© 27 Mast 1932 Yağlı fasulye Soya fasulyesi fazla yetiştirilecek Ihracat ofisi bu işle alâkadar oluyor Mançuriye mahsus olan Soya ismindeki fasülyenim Trabzon ve Rizede yetiştirildiğinden bahset- miştik. Fakat Trabzon ve Rize köylüleri, bümu az miktarda eki" yorlar. Alâkadar ziraat mütehas- sısları Soya: fasülyesi: yetiştirilme- sinin çoğaltılmasını düşünüyorlar. Evvelce yazdığımız: gibi, Soya, bizim bildiğimiz fasulyadan daha muğaddidir. Fazla olarak, Soyada yağ da vardır. Nişasta ve şeker mikdarı, diğer fasulyadan fazladır. Mançurinin umumi istihsalinde ve ticaretinde büyük bir mevkii vardır. Soya ihracatı yüzünden Mançuriye milyonlar girmektedir. Soyadan yağ çıkarıldığı | için, Avrupa ve Amerikadan bu mad- deye olan talep. gittikçe artıyor. Mançuri en ziyade Amerikaya Soya ihraç eder, Japonların Man- çuri kıtasını elde etmek istedik- lerinin bir sebebi de, Soya: gibi mugaddive kıymetli bir mahsuldür. Soya denilen bu yağlı fasulye- nin ziraatine ehemmiyet verilirse, Türkiye yeni bir ihracat maddesi daha kazanacaktır. Ticaret borsası kimya labora- tuvarr Trabzon ve Rizede yetişen Soya nümunelerini, Trabzon ziraat müdiriyetinden: istemiştir. Bu nohutlar Bursa labaratuva- rında tahlil edilecektir. Trabzon'da soya istihsalatile ihracat ofisi de alâkadar olmuştur. İtıracat ofisi, soya istihsalâtı hali- Kında, Trabzon ticaret odasından malümat' istemişler. Ödemiş cinayeti Adliye şimdiye kadar 13 kişi tevkif etti Ödemiş'te Seyrek köylü Meh- met ağa ile zevcesini ve hizmet- çisini feci surette öldürenler hakkındaki tahkikata Ödemiş'te adliye ve jandarma tarafından devam edilmektedir. Şimdiye kadar yapılan tahkikata göre katiller Mehmet ağayı gayet yakından tanıyan ve bilenlerdir. Mehmet ağanın köpeğine ilâçlı ekmek yedirerek hayvanı uyut- muşlar ve bu suretle hayvanın gece havlamasına, gürültü yap- masına mâni olmuşlardır. Adliye şimdiye kadar 13 kişi hakkında tevkif kararı vermiştir. Tahkikata ehemmiyetle devam edilmektedir. Kuzu ve yoğurt Bandırmadan İstanbula sevkıyat artıyor Bandirma, 26 (Hususi) — Ha- valar tekrar soğumakla beraber Bandırma sokaklarında ihraç için getirilen kuzur sürüleri sık sık gö- rülmektedir. Bu sürüler her günkü vapurla. Istanbula sevkediliyor. Geçenlerde de: bildirdiğim: gibi yedi: yoğurt imalâthanesinin hepsi faaliyete geçmişlerdir. Bu faaliyet neticesi olarak vasati günde yüz tabla: yoğurt Istanbula sevkedili- yor. Bu imalâthanelerin odun kömürü kullanması kömürcülükle geçinen. köylülerin yüzünü gül- dürmüştür. Havalar bir parça ısınınca kö» mür derhal iki kuruş ve yüz pa- raya düşmüştü. Şimdi fazla talep karşısında derhal fiatler yüksel- miştir. GÜNÜN HABERLERİ Suni bulut Donlara karşı tatbik edilecek usul Ankara, 26 (Telefon), — Ziraat vekâleti: meteoroloji enstitüsünce Eğe mıntakasında bilhassa Manisa, Izmir, Aydın, ve Bursa havalisinde donların budanmış: ve budanma- mış bağlara yaptığı tahribatın önüne geçmek için donun vuku- undan evvel istidlâli maksadile bir O talimatname ve izahname hazırlamıştır. Bu talimatname ve izahname alâkadar memurlara, ziraat mü- dürlerine gönderilmiş, bu izahna- meye göre suni bulut usulü tat- bik: edilecektir. Bu usul 2 sene- den beri tecrübe edilmiş ve iyi neticeler alınmıştır. Baş pehilivanımızı Kıbrıs Türkleri davet ediyorlar Bandırma 26 (Hususi) — Tür- kiye baş pehlivanı: olan Bandır- malı Kara Ali pehlivanı Kıbrıs Türkleri adalarına davet etmiş- lerdir. Pehlivan şimdiki halde manisa ve İzmir taraflarında gü- reş turnesine çıkdığından müsbet ve menfi cavap verememiştir. Fransa - İngiltere Iki başvekil arasında neler görüşülecek Paris, 25 ( Hususi ) — Fransız başvekili M. Tardieu ile Ingiliz başvekili M. Makdonald arasında mülâkatın. tarihi henüz kararlaş- tırılmamıştır. Mülâkata Fransız maliye nazırı daiştirak edecektir. Mülâkatta iptida Tuna projesi sonra Lozan konferansı tetkik edilecektir. Fındık fiatleri; yükseliyor Berlin oOTürk ticaret odası, Alman fındık piyasası hakkında alâkadar dairelere birer rapor göndermiştir. Bu raporda geçen hafta, fındık fiatlerinin yükseldiği kaydedilmektedir. Piyasada en ziyade yağlı Gire- son malları aranmıştır. Hamburg piyasasında, fındik satışları üze- £rinde sipekülasyonlar olmuştur. Fiyatların artması, bu sipekülas- yon hareketlerine atfedilmektedir. Lindbergin oğlu Zabıta meşhur bir kaçakçıyı arıyor Waşhington 26 (A.A.) — Polis, bir mücrimler çetesinin tehlikeli reisi olduğu söylenen Flesher ismindeki şahsı faaliyetle aramak- tadır. Bir kaçakçının ifadesine göre merkum (o Lindbergin çocuğunu kaçırmış olan şahıstır. Flesherin fotoğrafı, bu kaçakçı tarafından derhar tanınmış ve merkumun çocuğu kaçırılmasından bir gün sonra bir kaçakçı gemisi üzerinde refakatinde 3 kişile bir- likte görmüş bulunduğu şahıs ol- duğunu ve bu esnada vapurda bulunan küçük bir çocuğun ağla- dığını işittiğini söylemiştir. Bu beyanat, daha çocuğun ka- çırılmış olduğu zaman polise tek- rar edilmişse de polis, dakikadan dakikaya çocuğun iade edileceği kanatinde olduğundan buna pek ehemmiye vermemiştir. Flesherin refakatinde arkadaşları, zevcesi bir de küçük çocuk bu- lunduğu halde Waşhington'da gö- rülmüş olduğu söylenmektedir. Iktisadi buhran Romanyada iktisat meclisi yapıldı Iktisadi işleri bu meclis idare edecek Bükreş 26 (A.A.) — Başvekâ- lete merbut bir milli iktisat mec- lisi tesisine ait kanun lâyihası meclisi mebusana tevdi edilmiştir. Bu meclisin vazifesi devletin siyaseti ( iktisadiyesinin © esasını tayin, iktisadi kanunları teklif ve ecnebi Oomemleketlerle (iktisadi münasebetleri idare etmek ola- caktır. Meclis, ekserisi iktisadi işlerle meşgul olmuş olacak ve sabık nazırlardan, milli hanka direktö- ründen ve ticaret odası reisinden mürekkep olmak üzere 23 âzadan terekküp edecektir. Ispanyada: karışıklık Seville 26 (A.A) — Lokantalar ve kahvaneler müstahdimini grev yapmış olduklarından nümayişçi- lerden mürekkep bir grup sokak- ları dolaşmış ve bütün müessesatı kapılarını: kapamağa icbar etmiş- lerdir. Nümayişçiler sokaklarda gazete satış köşklerini yakmışlardır. Mü- dahaleye mecbur kalan polis 3 defa hücum: etmiştir. 3 kişi yara- lanmış ve bir meyhaneci de ölmüştür. Grev bilâmüddet devam: etmek üzere ilân. edilmiştir. Izmirde. dün: sabah ta bir zelzele oldu İzmir 26 (A. A.) — Bu sabah saat dokuzu on geçe oldukça imtidatlı bir zelzele olmuştur. Zayiat yoktur. Japonya - Çin Şanghay müzakeratı çok yavaş gidiyor Londra 25 (Hususi) — Tokyodan gelen baberlere göre mütareke akti için cereyan eden müzakere- ler pek yavaş gidiyor. Şimdiye kadar elde edilen. netice azdır. Cemiyeti akvam. tahkik komis- yonu bugün ileri hatlara giderek tetkikatta bulunmuştur. Heyet bu hafta içinde Nankine gidecektir. Son bir habere göre Japon kabinesi istifa ederek yeniden teşkil edilecektir. Yunkers. tayyare şirketinin iflâsından sonra Tahran, 26. (A.A.) — Yunkers tayyare: şirketi, buradaki servisine re yal Tuna devletleri İngiltere ve Italya müşkilât çıkarıyormuş Paris 25(A.A.)—Tuna devletleri iştiraki mesaisine ait Fransız mubtırasına İngiltere tarafından verilen cevabı tenkit eden Echo de Paris gazetesi diyor ki: “İngiliz tezi olsa olsa Tuna projesinin tahakkukunu geciktire- cektir. Diğer taraftan Italya- Avusturya ve Alman-Pomen ticaret mulkave- leleri Fransız projesine karşı bir nevi manialı top ateşi hümün- dedir.,, Fransız gazetesi, Tuna hükümet- lerinin mali ve iktisadi sıkıntılarını kaydettikten sonra ne Almanya ve ne de İtalyanın bu hükümet lere muavenet edebilecek bir vaziyette bulunmadıklarını iddia ediyor. AKŞAM'ın tefrikası: No: 65 Sahife 5 — de 27 Mart 1922 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Şukadar ki zaten şahsı hüma: yonca bile matlüp olan icraat ve ıslahata bizim gürültümüz mani oldu dememeleri için işte biz dahi hükümetin * asarı ıslahkâra- nesine: intizaren bir müddet süküt etmeğe razi oluyoruz. Bu sükütumuzun uzun veya kısa müddet devamı hükümetin ittihaz edeceği hatti Karekete ve ihtiyar edeceği mukabeleye mütevakkıftır.,, Murat bey şöyle devam ediyor: Buna karşı Yildiz iki türlü cevap verdi. Biri oçocukçasına bayağı idi. o Çünki (o mecnunluğumuzu bimarhaneye kapatacakları verde Mısırdan tardettiklerini mübeyyin gayri muttarit bir makalei resmi- yenin gazetelerle neşir ve ilânm- dan ibaret idi ki bununla değer- sizliğimize ne kadar ehemmiyet verdiklerini, ne derece şiddetle garaz bağlamağa tenezzül ettik- lerini, ne kadar selâmeti fikirlerine halel getirdiklerini âlemin nazarı ibretine ilân etmiş oldular. Cevabın ikincisi dahi haysiyet şikenane münafıklıktan ibaret idi. Yani Parise muvasalatımızı müte- akip akrabadan birini nezdimize memuren izam edip musalaha ve muavedet şartlarımızı talep etmişlerdi. Bir çok müzakereden sonra şu üç şart üzerinde güya ittifak ettik: Evvelâ: Affi umumi (Bu af İ yalnız ermenilere mahsus. olma- yıp müslümanlar dahi dahil ola- cak idi.) Saniyen: Malüm olan zevattan birine bildiği gibi bir heyeti vü- kelâ teşkiline müsaade ile o. hey- etin teklif edeceği ıslahat ve icraatına muvafakat olunması. Salisen — Matbuat, o sansör usulünden kurtarılıp muhakemeye ittiba edilmesi. Bir taraftan biz bunları müza- kere ile meşgul iken (müter- cim ). sıfatile ( murahhas ) a terfik edilen Giritli Aziz gerçekten yıldıza lâyık münafıklık üzere cinayetkârana dolaplar çevirmekle meşgul olmuştu. Memur izamın- dan'da; asıl maksadın bu olduğu tebeyyün etmişti. Fazla olarak © aralık Ermeni vaka'i mütbişesi husule gelerek uğursuzlar bizim fırkanın. dahi medhali oldağu zalabına düştü- ğünden ( istifade ) etmek emelile cevap: vererek komedyaya nihayet vermiş: oldu idi. Murat bey, diğer fasılda bah- settiğimiz veçhile gazetesini Parise nakledince ( Ittiltat ve terakki ) cemiyetine devretti, ve kendisi bir muharrir olarak (Mizana)a arasıra (Oyazı yazmağa devam etti. (Mizan) Pariste (1) numara- dan başlayarak yeniden neşredil- miştir: lik neşriyat ve ilk ihtilâf Osmanlı: ittihat ve terakki cemiyeti. 1895 senesinde on beş günde bir neşrolunmak üzere (Meşveret) gazetesini ortaya atıyor. Bu, padişabı, yani Abdülhamidi müteaddit defalar hususi arizalar, cemiyet namına müteaddit müra- caatlarla bir çok defalar ikaz ettikten, mevcut malüm çeşit çeşit tehlikeler karşısında artık memlekette sükün ve huzuru, meşrutiyet ve adaleti tesis etmesi lâzım geldiğine ve bu suretle bütün memleketin el birliğile çalışmasına müsaade ve tavassut etmesi lâzım geldiğine ikna etmek istedikten. ve maalesef her sefe- rinde derin bir süküt ve hattâ menfi: hareket gördükten sonra çaresiz neşriyata germi vermek lüzumu hissedilmiş (olmasından neşet etmiştir. Padişalı evvelâ yola getirilmek istenmiştir. O, ker seferinde yola gelmekten kaçmıştır. Meşveret on beş günde bir memleketin dertlerini teşrik etmiş, Istanbula gene dogru yol göster- miş, fakat kös'dinlemişolan: saray bu sese kulak asmamıştır. O sırada Istanbul merkezine merbut olan ve hakikatta çok faaliyet göstermesi | lâzımgelen Paris Ittihat ve terekki şubesi, hattâ merkezi Ahmet Riza beyin tahti reyasetinde idi. Ahmet Riza beyden bir çok, belki de pek az sebeblerle, fakat her halde memnun olmayanlar çoktu. Haklı mı idiler, haksız mı? Bunu hâlâ tayin etmek müşküldür. Her halde gayri memnunlar ekseriyet teşkil ediyorlardı. Ittihat ve terekki ilk defa 1895 te Meş- veret ile neşriyata başlamışdı. Ve bunuda Ahmet Rıza bey idarede olduğu kadar, bu neşriyat meselesinde de muarızlar vardı. Bu sırada; meşhur Mizancı Mu- rat bey Mısırda (Mizan) ı neşre- diyordu. Ahmet Rıza beyden çevrilmeğe başlıyan gözler, belki gayri ihti- yari. Mısır, Murat beye teveccüh etmiş. bulunuyordu. Murat bey kalktı, Parise geldi. Parise- gelince, Ahmet Rıza beyin muarızları onum etrafına toplandılar. Fakat Murat bey, Ahmet Rıza beyden istifade edileceğine onun tamamen işten uzaklaştırılması doğru olmıycağına kani (bulunuyordu. ( Bulunuyor amma: muarızlara lâf anlatmak ta biraz güç görünüyordu. Nihayet Murat beyi ikna edi- yerlar, (Mizan) ı Ittihat ve terakki cemiyetine terk ediyor, kendisi de başa geçiyor. 14 kânunuevvel 1896 tarihinde haftada bir intişar etmek üzere, (Osmanlı ittihat ve terakki cemi- yetinin vasıtai neşriyatıdir) Kaydile ve Paristeki ocemiyet merkezi olan (Rue des Ecoles) dej 14 nu- marada gazete basıliyor. Bu ilk nüshanın birinci sahife- sinde Murat beyin bir yazısı vardı ki, orada Mizanı cemiyete terk edişi anlaşılmakta idi. Ayni nüshada gazete ( Ifadei mahsusa ) sının. ( İhvan ve muha- birler ) inden ( Seyyiatı idarenin kerratla yazılıp: söylenmiş çihetle- rile kalemlerini yormamalarını ve ber dert ile beraber mukabeleten nasıl bir derman bulunabileceğini dahi ilâve eylemelerini ) yalvarı- yordu. Nihayet ( vatandaşlarımızı gaf- letten ikaz için hudâ cümlemize tevfiki samedanisini rehber eylesin amin ) diye bitiyordu. Mizanın bu suretle intişarı denebilir ki herkesi memnun etmişti, Bittabi saraydan başka, Murat beyin o yazısını aynen alıyoruz: (Arkası var)