Semiramis, birdenbire, bu yı- dışkan adamın elinden kurtulmak için bir çare alir — Peki.. Giriy. Dedi. Hintli sevierk, biraz ötede hemen soyundu ve suya at- adı. Hintlinin arkasından da Semi- mis soyu ştu. Delikanlı, kei büyük am tada- oğlu- , Bu saadet Zankinin na bile nasip olmamıştı. Semiramis Askalonda aylarca 2 şarap ha' girdiği için, su- a atlarken yabancılık hi medi.. Sazlıkların arasından © balık gibi sıçradı.. Suyun o © . kayboldu. k Hintli s sağına soluna obakını- i yordu.. Melike nereye m «Şeytanın ve elinden kaçıra- liği cağından korkuyordu. içinde lr başka bir endi- se yoktu. — Neredesiniz melikem? Diye e Semiramis, birdenbire delikanlının arkasın- — Kora ci Diye sesler mese Hintli he- » yecanından küçük dilini oyuta- caktı, ei birdenbire (deli- a gelmesinden; i i onun ği su içi “içinde oynaşmak is- tediği manası ikanlabil miydi? Bu vaziyet Hintlinin cesaretini miş Derhal iradesine hâ- kim olmağa çalışarak mai sin ölsen yakala rem, sizi ne > dar senim ii değil mi? Semiram is müma, edi.. Elleri Hintlinin ke kak dı.. — Anladım... Beni çok se yorsunuz! Hintli Si hepsi senin gibi ateşli ve sevimli midirler? Delikanlı bu ie işe tün şi ımarmış Vt vüz elisi ei ir Sol bee like min boynuna doluya: m sizi bir defa Bir kelebek “gibi il sema eşine mu unutma. çi kuvvetli bir ii, ur senin gibi aslanların kolları arasında yatmaktan zevk duyarım. Fakat, sen nasıl Ga “e ni gözetiyorsan, ben endi âdetlerimi bd e sir oluyorum. rdumuzda bir kadın, işlem > arasına atılacağı zaman evvelâ ona ken di avucile bir in defa su verir.. Erkek bu suyu ee gözlerini — Acele etme! Tetrika No.132 Yazan: İSKENDEİ Delikanlı, Semiramisin dizine uzanmıştı: “Şimdiye kadar iki kadın sevdiğimi sizden saklamak istemem, ei Fakat, siz, sevgililerimin MUNCUSU olacaksiniz, 26 kânunuevvel 933 mmm ee e ina R FAHREDDİN kapar.. Ve sevgilisi, onun, gözleri kapalı iken yüzünde beliren saa- det çizgilerini tatlı bir masal gibi ein le oi e vakit: «Ar- tık gözleri ve beni a sm bağırma, öy o za! lerini aç wgilisini e lar. Ben ii he e öyle yapmanı, beni, benim memleketimdeki de- likanlılar (o gibi (o kucaklamanı istiyorum, koca aslan! ii a çıldıracaktı. ri olunu Semiramisin omuzun- an çekti: Peki, pi rizasi Nasıl ister- eniz öyle (Ninova) v tâ skalon) eri iki büyük aşk ve sefahat beldesinde yaşıyan bir kadın bu İşleri elbette benden bilir. çok iyi Dedi.. Semiramis | sazlıkların kenarına zıpladı. en de e ine gel. Veb başını dizime intli derhal adan çıktı. İri vücudundan dökülen suları silkerek melikenin yanına koştu.. Yere ei iv ei ok sevece- ğinizi Sie etmemişti: Hintliler de sakzlilerin koli gibi itaat e melikem! Diyerek başını, ami oturan Semiramisin dizine ko; aydi, şimdi rr in ka- pa..! , büyük bir emniyet ve tevekkül in özlerini okapad Kolan göğsüne koydu. mis sağ elile suyun için- de epmayodu — Şimdiye ii kaç kadi kucakladın.. Kaç kadın lin Söyle a ie , melikem! Şimdiye iş li m lim sizden ri istemem. Fakat, emin olunuz ki, siz sevgililerimin s0- muncusu olacaksınız! Onları, sizi sevdiğim kadar Ml Sizi e m başka bir kadın sevmiyeceğim! Semiramis gülerek başını sal- Tadı: vet.. Benden sonra, hiç bir hadım li Ben so- uncusu olacağım... Beni seven bir erkek, belini sonra, başka dt ve Fitrenizi bir kadın sevemez.. kı Tayyare Cemiyetine veriniz. em var) sr EE RAMA ru AŞ SELANİK me Tarihi te'sisi: Ge ğeğir Tamamen tediye edilmiş: 30,000,000 F'rank merkezi idaresi: İstanbul Türkiyedeki şubeleri: Galata. İstanbul, İzmir. Sağısun and, i Yunanistandaki Şubeleri: Atina. Selanik. Kavala. Pire. vi banka muameleleri - servisleri kiralık kasalar » TİYATRO BAHİSLERİ | Çim ar. SE dair İğ 3ü üncü Ber ai rtistimizin ve vi a duymak, ozmuha fazl olmaz » Muhterem (arkadaşımın, en haklı tenkidi, Lüküs hayattaki nükteleri ve sözleri biraz bayağı bulmasıdır. Esasen bu noktaya, ilk yazımızda dokunmuş, sözler «findik fıstık, eğlencelik sakız münasebetle, küs hayatt taki kusurların, bundan e olmadığını da ilâve ede- hayata Si saat» gö: rilen itina se eri önül Bir iki yeni artiste rolleri kalmamı Hele * balenin belkemiği Saniha hanımın rahat- v dansla tam ahen tu. Her halde, «Üç saat» ta bir an m idcelinde en a lık gi termiş olan rejisör, ani aksülâmelle, «Lüküs kali ıyan çizmişti. Buna mukabil, orkestra kuvvet- 8 8 «Li üküz hayat» a at» taki birlik, topluluk ve haz ket yoktur. Müziğinin çok daha işlenmiş olmasına rağmen, vw Re sürükleyici mahiyet- te deği dani ğa » ın üçüncü tem- silinde - anlaşılıyor, ki va ile sahnede söylenenler rasında münasebet pek yok - ler biraz daha zarafete anlaş” mıştı, Amma söniiideki ihmal ve lâkaydi bütün bütün göze çar- pıyordu. Fakat bizce, bu operette en küçük lerin nezahetine dikkat ilirse, Şehir tiyatrosu bir ay, halkımızı pekâlâ eğlendirmiş olur. Selâmi İzzte Radyo 26 e salı İstanbul Sah. Sesi , K. 6747. Odeon 20297 75 - Kolombiya 18775, 18,30-19,30 orkestra, > 30 zi eralğa Sadi hanım ve ni daşları, 21-21, gramofon: Odeo 0 36 - olm biya DT 31, 20. 23 Belkis hanımın iştirakile Bedayii musiki heyeti. alse, du und , 18,45-20 alaturka saz, 20 ajans has bele eş (394, > tele muzik, 21 e; NASR m 22,15 gramofon, 23 honaz lapeşte m.) — 20 Viy: nadan nakil, B 2 ia ik 24 granoto 02; 30 si me yi Paris (3 Spy -amofon, 22,10 konser, iz 10 son YA Prağ (488,6 m. 2 19 Alman rad- yosu, 20 havadis, ayin, 21,05 konser, Na ni haberler, 23,15 Bründen nakil. 441,2 m. ZI havadis, gemin ve 1. 10 nal 225 40 konsei mü e m.) — 18 komedi, helen gel, 21 operet, ia 03 kem Viyana G18,1 m.) — ser, 20 . minde a | ayin, Her akşam | bir hikâye ( Hatice Perran hanım hiç bir zaman , Kocasını bayilmize ev yin ent Müthiş bir adam yordu. Epeyce lüzumlu bazi zler kayacaktı, Bir valiz gördü. , ik Haşim beyi ise resmi Eğe birinde bir memurdu. Böyle Hüseyin Bü- lent gibi ba bir erkeğin ya nında gayet sönük anasız, yorgun, hasis, dı etmez bir adamdı. pere: ve umu- miyetle bütün Pei damağa dair şeyi dokunurdu. o ke | balık iu mayı sever. İşte böyle Hatice eğ dil bir adamın yanında <a iaane bir desi ü; Fakat niha- hayatta şimdi bir zevk tasavvur ediyordu. Hüseyin imi Perrana sıkı bir âşıkane mülâzemette bulunmu: tu. P. Perran he hafif bir ey *k mühimi köttnliş içi w& ar ile bir ipek çoraptan ve bir de bir kaç n il i Nihay: geldi. Her s olduğu Ri Mehmet Haşim Here Hatice Perran hanım iza daya gittiler, Haşimin ana babası orada ailelerinden kalma kö: ds tururlardı. Onların ia ağ ındıklarının ertesi günü Hüseym Bülent Halkipalas ote- linde oda tuttu, Ufak bir fırsat- tan istifade ile bu kadar emeğini nihayet kati muvaffakiyete iktiran ettirmek emelinde idi. ammül | bir tal değildi. Gayet m e huysuzluk ediyordu. Koc: Haşim se balık tutmaktan başka bir şey bilmiyordu. iyi da fır- uldukça köşkten kendisini atıyor, Hüseyin Bülendi buluyor, onun yanında o nefes alıyordu. Hüseyin Bülent artık hücum- ları lek ve * ilderlendie mişti. Her defasında genç kadını vemet vazgeçmeğe luyordu, Perran da kendisini eskilerinden daha na müdafaa eder bir vaziyete düşmüştü. Nihayet bir gün, balı- ğın fena kızarmış olmasından do- layı Mehmet Haşimin çıkardığı bir gürültü gn mene kati ka- Tarımı verm: i, Hiddet içinde Hüseyin Bülende bir mek- tup yazdı. p «Yarın saat ikide Çamlıkta, ii olacağız» diy: lecek bir adama her şeyi verme- ğe artık azmetmişti, Eğer Hüse- yin Bülent kocanın evini bırak a gel dese kabul edecekti, Ha- sie) istedi, Tavan arasına çıktı, Bir valiz eri önle sia içi — Kocama ne il bei yor! Bu çok eski, sararmış bir fo- Gazete bu kl Gişe Perran titriye ti yordu. Solgun baka aldi iğ — Kocama ne kadar benziyor! diye - söylendi. Ayni çıkık alın, ayni kuvvetli çene kimi 2 ayni gözler, ay- bakış... işitti, yemek vakti. idi. Gayet müteheyyiç bir halde aşağı indi. Mehmet Haşim tan gelmişti. Elinde örme ba vardı. Bunu kaldın! dedi. Onü okşadı, e rd m an iyordu. Tam o sırada Mehmet im iş, kı ı ve ke- mikli eli in havlu ek Aa mr Mai a, Lu Uruguay, Arjantin, vatör ve Kolumbiyada onlar KTANBUL E MERKEZİ Galata Vo; odâ caddesi Karaköy Palas (Telef. 2641 /2/3/4/5) ir dahilindeki acenteler: iyan vereme ve yağ MeNŞUNEİJU MUvuRe gi aus Dalmak Bağ