11 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

11 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Teşrinisani 1932 Dalyanlarda Iş kanunu ve balıkçılar Bu kanundan istifade etmek istiyorlar Iktisat vekâleti iş kanunu hak- | kinda esnaf cemiyetlerinin fikrini ermuştu. Bir hususta » balıkçılar) cemiyetinin bir - mütalaasına mü- racaat edilmemiştir. Aaba balık» lar cemiyetinin. âzaları iş kanu“ undan İstifade (edemiyecekler mi? İş kanunu, 10 ameleden fazla İ gilştran müesseselerde tatbik (edilecektir. Halbuki, balk dak anlarında yüzlerce balıkçı ame- Ye çalışmaktadı b. şokanumu mucibince, bir işçi mal sahibine on. beş gün. evvel haber vermeden işini terkedemi- İ nalet. lala alık dalgalan İnda bu'gibi vakalara çok tese düf: edilmektedir. Geçen» seneyi. Kilyesıküyünde tam balk avı esnasında, yüzlerce | işçi işl: bırakarak. savuşmuştar, bu: yüzden balıkçılar, büyük yanları girmişlerdir. İş-kamumu Balıkçı 'amelesi: çalıştıran" müas eselere de tatbile edilirse; bir gibi vakaların önüne geçilecektir. Pamuk ipliği Zeytinburnunda bir fabrika. yapılacak: Bir. Alman. grupu, Zeytinbur- Bunda: pamuk ipliği fabikası. yap» mak. için tetkikat yapmaktadır. Verilen bir habere göre, grup. fen o heyeti Zeytin” burnunda fabrika için münasip: bir arsa bülauşlardır. fabrika, Türkiyedeki fabrikalarının. en büyügü olacaktır. | Üzüm; incir sa sarfiyatı artıyor Üzüm,. incir gibi yerli mahsu- Mitmızın « memleket dahilindeki sarfiyatı artmaktadır. Son günlerde, Milli Müdafaa vekâleti, askeri) müesseselerdeki askere Üzüm! incirden tatlılar vermektedir. Portakallar Son'yağmurlar faydalı oldu Dörtyol ile Rizeden: gelen-ha- berlere bakılırsa, bu sene porta kal: bol: olmıyacaktır. Ihracaf ofisi Dörtyol, Rize ticaret odalarından portakal vaziyeti hakkında malâ- mat istemiştir. Iktisat vekâleti Meteorol esicsesinin. raporlarme göre, dört yal: portakalları: kuralılıktam mü- tcessir olmuştur. Dörtyoldan - ofise” gelem bir bâberde, son” günlerde yağan yağmurların portakallara iyi tesir ettiği. bildirilmektedir. Bu hafta içinde portakallar. bir kaç defa Musiki sanatkârlar cemiyeti könserleri Türk musiki sanatkârlar cemi!) yeti bundan sonra günde bir cuma günleri cemiyetin Beyoğlanda Bursa sokağındaki merkezinde konserler verecek. lerdir. Alaturka ve alafranga kısımları ihtiva edecek olan bu konserlerde cemiyetin âzaları ve ber on bep davetlileri bulunacaktır. Bedava Yo - Yo Kooperatife rekabet için- bir usul Bir iki senedenberi mekteplerde talebe arasında kooperatifler ya- pılmaktadır. . Kooperatif. teşkilât yapmıyan ancak'bir kaç mektep kalmı bie kürgun: kalemişi kağıt; izci elbiselerine varıncıyakadar bütün — ihtiyaçlarını kooperatif vasıtasile tedarik. etmektedir. Mekteplerin kırtasiye mağazaları sahipleri ko- operal mevcadiyetinden gikâyet etmektedirler. Vaktila. o Şehzadebaşındaki dükkânların ekserisi mektep tas lebesine, mektep malzeme: İmakla geçirdi. mekteplarda kö” ler kurulduğu gündenberi bunların adedi'yavaş yavaş “azal. mıştır; bu “sene “ Şehzadebaşında ancak iki kirtasiyo dükkân kala- bileniştir. Son günlerde, bü” kırtasiye mağazaları: mehtep könperatifle- rine. karşı bir. çare bulmuşlardır. Bazı kırtasiye mağazaları, talebenin dükkândan kurşun kalemi, kâğıt defter gibi eşya satın alması için bedava bir yoyo vermektedir. Son günlerde çocuklar, parasız yayo almak için. mektep koape- tatillerini ihmal etmektedirle. Cirit oyunları cirib oyunları çole rağbet" görmeli tedir: Her taraftar.bü oyunlar Siksıleyapılıyor.. Yukarda. Eaki- Şehirde cirit. oyunlarına . sit iki manzara görül «Onu asmalı!» Bir kadın mahkemede kocası için böyle söylüyor Bundan bir müddet evvel a koridorunda" bir kadın: meselesin- den dolayı Mustafa isminde birisi tabanca ile öldüren hamal Hasa- nın muhakemesi. dün ağır ceza mahkemesinde «bitmiştir. Muhakeme neticesinde Hasanın. cinayeti şiddetli bir. tahrik neti cesinde işlediği sabit olduğundan köndisi 3. sene 9 ay hapse mahe küm edilmiştir. Kürarın tefbimi esnasında mahe keme salonunda bulunan Hasmın kanısı Nuriye ileriye" aılaralı, — O hapıshanedem. çıkınca benide. öldürecek. onu asmalı. Diye ağlamıştır. Mühendis mektebinin 49 uncu senesi Yüksel mühendis mektebinin karuluşumun kırk dokuzuncu senesi imle tesit edilmiştir Şii bu münasebeti süslenmiştir. Talebe cemiyet Tevfik bey. bir matak: söylemiştir. Piyanoda. Iatiklâl marşı çalınmış ve diğer mekteplerden gelen tee rik mektupları okunmuştur. arında “bulunan “| GU N HABERLERİ İ edilen tütünlerin ekserisi Triyes- Yeni Silâhları bırakma meselesi Bu: defa anlaşmak kabil olabilecek'mi? Paris, 10 — Fra mitler meclisi hariciye encümeni, cena cumburiyetçilerinden mebus. tarafından bir takrir verilmiştir. Takrirde » umumi seferberlikle harbin umuml ; reya- müracaat suretile » kararlaştırılması” talep: edilmektedir. Eücilrnen bü talebi hazart dikkate almamıştır. Paris mahafili Amerikada vakur bulan tebeddülden va Almanyada busule gelen müsait havadan çok memnundur. . Bu muhafil silâbları birakma könferansının yeni içtima hakkında büyük ümiler. belen mekte: Sovyat ceneral: konsolosluğunun bir teşekkürü Istanbul, 9 ( A:A:) — Sövyete ler ii bükümetinin Istanbul: ceneral konsolosu M. Zwilling ile zevcesi > Mme. Zirilling. Sovyet inkılâbının » on- beşinci yıldönümü. münasebetiyle kendidilerini « ziyarete gelen misafirlerine teşek* kürlerini bildirilme: ajansının vesatetini Jerdir.. 800 sandık elma Gümrük idaresile- tüccar arasında ihtilâf Bir müddet evvel Mısıra gön- derilen 800 sandık elmadan bir kısmının orada matlubâ muvafık görülmiyerek inde edildiğini yaz miştik. Elmalarm- sahipleri gümrüğe mürecaatla” mallarınr almak “iste- mişlerdir. Halbuki gümrük idaresi; Mısır gümrüğünde muamele'gör düğü" içim bu“ mallar. ecnebi malı addetmekte ona göre muamer le-yapmak istemektedir. Bu. yüzden - bir « prensip, ihtilâf çıkmıştır. Meselenin mahkemeye aksetmesi: muhtemeldir. 39'bahal mahkemeye» verildi: Gazi Ayıntüpta Böhai tarikine mensup * 33 kişi” tevkif” edilerek adliyeye verilmişlerdi, Bünlar' ya- kında “ağır “ceza mahkemesinde: muhakeme edileceklerdir. Tütüncülük: Tütünlerin işlendikten | sonra ihracı meselesi Izmir, 10” Çlüsusi) — Bürada son günler zarfında bir mesele tütüncüler” arasında “teühim mü- akaşalara sebebiyet vermektedir. Bu mesele tütünlerin memleke: timizde işlendikten; sonra» ihraç edilmesine - dair bir mecburiyet kanmasıdır... Şimdiki halde ihraç, tede işleniyor. Birkısım tüccar; tütünler bürada | işlenirse birçok kimselere iş çıka- cağı ileri sürüyorlar." Bir-kisım: tüccar. ise- böyle” bir. kaydın alıcıları kaçırtacağı kanaatindedir. Meselenin ticaret odasında da müzakere edileceği anlaşılıyor. Bir zamanlar, ihtaç- ettiğimiz tütünlerin büyük “bir İsem mem- leketimizde işlenirdi. . Sön-bir kaşı sene -içinde-bu iş. başka. yerlere intikal etmiştir. Kati bir mecbüriyet konmasa bile tütün işlenmesi işinin tekrar | memfeketimizde > yapılması. için tetbir alması lüzumlu görülmek tedir. | Çar Ferdinand | Solya, 10 ( Hususi ) — Eski'çar rdinandım- son-senelerini Bulga- a göçirmele arzusunu izhar ettiği, söyleniyor Sabıle çar 71 | ederdi: yaşındadır. Tini Tatrlk GNG; 85 Ilarp zengininin Gelini Büyük” milli roman Ragıp. böyük gözünün içine" lâvantalar sene piyordu. Böyalı saçlarına tene teneli” penbüs | © başörtüsünü” — örtüp; arkasına mars edeyim de du. sırmalı Hölep maşlahımı giyip; misafir beyi-karşılar, karşılamaz: — Bükalımel mi yaman, sen ml yaman; birsefi bir mars edeyimde gör; haydi beycağızım! diyerek köşe-miniderine: oturtuyor, karşı sına geçip ( peçiç ) mukavvasını ortaya koyuyordu. Gelsin peçiç oyunu... Arkasın dan: domine. Daha arkasından iskambil: Büyük hânum- Memduh. beyle, Bedriye hanım muallim beyle, zavallı ortanca « hanım da kori- dorda, aptesihane arasında Suat banımın » köpeğinin. marifetlerile başırneşir - ola» dursun, iki gör arasında Gükülan bacı kendini mutfağa. atardı... Ahçı; başının kâhvede « bulunmasından. meydan bularak tel dolapta asılı budun külbastılı tarafından bir kaç dilim ayırıpıpişirirşplâki. tabağının, pilâv tenceresinin: hoşaf kâsesinin yarı sını. tabaklara; bölerek, nefes nefese : selâmlık. sofasına. getirir, kapı © aralığından Ragıp beye işaret eder ves. — Böl karamız. acıkmıştır beyeiğim;-bitlokma bir gey bar zırladım diye tespsiyi önüne kordu. Kamarüddin- Necat Cevdet efendi. al içli dışlı oltuşlardı. Suzanın hersözü, berreyi derhal takımile adam akıllı tasdik ediliyor, hemen yerine getiriliyorduns. Büyük hamam: durup dinlenme- den tekrardabidi: — Ne volürdu” Allahımı, Lut focuğümasşurtazeyi kısmet edey- din de götümü arkada kalmam saydı... Arkadan, mırıldanarak ilâve, — Gün doğadan neler doğar. Tanrım. beliğ de yazmıştır. Süzan Bödiriye ile sık sık Bey- oğluna çılayor've geziyorlardı. Sinema mağazalar, terziler, cadde piyasalardı.. Hepsinin“ yolunu öğretiyordu. Horhordaki"terzi Mahmure hanı mın semtine” uğranmaz olmuştu. Kilisenin. yanındaki Fegarsya, (Oliyon) num üstündeki madam, Zabele baştmurulmuş, avuç dolusu para feda edilmeğe başlanmıştı. Bütün evcesbu terziler boylanır Muharriri: Sermet Muhtar kalım el mi yaman sen mi yaman; bir Gör heycağı yor, onları Son moda roblar, şarşaflar yaptırmışlardı. Hele büyük. hanımla ortanca hanımın kılıklari görülecek şey. Sırtlarında en yeni. modelden elbiseler ve çarşaflar; büyük har nımda mat tilki, kızında beyaz till bualar; ellerinde altin çar- talar; ayaklarında 18 düğmeli botlar, Sozan, işin biraz da alay tara» fında idi, Büyük hanımı kandırmış, saçlarını boyatmak bahanesile madam Olga Falcya götürmüş, mükemmel bir baş tuvaleti de yaplırtmışt. Büyük hanım hiç itiraz etmi yordu. — Kızcağazın hakkı var. Ben de üç otuzunda değilima. Baba yaştakiler yaptıktan sonra beni nerem eksik? Giyinirim, kuşant- rım; saçımı da boyatırım, maşa latırım zabir!.. diye kendini haklı görüyordu. Suzan, Bedriyeyi yeni yeni ah- baplara da prezante etmiş, bir iki yere de misafirliğe götür müştü, Konağa muhteşem bir çay takı mı, gümüş birlikör takımı, şerbet bardakları alındı. Salılar daimi günü tayin edildi. Kat Vicdan keten önlükler dikildi Misafir yannda takınacakları vaziyetler öğretildi. birbirini takibe eyvallah, fakat işte o işe gelememi diye ağzına koymayan büyük hanım, Suzanın rcası daha doğrusu Memduh beyin işareti üzerine bir yutum alır almaz, gözlerini faltaşı gib açmış —A, bu içki değil mis gibi şurup, Hiç üzülmeyin, güle güle içerim!” Diyerek kadehi dikmiş, tayyörler, da olmuştum. Billâhi mideme birebir geldi. Verin şun- dan bir tane daha bakayıml inciyi, üçüncüyü de yuvar lamıştı. Artık, yakıtlı vakatsız Ağrım ekşi; midem kaynıyor; bağırsaklarımda gurultu varl diye boyuna liköre yanaşıp keyfe geli yor (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: