3. Nisan 1934 AKŞAM Topkapı sarayının harem dairesinde.. “Benim gördüğüm züm çırılçıplak vücutları acaba hangi çapkın erkek görebildi?.. “Şafaklar sökünceye kadar bu çinilerle süslü dört duvarın arasında ne çılgınlıklar yapılmadı bir e de bulduk. On yedi > ar, rz odasını, öelih müzesini, babı saadeti gezdikten sonra meş- hur Bağd: duk. Bir ta: sean hırkai saadet... ğını n dibinde bir leğen su iki kadar uzanan 3 yak r merdiven... Köşkler- den birinden havuza doğru uza- an balkonumsu bir çıkıntı... Pa- — gidi iğ bey hey.. i, Bana ami a hor ba kı- Sen e nmuş, lm büzümüz halime ne bakıyorsun?.. Ben günler görmüşüm .n. ler da Bu âciz fıskiye kölenizin gördü- gü a vücutları acaba han- gi donju: örebildi?.. Bu pe ii ii ceylân u kadınlar, ne bilir wi sarışın ile kızları, uzak ve sıcak memleketi şkıran . sular icudun beline sa- ER , enselerini yaladı, dizlerine dol sırtını e kladı. Şu köşkün havuza doğu olan çıkıntısı > görüyor musun? larile e içeriye, köşke dişahın dizinin üstüne Fe ai Bömlak n sonra mermerler, mer- divenler dile, geldi: Bi bi soğu ile ücut- ların üzerimizde Balığı LE lıkla ısınıyoruz. Bağdat nik girdim. Muhte- şem bir şömine... Gayet iyi bir gr. mana. Rehberim müş mangal tam 87 lir “edi, B Burada da man- gal ile şömine hatıralarını anlat- tılar: — Bizim içimizde yanan ateşin kızıllığı kaç Gk halayığın ana- IZ neler gördük evlât neler... Şa- faklar sökünciye kadar bu dört duvarın arasında ne çılgınlıklar. Girl anlami Topkapı sarayın tın taslarla sakilik ettikleri Ee fer bizim içimiz cayır cayır yi dı. Rehberim ia gösterdi ve ilâve etti eyli kubbeyi sa burani zarası güzeldir.. KR e aşili büsbüttn döndürürmüş!. Karanlık bir NE önünde . Amma kor- lurduk... Hare kunç e Zi li e gibi . İleri ee e küf kokusu . Aman efen- i bir yer değil. iki . Sıraservilerde, Taksimdeki geniş ( pencereli, ii şık apartımanlar gel- di... Bir de kapkaranlık dehlizle- resinin koridorlarında ömür çü- rütmek!.. — Hünkâr sofası... İşte şu bal — gibi yarı İşi iii ş yın büyük kı dala şu Al a sultan.. Tavanda meşhur billâr S5 asi- 1... Balkon gibi yerde çalgıcı- lar çalgı çalarken çıplak yosma- lar burada hünkârın önünde oy- narlarmış... Arada bir çırılçıp- dak Mindan li dan üç intiba mış. Billür topa kadar an el değenler ihsan alırlar ge- ceyi sultanın yanında slider lar . m i delika hı. na sö dile ml için kaç genç kadın çırılçıplak ii gererek havalandı. Ben yüzlerce göğsün bana ziplarken tirtir tit rediğini, le kalçanın sar- sıldığını gördüm... Şimdi bu mün- zevi halime çk aldanma.. Baktım gayet eski bir ni beni Sait, Kan demir ği gibi fasıllar var... Bu salon- yalnız saatler değil... her şey > Meselâ bir çe dolap var, kapaklari açılnıca çalmağa başlıyor. Önümüzde bir e açıldı. Hün- kârın hamamı... Mermer, mer- ırmızı kapılar... Bu imi kırmızılığı insanın içine tuhaf tuhaf hisler veriyor, Dışarıda hava perde perde ka- * ana 1 mer... Kıpkı Sahife 7 Gagauzlar kimlerdir ? Balkanlarda az tanınan bu türk kütlesi hakkında KE — anma Hiristiyanlık, Dobrucaya yeni I gelen bu Türk ırkları arasına ko. | bu heyeti büsmü e etti ve kar- laylıkla girdi, fakat P. deşleri Thfodore ile Tömnleşetiske. anlar, Uğuzlar ve proto-bul- | Yı bin mi üntehap m ile im; Yatoriçenin ürik li i kütleleri için hadise ayni olmadı. | izam etti. Bunlar müslümanlık imanlarını Bunlar Karadenizin o şehir- ğ ttular ve Türk veya Ga- | lerini, imparatoru bıra ides yahut ta Tsitak (Çitak) isimlerini muhafaza ettiler, tiler. Anna, kendil. fevkalâ- Bizans bu ahaliyi askere alıyor | de teveccüh ve ihtiramla kabı ve Ye Min Oğuzlara 'ombrotiskayı Apokafkosun yüksek rütbeler veriyordu. Bizan- | Kizile evlendirdi ve kendini Ro- sın Oklar alayı bile vardı. Fa- başkumandanı nasbetti. kak unlar di Oğ ların tahtına Tombrotiska geçi 354) Tembrotiska em Ek an tarafa kaçıyorlardı. e dün Binen faydalı olmaktan a ırdiler. Mişel sekizinci olan karabet bağları sayesinde mem e ın çaresi Sene ünvanını andı. n ldu. Irk ve din birliği sa; yeni Oğuzların -mutla- u muhtelif kabileleri bir kül Vee kadr bir hal aldı. ir sağ halinde toplıyabilecek bir adam | ların filosuna varüs eden bulmağı düşündü ve bu adamı | brotiska bu kuvveti . we iyi dostu olan Sultan İzzettinin şah- şkilâtlandırdı. Gene onun sında buldu. resi altında, Karbunlar memleketi, İzzettin Keykâvüs Sultan - ki | (£ im kendi Kogadki tahtından İndirilmişti ve | prensinin adile Dobruca ismini imparator sekizinci Mişelin nez- 3idi, dine ilticaya mecbur olmuştu, Bu zata 1386 da oğlu İvangos 1295) İzzettin sele kendi maiyeti ile beraber iie despotu oldu. Çünkü, 1383 de leceği arazi istedi ve müsait bir inci beyazıt tarafından ta - cevap alınc. iyan olan anası | 7â uğrıyarak, galibinin haraçgü- kendi tevabiile beraber hareket | Zarı vaziyetine düştü. Bu suretle- etti. On dördüncü asırda neşredil. | dir ki 1263 de Kar: iz garp miş bir İran el yazısı olan Oğuz. | sahilinde sekizinci Mişel tarafın- name (Viyana kütüphanesinde) kurulan müst agauzlar bize öğretiyor ki İzzettin Anado- | devleti 130 sene sonra ve ve luyu kendi gemilerile gizlice ter. | daha kalkamıyacak sı ketti ve Varna öı lemirledi. | voldu. Bu felâket minde e Mişel evvelâ arazi e tered. | gavzların büyük bir kısmı müs- düt etti, fakat 1261 de İstanbulu | Jüman oldular. Mütebakisi ise franklardan aldığı an, Car. | gizlice hiristiyan (mezheplerine boun memleketinin aram devam ettiler. e ve arzularının icra; isı İzzet Bu Crypte - hiristiyan Gaga- rine tayin ile İstanbula avdet etti. eni devletin resmi dini olarak hirisiyanlık kabul edildi. Payi- taht ittihaz edilen Kavarnaya, e “ rikhane, bir exşargue tayin tenleri esmer, burunları iy lar hiristiyan olduklar arı aşlıca unsur diye telâkki fi ve bunlar. iriynlğ erkekle geçmek ii Türklerin lan elleriğe kökünü dali çi Bunlara İz- eşeli, eri, zettini takip eden Selçuk Türkleri ömert- de karıştılar. O şekilde ki, Kavar- na, karada, denizde, bir çok defa- lar Bizans kralının nazarı dikka- | çetlerihi ek içini” tehlike. tini ali hizmetler ifa eden kuv- çekinmezler © ve m va kğ Küme Ekin Sarı Saltukun ölümünden sonra | kendilerini cerhederler. Ellerile ounes (Karbun) memleketi- b camları kırıp parmaklarını keser- SE ani iğ e lk ler vey » kadehleri dişlerle kı ) isminde bi iyor el e antacuzön yazdığı «tarih» te epi ii bahsederken, ları.k der ki: «Basilissa, yani impara- toriçe Anna, elinde yalnız İstan- vi şehrinin hala olduğunu gö- hdırlar. Ailede. erke nce - çü iğerleri hep impa- | emreder ve kadın anc rator aşi tarafına geç- | eder. B | Taka... O da: — Hey gidi hey. ., o eski tabanlar!.. Ben kaç tabana İ inmedim. Kaç canı yakmadım.. t kunçlaşıyor. Dışarıya ses vermi- yen hususi hamurla yapılmış cam- İara yağmur taneleri çarparken harem m ağalarının - dairesine e, gir dedi, nerede dedi, gl