esasiye dair mübahaselerde Büherleri ilk defa bu mektupta görülüyo; - Kani umumi heyetinde tetkik olunmak üzere tesvit için âza içinden ayrı- lan encümene de memur oldum. Ben metihlerle ayuka çıkardığı- nız zatın tercüme ve takdim etti- ği ie ehil Beyin ae de icrası kabiliyetini hiç Bati ge asıl hatıra getirebi- lirdi? Bunun icrası ancak 47 sene sonra kabil olabildi. Hem ne va ketlerden sonra!) Çünkü mülkte cumhur yapmak efkârında 03 in M Sindel EE; tirmedim. (Ni kanunu esasi ile idaresi kabil de- ğildir. Bence vatanın selâmeti öyle pa- dişah hukukunu ihlâl edecek ve- ya mülkümüzde bir cumhurun ka- nunu esasisini acal lere muhtaç değildir. Selâmet hilâfet kuvvetile bir meşveret usulü teş- kiline mütevakkıf idi. Ben de ha- reketimi o maksada tevfik ettim. (Namık Kemal bey kendi za- manı için hilâfet kuvvetile bir meşrutiyete taraftar bulunuyor. Amma ikinci meşrutiyet devri de isbat eylediği üzere padişahlık ve te, padişahlık için bile bir kuvvet olamadı. Geçirilen müthiş tehlikeler için- de siyasi tekâmül büyük inkılâbı- mızı doğ lekette padi- şahlık kaldırılıp cumhuriyet tees- da, lüzumu da kalmadı.) Kanunu esasiyi yazanlar en az 1000 cilt kitap karıştırdılar. Sait iii pe lâyihası Kanunu esasiyi tan- im eden meclise gelmedi. Bizim İm anunu esasimiz ithaf paşa lâyihası bini varakanın, ne de Frans riyetinin kanunu esasisinin »tağyirile hazırlanmış de- yn ir e lâyihaların memiştir. Kanunu esasiyi yazmağa memur olanlar içinde Ziya paşa, Sava > şa, Ohanes efendi, Abidin bey gi- bi siyasi fenlerde ihata sir var idi. Biz ettiğimiz taharriyat ve'mü- bahasat üzerine ne ana getir- dik ise meclisin umumi heyetinde de o tetkik olundu, nunu esasinin aslı bu suretle meydana çıktı. Bu (asıl) ile neşrolunan kanu- nu esaşinin farkı asıldan iki, üç madde tenkih, asla bir madde ile bir fıkra zam, mevcut bentler- il den birinde Ml hükmün, bir kaçında da bazı sözlerin değiştiril- miş olma ibarettir. e benim iltizam ettiğim 6 tası) idi. Aslın içinde padişahın hukuku muvazzah, hukuku ummiye mü- kemmel idi. Aslın yüz kadar ben- di vükelâ meclisinde tağyir gör- edi. Benim beğenmediğim ve mu- teriz bulunduğum noktalar o asıl- da meclisi vükelânın vee tadi- lât ve tağyirattır. Müsveddeler sara ya? mevcuttur, Tarihleri tatbik olunursa itirazla- rımın hangi lâyihaya olduğu mey- dana çıkar. nefyi isbata hamlederek be- nim asıldaki bentleri am dair olan arzum kanı unu İ imha asi Meclisi vükelâda kanunu esasi- ye icra olunan tadilât ne idi? Bilir misiniz? Padışahın hukukuna ve mülki taksimata dair kanunu esa- sinin balâsında ne kadar bent var ise cümlesini lâğv ile ıslahat emir- leri Te hiimeli İli yazarak kanunu esasiyi sadaret namına (7) ilân etmek idi, ba ira- bir kanunu esasi neşreylesin de ie rıazam veya vükelâ sun! yolunda bir mütaleaya hiç ra be şi olmadım. şevketmeap efe: > Gküriye Meyindedi) diye ni at bu; ılar, Hati ne gam ile olurs: dan iltifatı sein hiç eri ll sakıt olmadım. Elân perverdei ati- feti mülükâneleriyim. “(Kemal beyin” Madini menfasın- a üç cümlede için için bir istihza e m2) Siz hakil çıkarmakla beni Korldimak'ü ümi- dine mi düştünüz? (Devami var), — Adnan yalvarırım sana he- yecanını | bae ine çalış, Hiç olmazsa benim kadar metin olmis ğa gayret et... Hem canım bun! ii tabii görmek lâzım Ge mi!,. Ben kanuni vaziyetim iti Baiğle bir şakiden, başka bir sev değilim. Hadiseyi olduğu g > TEN —$ ediyor.. Derdimi- hâkim. tmağa ve Her tevkif İm muhakkak idi olunmaz!.. e Zeynebi heyecanla kol- rından sarstı, Âdeta bağırır es bir sesle dedi ki: 1ığ w Hi g 5 & Zeynep göz yaşlarını inim ği çalışarak: yi duymağa, dedi. diyorum sana sus... Se- ni böyle, acı aşma mene- diyoru, artık!,, amm şiddetle Jandarma za- mücrimmiş bir ay- dır o halde niye tevkif etmediniz dedi. — Tevkif edilmişti. Hastanede yattığı müddetçe nezaret altında bulu: gli yordu. O zamana kadar sandalyesinin erine kendi A e yıp duran Nerime hem: rinden yasi jandarma zabitinin yas geldi: — Beyefendi 'dedi görmüyor musunuz, ne kadar harap bir halde a iie mana vermeyiniz!. çekenlerin ekseriya ire dikkat edecek kuvvetleri kalmaz. Adnan da yavaş inin e daha makul olma alarak Nerime- nin sözlerini tasdik eder gibi ba- şını salladı: — Hanımefendinin hakkı var dedi. Affedersin arkadaş, ne ko- nuştuğumu bilmiyorum, O kadar perişanım, o kadar muztaribim ki! Jandarma zabiti Adnan beye doğru yaklaştı. — Yüzbaşım e Beyhude te- lâş ediyorsi Bence hadise bir e) ibaret... Dün gene bu mesele mevzuu bahsolur- ken bizzat müddeiumuminin ağ- zından işittim. Vali bey itiraz etmiş, Zeynep hanım hakkında takibat yapılma- sının doğru mai çünkü u kumandan: kendisi- ne Bisiak söylediğine, ai plân- Tın verilmesi Ze, ım de- ha esi demek ol bni ile- ri sürerek tevkif muamelesinin a cevaben nlikiğmmi mi ee ki: «Valinin bu hu- sustaki mütaleası doğru değildir. Şimdiki «halde ortada hükümet yim bilfiil silâh istimal i, yahut bir asi var- deri bir oOcürmü meşhut halidir. Esasen *ah- i liği > yi b bei sesi işitmeğe alışmak lâzım!.. geri gibi süngülüler arasında götürü- lürse dehaletin ne manası e mışl, Jandarma zabiti hayretle gü- lümsedi: — Tuhaf şey dedi, ayni suali bir arkadaş da müddeilumumiye sordu. O da iyi hatırlıyorum şu cevabi vermişti: — Dehalet meselesi tetkik edi- lecek mühim bir mevzudur Meselâ treni berhava etmek için k diye aa ve nie suale çekmi- yecek mi Yahut e si sonra baş“ ka bir yere ba bir ba ko- yan -adama bu vaktile dehalet et- la diye dokunmıyacak mr m li vermesi bir deha let bile olsa n bilâhare hü- şüpheyi arttıran Zannederim tahkikat hâ lüzumu muhakeme kararına sev keden âmillerden biri bu olacak! beyaz di; e. dudak- rak güldü. xi el öyle ma- nalı bir gülüştü ki Zeynebi, amularından m MERE ETE çekti; W islak rını ıslak yanakları üstüne bön ii — Görüyor musun Zeynep de- di. O dağların eteklerinde kalıp ölmek istemen KE > is gü“ nah teşkil edi; için ölüm gibi bir dirk ya- pılabileceğine inanmıyoı Seni bugün si üngülerin. aşa götüren günahın bu işte Gayri ihtiyari gözleri yeniden dumanlamıverdi. İki damla yaş ya- naklarından aşağı kaydı: Hem beniin tarafımdan atı- hin bildiği bir bomba ile par- eli mke “e rmıhlanı ins de ayrı ayrı kılı kalır. İşte le bu şekilde ölmek an! eril, Fri ça ları, nede bu mrk ve ari bazan ne pe zi kuvvetli olur (Arkasi var). ar ii ez va mn 1 Belali

Bu sayıdan diğer sayfalar: