AKŞAM Büyük bir yolcu vapurunda neler görülür ? İki arap milyoneri, entarilerini havalandırarak güverteye çıktılar.. “Tecrübeli memur ildir Bütün bu gördüğünüz güzel kadınlar yok mu ?.. Bunların bike biri.. pm Galata rıhtımına gel gelmiş... Hareket zamanına a ka, Si ükemmel şey!.. Gö iğ a kadınlarla bir arada di Gediği merdi- Veş minde ie gümrük memuru: > Be: öyle ii edi. Kazın ayağı Süzej kadınl hi La ince kâğıtlara eril çi- leri, koca koca buketleri taşı- Yan Şiçekçi çocukları... Güverte- Se bir Bible sarılip “Düşenler ma; Mörsilyaya çıkar çıkmaz tel e çk diye sıkı sıkı tembih S€çeni em ede son bir hatıra olmak ki le, lm resimlerini çe- w Köşede g p halinde bir #Pon ailesi, Lee ötesinde kahaları a syulkii çıkan şen bir TANEZ “aileni. Genç bir kadın iğ yali dudaklar arasındaki uzun Ren ağzın Sie Geliyor Siceki Ti sakallı bir iye elinde ia. sağ re yiti genç bir ka nı g € ta i gr am ağzının us-önden - nç kadından ayrıldı. €nç ei adının gözleri genç kap- a li rılmıyor... Bilmem am- Mİ geci Genlerin karanlık erkan içinde zan vw rtalarına almışlar. ahbap olmuşlar... Ne “ Providans ,, çabuk can ciğer olmuşlar... Ne de a anlaşmışlar... Dört sarı e kız öğlenciği ek lerinden tutup zorla gi burayi sürüklüyorlar. Halbuki çocuk gemiye bineli bir saat ya olmuştur, ya olmamıştır... Zavallı genç!.. Yolculuğu arasında bu sa- rışın fırtınaların içinde gideceği limana varıncıya kadar kim bilir ne derece bocalıyacak, çarp! cak, çırpınacak, pusulayı şaşıra- cak, uykusuz geceler geçirecek!.. Gezinmekten, hoplayıp maktan yorulmuş olacaklar ki gü- vertede upuzun tahta iskemlelere yattılar, çocuğu ortalarına aldılar, içlerinden biri zavallının elini ına bakmağa başladı. Delikanlının eli avuçtan avuca dolaştı. Bir seyahat vapurunda bir genç adama rahat yok. Merdivenlerde dapdaracık — li, gayet kalın püsküllü, ayakları çorapsız, iskarpinsiz, entarili dört da adam oldu.. Arkada bir beşinci de ri gene entarili ve ET Geminin Li iseri onları merdi- Galen koltukla karşıladı... Bi ikram, bir iltifat... Püskülleri rüz- gârdan havalana havalana merdi- venlerden (çıktılar. Rüzgârdan “ tan Intiban Mongolfie biraderlerin balonu gi- bi şişen eteklerini ellerile bastıra bastıra ilerliyorlardı. Fotoğrafçıya fısıldadım: A erik eel Fotoğrafçı önlerine aim biri müthiş surette tehditkâr bir hal ve NR bir şeyler bağırdıktan s 2 — iri Köni Vallah.. -— kükredi. Amma © zamani resim çoktan ağ Ge dan öğrendik.. Bunlar üç arap mil- yoneri imişler Neyleyim böyle milyonerliği de, milyarderliği de... Ayağımda bir çorap, tabanımda bir ayakkabı ek madıktan sonra.. Biran Ri baktım... Babil kulesi halinde.. Köşede bir japon dadı bir japon çocuğunu hopla .. Kenarda Fransaya giden bir musevi karı koca... Her cins- ten, e mezhepten, her çeşitten insa) n?.. Son düdükler çalındı... Haki- katen gümrük memurunun hakk varmış.. Şekerleme kutusundaki bütün şekerlemeler geminin uzun merdiveninden aşağıya, rıhtıma kaydı... Meğer İstanbulda ne gü zeller varmış!, o Hikme: et Feridun Sahife 7 Norüeçte bir facia Iki köy nasıl denizin dalgaları altında kaldı? Büyük kayaların birden suya düşmesi bu hadiseye sebep oldu , Norveçin bilhassa garp sahille- yük kaya çıkıntıları vardır. Geçen hafta böyle dışarı çık- | mış mu m ki rçalarının | kes yatmakta idi. Bü:yüzden ölen- ler pek çoktur. Vaka, > Aalesund : civarındaki Tafyordda olmuştur. Fyöraa ve Tafyord adındaki iki balıkçı kö- sürük miş, kırk kişi kadar sularda boğul muştur. Vakaya sebe; kaya kütlelerinin, oldukça dar bir gayet muazzam boğaz vaziyetinde olan ser içine glam Bu mua: ka- yalar, bütün su kütlelerini Tee on: kaybetmiş ve bir tehlikeye sebep olmamıştır. İçeri tarafa gidenler ise, iki köyü harap etmi ştir. aki karşı saat 3 te, kaya kütlelerinin kopup suya düşmesin- den mütevellit kiş bir gürültü bu iki köyden duyulmuş ise de, ek- ser halk derin uykuda olduğu için, 1 farlı ln Bia. | yüksek yerlere kaçmışlar ve urtarmaya mu- ! dalgaların sü evler, beye: önlerine gelen her seyi parçaliyarak etrafı harabeye çevirmiştir. Param parça olan evlerin imik- çıkmış ve İkisi de hayatını öyle kurtarabilmiştir. Üçüncü büyük dalganın geldiği- bildiği <ihetle evi yerinden sök- miştir. Sular birdefa içeri hücum eder- ken önüne geleni sürüklediği gibi, bir defa da geri çekilirken yaka- lıyabildiğini alıp götürmüştür. Onun için köylerin hali pek peri- şan ve haraptır. Bi ord, fyordların en gü- e biridir. lenlerin on biri erkek, on ikisi adın, on altısı ço: ur, İki balıkçı köyünde de iç bir rüklenmiş ve parçalanmıştır. Felâket EM R seç dg Pp muşi ştur. Ç sen ses duyulduktan az zaman | bir nakil vasitası kalmamıştı. sonra da birinci dalga gelmiştir. il Bu ilk dalga pek kuvvetli. olma- makla beraber, bazı ihtiyatlı kim- seler, hemen evlerinden çıkarak, ve sair şeyler yollamıştır. 200 kilometro el üzerinde yürümek! işsiz bir Avusturyalı Graz şehrinden Viyanaya kadar elleri üze- rinde yürümek üzere fe ahse tut Dai 200 kilometre kadardır. Resmimizde Viyanaya giderken görünüyor. ehir arasındaki tuşmuştur. İki i bahsi kazanmıştır. DM