16 Nisati 1934 AKŞAM (GUNUN HABERLERİ İ Türk - Ispanyol ticaret muahedesi İhracatımıza mukabil ı Yüzde 50 nisbetinde Spanyol malı alınacak gelen haberlere gö- daki üzakerat dağı şekle göre, Sökme İspan- m Yapılacak ihracatın yüzde el- e mukabil Na eşyası alı- caktır. Gönderilen eşyanın yüz- MA e de döviz olarak ödene- N Barselona münasebetile, İspan: Sn İNİŞ a Tzu Yapurumun MA, salatı ticari menfaatlerinden de sedilmiştir, Tük yazılardan anlaşılıyor ki, ürkiye - İspanya arasındaki ti- ret muahedeşi Türkiye Şal mi menfaatini ko. rumakla kalmıyacak da iki memleket lerinin cektir, aynı i Zâman- et ticari münasebet. inkişafın da temin ede.' Kuzu ru ihracatı Yunan hükümeti idhalât © memnuüiyetini kaldırdı İktisat vekâletinden İzmi memauiyetinin eril duğu bildirilmiştir, ei nanisi mühim küzuü ihraç edilecektir, ierisat vekâleti nin bu tebliği Yunanistana ihracat yapan İzmir ri Memnuniyet uyandırmıştır. o Yu- parti nanistana büyük hazırlanılmaktadır. ihracatina hazırlamı! Buğday mübayaası Afyondaki mübayaat 12 milyon kiloyu b bulacak — giç 2 hükümet hesabina aldığı büğ- aym Tele 8 dm kiloyu bul Yona Sani tasai — , Gandi alım lee olarak 50 Dil e isaret odaları lr ii Bu a; ü günü M ve Tinkya bi il ticaret oil -ongresi ırimizde topl için râporlar yazık Kongrede kooperatif meselelerine ehemmiyet veril e cektir. Yerli m komiseri i Saka bey bu hususta bir Hicaz - Yemen harbinin sebepleri Harp, Asirin ciheti patlak verdi reden yazılıyor: Mısır hü- kümetinin kardeş arap kanlarının dökülmesine mâni olmak için yap- tığı bütün tavassutlara rağmen Hicaz ile Yemen arasındaki harp patlamıştır, İki hükümet arasın da başlıyan harbin sebebi, Asir vilâyetinin ciheti aidiyeti mesele sidir. İbnisuut, Hicazı zaptettik- ten sonta Yemen hududu üzerin- de bulunan Asir vilâyetini de ak mıştı, İbnisuut, İmam Yahyanın iki senedenberi devam eden protes- tolarına rağmen bir türlü Asiri İdrisilere iade etmeğe muvafakat etmiyordu. Bunun üzerine İmam Yahya, Asiri harben almak için üzere, bazı münazaalı ye: rinde İngiliz hâkmiyetini de ie mim, o" nı . nun üzerine İbnisuüt ii fiile da bir te uğra- mamak için derhal krah Emir Abdullah ile bir ila aktet- miştir. Bu itilâfın aktinden sonra İbnisuudun ikinci oğlu emir Fay- mağlüp etmiştir. Bu harbin, Ara» istan yarımadasının yârısından fazlasını hâkimiyeti altında bu- lundurân İbnisuudun lehine bite- eşi ve Asirin Hicaza ilhak edi- eceği muhakkak görülüyor. Prince'in katli Katillerin kullandığı otomobil galiba “bulundu Cenevre 15 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor; Prensin katli meselesi, günden güne garip bir şekil almaktadır. u mesele, bugün de tahkik he- yetini ta Paristen, Leman gölü kenarina sevkedecek yeni bir safha arzetmiştir. Filhakika, martın 13 ve lâ ün- cü günlerinde Cenevrede mükim Alfred Sillâni naminda bir İtal yan şoför, kelepir bir otomobil ise gelmiştir. e Tesadüf, bunları, Paristeki Müller garajı- aldılar. | kırmızı bir mayiden ufak bir mik- tar kalmıştı. lerde, 1 güzetede garaj sahibi dıkarken alınmış bir resmini gör- dü ve tanıdı. nün üzerine, meraka düşen didi otomobilde bulduğu şişe- İleri Cenevre zabıtasına götürdü, Cenevre zabıtası da Paris zabr tasını keyfiyetten haberdar etti. Paristen derhal gönderilen bir GUNUN MESELELERİ Romanyada bir suikast teşebbüsü Deyli telgraf (o güzetesinin (Bükreş amuhabiri 10 nisan tarihle gazetesine şu telgrafnameyi çekmiştir. Kral Karol muhibbi li si üzi keri pe” tertibatı hakkında yeni tafsilât elde e Bu fesat tertr başı sm kral Pariste menfi iken Börnbermde bulunan sıkı döstu miralay Precuptur. Malümdür ki kralı kii ile bir- enbire Romanyaya geti bu zabit” tir. Dün gece neşrolunan ii Ari ki: kn de de €Tehlikeli fesat tertibatı ve yüksek ii biçok zabitin tevkifatı .. se sayilar deveran ed yz hakikati me elan e m ma duğu bazı gay” eşhasa heri açılan tahkikat- Cal pe tir.» Bu tebliğde miralay Pretupun tev kifi haberinin tekzip edilmemesi dik- kate şayandır. ; Bükreşte mevsuk sahi. bi zevat resmi tebliğ ie bayli fesada A dolayı on maruf zabitin tevkif edildiği zannölu- nuyor. Miralay Pr recup de bi birlikte harbiye ezar nuyor, a payıtahtı zapetmek oOvâ& miralay — diktatör ilân etmek istemişlerdi Rivayete. nazaran biraderi prens eş yila m prens Mis selin ulunmayacağı erbabı talyan şoför, bir | Müllerin komiser, Cenevre zabıtasile te- masa geçmek üzere şimdi buram) ni Japowyanın o Londrada yanım şiline, yani on yedi m hazır sattığını kadın eteği geçende ini Bir Ingiliz w eteklerin resmini koymuştur. Yü da görülen etek sade, fakat 17 kuruşa çok ucuzdur. M. Titulesco Pariste TRAŞ Sahife 5 Rüküş Elindeki (Stamboul) gazetesinin o havadisini, tekrar tekrar, satır satır okuyor, ma Blanchein boynundan dolayıp — Öp yanaklarımı, öp gözleri- mi, öp ağzımı!.. Durma öp, her ta- rafımı öp chörie! diye bu sefer de Na- yret övenem ei bir #arce mi?... le, aylardan hangi iye? Sa kın poisson d'avril olmasın... Na- viciğim li Yallah inan, rüya götüyorum sie cevap ver, bir şey söyle; mi? Bu çılgın karınm ipile kuyu- ya inilmez; bugün göklere çıkar- dığını yarın yerlere batırır; şimdi başında taşıdığını, biraz sonra Hanımlar Yazan: iŞ. Muhtar — Tefrika No. 97 gmmmzem i irritöe etme... Benim aklım- da e var, sen neler düşünü- i , Bana bak, iyi kulak ikâhın, milkâhın kati- Madamla Navidanı, kollarıt- dan yakalıyarak odasına çekip kapıyı sürmelemiş, hatunlar da dona kalmışlardı. Küçük hanımın bu hiddet ve şiddeti esnasında, çarpıntıları kak kan Hanmefendi, salondan dışarı sıvışmıştı. Sacayaklar, al çuha renkte, bir rmişti. Madam Blanche koltuğunda, odaya girer girmez, yaygarayı tut- turmuştu: — Rica ederim Zizi, yalvart- daki. nrmefendinin etrafını alıp: — Kadınım, sen rayaca anlar- sın. Bu kazolet madam bir şeyler mi söyledi, tazenin aklını mı çel a diye fısıldaşıyorlar, Şehlevent anım, yakasını silke silke mırıl- dei -— Ben malımı bilmez miyim?.. Kaç zaman evvel size söylemedim mi?.. Bu maymun iştahlı kiz kara- rından fır “> dönüverir demed mi k dl Doğ söylemek lâzımsa, hanımefendi kızındaki bu ani isi beddüle biraz memnun bile olmuş, fakat maiyetindeki ü üç Be fev. kalâde köpürm Sofraya oturdular. Hatunların an düşen bin ise durmadan fransızca in Mevzu malüm. Mösyö Paal Morret cena; Zeynep; elinde kahvesi, parma- göğüs geçire geçi- pi gündü, ğin lm ize rıp, kahvesini de Bi filcanı tabağa a kapattıktan — Kadınım, dedi, imi sağ ka- ayağının altında çiğner dememiş | müddet burunlarından soludular; mi idi. kaş göz işaretlerini müteakip, kü- sadri söylemişti. çük S5 kapağı attılar ve boşan- e dekikeden diler 7. biddetik derim adamcağızın pa den sz her tarafı sapır sapır, bucunu dama atıve: döşeniyordu: — Kahrolası kazolet, yetişmi- yesi kaltak nereden başımıza ek- şidi. Ayağı dağlanaydı da gele mez olaydı. Kim bilir mer hi n yüzüne aka- cağım; delikanlının yan sırmalı, nişanlı, paşa rütbelisi aya- ğına geldi. ye de eteğini öp de- sene be hatun! Bunu diyemiyor. san bari el möt et; ga ver: Bu sözlere Geysu ile ii man da hak veriyorlar, bütün ka- bahatı Şehlevent hanıma yükluti- yorlardı. Geysu hânım da pürhiddetti; o da işi azıtıyordu: — Benim hiddetim birinizinki- ne benzemez. Daha gözüm kızar. sa tavan arasma çıkıp, kapıyı da diye tutturayım da görün. gırâ lâhzada pılıyı pırtıyı toplat- mazsam bana Geysu demesinler. Hanımefendi, hatunlar nereye leri duyunca anda her tarafı pelte kesilmişti. Tık tık kapıyı vurarak kendini atmış, minderin bir kenarına çöküvermişti. Geysü hanım ültimatomu da- yadı: — Gayet ciddi bir söz söyliye- ceğim gözüm... Deli ile deli olun- maz. Biz kararı verdik. Hediyeler, yarın Lâlelideki konağa gitmeli- > Şayet gitmiyecek olursa, da- , gücenme elmasım, side pim Zira bu gidişe tah mül edemiyeceğiz; açikçasi, > da oturmıyacağız....