AKŞAM 24 TTeşrinisani 1933 Tetrika Wo. 101 amam Âsur orduları karında uzun zaman mukavemet silâh ASURİLERDE HÜKÜMET iDA- RESİ VE ORDUNUN ROLÜ.. kümet idi. > ve siya Giz iz olur e kadar gelen Asur hü- il , geceki yatı is- biliyeti yaratmağa çalışı il Asurilerin ire bi- le çok garip at çok mantıki idi. Kömündünlik evvelâ on beş yirmi kişiye kumanda etmekten başlar, sonra zabit daha sonra da askeri erkân sırasına a geçe rdi, Asurilerde en bütün bunların ii iniz nurdu. iikümdarları meşhur se- Kada daima ordunun başında eri bulunmuşlardı. (Ninos) Suriye seferinde büyük çöllerden geç- miş, ve size dağlardan saskerle- rile ber: ün . Hal darın ika cenkte maiyetin- deki genenke” kadar harp fen- e mal nirdi, Asırlardanberi İevazı- mında, ordu idaresinde, muhare- be nizamlarında ve ordugâh. tı ii emadiyen yapılan eli teci r bu suretle bir ne: silden diğer nesile intikal ederdi. snasında an hirlerini işgal ederken, nehir- leri ve bat: ları ek için an: daha e alât ve esliha getirtilerek orduda İlanılırdı. İşte bu vere OE ordulari «mağlüp ol » ünvanını almış ve va eti nın en maruf bir «devleti ii lâha» sı haline gelmişti. devi o ie (Askalon) da bu- e Beniisrail şairlerinden bi- ordularının Suriye çöl- suretle , Asur İkrinlen e şu tasvir etmişi z1 Çabuk adımlarla mal ğer md hiç biri my füşmü- ER Kn len yralmiyor Okları küvvetli.. a Gin ii girlerinin nalları taş gibi sert... anal yının tekerlekleri bir fırtına gi gibi kükreyorlar, ganimetler aa » Asuriyede lâh fert askerdi. Aliller ve tiye harbe ie yere Dene muvazzaf â: kerinden ibi li esir alınan asker- aya mütenasibe! ksim iL inzibata katiyen halel gel- madan iküm- | harp tiüberi TEME 24 Teşrinisani 933 ER İREDDİN hiç bir riletin askeri, Ki a ai eli tutan kğ fert a: rlerden malül olanlar istihdam Esi zdi. iyi işlerinde urdu. 'n güzide ve hey Orduda kumandanlar vazife gördükleri lar intihap olunurdu. Bunlar unda hü- kümdarın doğrudan eğe yin ettiği kumandanlar in bulu- nurdu. Orduda askeri hizmet bir sene ederdi. Bir sene mibeye side li terhis olunur, bunla: rın yerine diğerleri alınırdı. ie riye hükümdarları bu sureti tle hem bütün millet efradını biri in- de âsi le mütemi metlere karşı milleti daima sefer- ber halinde bulundururlardı. gibi e te- Me rlekli, A acı, cengâver, kalkancı. Cengâver ok Arkasında bir zıh sail Ok atarken, kalkancı -onı atardı.. nurdu.. başına da saçlarını tutmak için bir sargı rdı. Süvariler ya eğere, ya çıplak beygire binerler, harpte ve kargı kullanırlardı. Asur süvarileri mi hiç bir düşman aske- rinin saatlerce dayandığı görül- memişti. Piyade askeri de okçular sapancılardan ibaretti. Ağır piyadeler miğfer ve zıh ve mızrak, kısa kılıç, bey- zi siz > sara ve uriler o muhas: arbinde te Slap ve ie yeka gös- rirlerdi. ağ ilerin muhasara muvaffak olmadan ünüler hi yoktu. Mı e SMM d harp ğe e ee ve yüksek arı yere devir- Nasıl Sönüşmak. lâzım geldiğini öğrenmeliyiz (Baş > ıncı rafı 6 ıncı sahifede) önül lığı ve ürlenmeksizin kar- şısındakine nezaketle hitap et- tir. O'da senin gibi bir insan ğil mi? Onun da senin gibi bir yereli bir hapsi bir vala â& ona riayet etmi mebusu. öyle bir şekilde söyle , Hattâ bir tekdir edeceğiniz ei ile a nu onun di yri için Mi kal- ben kani olmalıdır. dil ve iyi Mali ei olan fasıl kla tül z Her akşam bir hikâye PEY, hanımefendiye ben Ya- | vada büyük oteliri gazinosunda edildim. Kirpikler rimelli, öz kapakları sö aklar nar gibi, tırnaklar e, İpel bluzu altında göğüs ie Bir bacağını üstün a yaymak i apakları mey: mai: — Ötekini istemez misiniz? de- S dilenir hanımefendi. Gül rek o: uzattı. Bu defa likle kolayı kolay ayırama- — Galiba beni baştan — caksınız dedi. Me e ke Fransızların da pek manalı bir darbı meselleri vardır: «On prend plus de mouches avec ii miel gu'avec du vinaigre». | irkeden Selin bal ile daha il tulur) demektir. Filhakika akli avlamak istiyen bir adam tabağa sirke değil, bal eri işini daha kolay görmüş olur. Yine bu iyi konuşmaktaki mi külâtı dir eden ailen bize kıymetli bazı öğütler kalmış- tır. e bir kaçını buraya VE Dilini tutan başını Di Si iri Barik geçi id Niş şaii irlöri- miden Beliğ gisi Slime > ihanda şimdi geçer musiki ye- rine süküt. Kimin söylediğini bilmediğim iğer mi bir mısramız daha r de vap olmaz. dane ce son öğüt Fransızlar arasindi Bu a dahi meşhurdur. Çünkü onlar da şöyle diyorlar: A sı demande point 2 r& ozmen suale aleti cevap eğ dem. Meke Ali Ayni Radyo 4 ar cuma İstanbı 30 türkçe plâk meyal Kalenkiya ile Kola bi Sah. ol EA Sah. Sesi B see an - Kolo; lombiya SB 302, 19-20 erke er 0 ha. 13 3,30 gramofon, 18- meğe MN Eğer kale bir İK kadar gizli yollar k: hi okla — kaçırırlar, tığı yerlerdeki nra onların kaç elan işgal ederek derhal yık- > rlardı. Kale duvarla- nı yıkmak için vakit yoksa, dü- var altından lâğımlar rami m ka- le içine girerler ve dışarıdan 'n kullanırlar, hasılı iki esi 'n hücum ederek düşmanı yıldı- rırlar ve mağlüp ederlerdi bir milleti mukavemet lime Sinüs bunu bildiği için, Hindisatn sefe- i arak dönece- ğini ümit ediyordu. Ninos devrin- de, Asur ordusu hiç bir harpte mağlüp olmamıştı. (Arkası var) 230-1 18 n konseri (Ekrem Zeki bey ml iÇ 40-19,15 Hansa ders mofon, 20 ajans haberl 8 svik 3127, 22 Ana Ben. artk a gehyeldi dedi. itmeyiniz, beyefendi ile yaz Hali kendimi tahtı em- niyette göremiyeceğim. Ne kadar e baksanıza! Yalnız kaldığımız zaman bana bir mahçubiyet geldi. Ne söyliye- ceğimi şaşırmıştım. Hanımefendi birdenbire: eşiği gidelim. dedi. Ney 8 — Bahçelerde bie lem Kalktı, çantasını irüdük. | Hanımefendi hazretleri ü. Yal. Hanımefendi edebiyata raklı idi, Ormanın içerlerine doğ- — Siz şairsiniz, değil mi? — Bunu size kim söyledi? Dostünuz. Şaka için söylemiş olacak İ gitti. Hanımefendinin koluna sindi er. duru! güzel tabiata bakınız. Nası Ea EN ii değil. len başka bir cevap- ek — Biliyorum hanımefendi, pa lak bir eni zarif bir ifade bekli- yordun! yanınızda kendimi bilmiyorum. Hem he ag Sa mı? — Ben sizi şair zannediy. meğer siz nasir imişsiniz!! alktı inisal lke; İstanbul : 18-18,30 same Sesi AX. 1734. a ie Odeon WTO. de (müptedilere mn 808 - ya 0-1 1s), uri imi heyeti, 21,30-2 4956 YENİ NEŞRİYAT ül elk Yurt için oktor. Mustafa Hakkı bey, 19-20 Mah- e Handan hanım, > ai 1 Sedaş yine karşı ları yazmı rağ şekerim ne kaiar bla imi gal ne öyleki ı ben ordum, ı ve sahiden yanımdan git- ti. Fakat e gazinodaki baloda — o! e yl ki iraz dansedelim de j Jaştığını gördüm. Baloda kendis!- ni e Cr göremedim. eden bilmem, bu ade se bilen tutuldum. İhtimal alki halin- sa, hoşluğu vermişti. O da beş yiyor zannettim. Kl bel na karşı li isini müdafaa arzu- yok. Bana soka söyleyiniz. Ne istiyorsu- — — Sizi seviyorum — Benim kocam indi bik miyor musunuz! — Aklıma bile getirmiyoı — Size âşık oldum mu zenne yorsunuz. — em bu ene Kahkahayı — İnanıyorsanız. >. o sym haydi beni ietediğiniz , Burada herkes bi- atladık. Dünyaya ehemmi vermeden dudak du- dağa geldik. *.» Beni hanımefendiye takdim eden ni ancak bir kaç ay sonra rasgeldim. Hammefendi or- tadan kaybolmuştu. sar ss macera duyulmuştu. D: — Artık meşhur hani dedi 5 nydı? Hani- mefendi meşhur bir fahişedir diye lim ya! — Bunu diyemezdin amma, ha- nımefendinin hiç olmıyan koca- sından falan bahsetmeğe ne lü- zum vardı? © Sen şimdi bunu bırak ta, an- a ee Banda inieli sün kaza mal oldu? musun? — Evet ini fakat akşamağ yine buluşacağız. — Çok iyi amma şimdi böyle gin misin? Böyle gidecek misin ne de mek? — Bana bir şey vermi; —. Kafama bir sopa yemiş gibi o. ai > geliyordu. Elim çı sırtına ukça yanıyordu. Göğsü ni şeymiş, © ses imiş, » Yarak! . onun hararetini hissetmek beni | bim!! ndimden iyordu. S. : Prada esi a — Kocanız hâlâ Avrupada mı? mms? — Bu sizi alâkadar edecek bir ler dolusu şer der se bis ri şimdiye kadar bana yüz lira ia aşağı vermedi diye sil lim Milliye gazetesinde üs lm âdeta kulak- gi an. yazılarını bir araya top- | yarıma sürerdi On lirayı aldım. Yerlere kadir, ıyarak cumhuriyetin onuncu yık Pati ii gilerek hürmetle b ir selâm ver« © ümü münasebetile al Eril dedi Birbi- dim: ME * in ti i hazretleri alâkadar “eden çok mü him mese- eğen A De semi ii — Hemme yp rak m v — carpal Hikâyeci | KR