| F#m 6 Mart 1932 <İ> GR Dolly Haas yeni filmini bitirdi Berlin, 29 (Hususi) — Sevimli, ve küçük yıldız “Doliy Haas,, son filmini, ilk filminde olduğu gibi Ufa şirketi hesabına çevirdi. Ve geçenlerde Otamamladı “Tekrar iyi günler gelir, adındaki bu filim Bumo Dudoy idaresinde ve Kurt Gerronun rejisörlüğü ile çevrilmiş- tir. Filim çok eğlenceli olınuştur. Dolley Hıs muhtelif kıyafet- lerde görülüyor. Bir kerre genç bir kız, sonra, şoför yamağı, ni- hayet kibar bir hanımefendinin son moda elbiseleri içinde.. Her kıyafette de onun küçük lâkin çanlı vücudu, ahenktar hareketleri bir erkek çocuğu daha fazla an- dıran başı, kendini daha sevimli, daima daha cazibeli güsteriyor. Diğer baş rolü Şoynayan Heinz Rühınanndır. Onu, siyah boğa gözlüğü ile “Cennet yolu,, filimi- nin OAlmancasından tanırsınız. Şimdi tatillerinde hususi tayyare- sile oAvrupa üzerinde uçuşlar yapmakla vakit geciren Heinz Ruhmann Doly Haasatın eş olacak, şen, canlı, ve sevimli bir sanatkârdır. Diğer bir rolde de “Ernest Verebes,, var. Bu zıpzıp gibi mü- temadiyen sıçrıyan, canlı ve neşeli artisti son defa Viktoria ile Hu- sarı filminde tekrar görmüşsü- müzdür.. Bu üç şen yıldız, yalnız başlarına filim canlandırmaya kâfi olmamakla oberaber, (onlardan başka “Fritz Grünbaunı, Yessy Viragh, Oskar Suna,, da diğer rollerde oynuyor. Çılgın dul Bu hafta Artistik sinemasında “Çılgın dul,, filimi gösterilmekte- dir, Filmin mevzuu şudur: Genç bir dul kadın Amerikadan kalkıp Parise geliyor.. Tamarit, dulun ismi, Oburada Joze Abarado, Bastikof, Jerry ve Viktor isminde dört erkekle tanışıyor.. Bastikof zengin ve maceracıdır, Alavardo meşhur bir İspanyol tenorudur. Viktorda güzel bir gençtir. Jerry İse ne zengindir, ne o kadar güzeldir, nede meşhurdur. O sıdece genç bir avukattır. Dört «-keğin dördü de Toma- rit'e tutgundur. Genç kadın bunlardan hangisini tercih ede- ceğini şaşırmış kalmıştır. Acaba zengin olan Bastikofu mu? Yoksa meşhur san'atkâr olan Alvarado- yumu? Yoksa güzelliği ile kadınları çıldırtan Viktoru mu ?. Yahut kendisini hakiki bir aşkla seven Yerry'yi mi? Nihayet To- marit ne paralı âşıkını, ne güzel Viktor, ne de meşhur Alvaradoy'u kalbine yakın buluyor. O da Jerry'yi sevmektedir. Genç dul avukatla evleniyor. Filimden bir sahne Sahife 7 . Doliy Haasın yeni filminden bir sahne Sinema haberleri x Berlinde “ paraya lüzum yoll,, isminde bir komedi filmi yapılmıştır. Filmin baş artisti Heinz Rühmanndır . x Fransada Ole de France isminde büyük bir vapur inşaatına dair bir filim yapılmaktadır. * “ Çoşkun helde,, adındaki filmile Istanbulda da tanınan meşur tenor “ Jan Kiepura,, nın Ufa hesabına çevirmekte olduğu yeni filminin adı “ Gece şarkısı ,, dır. Musikisini Mischa Spoliansky bestelemiştir. Jan Kiepuradan maada diğer rolleri Fritz Sculz, Magda Schneider, Otto Wallbarg, Ida Vüstin ooynıyrlar. , Rejisör Anatol Sitwohdur. * Greta Garbonun bu yaz Avrupaya geldikten sonra Lon- drada bir sahnede görüneceği haber veriliyor. x Büyük Alman sanatkârı Verner Krauss yeni filmini tekrar Ufa hesabına mart içinde çevir- meğe ( başlıyacaktır. ( Kitabını Robert (o Lielmanın Balzac'ın “ General o Chobert,, © adındaki eserinden iktibas ile yazdığı bu filim Günther Stopenhorstun ida- resinde, Gustav Ucickynin reji- ü ile, çevrilecektir. »* Mançuride muharebeler is- mindeki filimin Almanyada göste- rilmesi, Japon sefirinin teşebbüsü üzerine menedilmiştir. Yeni bir filim: Gizli vazife Filimden bir sahne Bu hafta Elhamra sinemasinda Gizli Vazife filmi gösterilmektedir. “ Gizli Vazife ,, yi Willy Friteh ile Brigitte Helm temsil etmiş- lerdir. Mevzu şudur: Harbı umumi.. Rusya ile Al- manya muharebe ediyorlar.. Rus umumi ceneralı Lanskoi'nin karısı madam Vera genç bir Almar:. Vera'nın Alman ruhu bir tünü ölmemiştir. Moskovada genç ya- kışıklı bir Alman casusu vardır: Tomas.. Bu delikanlı kendisini meşhur bir Amerikalı kemancı gibi tanıtmıştır. “Vera, * “Tomâsı a seviyor ve onun casus olduğunu biliyor. Genç kadın aşıkına bütün Rus plânlarını vermeği kararlaş- tırıyor. Fakat bu esnada Ceneral mese- leyi haber alıyor. Toması, tevkif ettirmek istiyor. Gene Vera'nın sayesinde Tomas kaçıp kurtul- mağa muvaffak oluyor. Ceneral artık Verayı istemiyor. Genç kadın bitaraf bir memlekete esrarenğiz bir el kendisine bir mektup veriyor. Bu mektupta sev- diği adamın adresi yazılıdır. Vera hemen oraya koşuyor ve Tomas ile evlehiyor. giderken | ! Hırsızlar nasıl çalışırlar? Dolandırıcılığın başka bir şekli: Dilencilik... Barlarda hem müşteriyi hem bar sahibini Muhtelif barlarda ve kadın bulunan birahanelerde dilencilik suretile çalışan bir takım dolan- dırıcılar da vardır ki, bunlar daima kadınlarla (o beraber ( çalışırlar, bunlar vasıtasile rıkkatinizi cel- bederek işlerini görürler. Bunlarla ortak olan kadınlar daima barlarda ve birahanelerde dolaşırlar. Mütemadiyenmüşterileri kontrol ederler. Gözüne birisini kestirdi mi, derhal bir kolayını bulup yanına sokulur, masaya oturur. Derhal ahbap olur. Birkaç ka- deh içtikten sonra: — Canım, der, burada beyhude yere ne diye para sarfediyorsun?. Şimdi bir parça daha oturalım, sonra ben seni bir yere götüreyim, bak nasıl eğleneceksin!. Muvahk bir teklif.. Eğlenti pa- rası için de gö p Pazarlık edilir. Birkaç kadeh daha içip başlar dönmeye başladığı sırada üstü başı pejmürde, saç sakalı uzanmış zavallı bir dilenci girer. Kadın evvelâ bunu görmemiş gibi aldırış etmez. Dilenci birkaç masa dolaştıktan sonra kadınının bulunduğu masaya yaklaşır. Ka- dın bunu görünce bir feryat basar. — Eyvah, gene nereden geldi bu adam?. Ah, görmez olaydım yüzünü, gene bütün sinirlerim bozuldu. Aman beyefendi, işin iç yüzünü bilseniz, sizin de yüreği- niz parçalanır. Bu adam ta çok eskiden mahalle Okomşumuzdu. O kadar zengindi ki, tarif ede- mem. Kocaman konağının içinde bizmetçiler, uşaklar, neler neler. Lâkin sonradan Allah işini ters çevirdi. Bir gece yangın çıktı, koca konak çayır çayır yandı. Bir iğne bile kurtaramadılar. Onun arkasından karısı da öldü. Adamçağız beş çocukla ortada kaldı. Bir aralık sıkıntısından aklını bile oynattı. Bir daha da işi dü- ! zelmedi. Şimdi beş minimini yavru- cakla cami avlularında kaldı. Ne | zaman görsem yüreğim parçala- nıyor. Eceh, beyefendi, bu yola düş- tükse insanlıktan çıkmadık ya. Bizde de yürek var. Nasıl daya- nılır bu hale?. Ne vakit görsem beş on kuruş veririm. Derhal koynundan çıkarıp fakire verir. Ve: — Beyefendi - der - yanımda başka para yok. Zavallıya bir kaç kuruş daha vermek isterdim. - gözleri yaşararak - Eğlenceye beş lira dolandıranlar var gidecek değil miyiz. Siz orada vereceğiniz paradan bana beş lira daha veriniz. Ben evden alır, üzerini tamamlarım. Müşteriden aldığı beş lirayı da fakire verir, artık ondaki duayı bir görmeli, Gözlerinden şakır şakır yaşlar akıtır. — Ah kızım, Allah ne muradın varsa versin, seni bu yoldan kurtarsın, günahlarını affetsin. Çocuklar çırılçıplaktı. o Açlıktan, soğuktan hepsi hasta oldular. Camiin avlusunda, soğuk taşların üstünde kıvranıyorlar. Bari arka- larına birer entari alayım. Kuş tüyü yatakta doğdular, taşların, buzların üstünde büyü- yorlar. Hayatlarını sen kurtardın yetimlerin... Gözyaşları büsbütün boşanır... Şimdi, bu vaziyet karşısında siz nasıl seyirci kalırsınız?. Zaten kafa da dumanlı. Bir Alüfte kadın, fıkaraya on lira verirse, bir erkek seyirci kalmayı onörüne yakıştırabilir: mi?.. Hattâ ondan daha fazla vermek lâzım. Zavallı fakirin hali meydanda, acıklı ma- cerasını göz yaşları içinde anlattı... Nasıl olsa o gece eğlenti için kırk elli lira verilecek. On, onbeş lira eksik olsun. Derhal siz de cüzda- nınızı çıkarıp gönlünüzden kopanı fakire verirsiniz. Işte açıktan bir para... Kadın sizden ayrıldıktan sonra tabii derhal omağının yanına gider ve sizden kopardığı paraları pay ederler. Bunlar ekseriya taşradan yeni gelmiş yabancıları ararlar. Bir de gene bar ve birahane- lerde komisyonculuk yapan kadın- lar vardır ki, bunların bir kısnı da mütemadiyen dolandırıcılık yaparlar. Bunlar, bar sahibinin haberi olmadan icap edenlerle uyuşurlar. Müşterinin masasına oturur. Tabii kadına da ikram edilmez ya. Kokteyl, likör gibi biraz kıymetlice bir şey içir- mek lâzım. Haspanın kadehi de en aşağı elli kuruştan fazladır. Dört beş kadeh likör gelir. Beyenmediniz mi iki lirayı?.. Böyle bir kaç masadan ikişer üçer lira koparsa sizden fazla para kazanır. Bu işte birahane sahibi de kaybeder. Çünkü kadına likör diye getirilen şey renkli sudur. Bunun parası da mal sahi- binin cebine girmez ve haberide olmaz. Sonra kadın, ortağile paraları payeder. rakı Emlak il | Üzüntü ve zahmet çekmeden Çok irat almak isterseniz Emlâkinizin idaresini UMUM EMLÂK ACENTESİNE | tevdi ediniz! Bahçekapı, Taş han No. 20-21-22 Telefon : 20807 — Posta kutusu : 558 İstanbul