16 Nisan 1933 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

16 Nisan 1 Akşam - Mektep Maarif alı zeteleri, çocuk babalarını, e pimi het yl eden mektep kitap- adımı attı ve şu Ni aldı? Vekâlet bundan sonra her ü bir yenileştirmek üzere mektep eni için müsabaka açacak, her ders için ka- bul ettiği üç Kitabi müellifine mükâfat verecek ve bunların en ii devlet libasımda veya afık şartları gösteren tabiler rantasile bastıracak ve Jattıra, vr. ekâleti bu tedbiri, - lâyıkile ki, anlaşılmadığı için olmalıdır kitapaılığının sönmesinden endişe. eden! üm anbul kitapçılarını, iri bn yazanlardan bir şündü: köleleri İşladaz çini tatbik edilen usul şu idi: iki, erler, arzusu. yapılırsa ii iyi tetkik edilmez, yapılmazsa müellifler şikâyetçi. Bir satn han BE verirler, bu defa da lâ lâyık olan telif ını - alamadıkları Li açılma baları ve onların fikri man olan gazeteler mektep kitap- larının yüzde kırk, elli bazan alt- m iskonto ile satıldığına baka- bunların. satış -fiatini takdir din komisyonun tahminlerinde aldanmış olduğundan şikâyet et- ii olmasınlar. caba bu memnuniyetsizlikler e usulün fena tatbik eni yüzü akıyordu? Hayni onun eserli dali alan 9 sene satılamaz. Geç ari di- ğer Silan We satılır, o vakit iyi ya- ilân 've'iyi basılan kitap sürül- üye We şikâ dl, azaltmak veya k için birleştiler mi mü liler Maşiktep m in- e Tamadıklarından acı acı bahse- erler, kitapları dilmiş olan usulün ez de a mahiyeti bu mem- akra doğuruyordu. Mektep kitabi işile ie ok enler için meselâ en basit bir iş gibi görüleni fiat takdiri ve is- mezse elindeki kitapları! okka ile tmağa mecbur olacağını — vesikliş klişe, sein ve a ucu: Kaçak sigaralar On dört okka esrar müsadere edildi Rafet ve Abdullah dani d Fatih civarında şüph: yete dol olaşan Rudranın Karagüm- “lar ve sigara kâğıtları müsadere edilmiştir. yıldırım Lie Sk ve akel, işçi derhal öl- müştü, Bir köylü yıldırım” yıldırım isabetile öldü!“ $ vu rur. Bunlara mani olnğa çok za- man iml e bulunamaz. lerle beraber meli | Bi güçlüklerdir ki maarif vekâletini son kararı almağa mec- bur etmiştir. Acaba hu yeni tedbir ri mahzurları doğuracak mı? Diyor- lar ki vekâlet is usul ile gök muh- Kai AE izde & 1g gibi e gtr ve içtimai va- ziyeti ç. ie Ee Sie e mektep İrani, tabiat tetkiki, coğrafya gibi e lerine ait kitapları yi olmama- lıdır. Fi ik edil de muhtelif mıntaka- şehir, kasaba ve li ek vel kitaplar m vekâlet dırmıştır? e amm kimi ların hiç biri böyl BL ve içtimai i, dü 1 değillerdir. Hattâ o usul & ettiği böyle kitap m da... Her tâbi geniş bir mıntakada, daha doğ memleketin her ey izm el vaziyet "düşüncesi li usul de- at bana öyle geliyor ki ma- arif eklerini yeni tedbiri bı lefi Ba yi vekâletin > tek kitap» im de asip bir tabir telâkki et- nkü ni kere tek ça di: Ti ettiği diğer iki kitabı da ii kitap olarak muallimlere tavsiye edebilecektir. Kuvvetle zannedi- yorum ki kıraat, coğrafya, tabiat tetkiki için yazdıracağı kitaplar- dal pe eği Vekâlet yazdırtacağı meselâ üç seri halinde yapabilir, bütün serilerde müşterek yazıl olacağı gibi her birinde meselâ yalnız köylere ve kasabalara, veya şehirlere uygun “yi yazılar da bi- lundurur. M pena ii en fık gele «Seri: rafya, ti kk tiki ei kaplar a sağ lif mıntakaların vaziyetinin göze- tilmesi ve ona göre bahislerin ter. tip olunmasi kaydı konabilir. terek ii kısım bir defa dizili, ayrı olan parça! mi Yi mü- — Par yaptı ger ilk meler. kitaplarının sak bu riayet edi- Kitaptan ie Hattâ eski usul ile elde edilme- : imkân olmıyan bir netice de Man a ekâleti her ü ede bir mektep kitaplarını über kaya koyacağına ve üş a kâfat tabı yazmağı mein fazla ir etmiş icap eder. ldedilmesi Ankara caddesi yi bu usul dö zarar görmemesi için veğletin çök e da ran , 1 bi ille iltizam nal. memleket ir- Ancak kitapçılarımız da bütün faaliyetlerini satışları emin olan mektep kitaplarma hasretmemeli, Eee talebesi için mer serlerin, mı irfanını nice kitapların basmasına atmasına salışmalıdı rlar. On- siri ve kâletinin, kitaj n her vatan- ri e yardım m bir yurt borcudur. Mel lari kitapları işinde muh- terem maarif vekilimizin aldığı tülbiri anali goktadan terek eb tim. İşin bir de içtimai ve nazari kısmı vardır. Bu nazari düşünce- dir ki harpten sonra mektep . tapları basma ve tetkik hususund Bulgaristan maarif Kekin uma ia karara sevketmiştir, £ ile rr olan her- kesin mi temennisi bu işin iyi bir isi ibik silebilmesn yardım Bun air Mb vi La bir zaman yazacağım. ME alt başındaki ön uçurtma uçu- akşam yo- Eski Hikâyeler: HACIBABANIN Menden vine paldır küldür sesi, ÜTaşlığa — M8 m kala; — kadr hacım, uzat elini öpe- yim pramim efendi. sanki e bakar bi kör, Ne ilk geleni ,ne ikincisini ta- ül: Hn be, bacım bizi tanı- adı m numara mı ya- piyor? Beni di mi bilemedin hacı ? Ayol ar be; sanı oğlu; fakat bu genler $ de meçhul. Ebulâtif efendinin marhabalaştığı kimseler değil, i.de, sanki kır ik yılık öş â m 7 ika HAVALANMASI iy çırmışsın, dak Mailde tildi. Delikanlılar “bağırdılar: — Sıtkı irt, gel imdadımı- za yetiş! Sıtkı sönbey de Ebulâtif efen- sını ci öne elini bırakıp ete- ini çekiyo: orlar. lk l rik ve etmi baklişeli ie ii orlar, in efendi düşünüyordu. Handiyse akşam ezanı oku- nacak. Gideeğ konağın yolunu tutacaksa bir an evvel çıkmalı. Yukarıyı birleşme lâklak, rken g« Selman beyin arkadaşları, mu- sallat mı musallat... Soluk almağa vakit birakmi » yorlar ki. İkisinin de ağzı makine: Çekil. oradan ihsan, evvelâ e lata Hacıbal amadın ba, pala »Haniyg ei n, Sel rurduk. Hani canımı bir kuşu çıkıyordun. Uçurtmanın kuy- z kli ilmi kıldıriyordun da aşır oku yok mu dedin; ben kalıtım. Tam amış, rahmetli gözleri kapayım- ca tam eş kbnişti. h iş sari maz, çoluk çocuğa sözü nafiz, her taşın eltndan kal kalkar, Roka biriydi. Kantar idaresinde de kâ- tipki. — Savulun oradan acemi çâylaklar! Elinizin ye diyerek my iii. Ebulâtif efendiyi görür görmez, m e aa rt Sy eyi ig bakayım ım, sen nevi araptam- şimali durmaz mi' Ebulâtif mi bir e EE yar Sale öğ ar girince iy karşi- e elini öptü. Koltuğa oturtur- ken yardaklar fitili aldılar. Gelsin 2 Kk irağm ili bilimağin im İZ yerin başı: Rahmetli öldüyse bain var lk Hem Sola; übarek ve muhterem adamsıi. Bu dünya dört direk üstünde kre yorsa, senin gibilerin yüzü uruyor. lere kali vallahi gök yüzünden taş yağar, (Arkasi var)