* 29 Mart 1983 Insanın sinirine dokunan şeyler.. Duvarlar şık, pencereler çarpık, tavanlar iğri büğrü fakat... Ne söylediği, ne sattığı belli olmayan satıcılar, irletilmiş duvarlar i EMİ bilmeli... Yoksa evinizden şöyle çı- kıp ta şöyle iki adımlık yol yü - rürseniz eğer sinirlerinize hâkim değiliz çatlım çatlım çatlarsı - Gr in Taksimden seçi iyor. vur yaplan apartımı N baktım baktım... Ne masraf edil. miş, ne ibne . Kübik yapılı bir partımanı, feni bil Ti de bu az : lar... Pencereler çarpuk, kapı iğ- ri büğrü, o iğerte balkonu. Fakat di e daha karşıma çıktı.. Ben ken- di he sabıma bu düvarlarla" sie. laşınca hiddetimden küplere bine- geli; an bi . Duw ei de bab ri Bu yazıyı kim yazıyor?. Hangi uka- lânın elinden çıkıyor.. Bir türlü anlıyamadık gitti... Eh insaf aş belediye de artık Ba varın önü- ne bir nokta koyam: Şehir içinde dala be yen, insanın silelim eml neler var... Adliyede bir işimi gör- dükten sonra matbaaya dönüyor- düm. «Yerebatan» sarayının biraz altında bir sokak var. ismini bil miyorum, yorum, kestirmedir diye bu dar) tıcıların sesini dir gözüme ili “ ir ilk Öğle teni eftüs zamanında ii i. Ta. lebe sokakta, mektebin kapında inde köşe başındaki çeşmenin oynuyor... Hemen bütü cödükler sekil İçlerinden birine sor - dum: — Yavrum mektepte tefefüsha- ne yok mu?.. — Yek.. dedi.. Sonra geşmenin mağa baş - vaffakıyet. t mektebin tam karşısında bir stad- yol ibi geniş kocaman bir bahçe göz! ilişti 1 gayet uzun tellere çevirilmişti... Yanımda rüyen arkadaşıma sordum: nedir böyle?.. tenis kurdu yaptırı - z ları kaçmasın, ço- cuklar içeri girmesin. aj sıkı i aş raelül vr — Sokaktan geçiyorsunuz.. Önü- sikilme, Aynen şöyle ba- giriyor: — Tuwuşunav.. ilimon. Kendi kendinize: — Bu da ne?.. diye sorarsımız.. or?.. Evinizde oturu! I a E g ğ — Turşu.. Limon.. demek ister- miş. Dikkat edin... Oturduğunuz | yerden dışarıda bağıran gezici sa: inleyin... Yüzde Akşam ının ne sattığını anlıya » Sa > insanın az sini- ine Fakat Eş Böyle ri doku - nan şeyler sayılmakla kaleme ge- lecek kadar az deği . ir, Hikmet Feridun Tür ça kullanmak mecburiyeti ip ret iriyetleri mürakij leri, türkçe kullanılmasına ait kanunun nezaret etmek- Ticaret müdüriyeti mürakipleri ku gibi a si nazarı dikkate almaktadırlar. Polis Siki dolandırmak i temiş Üsküdarda polis (o müteka İ Şakir efendi, o Mahmutpaşadan Opal ederken yakalanmıştır. Emlâk idaresi ÇNUNL EMLÂK Irat sahiplerine Emlâklarının kiralarına mahsuben Ehven şeraitle AVANS VERİR Bahçekapı TAŞ HAN No. 0.2) Telefon: 20307 Eski hikâyeler: Gülendam hanım 2 ihti imale karşı müteyakkızdı. Bir bahane ile sofada meşgulmüş gibi bulunu - yor, biri geldiği zaman hemen ök- sürür gibi tuttı r, açık pan - cur da derhal kapanıreriyordu. e cilvesine akıl, sır mı n birinde, Gülendam ha- name ile bir eridi İlk vapura binip serian İzmi a ala); Gülendam Gülendam me vurulmuşa dönmesin de kim dönsün? Şimdi şu li hangi ie alıği yansın? kızının mı, sapır sapır titrediği dehiz al - luğuna mı, konakti attan 0- lacağına mı, Kan ücum etmiş, her tarafı ateş kesilmiş, buram buram ar dn şıma ne yapacağım, nasıl vakit ge- çireceğim? ) diye dövünüyordu. Cumadan cumaya sekiz, cu - mze banrasiendinin ağzımı bıçak açmıyordu. Yine bazı erer etrafı kol - e- iğinden birinin gözüne ilişiverir - > Salondaki pandomima için de eyni çarpıntı... Arabayı hazırlatıp bir yere de akamıyordu. Kiminle Sir Yanına kimi alsın?.. Çiçek ğu sağır kalfa- ya mi, yoksa a takyeli ahretliği rai? Gi tak demiş, dokuz doğur- mağa me gün sofra vi edi. paşa- nın odasındaki pencerenin önün- de miri içiyordu. Fıstık ağacının dedenin gr laklar bağrışıyor, uşak di - nin damında kediler iy leşi - yordu. Bahçıvan Şahin ağa lâvantin - leri “kesmekle meşguldü. le baktı ei uzun boylu, te- miz balı enik: yakışıklı bir adam, daha doj öğr bir delikanlı, Şahin ağadan epi yakıyor. Hayrola, bu da kim Çok geçmeden sikdi ağa odaya girdi. — Bel niz gidip yatağını Bahçed le, Şahin ağanın yanima emrinizi bekliyor! deyince iş an- aşıldı. O temiz pak, yakışıklı adam, yeni mn ağa efendi değil mi imiş? Gamze hanımefendi bir yaşına daha girmişti. Bu nasıl ağa idi böyle?.. Deyme beylerden üstün... Eline altın başlı bastonu verip fay- a oturt, acaba Ee paşaza - ton de mesi baka kalsınlai Akşam oldu, RAE ili Serli Saliğini girdi. Gamze hanımefendide uykuyu kir ağaya Ri ederse- | hak getire, Bekir ağa, Dağ sanki | mıhlı, Gitmiyor Sahife 7 Tefrika No. 7 HANIMEFENDİNİN HAVALANMASI an: Sermet Muhtar ie eee da ayni Dz yine Be: ir ağa hazır ve nazır. eni şafak ii r gözlerini: açımı, ii tözlüsürl ba” yaller kurmağa başlamıştır. ii m — alp Kar ataktan İndi ” Alelâcele alm miş tuvaletini yaptıktan atk: çehre, çatkın kaşla çebi Gr şısına geli dedi ki: : ş gündür evin içinde e. kastadan beterim. Hem geçi eode allığın a Jicivert çar - terziye hâlâ bırakamadım. e alıp dn Klakeik mak isi Bulan Ge var ye - tü :5) — Terzi lm Anber ağı ile katiyen gidemem. Paşafendi, ihlamur filcanı elin de, tükrük hokkası önünde, ök - sürüğün yetmiş iki buçuk nevini sıralarken hanımı sebebini üzah ediyordu: — Madamın biraderiyim, am» -abasıyı ri girip çı r, Ani ek mi, Sb Slalyeşşenk Maazallah... Alt tram o getirmeden paşa tamamlamı — Yeni ke Bekir ağay: al, Maşalah tosun gibi delikanlı. e La heriflerin evvel Allah onunu haklar. Gi Blnmetemdi. erkenden emeği emretti. Çiçek bozuğu sa- kalfanın kılık kıyafeti, nın yanına bla almaz Beyoğlunu boyladı. Zavallı Halamın peçesi o derece kalındı ki âdeta kara perde. Âmi güder midem elini tutmasalar yere kapanı verecek Bekir ağa klâsi ik ağalardandı. rmadan göğüs kavuşturmalar, boyuna kandilli temennah etmeler e baka emir telâkki eyle- Te rzi Tedide m are ruldu, durulmadı. el beğei — lip ve çarşaflık em arabaya binildi; çayır çemen seyretmek, iç ferahlamak için Şişlinin ileri « sine gidildi. (Arkası var)