mi 6 Mart 1932 “AKSAMDAN AKŞAMA - Âli mütereddi ve Süfli mütereddi Muhterem karilerimin ihtimal ki aklındadır: 3 mart tarihli nüsha- mızda “Delilerin züriyeti olmaması bakkında Akıl Hıfzıssıhhası Ce- miyeti'nin beyannamesi muvafık- tıri,, diye bir yazı yazmış; ve: “Ile delilerin de züriyeti olsun, zira, bu asırda hepimiz deliyiz|, diye gazete sütunlarında, bağir bağır tepinen bir muharrire şöyle hir, geçer ayak, cevap vermiştim. Muharrir bey, gene bermutat haptedildiğinden dolayı, (kızmış; şahsım aleyhinde savurduğu küfür- lerle beni igzap etmenin mümkün olmadığını geçen seferler tec- rübe ettiği için, bu sefer de, aramızdaki meselelerin hiç- birile alâkadar bulunmiyan, fakat bana nisbeti olduğu için müda- faası bana düşen bir hanımefen- diyi en adi sözlerle taarruza uğratmış. Muharrir beyin, maalesef bir kolu tamamen sakattır ve sikleti ancak otuz altı kilodur. Böyle bedeni nakiseleri, manevi alillik- ler üzerine çifte zırhlı bir kalkan yaptığı için, değil benim, hattâ bizzat tahkire uğrayan hanıme- fendinin dahi kendisini şamarla- mıyacağına emin olduktan sonra, tanımadığı o kadına küfür savurmak hayli kurnazlıktır. Bu açıkgözlü- lük, muharrir beyin hayatta ilk gösterdiği bir dimaği kabiliyet tomurcuğudur denebilir. Lâkin, muharrir bir nuktayı düşünmemiş: Sokakta kadınlara harfendazlık edenleri zabıta derhal devşiriyor. Gazete sütunlarında kadınlara karşı yapılan sarkıntılıklar, bir mütereddi kaleminden çıksa bile, ağır bir cürümdür; omüddei- umumiliğin nazarıdikkatini celbe- debilir. ( Bizim dava açmamıza, yeni matbuat kanunu mucibince lüzum yoktur. Davayı tahrik, müddeiumuminin salâhiyeti dahi- lindedir. )Bizzat o mütereddi, tabip rapuru gösterip tımarhaneye gir- meğe razı olmak suretile işin içinden yakayı sıyırsa bile, gazete- nin âkıl, kâmil fakat muharrirlerin ne yazıp çizdiğinden gafil sahipleri ve mesul neşriyat müdürleri, bizim arzumuz ohilâfına, hapishaneye girebilirler. İşte, kendi alilliğine ve tahkire uğrayan hanımefendinin civan- merliğine (osığnmak ( tilkiliğini gösteren muharrir bey, bu cihet- leri unutmuş; arkadaşları da, her nasılsa, ona, bu noktaları hatırlat- mamışlar. Ikinci ve komik bahis.. Muharrir bey, diyor ki: — Mazhar Osman beyin kita- bında da, birçok dâhilezin birçok uvanasızlıkları vardır diye yazılıdır. Üstat Mazhar Osman beyin halk için yazdığı vülgarizasyon kitabında bu mütearifeyi daha henüz okuyup öğrenerek, bu naşinide (i) mevzu üzerine makale — Başını ağrıtacağım amma kusura bakma amca Bey... A. B. — Estağfurullah, buyur! Haliç şirketi Komisyon bu hafta içinde raporunu verecek Haliç şirketinin vaziyetini tetkik eden komisyon şirketin elindeki vapurlara kıymet takdir ettirmiş- tir. Şirketin salâhiyettar memur- larının iddia ettikleri gibi gemi- lerin iki yüz bin lira kıymetinde olduğu anlaşılmıştır. Şirket bu vapurları tamir ettirmek için 400 bin lira sarfetmiştir. Bu para ile yeniden vapur almak kabildi. Komisyon bu tamir parasını fazla bulmuştur. Şirketin harice mühim miktarda borcu olmadığı anlaşılmıştır. Şir- ket mukavelenamesinin muaddel altınçı maddesine göre yüz elli bin liralık sermayesini iki yüz elli bin liraya iblâğ etmek salâhiyetini haizdir. Komisyon, şirketin yeni hisse senedi çıkararak sermaye- sini büyültmesi ve işini ıslah et- mesi mümkün olduğu kanaatin- dedir. Bütün bu sebeplerden dolayı şirketin aciz halinde olmadığı an- laşılmiştır. Komisyon bu hafta içinde son defa toplanarak rapo- runu hazırlıyacaktır. AAA yazan muharrir — lâfın gelişa- tından — apaçık demek tsteyor kit — Hayatta ben de zıvanasızlık- lar yapıyorsam ne çıkar? Demek ki, bende dâhi namzet vekiliyim! Pardon... Arada bir fark var- dır: Iki türlü mütereddi olur: biri, âli, diğeri, süfli... Mazhar Osman beyin kitabında bahsedip de muharrir beyin kav- rayamadığı “ âli mütereddi, ler olacak. Bunlar, akli melekelerini büyük bir işi başarmak üzere bir noktaya temerküz ettirdikleri için (tekmil hızile dönen bir makine- nin ötesinden berisinden kıvılcım saçması, vidalarınının gevşemesi ve yıpranması nevinden ) bazı sapıklıklar yaparlar, fakat, Maz- har Osman dahi tasdik ederler ki, âli mütereddilerin bile ekseriyetle çocukları normal doğmaz. Düh- batın evlâtları dimagan eksik- tir. Misal mi?.. Çoook... Meselâ, Ismail Safa bey gibi yüksek bir şairin küçük oğlu meşhur dok- torumuzun klinik tetkikatina lâyık bir ucubedir... Süfli mütereddiler, bambaşka hususiyet arzederler. Eser filan meydana getirmek mevzuubahs değilken, yılışık yılışık sarhoşluk eder, tramvayda Nazım Hikmet'le benim gözümün önünde yolcular- dan dayak yerler ve saire... Mevzuubahis muharrir beyin, her halde birinci çeşit mütereddi olmadığı muhakkaktır. (Vi - Na) — Dün sabab çat çat kapıl.. Pençereden baktım: Elinde bir deste mektupla postacı| Akşam ŞEHİR HABERLERİ Kapıdan girince.. Yer altında gizli bir rakı fabrikası Fener polis merkezi bir kaçak rakı imalathanesi meydana çıkar- mıştır, Fenerde Vasil isminde birinin evinde kaçak rakı çıkarılmakta olduğu haber alınarak tahkikat yapılmış ve ev aranmıştır. Memur- lar evin alt katında küçük bir kapı görmüşler ve kapıdan girince yer altında bir bodruma inmiş- lerdir. Bodrumda rakı çıkarmağa mahsus büyük kazan, inbik, cibre ve saire bulunmuştur. Eşyalar müsadere edilmiş, ev sahibi Vasil hakkında evrak tanzim olunmuş- tur. Vasil kaçakçılık mahkemesine verilecektir. Cepleri araştırırken yakalandı Beyoğlu polis merkezi Hayred- din isminde birisini yakalamıştır. Hayreddin maruf sabıkalı yanke- sicilerdendir. Cuma günü hava güzel olduğu cihetle Beyoğlu caddesi kalabalıktı. Hayreddin bunu fırsat ittihaz ederek kalabalığın arasına sokul- muş ve ötekinin berikinin ceple- rini karıştırırken cürmü meşhut halinde yakalanmıştır. AKŞAM ABONE ücretleri —— Türkiye Ecnebi BEwxLir 1400 kuruş ( 700 kuruş GArır 78 > 4 > sAruk: © » > JArLEx 199 > —- - may” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM Maresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şevval 27 — Kasım:119 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 10,45 12,24 6,20 933 12 1,30 Va, 4,50 O6,29 12,25 15,38 18,5 19,55 — Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13 Elektrik Yakında bir çok yerlerde tenvirat yapılacak Elektrik şirketinin beş sene içinde bitireceği Anadolu yakası elektrik tesisatına ait proje bele- diye tarafından tasdik edilmiştir. Şimdi ilk tesisat yapılacak yerler Erenköy, Göztepe ve Çengel kö- yüdür. Bu husustaki tetkikat ikmal edilmiştir. Tesisat için şirket Avrupadan malzeme getirtecek ve bu malzemeler gelir gelmez işe başlanacaktır. Bundan başka Heybeliadaya ait tetkikat da bitmiştir. | Yakında tesisata başlanacak ve Heybeli- adaya mayıs içinde tenvirat veri- lecektir. 150 davacı İki kişi aleyhinde tehdit davası Bundan bir müddet evvel Haydo ve Nuri isimlerinde iki kişi Balıkpazarında bir çok esnafı teh- dit ederek zorla para istemişlerdi. Bunun üzerine esnaftan bir çoğu toplanıp 150 imzalı bir istida yapıp müddeiumumiliğe müracaat etmişlerdi. Ozaman Haydo ve Nuri yakalanıp adliyeye teslim olunmuşlardı. Bunlar (hakkında adliye tahkikatı ikmal edilmiş ve evrak ağırceza mahkemesine veril- miştir. Haydo ve Nuri ağırcezada muhakeme edileceklerdir. Mahkeme, istidaya imza koyan 150 müddeiye ayrı ayrı celpname göndermiştir. Mahkemeye 7 şubat pazartesi günü başlanacaktır. 150 davacısı olan bu muhakeme şayanı dikkat olacaktır. Sanayi Lugati Ticaret odası kongresinde bir sanayi lügati yapılmasına karar verilmiştir. Ticaret odası böyle bir lugat yapacaktır. Lügatta sa- nayi'de kullanılan tabirler ve kelimeler bulunacaktır. Amca üzredir. Ne alıniz! —— ... Kapıya çıktım, “Beyefendi, dedi, size 8 tane takseli mektup var, 64 kuruş verin de vereyim, Her halde mühim şeylerdir, diye verdik 64 ü, aldık 8 mektubul.. Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmek Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abone kaydedilecek karilerimize veya mevcut abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM we siz de abone olunuz ve bu güzel Bey'in .. İçeriye girdim, sekizini bir- den şöyle bir açıp baktım ki bepsi de “Saadet zincri, değil mi?.. Hiddetle kaldırıp sobaya attım... Hayal Bir okuyucumdan mektup aldım. Bu mektupta hayal kurmanın ne büyük kir zevk olduğu ballandıra ballandıra anlatılıyor. Okuyucum kışı Bebekte, yazı Adada geçirir, Istanbula pek nadiren iner ve bol bol hayal kurarmış... Fakat hakikaten insanin işsiz zamanında şöyle biraz hayal kurup, kendini başka âleme kapıp koyu- vermesinden de büyük bir zevk yoktur.. Mesela sabah saat yedi buçukta işinize (yetişeceksiniz.. Bunun için de hiç değilse altıda kalkmanız lâzım.. Çalar saatinizi ona göre kurmuşsunuz.. “ Ha sabah oldu, ha oluyor,, düşünce- sile tetikte yattığınız için saat çalmadan epi evvel uyanmışsınız.. Şöyle altıya kadar bir kestirmek niyetindesiniz. Elektrik hâyal için biçte müsait değildir. Eğer yanınızda petrol lâmbası varsa kısarsınız.. Yatağı- nıza tekrar şöyle uzanırsınız... Gözlerinizi aralıklarsınız.. Hafıza- nızı bir duman kaplar.. Ağır ağır odanızın şekli, kanapeler, perdeler, kapı değişir.. Akşam hizmetcinin sütcüden alıp masanın üstüne koyduğu bozukluklar birer birer esrarengiz bir tarzda sterlin olur. Ve her biri sıra ile tekerlene tekerlene (o yanınıza gelip size arzı tazimat eder.. Biraz sonra zile basarsınız.. Fevkalâde yumuşak ve görünmez bir el sizi aheste aheste yerinizden kaldırır.. Yatağınızın içine gaze- tenize göz gezdirirken havyarlı ve binbir türlü kahve altıları yer, sonra banyonuza! koşarsınız... Ko- lonya ve sabun kokulu bir buğu içinde banyo yapılır. Tenbel tenbel, gerine gerine elbiselerinizi giyer- siniz. En iyi markalı otomobiliniz kapının önünde emrinizi bekle- mektedir. Ağzınızdaki havanay yekarak otomobilinize girersiniz, Tabii işe güce kitmek ne mü- nasebetl. Şoföre bir emir; Büyük- dereye... Sabahleyin kar gezintisi iyi olur.. Dışarıda tipi, kar, fırtına., siz (otomobil içinde kürk pronuz sırtımızda ağzınızda etrafı seyretmekle meşgulsunuz.. Dönüşte - tabii saat on buçuğa doğru döneceksiniz - Bankaya uğrar bir kaç deste bankanot alırsınız. Sonra büronu'zu şöyle bir kolaçan edersiniz.. Odanıza girdiğiniz zaman tele- fon çalar... Zırrrrrrr.. Fakat par- don bu zırıltı yalnız komodin üzerinde duran saatin zırıltısıdır.. Tam saat atı. Şaşgın şaşgın yerinizden fırlarsınız... Ne oto- mobil.. Ne banknot desteleri.. Ne havana.. oAlelacele giyinirsini traş olamazsınız, kahvaltı edemez- siniz.. Pekaz evvel sterlin olup tekrar asla rücu eden bozukluk- ları cebinize atarsınız. Ve bir dakika evvel otomobilinizin pen- çaresinden seyrettiğiniz karın, fırtınanın içine karışırsınız.. Tram- vaya yetişmek için acele acele istasyonuna doğru koşmağa baş- larsınız... Hayal mükemmel bir eğlence amma son tarafı olmasa.. Hikmet Feridun « Attım amma (Eğer bu zinciriş devrine yardım etmezsen 9 gün zarfind başına bir felâket geliri) ihtar da aklımdan çıkmıyor!., A, B. — Sabah sabah 64 kuruş posta parası vermişin ya birader, daha ne felâketi bekliyorsun? e