12 Teşrinisani 1932 "Tütüncülük Tütün satışını arttırmak için. Devletlerle anlaşmalarda tütüne ehemmiyet veriliyor Balkan memleketleri | içinde, en ziyade Yunanistan tütün Uhraç ettiği anlaşılmaktadır. Yu- Banistan, tütünlerini ihraç etmek için, Avusurya, İsveç, Çekoslo- vakya hükümetlerile eşya müb delesi üzerine itilafnameler yap- mıştır. Diğer taraftan Fransa, Sovyet, Rusya da Yunanistanda mühim miktarda tütün alacaklardır. Balkan memleketleri arasında, Almanyaya en fazla tütün satan, gene Yunanistandır. Memleketimizde tütün satışı arttırmak için bükümetimiz ted- birler almaktadır. Bu cümleden olarak diğer devletlerle. yapılan takas mukavelelerinde tütüne fazla ehemmiyet verilmektedir. Bir çok hükümetler bizden tütün almağı kabul etmişler, Sıtma mücadelesi Bataklıkları kurutmak için halktan para alınacak İzmir 9 — Vilâyet sıhhiye mec- isi ve sıtma mücadele komisyonu vali Kâzim paşanın riyasetinde #hbiye dairesinde müşterek bir Bu içtima larile civarda bulunan bir çok su rinin, sıtma müçadele kanunu mucibince kurutulması görüşülmüş, küçük sây kanunları ile kurutulacak bataklıkların yer- leri ve masrafları tespit olun muştur. Bataklıkların kurutulması mas- rah olarak halktan cüz! bir para alınacaktır. Bu paranın erkek başıma bir, iki lira olacağı söyle iyor. Ancak, halktan almacak bu paranın kanunen şehir meclisi tarafından tespiti lözim gelmek- İtedir. Bu itibarla şehir meclisibu seneki a devresinde bu hususta bir karar verecektir. Müthiş cinayet Iki ölü ağır bir yaralı var yapmıştır. Aydın 10 — Karahayat nahiye- sine merbut Gödrenli kary: müthiş bir cinayet ika edilmiştir. 2 ölü, birde ağır varalı vardır. Mesele, henüz anlaşılamıyan bir sebepten vuku bulmuştur. Evvelden beri aralarında mev- cut dargınlık eseri ile kara Mehmedin Salih ile Halil namında iki arkadaş; dün gece Gödrenli eşrafından çolağın Mustafa beyin oturduğu kahveye giderken ken- disine hücum ediyorlar. Ve Mus- | tafa beyl bir çok yerlerinden br- çaklıyorlar. Mustafa bey de derhal tabancasım çekerek onlara ateş etmeğe başlıyor. Neticede Kara Mehmet vücuduna saplanan bir mermi ile orada ölüyor, Salih te ağır suretle yarı mahalline yetişen umumi Şükrü bey Salihi otomo- bille Aydın hastahanesine svke- | derekem Salih aldığı yaraların tesirile yolda vefat etmiştir. Cubada şiddetli bir kasırga Newyork 11 (A.A. ) — Cuba adasında gayet şiddetli bir ka- Sırga olmuştur. 325kişi ölmüştür. Mahkemeden çıkış... Üç kadınla bir erkek arasında sokak ortasında kavga Beyoğlunda sokak ortasında öç | kadın ve bir erkek arasında büyük bir kavğa olmuş, bunlar biribir- lerini fena halde dövüp yaralar” nışlardır. Vaka etrafında yapılan tahkikat şudur: Kasım paşada oturan Hamide hanım isminde bir kadın ayni mahallede oturan Nefise hanımla kavga etmiş ve Nefise hanım aleyhine dava aç mıştır. | Mubakemenin icrası için Nefise İ hanımla kızı ve oğlu Beyoğlu sulh ceza mahkemesine gitmiş- lerdir, Muhakeme bittikten sonra mazmunlarla davacı Hamide hanım. mahkemeden çıkmışlardı Kapının önüne çıkınca iki davacı taraf arasında eski mesele yeniden tazelenmiş ve Hamide hanımla Nefise hanım sokak ortasında yeniden kavga etmeye başlamış- lardır. Kavgaya Nefise hanımın kızı ve oğlu da gelmişlerdir. Kavga birdenbire büyümüş Ne- fise hanımla kızı ve oğlu Hamide hanımın üzerine çullanmışlar ve hepsi birden bağrışmağa başlan mışlardır. Gürültüyü duyan ahali toplanaral yırmak İstemişlerse de abi olamamıştır. Kavgada üç kadının da gözleri bere içinde kalmıştır. Zabıta kav- gacıları yakalıyarak © tahkikata başlamıştır. Kedi sergisi Berlinde bir kedi sergisi açıl. mış, sergide yüzlerce kedi teşhir edilmiştir. . Birinciliği yukanda resimini dercettiğimiz Siyam kedisi | kazanmıştır. Afyon tacirleri Iktisat vekâletine rapor | gönderiyorlar yon tacirleri fından afyon işlerinin son vazi- yetini gösteren bir rapor hazırlan- mış, mıntaka ticaret müdürlüğüne verilmiştir. Afyoncular; Ankaraya giderek teşebbüslerde bulunacaktı. Iktisat vekâletince) davet edilme- dikleri için heyetin Ankaraya gönderilmesinden sarfınazar olun- muştur. | Afyoncular; raporda afyon fizt- lerini yükseltmek için düşündük- leri çareleri de göstermişlerdir. Ayni zamanda teşekkül edecek afyoncular satış birliğine iştirak | için sermaye koymağı da teklif etmişlerdir. Bu rapor iktisat vekâ- | letine gönderilec Tayyareler “Yakında harp olamaz,, M. Baldvin avam kama- rasında böyle diyor Londra, Il — Avam kamara" sında tayyareler hakkında bir münakaşa olmuştur. Bu müna- hükümet namına M iştirak Baldvin insanlik #leminin geçirdiği son harpten sonra pek yakında | yeni bir harbe atılacağı zanmında tayyare kuvvetlerinin hususundaki herhangi bir memnuiyetin müessir olabileceğin- den şüphe ettiğini beyan etmiş ve demi * Ümitsiz bir vaziyete düşen ve öldürüleceğini bilen herhangi bir kimse evvelce giriştiği tenb- bütler ne olursa olsun, elindeki silâhı mutlaka kullanır. M. Baldwin'in bu beyanatından sonra Avam kamarası hükümete itimat beyanını mutazammın tale riri 144 muhalif reye karşı 402 reyle kabul etmiştir. Altınlar çıktı Amerikada altın tedavül etmeğe başladı New York, 10 (A.A.) — Ame- rikada, itimadin tekrar avdet etmiş * olduğunun delili bir kaç aydan beri altın paraların teda- vül mevkiine çıkarılmağa başlanıl- mış olmasıdır. Geçen sonbaharda ki panikler- de altın stokları saklamak için yüzlerce sandık kiralanmış idi. Şimdi altın kasalardan çıkmağa başlamıştır: Diğer taraftan bankalar son za- mandanberi halkın gişelerde altın ile tediyatta bulunmaktadır. Fransız - Alman iktisadi komisyonu Paris, 11 (A.A. Fransız Al- man iktisadi kot ronunun ikinci teşrinin 11 inci ve 12 inci günle- rinde yapacağı müzakerelere işti- rak edecek fransız murahhas hey. eti Berline gitmek üzere Paristen hareket eti Fransada bahar Güneşli ve ılık bir hava var Paris 11 — Geçen bafta Fran sanın bir çok yerlerinde giddetli fırtınalar büküm sürmüş, cenup İ taraflarına çok miktarda yağmur yağmıştı, Bu yüzden bazı nehir. ler taşmıştı. Denizde fırtna da €piyee kazalar olmuştu. Bir kaç gündenberi havalar değişmiştir. Pariste tamam bir | bahar havası hüküm sürüyor. Merkezi Avrupada da havalar güneşli ve ılıktır.. Halk güzel havalardan istifade için kırlara gitmektedir. Bu mevsimde bu k; dar latif hava pek az görülmüştür. Almanyada yılan balığı istemiyor Son günlerde Almanyadan ib- racat ofisine gelen mektuplarda, Türkiyeden yılan balığı istenmek- | tedir. Ofis bu mesele hakkında balıkçılar o cemiyetine malümat vermiştir. Balıkcıların söylediğine göre, her sene bu mevsimde Almanyaya yılan balıgı sevk edil- mektedir. Fakat aksi gibi son iğ çıkmıyor. Geli Büyük milli roman daha domino atalım! diye gerdan kırıyordu. Bu gidişata Cevdet bey peke memnundu. Gena bir akşam; müteaddit paketlerle gelen Cevdet efendi, kos kocaman iki de iki tablo meydana çıktı. Odadaki hatunlar, hep bir ağızdan hay- kırarak yerlere ka pandılar; —ALALAL Bu resimler, çıplak kadın resimleriydi. Büyük hanım, ortanca hanım, Gülfidan bacı, taklak kılacakmış gibi başlarım. altlan rına alarak yaygarayı tuttardular. — Amanın çocuk” lari. Çabuk kaldırın, götürün, gözümüz görmesini. Cevdet efendi kahkayı atıyor, Memduh bey kik kih gülüyor, Kamereddin, Suze ise bir kenara çekilmiş, lakırdı yarış» tanyorlardı. Büyük hanım: (Işte ben böyle mutaassıp ve iffetli bir kadınım) der gibi yan gözle Memduh beyi süzüyor, gene bugazını yırtıyordu:. — Tuhl,. Kepazeler, âr, haya karası şılıklari. Ayol âlemde yüz, surat kalmamış, Allah aşkına Söyleyin, o karılar müslüman mı, rayamı yoksa çıfıt mi. Amma doğrusunu istiyor musunuz, ka- bu musibetler dıvara asılır mi? Kamerüddin ve Suzan araya girdiler. — Avrupa müzelerinde, kibar. apartımanlarda, bu nevi tabloların en büyük bir sanat eseri telâkki edildiğini, ayıp 5a- yılscak ortada hiç bir şey olma un, hatunların an anla söylerken, böyük — Kabahat bizde değil Oku- mamışız, cahiliz! diyerek başını kaldırdı. Bu resimlerin ikisi de, salon tablolari kopyası idi. Biri, de- nir kenarında soyunan bir kızı, banyoya girmek üzere bulunan bir kadını tasvir ediyor. du, Ortanca hanımla bacı, bâlâ elleri yüzlerinde, şaşkın şaşkın bakınırlarken büyük hanım sordü: — Bu taze, böyle kendini diri diri lâhdemi sokuyor ? Suzan ortadakinin banyo oldu- ğunu, frenklerin sıcak hamama girmediklerini, alaturka bamam- ların insanı vaktinden evvel ihti- yarlattığınını, vücudu. erittiğini, cildi porsuttuğunu anlattı. Bir hafta geçmeden, Vezmeci- lerdeki konağa mükemmel bir banyo tertibatı yapılmıştı. Banyoya, evce öyle bir ısınış ısınmışlardı ki. En memnun büyük banlındı. dona kani ya elen | menin ca İS rna tertip elimi. Harp zengininin EE Büyük hanıml: KANSIZLIK günlerde, sabillerimizde yılan ba- | Mubarriri: Sermet Muhtar, ortanca hanımdakl Şıklık. — Ömrüne bereket, damatcr damın sayesinde Bursa kaplıcası evimizin içine geldil diye neşe- sinden duramıyor, iki günde dama atılmıştı.' Kadıncağız) ara Sıra geldikçe, manzaraya ve hale afal afal bakıyor, içinden lâhav- eler okuyordu. Büyük hanımın: — Kmamışık karıdan sıtkı benim karşıma getirmeyin. cehenneme götürürseniz itürün! dediği için zavallı Binmağ, ortanca hanımla biraz oturur, bir sigara içer içmez gitmeğe mecbur kalırdı. Lütfi bey, yukarıda bahsi geç- i vechile, canciğer arkadaşı şaşı Saimle, gece | gündüz, sokak sokak, sürtmede, Evden içeri girince, lâkırdı et mesine meydan bırakmadan, bü- yük hanimin Gülfidan bacı açı yorlardı. Büyük hanım: — Maşşallah oğlum, t0, tü, tü Nazarım değme: Biraz daha dişini sık; şa kokona denilen baş belâmızm semtine köprü üstünde avuç açanlar gibi yalvara yalvara, boynumu büke büke kapımıza düşmezse şu bile- ciklerimi keserim! başlıyor, alt tarafını bacı getiriyordu: — Ragıp hey gibi dünya görmüş erkek var m? O bile söylüyor. göplüğü mü? O çingene maşanı karının bir daha yüzüne bakmı- yacak, nikâhmi, nafakasını da kafasına atıp elinin kirini temiz- liyecek. Erkeğin elinin kiri, kadi- nın yüzünün kar: (Arkası var) Nörasteni, zafiyet ve Cklorose SIROP. DESCHIENS. PARIS