kaç mak? 15 Mayıs 1932 Rusya intibaları Kapısı önünde nöbetçi beklemiyen kilitsiz hapisaneler Burada bütün işler mahpuslar arasında taksim edilmiştir. Rusya seyahatimiz esnasında gördüğümüz müesseseler içinde en fazla nazarı dikkatimizi celb- eden, sabıkalı canilerin kommünü oldu. /Kommün birçok insanın müşterek istihsal ve istihlâk mülk kiyeti olan çiftlik, fabrika, evler, alât, ve. saizenin heyeti mecmua- sıdır. Kox....ünist “kelimesi bura- dan geliyor./ Bu Kommünde üç ilâ dokuz sabıkası olan katil, hırsız, dolan- dırıcı ve saire, kadınlar erkekler, çoluklu çocuklu iki bin kişi ya- şıyor. Kommün Moskovâ şehrinin kırk beş kilometro ortasındadır. Gayet ferahfeza bir ormanın kıyı- sında, demiryolu güzergâhındadır. Iki bin kişi, (buraya, Rusyanın muhtelif hapisanelerinde - islâhı hal etmiş görünen sabıkalılar ara- sından toplanılmıştır. V --wiine aza olmak için asgari üç sabıka şarttır. Hapısanede meselâ on sene ce- zaya çarpılmış sabıkalı bir adam daima bu kommüne düşmek ümü- dini besliyor. Bu ümütle islâhı hal etmeğe çabalıyor. Halinde selâh görülünce gene islâhıhal etmiş ca- nilerden mürekkep bir komisyon onu seçiyor. O günden itibaren, mahküm, artık serbesttir. İsterse yeniden hayata atılabilir. Fakat, Kommün öyle ocennetasa bir yerdir buranın hayatı, dışarının vasati hayatından öyle O yukarıdır ki, hiç kimse onun haricine çıkmağı istemiyor. Aza olunmasını müteakıp, on ay zarfında, kommüne vermeniz icap eden paradan daha az bir miktar kazanıyorsunuz. Müesseseye borçlanıyorsunuz. Sonra, işte usta- laşarak daha fazla para kazanıyor ve borçlarınızı ödüyorsunuz; hattâ zaman geçtikçe, kazancınız kom- müne vereceğiniz parayı geçiyor. Kendinize bir çok istihlâk eşyası alabiliyorsunuz. Kommünün kendine mahsus atelyeleri var. Burada futbol potini, tenis raketi, hokey sopası nevin- den spor alât ve edevatı yapılıyor. Raketler, hattâ memaliki ecnebi- yeden bile ısmarlanan ihracat emtiasıymış: oPotinlerden günde altı bin çift kadar dikiliyormuş. Fabrika tesisatı pek moderndir. Esasen, kommün nümune olarak yapıldığı için herşey asri... Meselâ mutfağı... Yemekler, en lüks otellerin mutfağında olduğu gibi kapalı kazanlarda elektrikle pişiyor. Kommünde, mahkümları hiçbir bekçi, asker ve saire beklemiyor. Temamile hürdürler, Bittabi,- fab- rika disiplini nevinden - bir zabt ve rapta tabidirler. Nizam ve intizamı bozanlar heyeti umumiye Gi li Mahpusiar kar üzerinde hokey oynuyor Meselâ kasadar bir kasa hırsızıdır.. Hapisaneden iki manzara içtimaıda cezalandırılıyor. Ceza- ların en büyüğü kommün âzalığın- dan ihraçtır. Diğer cezalar hapis. Fakat, yirmi dört yahut kırksekiz sast müddetle hapsolunan bir adamın kapısı kilitlenmiyor. Kapı önünde nöbetçide beklemiyor. Adam, kendi kendini hapsediyor. Kaçarsa cezası teşdit olunuyor. Meselâ biz Kommünü ziyaret ederken, heyeti umumiyenin büyük bir kısmı içtima halindeydi. Mos- kovaya gidip orada kalmak için izin müddetini otuz saat geciktir- miş, bu müddet zarfında da sar- hoşluk etmiş bir azanın muhake- mesi yapılıyordu. Adam, suçunu itiraf etti. Lâkin sarhoşluğu esnasında bile bir fenalık yapmadığını söyledi. Hafif tecziyesini istedi. Muhtelif âza, muhtelif cezalar teklif ettiler. Bunların bir tanesi kabul edildi: Müttehim, - altı ay müddetle Mos- kovaya gitmemeğe mahküm oldu. Mahkümlar kommünde, - res- mimizde görüldüğü gibi, - sporla, sair (o eğlencelerle de (meşgul olmaktadır. Kommün âzası, bütün işlerini kendi aralarında taksim etmiştir. Meselâ, kasadarlık meşhur bir kasa hırsızına tevdi edilmiştir. Bu adam, evvelce idama mahküm olmuşken cezası on seneye tahvil edilmiş. Şimdi, kommüne düşmüş. Dokuz sabıkalıymış. Terbiye sis- temi sayesinde tamamile islahı hâl etmiş. ( Maamafih, gözlerinde, anbean garip bir ışıltı hissolunu- yor amma, ömrümün yirmi senesini hapisanede geçirmiş bir adamda tabiilik beklenemez. ) Islâhı hal ( ettikleri nisbette, mahkümların mahkümiyetleri ref olunuyor; (oo bunlar, (o alelümum birliklere alınıyor; hattâ girilmesi hariçte bile pek güç olan okomü- nist fırkasına âza kabul olunuyor- lar. Iki bin kişi arasında, bu nevi yirmi kişi vardır. Kommün azası, aralarında evle- niyorlar; çocukları doğuyor. Me- selâ bir sabık fahişeyle bir sabık dolandırıcının nur topu gibi oğlu dünyaya geliyor. Şeyh Sadi'nin: Akibet gürkzade gürk şeved Yani “kurtun oğlu, en nihayet kurt olur!,, Felsefesinin doğru olup olma- dığını bu çoçuklar büyüdükleri zaman isbat edeceklerdir. Genç bir mahküma sordum: — Kommünde güzel kadınlar görüyorum. Siz de bunlardan biriyle mi evleneceksiniz? — Lâf aramızda... - dedi. » ben ıslahı hal ettim... Mazisi ka- ranlık bir kadınla evlenmeği tabii giyin istemiyor... Yumurta kabuğundan çıkmış da kabuğunu beyenmemiş diye buna derler işte... Aza arasında birde bizi “Mer- haba müslümanlar!,, diye selâm- lıyan azeri türküne rastladık. — Neden buraya geldin? — Aman, sormayın! Ayıbım geliyor! - diye kıpkırmızı kesildi. Islahı hal ettiği ne belli... Bu müessese, cidden bütün âlemin dikkatini celbetmesi lâzım- gelen mühim müesseselerden biri- dir. Meşhur (Mustafa) filmi, kısmen burada çevrilmiştir. | Kommün, çeka reisi Dzerdjinski'nin teşeb- büsü üzerine ihdas olunmuştur. Anlaşılan, çeka, bu hayratile, üzerine sürülmek istenen lekeleri temizlemek istemiştir. (Vâ- Nü) Haftalık siyasi icmal Fransadaki umumi intihabatın cihan siyasetine tesiri - Tamirat konferansına Türkiye de davet edilecek Fransadaki umumi intihabat neticelendi. Sağ cumhuriyetçi fır- kalar bir çok mebus kaybetti. Bilâkis sol muhalif fırkalardan radikal sesyalistlerle sosyalistler bir çok mebus kazandılar. Sollar- dan yalnız komünistler hezimete uğramıştır. Bunların OCachin ve Marti gibi maruf liderleri bile mebus çıkmadı. Zaten fransız komünistleri ara- sına tefrika girmişti. Bir takım Marksistler resmi komünist fırka- sından ayrılarak sosyalist-komünist diye ayrı bir fırka teşkil etmişlerdi. Her iki komünist fırkasının mec- muu azası yirmi kadar olup onlar da ikiye ayrılmış olduklarından yeni Fransiz mebusan meclisinde komü- nistler ne kemmiyet ne de keyfiyet yani kuvvetli şahsiyet itibarile mühim bir âmil olamıyacaklardır. Fransız — intihabatında efkârı umumiyenin daha ziyade sola temayül göstermiş olmasının cihan siyaseti için çok büyük ehemmiyeti vardır. Çünkü Fransada harici siyasette amil mebusan meclisidir. Başvekiller ve hariciye uazırları değişir lâkin harici siyaset değişmez. Yeni intihp ile Fransanın harici siyasetini yeni (omeclis (idare edecektir. > Yeni mecliste en büyük fırka radikal sosyalistler ve sonradan sosyalistlerdir. Yeni kabineyi ya radikaller sosyalistlerle birleşerek yahut merkezdeki mutedil fırka- larla ittihat ederek teşkil edecek- lerdir. e Herhalde kabinede ve mecliste en büyük rolü radikaller icra edecektir. Filvaki bunlar harici nazardan birçok cihetten sağ fırkalara benzemektedir. Maahaza bunlar sağlar kadar itilâfgiriz değildirler. o Bunların idaresinde Fransanın Almanya ile uyuşması daha kolay olacaktır. Eğer yeni hükümette sosyalist- ler bulunâcak olursa Fransa ve Almanya devletlerinin uyuşması daha kolay olacaktır. Çünkü sos- yalister tamirar ve terki teslihat meselerinde çok müsaadekâr gö- rünüyorlar. Cihan meselelerinin anahtarı Fransa-Almanya müna- sebatı olduğundan Fransız intiha- batı cihan siyasetinde yeni bir devir açacak gibi görünüyor. * noktai Tamirat “konferansı Fransada yeni parlemento Ha- ziranın birinde (toplanacak ve yeni kabine ondan sonra taayyün edecektir. Binaenaleyh 16 Hazi- randa Lozanda tamirat konferansı gayet müsait bir hava içinde toplanacaktır. Bu konferansın mesai tarzı hakkında İngilterenin büyük devletlere teklifi devlet- lerin çoğu tarafından şimdiden kabul edilmiştir. Bunların arasında Almanya ile Fransa da vardır. Ingilizlerin teklifine göre kon- feransın yekdigerini müteakip üç safhası olacaktır. Birinci safhasın- da büyük devletlerin murahhasları içtima edecektir. Ikinci safhasına tamirat ile alâkadar diger devlet- ler iştirak edecektir. Üçüncü saf- hası merkezi Avrupa ve Balkan memleketlerine mali yardım kon- feransı şeklini alacak ve o zaman Avusturya, Macaristan, Bulgaristan ve Türkiye davet edilecektir. Bu suretle tamirat ve merkezi Avrupa ve Balkan memleketlerine yardım meseleleri birleşerek hep birden halline çare aranılacaktır. Bu iki meselenin halli ile Avrupa ve bütün cihan çok ağır bir yük- ten: kurtulmuş olacaktır. Almanyanın ye merkezi Avrupa ve Balkan memleketlerinin açık bir surette iflâs ederek bütün cihanı arkalarından sürüklemeleri için mevcut moratoryomun inkızası tarihi olan 1 temmuza kadar bu meselerin halli; zaruridir. e» Sui kasıt Fransa Reisicumhuru M. Dow mer'in Fransız üdebası sırasına sokulmuş bir Rus tarafından kat- ledilmesi Fransız milletini ziya- desile (omüteeşsir etmiş ise de cinayetin bir ecnebi tarafından ika edilmiş olmasından dolayı bu hal memleketin dahili siyasetine tesir etmiştir. Binaenaleyh hadi- senin umumi intihabata bir. tesiri olmamıştır. Bilâkis bu hadise Fransanın harici siyasetine azçok tesir etmekten hali kalmıyacaktır. Bolşevizme. karşı fransızların şüpheleri bir kat daha artmıştır. Katil beyaz ruslardan ise de bun- ların rengi ekseriya belli olma- dığından ve. katilin bir zaman Rusyaya dönerek komünist fırka- sına girmiş olmasından, fransız mahafili hâdisede bolşevik par- mağı olduğunu zannetmektedir. Ceneral Kutepof ve Ağabekof hâdiseleri fransızları böyle bir zanda bulunmağa sevketmiştir. Fransızlar sui zanlarında daha ileri giderek son zamanlardaki sui kast hadiselerinin Bolşevik- lerden başka kimin faydasına hiz- met edeceğini soruyorlar. Bu sui zamlar tabiatile Fransanın Sov- yetlere karşı husumetini arttır- makta ve Fransızları daha ziyade Japonlara yaklaştırmaktadır. Fransada münhal kalan Riyaseti cumhura Âyan reisi M. Lebrun'un intihap edilmiş olması Fransa devletinin harici ve dahili siyase- tinde hiç bir tebeddüle sebep ol- mıyacaktır. Çünkü Fransada reisi- cumhurlar siyasetten mesul de- ğildir. Grandinin nutku Italya hariciye. nazırı olup ekse- riya Obaşvekil (M. Musolininin harici siyasetine tercüman bulunan hariciye nazırı M. Grandinin Italya mebusan meclisinde son irat ettiği * nutuk ziyadesile nazarı dikkati. celbetmiştir. Şark işlerine hasro- lunan bu nutuk İtalyanın alelü mum şark memleketleri ve hükü- metleri ile tesis olunan sıkı siyasi ve iktisadi münasebet ve dostluk-* lara ait muvaffakıyetlerin hülâsa- sını teşkil etmektedir. Italya Yemen, Hicaz ve Necit hakümetlerile. dostluk ve ticaret muahadeleri aktederek Bahrı Ab- merde kendisine siyasi ve iktisadi mühim bir mevki temin etmiştir. Zaten bu denizin Garp sahilinde Italyanların Eritre ismindeki vasi ve mühim müstemlekeleri vardır. Italya Irakın. istiklâlini tanımış ve Bağdatta bir sefaret - tesisine karar vermiş ve Irak petrollarının işletilmesine Italyan sermayesi de iştirak etmiştir. Italyanın Anadolu sahilindeki bazı adacıklara ait meseleyi itilâf- cuyane bir surette hallettiğinden Türkiye ile mevcut dostluğu bir kat daha kuvvet bulmuştur. Italyanın Arnavutlukta mevkii gittikçe sağlamlaşmakta ve Buk garistan ile Avusturya Macaristan siyasi ve iktisadi muzaharetler ile kendisine bağlanmaktadır. Italyan şark siyasetindeki bu faaliyet ve muvaffakıyeti Fransa tarafından gıpta ve memnuniyet- sizlikile karşılanmaktadır.