a Ma Mİ vE Sahife 8 AKŞAM 4 Nisan 1934 HEKİM ÖĞÜTLERİ Tefrika No. 32 4 Nisan 934 Ankara mektupları Ankara atlı spor klübü çok rağbet görüyor Cuma günleri atlı sürek avları tertip edilecek ekli Muhlis bey ve Adlı s5; iübünün rofikoları hanım, talim sahasından üç enstantan biri: di in ride m ii kulüp te; atlı spor klübü» dür. Tekli atlı spor klüplerinin, li geçen sene kânu- âzası bulunmaktadır. lar, özeti emir veriyor: — Sağdan birer.. > adım me- safe ile süratli yürüyü; Atların hepsi er vr pa ve mesafeler ayni derecede mı Arkadan a ka bir emir atlıları iki: örder, ekizer bir araya Fen ve ge- ne bir emir bunların hepsini sıra Si ae ğe Kolay ve güç hazmedilen yemekler (Baş tarafı 6 ımcı sahifede) Sinai diğer bazı sea birle ştirmek me selesi de himdi, defa yağları sm KE : Et ve diğer mevadı gıdaiye- ye ilâve edilen yağı, yemekle hâmızu ve > mayala- isi nı intaç eder. Onun için gıda tehassıslarının güzel bir sl vardır: re yalnız olarak yenm: bd lâ yağda kı- ıştirir, Buna mukabil Lara, haşladıktan sonra pi: memiş tereyağı ilâvesi, hazmı, ya- ni mide üsaresindeki hâmiz ve mayanın, bunun üzerine olan te- sirini La se derecesi ne kadar da o kadar Taylar. Bu itibarla en kolay hi lardan ekserisini hariciye ve- vi deki gemiyi | 7 husulüne : sebebiyet kâleti memurları ile ecnebi dipl sf arm öğr oldukları zaman | verin Ki bun ide ve barsak- matla Ş etmektedir. Ziraat, | belki d. helen b ölüklerinin lari in muzırdır. Bu sebeple ba- ri de klübün daimi | en iyi ata binenleri olacaklardır; | kalitesi i fena tereyağ ye öza ve Hileleri ârasındadırlar.. 3 w paydos edil e Bir bri eli, ttâ böyle yağı Klübün maksat ve gayesi yalnız binicinin yanına. 8: na, zeytihyağını, veya sünü bi memlekete iyi at binici yetiştir. | dum e surette zar olunan nebati yağ ek değil, iktisaden de müfit o b | Si tercih ey- maktır. Klüp umumi kâtibi bay- b ? Çoktanberi , | lemelidir. > Baver i? iç mi ata alak Üşime ilan iie zem ekle. yor ki: EN âza hafif bir gülümseme | ** gelicez Bitte ie. Mi; «— Mem open iyi at ai ile: mar öğle geri Gi bi 5 mek merak ve hevesi ancak iyi aklı & gi bir ur tatlısı ile si ayetle- binicisi yetmek babildir | Bi di Fakat Be den meraklıyım. de: | nirse, tokluk hissi üzün sürer. Çün: evvel Ankarada | ii: Çok şekerli yemekler, mide- ide de o derece heves ve merâk nin hâmıziyetini fazla tenbih Ey iş min “a halde sinek eder; midenin buk boşanması. Klübün bir de Binicilik mekte | nici erkekle karşılaşabili e Pa ei mi- a Sinsi Ka- Bu sırada Macar muallimin dü- A ide iri dk racabey harasındadır. Fakir köy- | düğü öttü. Biniciler toplandı. Dİ. olursa, mi a ge > vi als — e ger taraftan manialar hazırlandı. | bal, ük ge "ekşilik tevlit eder. derilerek bilgileri artmaktadır. Macar başvekili klübe çok ii av köpekleri hediye etmiştir. Ya- kında bu köpekler Ankaraya ge- ve klüp â atlı sürek olduğu len ve çok ye geldiği zaman her cuma e tilki avına sıkılacaktır. Av çıkış- diki halde 70 ten fazla âza yo meki ir talim gördüm: e laaan ata biniş- leri gıpta edilecek derecede fev- kalâde... Bir metre yükseklikte mânia atlayışları görülecek bir şey... Otuzdan fazla atlı vardı. “acar muallimlerinin emirlerini Atlar sıra, sıra bekliyo: Süre oplu bir resim almak içi saade istedim, kâtibi abii Sabri bey: — Hay, hay - ğin - m Bu resim alma esi bir nokta nazarı dikkatimi "m Erkek biniciler arasından bi yönel: ıskanırız... banım- ii değil, Bizim de resmimiz ıksın... Bittabi aldığım resim içindi. Sonradan anladım b bi- nicilik hususunda erkeklere faik gelen bazı hanımlarımız vardır. Bunun için klüpte iyi ata binen ve mania atlıyan hanımlar erkekler tarafından kıskanılmaktadır. A,Cemalettin “a * Hilâliahmer sinden: Hildliahmer vakada Mi şubesi umumi meclisi 6 nisan 1934 cuma günü saat 14 te Üsküdarda Doğan: uriyet Halk Fırkası salonunda ih mesele yalıız ye daha kolay hazmedilmektedir. Yüksek hararetli hastalar et ve diğer albüminli maddeleri yeme- melidir. Çünkü: Bunların, hususile yağlı etlerin, hazmi bati ve has- tal edi bunlara tahammülü azdır. mukabil kompostolar, pişmiş molar mahallebi, sütlâç, kre- gibi unlu ve sütlü yemekler, Gö. diyil hasta yemekleridir. “ Hzmdaki mihaniki fi Kızın birden bire göz! şandı. Hıçkırıklardan bütün vü- cudu sarsıldı: — Adnan bey, benim ser im bu değildi... diye bağırdı. Be medeniyet, ben de B sasdek, lum. ne de taszlığın kal rhameti, vicdanı pi yolda gelirken unuttum. Ölen bir insa- na ac e bir sesten vie ver ak kulaklarımda sa- uğultu, bir hatıra bime e Mei yiyen bir amın ıztırabından eşim & diri, diri öldürülen bir insa- nın haykırışından neşe, saadet duyuyor; bunun. zevkini ta ig DAĞLARI BEKLİYEN KIZ Yazan: Esat Mahmut le devam ediyordu. öğleyi bir ag saat geçmişti. Uzak dağlar ağır esmerleşmeğe bulği EEE Kız doğru yürüdü. Göz. lerinin yaşını sildi, dudaklarında sahte bir tebessüm yaratmağa ça lıştı. Munis Re si — Fakat u sefe, & üşüy recek- siniz, Alen değilsiniz, Kök gene sizde kalsın dedi. — Zarar yok, dünyada her şe- ye alışılır.. — Fırtına devam ediyor değil mi? — Hem pek müthiş bir şekilde.. — Geceyi burada mı geçirece- # ğiz?. — Zanned — e dün 9 enğbiş bir ayaz olacak donacağız! Zabit birdenbire yüzünü çevir. — Ne yapmamı istiyormuz? Sizi d sıl ki ıztırabım ii zamanlar ir mi için ayni mı oldu ise!, Ben bedbaht — Bedhabt ok dum Adnan bey!.. Genç kız kafasını taşların rine koyarak hıçkıra ağla» mağa Zabit a ona doğru yürüdü. Ya nına bada geldi. Müteessir gö- Tünü iyord. eşi eve mazür görür gibi oluyorum li. Ayni ıztırabı be: de çektim, tesirini ben de bilirim, Fakat maceranızın ii cek bir tarafi var, Bütün sizin bir haini vatan olmanıza se- bep teşkil etmez. Bunu yapmıya- eaktınız. Kız, acı acı gü — Ben ölme istedim, bu va- sıtaya müracaat ettim. Adam ir köpek gibi bir a : — Aklınızla değil, hissinizle ko- e Li — Siz bende hâlâ akıl mı ta- 23 iş p YE $ Ni PE la en bir an e bile, iş a aki — Alın bunu sirin e dad soğuk- an donacaksını “EE ee” Zal zabitin yüzüne baktı, yaşlarla dumanlanan göz- lerini Dr size fa daha baktı: SEN yim? — Evel Kızın Siğama birdenbire hiç- zl ii, nefes ti- kanır, boğulur gibi oldu. Kıpkır- mızı kesildi... Adnan men omuzlarından kavrıyarak kuvvet- sarsmağı şladı. Kız yavaş yavaş nefes alı Gö: i çok iyi bir i insansınız.. dedi. Zabit, cevâp vermedi, kafası öne doğru düştü. Gözleri duman- landı iN 5 İyi değil, bilâkis tekrar ede- rim çok fena bir asker diye mi rıldandı. Gocuğu kızın omuzlarina br süratle yüzünü geri çevirip raktı, çevi: ölün ağır adımlarla mağaranin kapısına doğru yürüdü. — Fena, beceriksiz bir asker!., Söyliyemedi, o da ağlamağa başladı... er mer ırtma bütün şiddeti izi a gidip i bu vahşilerin eline mi teslim sı edesiniz, tırnakları ökerek, de- i beni diri, diri öldür- sünler, siz de karşıdan seyredip evk alınız. İstemediğin bi kalmıştı?.. Kizin lâcivert gözlerinde ye- niden iki damla yaş parladı. ize namusum üzerine ye- 2 p. 5 5 ” - Si izi Ski in aşağı doğru kay- iL, — Ağlıyor müsun? — Fakat niçin? -— Bilmiyorum kil. Adnan birdenbire değişti, ona ların- n-| doğru bir adım attı. Omuz! dan tutup sarstı: -— Haydi, sil gözlerinin yaşı: nı. Yazıktır. a bak, o güzel özlerin harap olacak. — Adam e . Kader bu!.. Ne olacakmış, hem hayat değil mi? Bu Bir tarafa düşen gocuğu tek an a koydu, iyice ından iterek, w etme, sil gözlerinin yaşını bakayım. Gel şöyle konuşalım! i taşım üze- turdu. Adnan da arkasın > seli ta dizlerinin ucuna çö“ meldi.. Zabit büsbütün değişmişti. San. z o eski Adnan değildi. Yüzüne eşe, gözlerine parlaklık gelmiş- i Heyecanla kıza döndü: — Hâlâ seviyor musun? dedi. — Ya siz?., İkisi de sustu. Ne o cevap ver- di, ne öl Bu ani ve yi süküt De kalarca devam etti.. Sonra kız du ramadı, — Adnan bey siz de mi çok sevdiniz dedi. (Arkasi var), vs lim ik lie