ya eçti. Artık yaklarımızın Sibinde ziy sıze ORMANDA gen GECİ Semiramis o gec: dırınd. mi Yanındaki zenci ca- riyeler getirici şarkılar yku söylediler. Soğuk şerbetler içirdi- ler Eleni; gözlerini kapıyamı- yordu. — Bana Ni-Hamayi çağırınız! Diye bağırdı. Hintli seyyah, hükümdarın ya- disini beklediğini söylediler Hintli koşarak hükümdarın ça- 'dırıma gitti. Semiramis yatağından kalkmış »ve zırhlı e aşi giymişti... Hintliyi görü — Ni.Hama, u gece seninle ormana gideceğiz.. Akşamdan- beri gözüme uyku girmiyor. Gök- ten yere inen (zulüm v. eN abudu) nun torunlarını gözüm- e görmek ie Dedi. Hintli uzun emiramısın sözlerini hayretle -dinled — Ben zehirden korkmam, fa- kat (Tar) ların zulüm ve işken- cesinden korkarım. Genç ze Yazıktır! Ormanı gezmek istiyor- aparız. Ta gi g &. 7 N < > Yanı cı ve kuvvetli ema ör kişi aldı.. Ve Hintliyi kolundan sürüklüyerek de- re kenarına indirdi. Kumandan (Banapal) henüz ya- tağına girmişti. Semiramis maiyet zabitlerinden birine: Ben ormana gidiyorum. Gü- neş e dağrmiya VE adar dönmezsem, Banapala — e veriniz, beni 'or- indi ara m Bb yunda yanan yaprakla- rin ali her tarafa sinmişti.. Hintli: — arda hiç bir tehlike kunun intişar et- mediği yerlerde (Tar) larla karşı- Jaşacağız.. edi... keli isi tethiş etmek ve yoldan çevirmek kastile kor- kunç hikâyeler anlattı, Semiramis; — Ben de rm e i Ve mücadele etmi orum. Diy: — Akşa müthiş yılanlar- dan eği arım söyliyen Asur melikesi gec: rısından sonra bu cesareti kendinde nasıl bul- muştu?! Tar ey > e kadar hiç kimse mü edememiş, Hintli bağırmağa başi "adşte, bir e ba 5 kânunuevvel 933 alamama menim eme dönelim, melikem! Ölüm e yi acıyorum!, 7 olamamıştı. Semiramis neye ve kime güve- niyordu?. Ni-Hama e melikeye i cesareti vermiş olsaydı, belki o e ii em Bizi ye Halbuki herkesten faz- la korkaklık gösteren Ni-Ham: idi. ii çizmelerini çekerek suya dalmı Muhafızlar da onu takip ede- rek karşı yakaya geçtiler. Hintli korkudan titriyor, kendi kendine söyleniyordu: Yıllardanberi sayisiz felâ- pr atlattım. laşacağım felâket beni muhakkak ölü me am leme kaka kaçirtacak prak Li da akşamdan Se- mii e vermişti, Keşki bu kutu yanında bulunsaydı. Ba tehlikeli seyahate bu derece ihtiyatsız çıktığına kendi de hay- ret ediyordu. pi taşlı bir yoldan yürüyerek nın methaline doğru çıkma- Ni-Hama Sanil e arkasın- dan gidiyordu. Gökte ay yoktu... Fakat yıldız- lar çok parlak ve çerialik aydın- lıktı, Semiramis bir aralık arkasına döndü: göğiiHamaş bili keekuyoğ EB ç un? Diye seslendi. Hintli titrek bir sale cevap verdi: kum, na yaklaştıkça Baya “öleceğiz diye ölec ceğimize ne e iman ettin, N-Hama? Sen ayağına kadar geldiği zaman in bile orkutup kaçıran bir adamsın! (ölüm mabudu) nun ayak basma- dığı bu yerlerde bizim gibi insan- İm kolay ölür mü sanıyor- sul Ti sesini kesti... Fasılalı bir öksürükten sonra, ger eş de-| vam ettiler. Arkadan gelen muhafızla ayak sesleri ve İm iliyr de. Biribirlerini arasıra yüksek de ira yea ve rerek ileriliyorlardı. (Ölüm ormanı) nın methaline yaklaşmışlardı. Ni-Hama bura B g ayısız (Tar) larla karşılaşacağını zan- nediyordu. Halbuki buraya kadar yürüdüğü yollarda bir tek yılan yavrusuna bile iöülkbalilirin Semiramis gece yarısı ormanda e arıyordu? Merak ettiği yılanları gündüz de görebilirdi. Gece eyni kalkıp ei ye haber vet n (Ölüm nı) na le re melikesi azal çıldırmış mıydı? Ni-Hama, birdenbire ayağının dibinden geçen bir hışırtıdan ür- .. Bacağıma sür- tünerek sıçradı. Ni iönelim, melikem! Ölüm ayaklarımızın di- binde dolaşıyor... Kendimden zi- yade size acıyorum! (Arkası var) ; Her akşam Ik : k di i Rayo C > bir hikâye Iı Rardeş S“Kânunuevvel salı # pe 720 iz ,30-18,30 — gramofon$ : it, s ö Bu akşam ne fena bir fırtına a hırsla işten, meşguliyetten baş kal- He SB. ir Sah. ga liz Ee eğri var. Köşkü zangır zangır sarsıyor. | dıramıyordum. 19,3 30 ike - e te (Mi Fakat beni muztarip eden şey bu | © Naciye zayıf vücudile, Sp yanak Ne Yel şiddetli rüzgâr değil. Bir gün ev- em vk bakarak lezih böy (viola), Mesut Ce: Gin yel enli uz Naciyeden aldığım bırak bu diem onsel), 2 - Schumann (Kader sehneuer)) mektul erimde yaptığı tesir e a bak! diy: ; > ai 30- zi PER sadri — Sadi i ; a Sadi hanım, j hâlâ ml SEK azap fır- baba meraka ii Beni | bey ve arkadaşları, 21-21,30 ofon: tınası çaki dahan iyi Naciye ba- | bir doktora muayene ettirdi. Çok hür 4i603 > > Anma 2 - Pon iyor, Far Dağ havası lüzum, ri, saat ayarı. 7 zayıf e dedi. bir davetname ile! ves Naciye eke evvel, anne- n kendi babam zannediyordum. Sekiz yaşında > > doğdu. Ozaman san- ki min kocasını ğin 12,30-13,30 şa 18) ailenin yanma beni dağa yolladı. | Fecisehüi ELE km e — Bir şeyin kalmaz, aslan gibi il saz, 20 ajans haberleri. gelirsin, diyordu. eş (394,2 ir — 18 orkestra, fa 21 din here yg 1,30 konser, 22 kon- Naciye beni görünce e , 21,45 komser ans, kı lap 5305 m) — 1830 — DE ger mler — ser, 21,25 filim parç 5 23 wusikisi, unutmuş gibi geldi. Annem yatakta idi, babam sevinçler içinde evin için- Üve, Ky Mz e kimse sevmi- yor > hıçkırmağa başladım. Bu doğru değildi. Babam beni sev- mekte devam etti. Hattâ bir m hafta so: nem ölünce, na karşı muhabbeti hiç eksi e di. Fakat artık beni Naciyeye ben- zediğim için seviyor zannedi um. İki kız kardeş tamamile rduk, barilyordum. Çok güzel bir goculktu. Hi Idü ttikleri zaman üvey babam: — Git biraz eğlen, açılırsın. Burada çok sıkılıyorsun... diye izin verdi. İstanbuldan dündilim. ye es daha güzelleşmiş olduğu- Sesi DA 981 - T Nasıl tavrımı hiç vape 2130 dan, lbaren e me dim, hâlâ şaşıyorum. Kalbimi borsa haberleri, sa: kadar harap etmiş olan bir binsin Berry Ki z 1 30 li Gameken. ka - tn köklerini söküp atmak arzusu Yubel, keman konseri re Zeki a bii kuvvet verdi. Şüphe | B-). Gluch Valse Fanraisie. 18,45 - i i aramağa e rim haberli e e fakat şimdi benden genç olan Bükreş ) — 18 e eği seyaklu 19,15 konser, 21 konser, 21,30 kon ferans, şarkı, 22,15 konser, 23 | İkisinin gözleri ipi tesâ- | men musikisi. düf edince sakl 1 kabil ol Budapeşte ( eski b ürer gi Za konser. / , 21 f ela 22,35 konser, e 30 son haberler > e me a sakin ve müsterih idim. başlam. Ev işlerile işti; ağa ha- ni La 5 Alma dlbiye “Fakat Naciye bi- - 2230 pi a ofon,; »30 piyi ni ha 23.1 raz zayıflamıştı. Gözlerinde ga- | mefon. EL rad 2 a i parıltı vi Roma (441,2 m.) — 18,15 orkesti ge ardı. Bu halinme- | ga üyedir 21.13 konser, 22 ko namdl ye delâlet ettiğini anladım. Yan- | 22.45 komedi. 23.15 dans musikisi, 24 ış aş olduğumu bir ie iş sonra salona girdiğim ya «2 m.) — 17.55 ye ile k. , 25 Eğe 5 ördüm 7 e musikisi, 21 o dönüktü, ”“Yiyana (5181 m) 2— 1840 koma, Naci; e arkası 20,25 müsikili komedi, 23,26 konan Kürdi senelerden beri bey- > 6 tali çarşamba hakka yenile el a a 3 1730. 18.15 Gramofon oturuyordu. Beni tanımadı. Na- | Sah. Sesi EH 314 - Kolombiya D ciye takdim etti: 2 ka a CO 56 -—Dktor Fuat bey. Tam sen da- | 18,15 - 18,45 Fransızca der Çleremiş ün gittiğin akşam seni sormağa | olanlar). 19.30 Şehir 18, in 3 ; emsil, 19, gelmişti. İstanbulda tanışmış ol- | 21 Bedayii ley EŞ ar 1 duğunuzu söylüyor. Sı 550,5 m.) — 19, bee 20,30 opera, 23,30 çiğan mıyan o iz beliğ, Şeridi; kisi, İZ.İ5 rdı. Ml rdum. Ne yapmalı? Bir kaç kiye. (328.2 m) — 21, wadis, “gramofon, kei mms hi e el yük cikolata | komedisi 1230 e humda bir e var gibiydi ütün halim a şey mia ediyordu. Fakat sonra, yavaş yavaş sinirli mma başladım. Ufak bir ş dum Pencerenin önünde gözüm a ye düşünüyor, ba- kıyorı iran —— Adeta birini bekliyor gibi- eri yordum. Kendisini İstanbulda ta- ımıştum şi Onun da beni sevdiğini zannetmiştim. mire dönünce ondan bir haber, bir mektup, bir selâm bekliyor- dum. Dünyada artık hiç bir şey beni dikili etmiyordu. Naciye ile, ev ile yalnız e sevkile meşgul oluyordum. na gibi baktığım cena simli ii eve b Mikaşıt yi Hatti wmiştim. sordum. Kızardı, bir rare ei dandı, Mn adım. Ölem uldü. Sabahleyin, çocuklarla meşgul. olmağa cek halde değildi. İhtimalki ai metçi mii bir misafir geldiğini di zamanın tesirile solmuş yü: haber verdi. Aşağıya indim. Sa- mün — ayni gençlikle ze lona girer girmez, Naciye boy- eski zamanları hatırlatan | numa sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağ- Naci sevmesini > tabii bul. | byordu. 'duğuma hül ikmediy — Abla e ve m Il 5 Bak cüzd müthiş bir azap te: il eği Bana küçük bir > ii anlatmıyacağım. D in bir Üzerinde 7 haziran 1923 yazılı evvel olup bitmesini diriyi. idi. amm masanın paye bir : Halbuki bir takım işler çıkıyor, | Kaş kurumor menekşe düştü. Nazi. gecikiyordu. Ben tahammül ede- | “İY€ ağlaya ağlaya söyleniyor çi miyordum, Bir gün İstanbul ga- — Bunları atmamış, gi zetelerinin U biri: ç al sun ya. Demek hâlâ onu seviyor. di erecek bir hanım Ağzıma kadar R i i aradıklarına dair bir ilân gördüm. — Âdeta hâlâ onu seviyor. Ses asın © Muhabbetleri ile kalbimi ısıt- | ni sevmesi gözlerin ald ış ve doldurm uş olan üvey ba- | dan ibaretti. Hakikatta il Naci; i âdeta bir | bu taze çehren, iii Ayna karşında rimğ ii ile kendimi mukay: ederdim. Günler rene ei bütün varlığıma zi olmuş olan ten bu parlak ge! liğin altında hâlâ beni seviyor! demek istedim. Fakat şunları söy« ledim: 2 hırsız gibi terkettim. Buraya gel“ dim. Sukutu e uğramış bir ın ruhumda a lol- durmağa kabil değil muvaffak — Bir takım hayalleri kıskane' olamadım. ML A, 1 hiç bir olduğuna dair Bizi —— imak ni İstanbuld a a mektup a birtürlü et edemi- Yordam Çılgınca liye içinde yaşıyordum. Arkasından ümitsiz- Tiklere düşüyordum. Bü geçiyordu. Yavaş ya» ndimden utanmağa Tekrar Marie ile meşgul olu- yordum. Kendimi ev işlerine ver- dim, Bütün min unutacak bir ma, Naciye. Farzet ki bu mesi faziyorlar, be.“ | mekşeler ölmüş bir kadının hatı ni çağırıyorlardı. Üvey babam ai beni kalpsizlikle, nankörlükle itti- ham ediyordu. Halbuki her za- | ne kolay.Sen marine ne anlarsın? man onu minnettarlıkla hatırlı | Sen beni bile sevmedin. Sevmiş; yordum. olsaydın evi bırakır da böyle Şimdi Naciyenin bu resmi iz- sa yanına gelir miydiri?. divaç haberini alınca bütün sü- künum, itidalim uçtu gitti. Onu vap veremiyordum. Beşimi”. kocasının lunda görüyordum.| önüme eğdim. ibirimizi sel Gözlerimden akan yaşları yastı- | ladık. İki ee iki düşman ğımın içine gömüyordum. Dışarı | gibi soğuk bir ki fırtına gibi bendede bir ka- O günden 4 Naciyeyi se sırga esiyor, med'm.