> Sahife 7 (Yİ a Sen nehri kıyılarındaki faali- a: p veren çok nehir, hattâ Kili deniz ge- misi görülür. ir üzerinde inip çıkan ni imiş... biri köprülerden b n ül 'klemiş, gelen geçen gemi- leri işaret etmiş, bulduğu yekün 00 ü geçiyor. hik şilepler arasmda Meselâ içini a ze, canlı balık saklanan sarnıçlı lar var... Bi üşteri ge- üşter Ee Se bir şüphe kalmı- ai ile değil, sıra ile... Paris tramvay ve otobüslerinde al otol il iyi bir âdet var... Çok rahatlık t min ettiği bunu da kayı e mek isterim... Diğer büyük şe! lerde ol i. kurada da ; 2 şel ehir edilir. Durak yere lerde kaç kişi inerse o kadar yol- cu binebilir. İyi amm; yen halktan han a böyle yerlerde bekli- gisi binecel yi va 131 a bii a ralı küçük kâğıtlardan Sstkeei Etuval meydanına çıkan adindan birinde bir Kekven yayalaldımna dizilmi rı, 2 - Buk icar ekte kalabalik yi yea aperitif zamanı, vE lâmbal: e Di »Ote- Sü e lerine durak yerlerinde numaralı kâğıt lari alanlardan biri Hep bir arad beş kişilik Bi İneği sin b e mi «bliimazğ ne olur im sorar- .. Elbette on bir ko- nda yaparlar. konuşmak lr biribirlerini kahvelerde bulurlar. Kahvelerin il çoğu öğle ve ak- şam: yemekleri zamanında : birer lokanta haline si Aperitif saat- lerinde kahveler ağzına kadar do- lar, bir klar sokakta yaya kaldırımın yarısına kadar masala- rını yerleşim m haklarıdır. Hattâ kışın bile ik hava tertibatı nda desteler asılmışi Ee “Or adan kaç kanl yarım rae kutru: TE v in dokunup ta yanmasın diye etra- tekiz o kadar Ee kli uradan bir Ta Otobüs geli edil indikten sonra kondüktör, kay ti k numarayı söy- leyiniz...?» diye sorar. Biri: 735 derken arkadan bir başkası: «Ben- der, başka * daha mü Sali numara sahiplerini ii ar, dari hir saç levha geçirilmiş olm şe yakın masalarda kar N alyklarin ilerlemeniz şam yemeklerin in el e lunur ve yemekten sonra çal, ten sonra gelir, kahvesini veya bi- asını çalgılı kahvelerde içer | velerin geler ye Sani iyetle, ış için | vard Vİl, Höerlir ir ii e «ğmetli parçaları yel Kiğesleriii Mimi Gelir Bu gesi bile yerinde büyük İk kurulmuş; bazı taraflarda ise ye- niden çok modern kahveler açık ş... Bunlara en ziyade bulvar- aj in feryadını susturmakla ür. ir zamanlar bulvarlardaki kah- tanınmı Parise mütenekkiren gezme se gel- dikleri vakit fred Kapus gibi şairlerin ve edip- lerin e stral iz nda şen bir grup toplanırdı... Georges vardı.. Alobenö Allais de bulvarlar- dan ayrılmıyan bir edipti. Bugü- nün gençliği edebiyatta, sanatta ık kahvel politainede e "biz köşesi tarza simal ala arı artı welerde görem risin ehri ve yaşayış t . Krallar 'gibi li şair- ler de artık kahveye çıkmıyorlar... Faik Sabri 'ünkü zaman ile Pa- Zişmiş.. Kurbanınızı veyahut parasını veriniz Tayyare, Hilâliabmer ve ini Cemiyetleri paylaşılacaktır arâsında Tayyare Cemiyetine|| ,.. Cenap Ş: Şahabeddin Çarşambada Fet Fethiyedeki gençler kahvesinde Hayata zeki, iile e rlak iyah gözlerini yu: bir tanışma ie de bu iki nur topu şehit mdukta, una kaşı Bir alev yükse eş ında bıraktığı inkkikğ ara- dibediiini meni | Hayrinin kula- sında Cenaba benim kadar acı- | ğına erim; yanlar belki bulunmuştur. Fakat caba zi etsek te konuş- çocukluğuna, gençliğine, hususi: sz yetine - e tekmil akrabası ve — eke söyliyelim. gocukları dahil olduğu halde - E gene, kahveciye giti. nim b bir k Mustafa Ası eminim. iş olduğu: ine bu salâhiyetle onun un hakkımdaki bilgi 1 Çar- mahâllesinde yz acı Arif be- yin evinde oturur, oradan tıbbiye mülkiyesine devam ederdim. Güneş batmadan eve ni geceleri hiç bir yere çıkmama! ve ancak haftada bir cuma gecesi sml kabenin gitmek ve za- manını önmek a mi için kl bir programdı. Ben de eniştemin e itaat a gecesi komşumuzun yaşımda, Hayri ile Zeri mahallenin yaşlı ve efendiler kahvesi, gençler vesi. Bu kahvelerin « en İM dari tu- biz beğlibey diğeri de semiz ei bir ire söyle di. hoc: Bizi biribirimize teni 1. Biraz , biraz resmi mahcuj iz i kon başlad. Ve pek zabuk seviştik ştık. ade bi den sekiz o — Şu karsıki peykede mirçili içen zat kimdir? — Şair şeyhi Vasfi ir ce vabını verdi ve seslendi yanımıza & misin? Biz biraz sıkılır gibi olduk. Asım efendi bize dönerek: — Hiç sıkilmayın, pek basit ve « Nasılsa ismi dedi. içide — bir çömezi Şeyh Vasfi efendi elinde nar. gile, Kğ tal e Z tıkır tıkır yanımıza geldi, otu zattı, galiba ei niyetle olacak ki şeyh efendiye ayağa kalkar, eğlenceleri durur, im, bu yakınlarda yeni resmiyet b-lar ve her taraftan bir e m var mı? e di. kahve, lokum, şerbet ikraml Şeyh V ülerek k vali ederdi. O zamanın tulumba. | mundan mezi bir Kala sayim cıları mahallenin gencine, yaşi — Şimdi aklıma ldi, sına karşı işte böyle hareket eden | matlâ yazdım. Bu gece bu e terbiyeli insanlar idi. Hattâ bi. | mi tamamlıyacağım, dedi ve mağ- zil mızda bulunan gençleri | rurane okudu: evlerde! hveye, kahveden ev. azhar olmuş iltifatı hazreti lere alıp götüren o babacan tulum- acılardı. Biz daima gençler kahvesine giderdik. ll domino, in is- kambil oyni m sevimli genç içe! girdi. Doğruca beyaz sarıklı e ee neşeli konuşmağa başın Hayriye sordum — Bunlar kim? <a dedi, ben de ilk defa görü — Acab vel anlasak? — Kahveciden sorarı: Hayri kalktı. iye. ocağına ldi. gitti. Biraz sonra yanıma gel en Plevnede ehik olan inan Sakabeddi beyin a öleki sarıklı? rele Musta Asim efendi. İşte şu ki t bere Ol sebepten. münatıftır çeşmi ümmet güllere — Yaşa im, buni e bülbülleri, Hümbüleri dö doldur- ml 8 gi ili lee; Bize dön e — mak ia indi muallim Nacini lendir. Pek se rilen, bali m su bile ayrı it Ne giye keki eşler, dedi, eyh efen: di biraz kızar N oldu, hızlı hızlı ir kaç defa berer çekti, üf- e i. Biz bir şey söylemiyorduk, eni dinliyardak. Şeyh efendi Naci ve edebiyat hakkında bazı şeyler söylemek is- tedi. Fakat Hocazade meydan ver- di yhim pek ileri gitme. Küçük beyler senin bildiklerin gi- bi değil, şeytan gibi şeyler maşal- lah. Yaya e dedi. Biz hep — Estağfirullah efendim, dik. Ve mal de- heubane büzüldük. — Tamam al bi rer çayına altı kol ıynı- yalım, teklifinde bulundu. Hep birden kabul ettik. Cenap, evamı 8 inci sahifede ben, Hocazade bir tarafta, şeyh, © ifede) p3