ray > Sahife 6 ARYANI. 16 Kânunuevvel 1933 Allo!.. Allo! e Burası Dai Istanbul.. “Senin dünya dediğin kadın parmağı üstünde dönüyor.. Ya monşer beyim!,, Hazım bey köpek takl taklidi, Vasfi Rıza bey de Ailo.. Allo.. Burası Istanbul radyosu.. - — kedi taklidi yaparken Habibe molla Radyonun ve şehir tiyatrosunun kiymetli sanatkârları (Habibe molla, Galip ve Hazım beyler) Bedayii musiki heyeti İnce ince yağmur yağıyor. Saat süzüp başını iki isi sallıyarak yediyi geçmiş. Soğuk bir ku ış ge kâh iki elini Çanakkale testisi gi- cesi,. Büyük postahanenin ö; len| bi iki böğrüne sağ «puuu... tek tük geçen yolcular... Gündüz uu... puuuu» diye tükürmele- büyük bir faaliyetle çalkalanan | rile ne kenar yosması, ne kenar binanın içinde kimsecikler yok. | yosması!.. “ Yal lektril an Halbuki Yabik önünde zaman zaman esniyen nö-| lası- o 10 i betçi telgraf memuru... rılığına rağmen mı va” Merdivenlerden çıktık. İstanbul edepsizliği ve bütün şirretliği “le bizi karşıla- dı. ilmiyor musun ki dü EL ie fakitleşiyor s7. BeelME da, Kadındır... Muhakkak israf ya- ordur... Ayakla: arimızın ucuna basarak, ya- luvarlar kıp- kırmızı ve sapsarı perdelerle ör- tülü, e bir mikr iie Önünde iin im bey... Elleri biribirinin o rında, önlerinde Habibe mollanın müsveddesi... Tıpki binlerce kişi karşısında oynuyorlarmış gibi kı- lerine gayet tuhaf vererek rıla döküle, söz A binbir hareket kotu: yorlar... Ha bibe mollanın hali görülecek şey. — Aman Düdüüüük!u derken karşısında duran Monşer b lünü yapan Galip beye k o akıyor, eli maşalı on numara bir mahalle karısı gibi kâh gözlerini | öksürdüm, ba öksüi im?.. Haddin varsa bütün cil öksi işide re ei sr ar- uskumru balığı Pe şi ibi oluyor. Vazı haml aman anladı ki istediği zaman istediği gibi ök- sürmek te dünyanın sayılı zevkle- rinden biri imiş... Bu mikrofon hakikaten yu bir şey... Herkes bu yukarısı to- parlak uzun demirin Bini teş- rifatla e Bazıları ilk çıkış- larmda heyecandan bayılıyor. muş... Hazım bey bazen karagöz oynatıyormuş. Tabii b dinle- icileri yalnız karag; sesini işidecekler deği e &- Ha- g3 6 9 N | imiş gibi kar: zım bey tıpkı seyirciler karşısında -agözlerini radyoya raberinde getiriyor ve makine- nin önünde hakikaten karagöz «Bedayii musiki» yapıyorlar... Ufaktan ufağa ala- parçalar. Hanendeler rür gibi amli mlm be h İçeriden kıymetli sanatkârımız ve radyonun meşhur spikeri Mesut Cemil beyin sesi geliyor: — Radyo İstanbul!.. H. Gepdiler. Beyefendiler! !.. spiker birdenbire telâşla Sn fırlıyor, incesaz heyetine: — Aman koşun!.. diyor. Ar- tistler kiminin elinde ut, kiminin elinde klârnet, kiminde tef, ki- minin koltuğunda kanun, keman parmaklarınm ucuna basarak Sa giriyorlar. Bir ralık içeride müthiş bir Hah ir şi iel yi üsül!, — Bu diye etrafıma yo: şimendifer stüdyodan e muş, temsil başlamış... lerin bul gu daireden sldyoya açılan, fakat içiçe ve ses geçmiyen dört camlı reye yaklaştım. Vasfi Rıza, azam Galip bey- # a Galip bey şimendifer kaldıri- yor... Aman Yarabbi!.. Tıpkı şi- mendifer!.. ck sanki bir loko- motif makine i imiş gibi piston Askeri hahisler Devletin sanayi kuruşu- nun milli müdafaaca e Türkiyemi: vi fınd ke olan ve bir sanayi re ında oldu- Zumuz — ela r. Bunun mem- leket mikyasın: Yağ ve bize yetecek kadar kısmının — ın bir hitams erdirileceğine şüphem Çünkü; bu işe soka alır aiide yoktur. ve onu bitirmeğe k ren bütün müşkülâta rağmen treni Sı- götüren ve na; işten hiç bir vakit güç olmıyacak. ır. Çünkü her La en evvel ibti- yaç görülecek sermaye birinci iş- rülec: tekinin bir şü ri olabilir. kuruluşunun iktisadi male İn ne olabilir? ihsalâtımız diğer isbeten biraz pa- halı da olsa bir rim iktisadi istiklâl; temin ği diğer tarafta Besa memle- ket dahilinde kalacağı ve buna mukabil memleket dahilinde iş yaratacağı, yani diğer tabirle bu paralar mak bdela eline ge- çiti için ilk zamanlar için de yaral VZUU : bahis değildir. a cahpes böyle olmakla be- a smai pen z bu teşebbüsün bu vadide ceği büyük hi zmetler, şek, şüphe, reddüt mez. Gayet aşikâr, ere talik. TTürkiyemizi tecavüzlere karşı m k ve bunun için lâ- zım olan tedbirleri bugünden al- | mul les ve söz götür- birvazif, üldafaa işini de bugünün ihtiyaçlarına göre, bugünün silâh v. :emesile yap- De ii ağ geri silâhla mü ni eke ürünle gibi milleti de ızrar eder, k kan zayi ettirir. Biz bu; çok çektik Bugünl kü modern sl ali silâh ve mal- zemenin esasını demir çelik teşkil eder. Top, tüfek, task; tay- yare, milyonlarca ton mermi hep demirden ve çelikten yapılır. O halde biz de bir harp halin- de lem ei düşmanlarımız ie şeyden A bol demir made- ni isteriz. Türk vatanı bu demi cevheri aizdir. Onu işle silk için kömürü de vardır. Yani Tür- iyemiz bir demir sanayiinin ku- verilen son kararların büyük ehemmiyetlerini bu suretle teba- rüz eti rdikten sonra memleket anlar gibi si- nai eli MELİ enerji mem- maları derhal müdafaa işine tah- . Hazarda bambaşka iş“ ler gören fabrikalar seferde bun- ler yapmak Fakat bu vaziyet hiç te ameli kar dar kolaylıkla olm Almanya ve Fran gibi mem- leketlerde dahi m oki sis ol si için aylar hattâ seneler e geçmiş- sis a “iz alin her an en kârlı şekilde olması için sık sık Se he sebeplerden kolay mukabil duğu başka | mühim teşkil ei sanayiin akli elin- e kurulması ve büliliesınz biz Hülâsa cumhuriyet hükümetinin k sanayii kendi elile kurması! bize rekettir. M:Ş. | törzükle ip bükülüyor, iğilip bükülüyo: — Çıh... Çık... Çık... Fuh... Fok Fuh... Did ri Hay o seveyim.. mi difer mi mübai rek? hea bir eli Di ne sonra Vasfi ile Hazim bir edi, köpek kavgasına PE De | | Vasfi kedi, Hazım oldu, E ben çok kediler, e köpekler gördüm amma bunların muvaf- fak olduğu kadar az gördüm. Öy- le bir miyavladılar, öyle bir havla- dılar ki m kedi, değme kör pek haltetsin... Halide m da dahil der ğu bir su koca kavgası... Hali- de han — dali i herif gözün i- kör « diye bağırdıkça Galip bey ki iŞ narasile evin camlari" nı A Tabii camlar gayet €8- Bunları Galip bey bakır yi. üstüne vura vur& kırıyor 'Hikmet Feridun ki camlar...