Düşmez kalkmaz “bir Allah varmış.. Vay öyleyse düşenlerin haline: * Düşenin odostu olmaz, ihanmazsan düşte gör.. Hiç kimse çıkıp da önüme düş seni kurta- rayım diye yol göstermez. Hele dile düştün mü vay haline, yangın Kulesinin tepesinden düşüp bin parça olmadığına bin bir defa pişman olursun, artik işin yoksa süngüsü düşük dolaş dur. * “» Zurafanın düşkünü beyaz giyer kış günü diye birşey işittim.. Haddine düşmüşse bu kıyafetle Zurafadan biri saat on ikde mat- bâanın önünden geçsin, ne kadar müvezzi çocuk varsa peşine düşer voyvo diye bağırırlar. * .. Cemreler düştü, fakat nedense güneş çitırdamadan çalıya düşmedi. Martta havalar azarmış, nisan geçecek dahâ hiçkimsenin kalbine kor düştüğünü duymadım. Bir kelepir düşürmeğe (O benim de “setim vardı amma ne yapayım ki aüşeş düşmüyor.. Adımız nahak yere kadın düşkünü çıkmış... * s. Damdan düşen halden bilir, iş | olsun çömleğe mangır düşsün dedik oda boşa çıktı. Armut Piş ağzıma düş vakti çoktan geçmiş. Bir çocuk düşse altınmı bul- dun diye sorarlar, hele bir gör- sem sormam hemen elinden kaparım... Olur ya çocuk; çocuklar düşe kalka büyür. * » Ben de amma çenesi di müşüm, bu vadilerde söz söyle- mek bana düşmezsede bu sefer, düştü gönlüm bahri gama cupp- adak!.. zaten Ismet Hulüsi Takılanlar — Selma hanımın boynuna taktığı incilerin haddi hesabı yok.. — Kocasının peşine taktığı ala- caklılardan da mı çok. CEBİNİZİN İÇİNDE Görmeyi diliyorum Şimdi eğiliyorum Neler var biliyorum Cebinizin içinde! Zannetmem olsun para Sokulmuş bir kanara Birkaç paket cıgara e Kalbiniz çok atıyor Kendini aldatıyor Mektuplarım yatıyor Cebinizin içinde! Y.O. | | — Bugün çok okumuş biri telefon etti hanımefendi; şampuan kolay, dedi, fakat mütemadi ondülâsyon bir kaç saat, yüzdeki kırışıkların izalesi ile hüsnü anın iadesi MP nl ML alez 4 için çok zaman ister dedi... Yaş Bir hanım kıza sordum. — Kaç yaşındasınızl. — Bilmem... — Niye? — Babama sordum on beş dedi, anneme sordum on, dedi, hangisi doğru söylüyor bilmem ki?. Terliyeceksin istersen o ceketini çıkar | kocacığım, Tefsir | Geçen gün Artin efendi arka- | daşlarından birine anlatıyordu: | — Ben çoktandır Istanbulda | değildim. Geldiğim zaman ne | göreyim, karım /umbogoya yaka- | lanmış. Arkadaşı başını salladı: | — Tabii yakalanır, genç kadın.. | Ecnebilerle görüştürme.. l e KM ln ME Lokmanruhu I I Hanımefendi gayet sinirli idi. Biraz O heyecanlandı mı, hemen sinir ilâcı alırdı. Dün dolabını açtı, yeni aldığı lokmanruhu şişesinin yarıya indi- ğini 3ördü. Hizmetçisini çağırdı: — Bu lokmanruhunu kim içti? — Mazur görünüz hanımefendi, bendeniz içmek mecburiyetinde kaldım. — Neden? — Çarpıntım tuttu da ondan. — Neden tuttu? — Şey... Salonun büyük ayna- sını kırdım da?... ğ — Neece?.. — Biraz lokmanruhu için! da siz Anca Bey İki küçük akşamda Amca Beyin karikatürlerine bakıyorlardı. Biri sevindi : — Ah, Amca Bey, bizim eve gelsel.. Öteki hayret etti: — Ne yapacaksın?.. Sevinen izah etti. — Ne yapacaksını var mı.. Saklambaç (oynadığımız zaman arkasına saklanırız, kimse görmez. Değil Hanım beye anlattı. — Naciyenin zevcini tanısan, ne zeki, ne akıllı.. Bey güldü: — imkânı yok. — Tanıyor musun? — Hayır fakat, evli olduğunu sen söyledin. Tarih — Tamon bir gün oldu azi- zim... On bir gün evvel boynuma sarıldı : — Seni ömrüm oldukça seve ceğim! Dedi... ? — Sonra? — Dün başka birisiyle nişan- landı. — Seni aldatmış azizim. — Evet, yalancı! — Hayır şakacı, on bir gün evvel 1 nisandı!. GEÇ KALDINIZ Mart geçti nisan geldi, Hanımlar geç kaldınız.. Kürkleri atın şimdi; Hanımlar geç kaldınız.. Coşuyor gene bahar, Her şeyde bir sebep var, Görünsün biraz kollar; Hanımlar geç kaldınız. Yazık olur zamana, Can katsın zevkler cana; Haydi çıkin meydana, Hanımlar geç kaldınız.. YL