19 Şubat 1932 AKŞAMDAN “AKŞAMA a am Kadın erkek meselesi Kadın erkek meselesi hakkında anket yapan dostum Hikmet Fe- ridun, bendende fikrimi sordu. Cevabımı kendi sutunumda ve- riyorum; 1 — Izmir'de “ kılıbıklıkla mü- <adele cemiyeti, tesis edilmiş; bu hususta ne düşünürsün? — Cemiyetin teşkilini gayet muvafık bulurum, cidden böyle bir teşekküle ihtiyac vardı. Buna, bütün erkekler dahil olmalıdır. Zira, bugünkü cemiyette, şu veya bu erkek değil, bütün “erkeklik, — umumiyetle “ kadınlık ,, muva- cehesinde — kılıbıktır. Erkekler çalışıyor; kadınlar (devede kulak mesabesinde olanı müstesna ) müs- a tehliktir. Hemde insafsızcasına... Halbu ki, erkek te, kadın da, ayni tahsili alıyor; ayni hukuka sahiptir. Bugün, “ kadınlık ,,, eski müstebit, zalim “ erkekliğin, vaz- iyetine gelmiştir. Kadınlar, zulum- dide mevkideyken, nasıl bize karşı “feminist ,, teşkilâtı yaptılarsa, bizde bugün onlara karşı “mas- külinist,, teşkilâtı “ yapmalıyız. Bu fikrimi “evvelce yazmıştım. İzmirli betbaht biraderlerimin teşebbüs- leri üzerine tekrarlarım. 2 — Ailede erkek mi olmalıdır, kadın mı? — Hangisi müstahsal ve faydalı ise, elbette o hâkim olmalıdır. Bu günkü vaziyette erkek müs- tahsaldır. Hem maddi, hem ma- nevi eserleri meydana getiren erkektir ! Kadınlar ruhan incel- mişier, hassaslıkta erkeğe tefev- vuk ederlermiş !2..- Safsata |! Bir asırdan beri, erkekle ayni tahsili hâkim aldıkları ve maişet derdini yük- lenmeyip istedikleri : kadar boş zamana sahip oldukları halde, senayii nefise sahasında, sanki, ne derece kendilerini gösterebildiler? Ressamların, . şairlerin, romancı- ların, #heykeliraşların, musikişinas- ların yüzde kaçı kadındır 2... Oy- leyse, maddeten olduğu kadar, manen de ileri olan erkektir! Aile müessesesinin idaresi, elbette ileri uzvun hakimiyetine teslim edilmelidir. 3 — Şık bir kadına senede ne kadar tuvalet masrafı lâzımdır? — idarei beytiye kitaplarına müracaat olunsun. Orada, aile bütçesi, fasıllara ayrılmıştır. Yüz- de şu kadarı mekülâta, şu kadarı teshinata, (şu kadarı tenvirata, şu kadarı melbusata... Bizim aile- lerde de, melbusat faslı o klasik nisbeti (o geçmemelidir. (Halbuki fersah fersah geçiyor. Bizim ka- dınların, aile bütçelerimizi sars- mamaları için, bolşevik kadınları gibi giyinmeleri, Alman kadınları gibi çalışmaları lâzımdır, ancak bu suretle belimizi doğrultabiliriz. Zabıta iki kişiyi tevkif etti ,Bundan bir. müddet evvel Bey- oğlunda Oo Ağahamamında bir ermeni kilisesinde omübim bir hırsızlık olmuştu, Kilisenin üstün- deki pencereden iple. satkarak giren hırsız duvarda bulunan ve büyük bir kıymeti haiz bir tabloyu aşırmak istemiş, tabloyu götüre- imeyince iki kiymettar (o şarap kadehi alıp kaçmıştı. Bu hırsızlık hakkında polis (omerkezi tah- -kikat yapmaktadır, Şimdiye kadar yapılan tahkikat - neticesinde bu işle alâkadar olmakla maznunen Seyit ve .Hüseyin isimlerinde iki kişi yakalanmıştır. Zabıta daha başka mühim izler elde etmiştir. Bu işin bir kumpanya tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Yakalanan iki maznunun istic- vapları devam ediliyor. Et meselesi Artık Mecidiye köyünde et kesilmiyecek Şehir meclisi, Şişli cıvarındaki Mecidiye köyünün tekrar şehir hududu içine alınmasına karar vermişti. Meclisin bu kararının tatbikat sahasına geçmesi - için vilâyet ( rüesasından mürekkep idare hey'etinin tasdik muamelesi bittikten sonra belediye, derhal bu köyün mahalli idaresini ele alacaktır. Köyün vilâyet hududuna alın- ması, bir. kısım halk tarafından verilen mazbata üzerine olmuştur. Belediye Oobu mazbatanın tanzi- mine yardım etmiştir. e Çünkü Mecidiye köyünde kesilen etler pek ucuz satıldığı için Beyoğlun- dan, hattâ Istanbuldan birçok kimseler buraya giderek et alı- yorlardı. Bundan mezbaha varidatı müteessir oluyordu. Belediye şimdi bu köyde et kesilmesini menedecektir. Mecidiye köyü halkı da eti mezbahadan alacak, yani pahalıya yiyecektir. Her şey iyi, güzel.. Fakat Mec- diye köyünden daha ileride bir yerde ucuz et satılırsa acaba belediye burasınıda şehir hududu içine alarak esasen pek geniş olan Istanbulun hududunu bir kat daha genişletecek midir? Bize kalırsa şehir hududunu genişletecek yerde ucuz et satıl masını temin etmelidir. Aylardan beri yapılan tetkikata rağmen halâ bu hususta bir adım atıla- mamıştır. Mısırlarımız Boludan ihraçat ofisine müracaatlar Bolu'da Otüccar elinde bol Mısır vardır. Ihracat ofisine vaki olan bir muracaatta bu mallara mahreç bulunması bildirilmektedir. Bolu mısırlarının okkası 100 paradır. Geçen gün Amerikalılar Selânik limanına 100 kilosu bir buçuk dolardan mal satmışlardır. Bizim mısırlarımız daha ucuz olduğu halde mahreç bulamıyoruz. Zeytinyağı ve sabun borsada muamele görecek Ticaret odası zeytinyağ, zeytin sabun, peynir gibi eşyanın Ticaret borsasında muamele görmesine karar vermiştir. Bu karar iktisat vekâleti tarafından tastik edilmiş- tir. Yakında borsaya tebliğ edi- lecektir. ŞEHİR HABERLERİ Yangınlar Itfaiyeye çabuk haber vermek için ne yapmalı? Istanbulda son zamanlarda çıkan yangınlar çabuk söndürüle- miyor. Evelki geceki Lâleli yan- gını da buna bir misaldir. Bele- diye buna yangının etfaiyeye geç haber veailmesi sebep olduğu kanaatindedir. Bu sebeple yangır- nın kolayca haber verilmesi için bir yerde yangın cıkınca 24222 numaranın aranmasını ilân ettir- mişti. Belediye şimdi bu numarayı küçük levhalar şeklinde bastırıp telefon makinelerinin başına asdır- mak istiyor. Yangınların tevessüü etrafında kendisile görüştüğümüz belediye reis muavinlerinden Hamit bey diyor ki: — Yangınların tevessü etmesi- nin başlıca sebebi geç haber verilmesidir. Yangın çikan ev halkı, itfaiyeye haber vermeden kendi vesaitile yangını söndürmeğe çalışıyorlar, Biz her vakit aynı tecrübeleri yapıyoruz. İtfaiyenin sevk ve ida- resinde, vesaitinde eskisine naza- ran hiç bir kusur yoktur. Hattâ sokakları sulayan arazözleri bile itfaiye emrine verdik. Şimdi itfa- iye daha ziyade tekâmül etmiştir. Binaenaleyh binaların bu suretle yandıktan sonra söndürülmesine yegâne sebep, geç haber veril- mesidir.,, Yangınların : itfaiyeye çabuk haber verilmemesi için yokarıdaki uzun numara yerine acaba kısa ve herkesin aklında kala bilecek bir numara kabul edilemez mi? Telefonlar otomatik o olduğuna göre en kestirme yol budur zannederiz. AKŞAM ABONE ücretleri SENELİK GAYLIK SAYLIK 1 AYLIK mey” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şevval 12 — Kasım :104 S, İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E 11,25 1,4 6,41 9,38 2 1,31 Va, 5,11 6,51 12,28 15,26 1747 19,18 Amatör heykeltraşlar Son günler zarfında son günler zarfında hemen her tarafta kardan bir heykele tesadüf ediliyor. Karların erimeye başlamasına kardan heykel yapanlar Istanbulda amatör heykeltraşlar çoğaldı, rağmen elan ötede beride vardır. Resmimiz Galata'da yapılan böyle bir heykeli, heykeltraşı, ve hayranlarını gösteriyor! Verem hastahanesi Arsa alınıyor, fakat bina için para yok Cerrahpaşa hastahanesi önün- deki geniş sahanın verem hasta- hanesi yapılmak üzere istimlâkine teşebbüs edilmişti. Bu saha üze- rindeki bina sahipleri tahminin fevkinde fiat istedikleri için istim- lâk işi uzayıp gitmekti Meselâ azami üç bin lira tutan bir bina- ya yedi sekiz bin lira istenmek- tedir. Belediye, bu yüzden müş- külât içinde kalmıştır. Istimlâk için konan otuz bin liralık tahsisat ta bu işe heman kâmilen sarfedilmiştir. Müşkülâta rağmen istimlâk muamelesinin yakında biteceği ümit olunuyor. Fakat 931 budcesinde hastahane inşası için para olmadığı gibi, budceye de > tahsisat “koymak mümkün görülmüyor. Binaen aleyh verem * hastahanesi, (o bugünkü vaziyete göre daha uzun müddet inşa edilemiyecektir. Iki sebze hırsızı yakalandı Son zamanlarda Feriköy civa- rında (o bahçelere bir (takım hırsızlar dadanmış, bahçelerden bir çok sebzeler aşırılmıştır. Zabıta tarafından yapılan tah- kikat neticesinde bu hırsızlıklardan maznunen Hakkı ve Rıza isimle- rinde iki kişi tevkif edilmiştir. Maznunların muhtelif cürümleri tespit edilmiştir. Hakkı ve Rıza Beyoğlu sulh ceza mahkemesine verilmişlerdir. Ihtikâr Ticaret odası bu işle alâkadar değil mi? Ticaret odası şimdiye kadar ihtikâr işlerile alâkadar olmamış- tır. Halbuki ihtikârla mücadele kanunda ticaret odasının da ımü- him vazifesi vardır. Ticaret odası idare heyetinden bir zat bu vazifenin daha ziyade Ticaret müdüriyetine ait olduğunu söylemektedir. Bu zat diyorki: — Iktikâr hareketlerini takip vazifesi Ticaret müdüriyetine ait- tir. Bizim vazifemiz ihtikârın ma- hiyeti hakkında bir mutalaa der- meyan etmektir. Kongre için hazırlık Ticaret odası senelik kongresi şubatın 27 isinde toplanacaktır. Bu kongrede her sene müzakere edildiği gibi gene şu meseleler görüşülecektir. 1— İhracat eşyamıza yeni mah- reçler bulunması. 2— Sanayiimizin inkişafı. Adliye koridorundaki hadizş Maruf sabıkalılardan (Hayri geçen gün körkütük sarhoş bir halde adliyeye giderek koridor- larda gürültü çıkarmış ve derhal hakkında zabıt tutulup müddei- umumiliğe teslim edilmiştir. Müddeiumumilik bu evrakı 3- üncü ceza mahkemesine vermiştir. Hayrinin ilk duruşması yapılmıştır, Duruşma neticesinde kendisinin gayri mevkuf olarak muhakeme- sine karar verilerek kendisi ser- bes bırakılmıştır. Zabıt varakasını imza edenlerin celbi için muha- keme başka güne bırakılmıştır. Emlâk suistimali Polis 2 inci şube müdiriyeti Ali Refik isminde birisini tevkif etmiştir. Bunun da geçen gün meydana çıkarılan emlâk sui isti- mali meselesile alâkadar olduğu zannedilmektedir. Maznun tevkif- haneye sevkedilmiştir. Misafir — Şarklılar misafirperver olurl. Derler amma bence bu lâftır... Bilâkis | şarklıları gayet | haklı olarak misafir kadar yıldırtan, misafir kadar ürküten, misafir © kadar çileden çıkartan birşey yoktur... Misafir bizim için Ez- rail gibi bir mablüktur... Misa- firden nakadar (o korktuğumuzu bir kere düşünün ki (duvarda küçük bir örümcek görsek: — Eyvah geliyor!. Diye feryat ederiz. Mangalda ateş dikilsel* PN e hi Diye başını havaya kaldıran ateşi bir maşa © darbasile yere yıkarız.. Gözümüz LK şöyle bir dalsa hemen yanınızda” bulunanlar el işaretleri ile bu dalgın bakışları bozarlar: —Ne yapıyorsunuz?. Misafir mi getirmek niyetindesiniz?. Diye sizi ikaz ederler. İçtiğiniz kahvenin fincanında telveden: acaip bir şekil olur; — Eyvah misafir!, Velhasıl'misafir korkusu bizim içimizde “müthiş bir korkudur. - Hemen her'hadiseden, her şeyden bir mana çıkarır “misafir gelecekl,, * diye ödümüzü patlatırız. Haklıyız- da.. Hani * “bizdeki misafirlerde © yaman “misafirlerdir. & Sabahtan gelip akşama kadar edenler, bohçalarile, coluk çocuk- larile - gece © yatısına (gidenler, hafta, hatta'ay geçirmeğe gelenler. çar -çan'” © Şehirden “şehire inip otel mas- © * rafı vermemek için sizinle can ciğer kuzu sarması olanlar.. Daha nelerde neler... Siz gelinde bütün bunları bik dikten sonra misafirin debşetinden ürkmeyin... Fakat bütün tedbirlere. rağmen misafir gelipte, apişi - evlatlık: k Di — Evdeler efendim!. dibi bir . sersemlik ederse o zaman başa... gelen felâkete razı olursunuz. Fakat yeniden. tedbirler ittihazına başlarsınız.. Artık sizin için tek bir çarei necat kalmıştır: Misafiri kaçırmakl. Bunun türlü türlü yollari vardır: Alaturka evlerde misafirin pa- puçlarına tuz koymak, gene burâi larda süpürgeyi ters o çevirip üstüne iğne batırmak. İğne sü- pürgeye batılı durdukça misafirin arkasına batmış gibi onu rahatsız edermiş.. Vakit geçerse bol bol esnemek. *Arasırada çıkarıp çıka- rıp saate'bakmak ve: — Yarin” pekte erken kalka- cağım!. gibiye iştikâlar.. Bizde misafiri kaçırmak için beyit vardır! “ Uyku geldi cihane , “ Alla razı olsun kalkıp gidene, Deriz.. Ve bana bunlarda yer- den göğe kadar haklıyız gibi geliyor.. Hikmet Feridun aa ne Kurşun hırsızı Hırsız iş başında yakayı ele verdi Fener polis merkezi bir afyon ve bakır. hırsızını o yakalamıştır. Bu hırsız Mustafa isminde 18 * yaşında bir gençtir. Muştafa: 14 muhtelif o yerlerde, medreselerden kurşun aşır.mıştır. Evvelki Oo gece Mustafa gene aletlerini alıp Balattan bir mavna atelyesine girerek orada bulunan mavna ve motörlerin kurşun ve bakırlarını sökmeye başlamıştır. Çekiç gürültülerini bekçi duy- muş ve zabıta memurları Musta- fayı iş başında (yakalamıştır. Mustafanın elinde kurşun sökmeğe mahsus keserler ve daha bir ta- kım aletler bulunmuştur. Bunun, çaldığı kurşunları nerelere sattığı tahkik edilmektedir. hafiften hafife © GR ei keş MGR Şİ EEREEDEL ENE