Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 99 Âli paşanın vefatı ve Abdülazizin bundan memnuniyeti! ğı esnasında bir Bi abeyn: psn rahatsızdır. Mer | diyenlerden çıkamaz; yorulu Ben inerim! N . Âli paşaya vezir odasında Be intizar ettirilir, Abdülâ- buraya gelerek vezirini ie tifi ibtiyar eyler. Âli paşa bu saray zi; edilen sonra daha iki ay yaşadı, Bu ara- | ziyülahır 1277 - 25 cemazi; si — dhmi 11289) bi ie di yaver gelir. $ yazıt camiinde iftara o gelmişti. i #4 İ Göl müm nü 6 ay nağında ışık gördü. iğ mıyarak paşanın müdavi tabibi — Bunlar hâlâ burada mı? ib : konağın o gece tahliye — Efendimiz iyi olacak mı, öle- cek mi? Şimdi a iereleri? diye irade bu; önünde bu. sua- ittabi — iyi alcak mı? Ölecek mi? söyleyin Me Fuat beyin sabrı tükenir: ii i ea de eşya ile beraber bu ahıra ko- nulmu: E” Sultan Azize: (Padişah resmini ahıra asti- lar!) Diye jurnal edenler bile çıktı! Âli paşanın iktidarile temey- yüz eden oğlu Ali Fuat bey genç yaşınla selejiğiz örukalumln. Bi gönderilmekle iktif, Bu efendiler mer yeli lerinde sef hafazaya gayret ettiler; sefirlerle hoş geçindiler. Fakat ikballeri dolgun iken bin halini ikdarında dirayetlerinden memul leri müşahede i tanzimat hayriye be- yolunda e dersi ö e pl; kendileri adişah huzı ründa ihiyatkârane dil İcik, “padişah ezdinde Eğimi ziyade idi; maruzatı saraydan ei ve m dolunmazdı. İyi zekkür ederek pal ke çiğ kiyi iyi mai em olacak ıslahata untazam ve bir sorom deriyi bunu alyp let verilemez mi idi? Bu hareket pek yersiz ve gaddarane bir mu- amele oldu. Devlet adamı — Âli ve Fuat paşalar Sultan Azi- ve re adetleri Yapmadı yapamadılar. esaslı bir iş görüle- meden beyhude geçiverdi! Âli paşanın hariçte itibarı Füat paşadan idi, Fransızca olarak kaleme aldıği notalar Avrupa eza na- zarında hayreti Dömci Napoleon bir defa: afazi 'M. Tiyere bazı dost- diplomatlardan bu halal fikir aldınız mı? Diye sormuşlar da: Al Cevabını vermiş. imparatoru koca Vilhelm namına terekeden üç yüz altın mukabi- linde satın aldırmıştır. ( velki ş şubesine kaydedilirken sicağın te- m üzerine gelen fenalıktan mü- | teessiren vefat etmiştir, Tefrika Jotrika No. 57 57 GENÇLİK HATASI Aşk ve macera romanı #lVa-Na)j Nakil: İki adam, genç kizi ekimine geldikleri yoldan geri dönmeğ başladılar. Celâl, her ikisine — Artık hürrüm... Menhus ka- am Sümük — , Nihayet bir ya kadar evleneceğiz. Bi, kendi inelim 5 soru yordu: na dualar etti. bamâ ni ev. den koğdu...; e ei anlat. Ulviye ile izdivacımın kabil oldu- ğunu söyle... Ve beni affetmesini — Bu, hoş bir vazife... İnşallah paşanın da bu sayede keyfi yerine gelir ve ben de arzum Her halde, sevdiğimi biliyorsundur. Senin için rica ederken ayni yer dak kendim- den eceğim, İsmail paşa gazup bir haldey- di. Romatizması kadar, Kenan eni ybetmesi onu rahatsız , “© | ediyordu. İhtiyar arkadaşı, âdeta Gece, babayı ve evlâdi sakin | hayatı tesellisiydi. Meşgalesi- bir uykuya daldırdı. nin büyük bir kısmını işgal eder- ae rs öreeki i. Şimdi; sonra inle kavga sabah, erkenden, Kenan | edecek, kiminle dama oynıyacak, bizi ayak seslerile uyandı. Dı- | kiminle eski 2; aded. sarıya çıktı. Savmış olduğu bütün | cekti? ra ğumda ra- adamlarının kapı önüne hat rahat otururken işlerine ko- Alarm gördü ani || şan da ya arkadaşı değil miy- ileriledi. Çifçiye hitaben: me — bizi İlini: imizsi! b lerle, kaşları ça Bizi savma... Bu çi senelerce m lere oturmuştu, Muhtar, ğimizi burada ka- | içeri girdi. zandık. Bizi öksüz, yersiz, yurt- 'enç adam paşanın işaret et- ... Gitmekten va; tiği iskemleye ilişerek dedi ki: geç... Bize aci... — Paşam! Size çok iyi haber- E; evlâtlarım... Ben | ler getiryorum... — İnşallah söylediğiniz > i i olsun... 2 i hiç ümidim zan, hayatta istemediği şeyleri — Sizi temin ederim paşam. iyetii kalır. | Zaten vandi size de kanaat gele- Fakat sonra, cenabı hakkın lüt | cektir. Celâl hürdür. Karısından file her şey düzelebilir ve verdiği | ayrılmak imkânını ilim kararlardan insan cayar. işi Ve Muhtar, İsmail vini Bi hamdolsun yav- | bihaile eden bütün m. ruları inde kalsı Ve bezinin. li size İf makıllı bir veriyoru: Pe rine a ya “e sayemr sonra, iye efen- di, kızın odasına çıktı. Ulviye, çocuğile yatağında oturmuş, oy- nuyordu. ei öfkesi esnasında az kalsın i yavruyu gö- rünce, Gi vücudu titredi, Ya- tağın mer sz oturdu ve Ülvi- yeyi ö ie kadar oram Eğ dolayı beni affet yavrucuğum — Aman babacığım, bu m İslam boynuna sarılarak: Ası öl sila Ağ yi v dosdoğru, Muhtara gitti. Ve ona bu feci vakayii anlattı. Ve neti- cede, arkadaşına, şu ricada bu- lunduz yı anla hayretle, öfkeyle tam arasıra sal i yenemiyerek, basi — Benimle beraber geliniz! lereye, paşam? — Kenan efendiye... Onu bir an evvel görmek, öpmek, bana anlat vakayı izah Ve kızımı tebrik y İhtiyar asker, m ko- Tuna dayanarak bir adım attı. Ve Muhtara hi 3 — ikidir oğ felâketten tımı sizden istemeğe e muvafakat edersiniz, Yavaş yavaş indiler, Arabaya bindiler. Ve fayton tam hareket es nada, paşa, kızının pencerenin arkasından kendilerini gözetledi- ıyarak hafifçe tebessüm etti, eeereaneesiresirerrenraserearaareren < sü kollarını a vi İki arkadaş, çocuk gibi kucaklaş- (Arkası var) ve