erine a ran :Iden ardı. keşif- ndeki üuzun saat arken lerden mavi çisi pof- nıştı, diği za- al hızasın- ni taze» 1 var) # <a k | Yazan ; iSKENDER FAHREDDİN Semiramis nihayet düşmanlarını bulmuştu. Kapıya kulak verdi.. Bir inilti işitti : “Ben Sem aray sonra oleği iramisi arısı ğım, anladın mi Zabitler bbs birer birer geçtiler. Siyami bunlardan hiç birin- den şüphelenmemişti. Melaton odasına çekilince, Se- e kei adi odası; ına gitti, derhal meydana çıkabilirdi. e Fa: kat, onun bu pa Dn izzeti nefsine dok yi d vasıtalarla işi bitirmek itiyor Gece yarısı mi tu. & Kimi üğünü ki sAN mibağ girip baktığımı anlamak istedi. Abija o gün çok heyecanlı, çok ei mi Taşırken, içeriden akseden bir mı- nıltya. kulak yerdi Abi, em beraber yemek yiyor, şa- . Semiramis seni kı: ve üçin öldür- istediğini sen biliyorsan ..l Bana mademki itimat etmi- YLRE Se e bir şey kii ceğim, Onun tuzağına düş tüğün zaman elle elbette bilimi Fakat, ne TE kio vakit iş işten geçmiş olacak. Onun 'nçesinden kurtulamıy: ink ve aden köşelerinde inliyerek öle- ksin Mer ağlar gibi bir sesle sevgi- lisinin boynuna sarılmıştı.. Yalva- rıyordu: i çok seviyorum, Abija! em. Gel, ba Sürme intikam yorsan, bunu başka lik et! Makam ve Di kun. lar, hiç set leri inlet erir, EM riya Boy- uzlu canavarı bir hamlede geber- din, eğer bizi yakalarsa, bir bar- dak su içinde boğar ve cesetleri- pıhtı mizi e iğ hala de köpek- leri; a atar.. ateşle oy- Ba zevk .mi Şe Abija? Pekâlâ, Mut! Mademki be- ber başladığ ANIZ bu ime beni O hal e AKŞAM Tetrika No. 67 21 Teşrinlevvel 933 TE Gi aa Her Mizan | vi || Rakipler j rta tahsilimi yeni bitirmiştim. KEİ hazmedilmemiş bir çok malümat vardı. Bir çok romanlar okumuştum. İçimde bir aşk arzusu uyanmıştı. Sevmek istiyordum. Fa- kat bu eski romanların sahifele- rinde öğrenilmiş ciddi, derin saf bir aşk olacaktı, öyle adi, müpte- zel ap da S7 yordum. Âdeta bi manı gsiydim. Mes Gi “eğildim, Üstüm larına ir itimadım al Halbuki içimde kibir ve azam: dolu idi. Kendimi ime ei sek buluyordum. İşte böyle ru- bi bir halet içinde e "benim aş- kıma lâyık bir kıza üf ettim, e sık ez Çok geçmi “ kuzenim ve arkadaşları be: kıza öne olduğumu ib Onunla benden başka bu aşkı her- kes biliyordu. Çünkü Haticeyi sev- iğ ğime De inandıran e ol dı vdiğime ben de ee m k tice bile bana manası anlatılamı- yacak iki güzel göz ile bakıyordu. ihayet, bir akşam bütün cesa- retimi topladım. Haticeye bir mek- ii Klee Bu koca bir romandı. umu döktüm. Öldüren in ruhumu ii bahsettim. Söyledim dur- — Simin e yakla yalız yürümesini dum. Sonra bu mektubu sevgili- anasını Mi üren bu kadının dek bm Haydi; sen git, yumu- min cebine sokuşturarak hemen Sil pi kurtulacağız? şak inde yat, ie Fakat, | yanından kaçtım. Ta bahçeye kâ- imrümde bu kadar ces- im ii ikaşilarn yi sa rr koştum. Yüreğim çarpıyordu. Ebi kadın görmedi, ynuzlu rd k la k k Bo cesedile Seray LR karayı. zaman tüyle: ür- Sim E ramisten ark tum. undan a onun :mediği, hoş al şeyleri ya yapmamağâ ahtettim, Abija alde, beni sevmiyorsun lin k...71 — Seni seviyorum. Fakat haya- ei tımı ve istikbalimi de e ve inmeğe mecburu Semira- misin ii düşmekten e korkulacak bir kadın LEE Mut! Ona tesadüfler yardım edi- neden hiç bir tesadüf ükü rini zencirlerle bağlandığını görmek istemem. — Demek ki Semiramise canını kurban vermeğe razı oluyorsun, öyl iramisin beni niçin öl- yok etmesi lâzım! Çünkü hüküm- — dar arasıra sana da iltifat ediyor, “ seni de yatak odasına çağırıyor. saatlerde la Kkilciln çol ii daha in ve alevlidir. Ben sarayda öyle yangın çıkaracağım, öne saralmaz di kalbi işi syrdecei! iç w Çünkü ben, bu yangını çıkardık- ve Yakibeki bu ateş içinde Yaa sonra 1 (Ninos) un karsı olacağım. cağım, anladın mı, budala? Erkeğin iniltisi durmuştu. Yalnız Abijanın sesi işitiliyordu. e dilbe lurmuş bir kaplan gibi, odanın içinde sağa, < all r, e âşıkını Se- is üzerine o sevkedemediği için, , hiddetinden gideri miramis bu tesadüften de is- tifade etmiş, ve maiyet zabitinin kim olduğunu anlamıştı. Mut ne Eler saf ve iradesi za- yıf bir erkekti! Abijanın mütemadi ısrarları Ir) önünde bir müddet ezan e kaşlarını çatarak ge- riye dön nu ei zaman hatırlıya Rağdi “Uzun siyah salı melek köndizinin pek küğük e daha doğrusu ikizi de heni uk oldağümüzü; ye imdi her şey- e, evvel tahsil lâzım olduğunu, ı akla götirmediğini ehe Mamafih kendisinin hoşun. miyor da değilmişim... ii işi dince a korka-elini öptü Kızlar Db Mezayorl bizi çağırı- yorlardı, ayrıldık. i l bana lele hüzladı. Him. tan Haticeye bakarak, içimi çeke- rek bu aşkı besleyip duruyordum. u kadarı bana silen ordu. Mekteb tatil i si birsel idi. Fakat orta tah- TE e İ 2? zamanki gibi, bize ir ik diler, Hatice ile rakibimin müna- ei pek samimi oldüğunu gör. im. Bura son der. ecede üzülür- Kapının ei uzaklaşarak odası man; artık, bu na geldiği z: hai disenin esrar beleş i de kaldı- rılmış; saman altından su yürüten- lerin kimlet olduğu anlaşılmıştı. (Arkası: v ken rakibimin kıyafetine, güzel boyunbağısına, büyük a vi sigara içişine hayran kal lıyor- m. Artık benim için rahat yaşa- me haram oldu. Kuzenim güya bana acıyormu: gibi bunun bir rakip olduğunu, mağlüp olmamağ ledi. Halbuki b. sini yemekten başka yapılacak ne vardı? Günler geçiyordu. : Rakibi — er Gi bira raz daha ilerlediğini, ki tuttı di bı su ez hafifletmel k ii oluyor- le Haticeyi, ne rakibimi hi: iç sözden sen Birbirleri. istiyorlar sit lele Uzun uzun mübal 1 irişiyorlar, kitaplardan, şiir- lerden konuşuyorlardı. Fakat gün ii tikçe rakibim ile benim de m eni be mnıştı, İk luklar kolay teessüs bei niz e hiç Haticenin a: ordu. erik bir ve e gitti. Ar- tık Hee açıl idi. den Sa başka gibi hatı tmmlağ Rakibim ile mihra- bada ie tık. Orada belma duk. Etrafa bakarak bana sor- lu amlar gi- AKŞAM Hususi merkez telefon numaraları 24240 - 24249 - 24248 imasında a ei m a çin AKŞAM bi Bein tesis zevatın, e yak dikkat Mani rini rica ce e ba ,30 ak- a kadarı Zaeeii tahrir) w yabilirsiniz. şam saat 6 dan a ki 30 a kadar ve GÜMA ii için : 24240 Tahrir ,, : 24249 Matbaa, : 24248 numaraları çayımız De AKŞAM klişehanesi “telefonu: 20113 Radyo 21 Teşrinievvel cumartesi İstanbul : 18-18,30 gramofon: : Sah. i K. 5946 - e Sesi K. 6966 - Ode- iki 35 , 22 Anadolu ajansı, ri, saat ayan. Ankara : 12,30-13,30 nek 18- 18,45 orkestra: Hay: Symphonie. Militaire, 18,45-19,30 > alabnakii saz, 19,30-20 dans musikisi, 20 ajans ha- berleri. Türk ama ve velâdiye — mleketimizin kıymı e hekimleri ürafindikti teşkil al (Türk nisaiye ve velâdiye çene) — senenin iyi e N h diyor mu? dedi. rae cevabımı beklemeden ilâve e — Kanlıcaya pek bayıldı! Bana muztaribane bir nazarla aktı. Kendimi kaybedecek hale gel- şi ihnimde bir plân düşünüyordum. ri açık- tan açığa kon mak lâzımdır. Ona bütün lam cm Eğer hakikatı viyorsa, kalbim parça parç iii yük fedakârlık edecek, ben çeki- lecektim. Sevgilimi ona pek tım. Alicenaplık bende kalacak- g Bu tarzı hizli benim fikrime, mız mühim bir ve e söy lüyordum. Erte: iü akşamı na- sıl edeceğimi bilmiyerek üzüntü ve helecan içinde geçirdim. Söyli- yeceğim şeyleri zihnimden hep tek- rdı rabada çıktım. Rakibim be: ğin evvel gelmişti. Orada bir ocağın altında oturduk. em . rai iptida ne- ler söyl üyorum. Fakat mer alm göre ona bü- | tün aşkımı anlattım. Gayet güzel ve kandırıcı bir eğil söz söyle- diğimi zannediyordum. O hiç ses e beni Pink ek çok rim Ne çicek api Kl çar <a in olduğut ei de onun çektiklerini EE idim, O, Haticenin kendisini sevdiğine da müzakeratta LaLe Ce miyet âzası faaliyetlerini tezyit maksadile aylık bir mecmua çi karmağa karar vermişlerdir. ye uave- ini leri sıhhat ve içti- mai muavenet vekili Prof. Dr. Refik fendiyi riyaseti fahri- yeye müttefikan intihap etmişler- dir. Bundan sonra idare heyeti inti- öl area. Birimi . Dr. wfik, ii ri- ya: rte müğii De Fuat Fehim, â iliğe Dr. Ahmet Asım r üze rinde müzakeratta bulmicak emin idi. Halbuki ben de Hatice- in beni Me şüphe etmi- nd Ne yap: m Bunun yalnız bir çaresi vardı. Meseleyi Kalk Haticeye bırakacaktık. Hatice hangimizi feda ederse ses çıkarmadan çekilip gidecekti, ahi İçimizden biri esiz ki caktı. Fakat biz biribirimizle ane kadar» dost külanaktıks ribirimizi lenler uzun uzun öpüştüler, Âdeta | yiye e gibi öpüştüler. iz bir sevki tabii ile birbirimie! ze ülülmsa helecan içinde seys rediyorduk. Boğazımız kurumuş” tu. Yüreğimiz çarpıyordu. Çünkü .| öpüşen kadın Hatice idi p Rİ z Sahife 14 © ? m mr vr m AN EY