ista  vü ii —i3— gösteren. mevceler Ovuşturuyor, sonra a için ele diyor. 8 23 temmuz pazar... vi Siste ii bildiren telsiz meveelerini alan makin, atlantik, - 3. Sis sıyrıldığı bir Bile "yanımızda anbuldan Londraya.. Şileple bir yolculuk - 2. Manş denizinde — el n geçen tir Ee 4 Sine döndük ie yal gösteren fönerlerden br, - sesleri toplıyan mikrofc telsiz me! rımı. amaramdaki ii bir saat e olmadı lik is dü veelerile gemilere iie in. mâyo merkezlerini gösteren e İngiltere sahillerinde sisli havaları bir Sm — Biraz daha sabırlı olunuz. teşekkür ederek ayrıldı. — «Canım kızım, sevgili Özke- #htiyarlığıma rağmen, yerimde du- m Dağlarda, bayırlarda geçti. Buraları bana dar gelmeğe beni küçük bir leştirirsin. «Sen, daha doğrusu siz. ne âlem- Eer ümit ie gibi muvaffak Vapurun: arz tekrar si gren düdük Diri a yl gelen vi da kimi yakında, kimi uzakta dört şilep birden göründü. bord. Sancak lamızda da demindenberi ba: darp duran vapur belirdi. Bu Cu- nard kumpanyasının iki bacalı büyük bir transatlantiği idi. Biraz sonra Anglo Normand ör m duyduk. Yediye m ie duyuyorum... Yoksa Bu sis se yerle arkanda haykarşan vapurla: ar? Hayır.. takım stk sesle- Rüzgârdan apu- rumuzun bacasından çıkan duman havaya Tel. eza) bem eps verdiği havi tirdi. mer 1 “İngile hası vücuda seli m . Üç dört gün hava gp sille  1 de bu amm kurtulacağımız yok dem: pa kadar sis ei biraz k, bazen sıkışarak devam etti. Sis lale çıkıvererek geçen vapurlar ara- sında ayni kumpanyanın İstam- bula gitmekte olan «Cilo» vapu- ruda lagiltere sahillerindeyiz. Akşam sekizde bir inek gibi çimin — ses Meli çi e açıkları ire ai si Sovereign. Genprinin sis işa- duğunu söyledi. Demek İn- yincinizi de gözlerimle görmüş inya bu kizim, belki de Mta kederlenirsin. Seni için yanında bulu- nayım. Belki de sana yardım dokunur. «Son mektuplarını pek beğen- medim. Biraz hisse, Doğ- iyeyim mi? bü; müşti. Burada zi arma canından e i de yoktu. Raif- de yük annesi tam zamanında Daimi Hemi, ge Jebilmesi için, tamamile iyileşmiş demekti... Özkan, bütün lerini anlatacak birini bulacaktı. nunuevy mam mesa Aman Kimse Duymasın! Nakleden: .Selâmi İzzet acaklar, zavallı iü, inden e lmaz. müşkül e in ve o dan sı . Büyi nesini, ded ği re bir Zal mes lünasip bir otel ei için çıkması lâzımdı. Giyindi Bu aralık gözü takvime ilişti. yvah!... Saime (hanım çar- şamba günü geleceğini yazıyor- du. Mektup esasen bir hafta ge- cikmişti. Bugün çarşamba idi. ybedecek zaman yoktu. Se- lim otomobilini verdi, Özkan Ro- amil. Kalbi heyecan e Bir an evvel büyük annesine kavuşmak için can atıyordu. ir kere kendini onun Skar bulsaydı dert yansaydı, olup bitenleri an- İatsaydı. Özkan Romaya öğleden evvel geldi. Ekspr: akşam © gelecekti... Bol bol idi vardı. Güzel Özkan, o günün, haya- tının en hareketli, en heyecanlı, yati günü olacağını aklından bile geçirmiyordu. Özkan, bugünü, ömrü oldukça peşi ir otele gitti, ve e ni antaya girip ii yedi. Vakit geçmiyordu. Ne yapacağını bilmeden bir müzeyi gezmek istedi e kat ie da duramadı. İçin- ie konağa eri arzu: mit Gaya ihtiyari, o tarafa doğru yürliyo si de Raif iri Ne olsun ti, ko- casının Em m Biyik bir heykelin ari- yacaktı. Rai Tİ arısına Dai Mi tupları o Sk altına sak- yanı- e halde Raiften bir mektup lacaktı. Uzun zamandır ondan e bir satır Li diem Bu üt çok ezici olmağa. başla- a ği mmül edemiye- ed İçeri girdi ve hiç Kimseyi sormadan doğru kocası- odasına çıktı. Dört duvar kütüphaneydi. Bü- tün raflar, zda ciltlerle doluydu. Az kaldı garpışıyorduk fa çanını üç defa çaldı... Demek önde bir şey görmüş olacak, Ara- mühim bir tehi atlattık. Bir aralık muhtelif dü- di i.arasında tuhaf bir ses duyuldu, âdeta bir bakır tepsiye çi: «Pruvamızdan bir ka yor...» diye heyecanla bağırdı rsi «Alabanda iskele...» ayni saniye a ilerisini görmek istiyordu. e ç siyah bir gölge sancak damızı sıyırtırcasına yakınımız- dan