25 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

25 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

adam pazarlık- ları nekadar hoş- efendiğe satmak | pazarlık. gördü- Ş nüz mü? ' z Bizde hasis bir gençtir ve | yardır. Ferdi güzel | kadınlar arasında çok muvaffaki- | yeti vardır. | sa, açıkgöz satıcı Yalnız o gevezedir. o Ağzında | Audi Filistinden emir “o bakla ıslanmaz. Hoş, Se A kula çölmiş derece hoştur. İşte| güzel erkeklerin hangisi sır sak- | Galata rıhlı- bir misal: | lamasını bilir? LR mında her na- Hüsmen ağa, | Ferdi ne zaman yeni bir kadınla | ç,/s4 yomorkör atını Mehmet | münasebet peyda etse, derhal | Zapsanlarından | arkadaşlarından Ahmetle Mehme- | ”| açıkgözü olduğu | gibi budalası da I | | Evel | içinde, bir ya- birine çatmış. DAYAK Yahudilerin zaman istiyordu. Jode anlatırdı. R j Kaptan yahu- Satmak istiyor- Son günlerde, eline gene bir | diyi romorköre du amma Meh. |<Piliç düşürdü; hemen Ahmetle | almış, başlamış azd efakarisie. Mehmedi yakaladı. : dövmeğe... Ya- barı sür — Haberiniz varmı? hudinin bağır- miyordu. İsem” zl kalad | Üz Diye İc — Nuriyeyi yakaladım. sın diye de bir leme elini re taraftan düdük «Uy | — Amma ne kadın. biliyor | çalmışı. na ;elli liradan Gdsünüz? Yaba Jazla ai — Nerden bilelim. leketine gitmiş, izan Safa — Aman efendim aman.. bir kaç sene Hüsmen güldü: Ve Ferdi kadını tarif etmeğe | sonra gene /stan- ,— Gözünde | başladı: bula gelmiş. bir şey yoktur de — Ben daha şimdiye kadar | Vapurların dü- Me iyi böyle nefis kadin tanımadım. Bir | dük çaldıklarını eni elli papele özleri var, k duyunca: e ni va — Gerdanlığı almam, buğazın pahalıya maloldu. o satıyor musun? ii he lere . Eyvah, de- — Kocandan para istedindi, çek gönderdi mi? — Anlamadım? Günah değil mi? — Bunda şaşacak bir şey yok, | miş, gene yahudi — Mektup aldım, sağ elim rahatsız, çeki dedi, kocasında şeker hastalığı var. | dövüyorlar! imzalıyamadım, diyor. — Daha geçen ay bademciklerini aldırmadım mı? diye göz ediyor! Evde kadın Odasi temiz, süslü; çini soba yanıyor.. Birkaç koltuk, bir masa, köşede bir gardörop; Güzel kadın yapyalniz şezlongda uzanıyor, Vücuduna sarılmış ipekli, ince bir rop.. Saçlar siyah, ondüle, dudağında boya var.. Bazan şarkı söylüyor, bazan dalgın duruyor.. Bembeyaz ellerinde işlenen bir oya var; Dıvarda,-onu gören saat tık tık vüruyor.. nin fena — Arıy ran olursa Biraz — Bir - —/ YAPIŞKAN Hanımefendi- canı sıkılıyordu. Hizmetçisine | tembih etti: öldü dersin. hizmetçi geldi: sizi görmek isti- — Ben ileri doğru fırlıyan göğüs- halde | Yerden hiç hoşlanmam hemşire... sına, şımardı: — Bayram geliyor, bana ne an s0- hediyealacaksın? hanım — Hiç. — Amma sonra yaptın! bey Sokakta kadın Sırtında kürklü manto, ayağında şosonlar, Yürüyor kırıtarak; bu kadın acap kimdi?.. Saçları kıvır kıvır, yüzünde bir beni var; Ici yeşil gözleri - dalgın bakıyor şimdi... TUHAF Hanım koca- kahvaltısında — Sana hediye | alacağıma, elbi- selerinin o para- Tutulan tutulana, Âşıkları bekliyor, Yürüyorken kaldırım Seviyorum, diyecek sabah sanki kurmuş ağını.. her zaman böyle gelse; sokaklar dile gelse!.. öpüyor ayağını.. Op a sını veririm. — Öldü de- — Tuhaf şey. | medin mi? — Hiç üzülmeyin beyfendi, | Karını düşünmü- |'4€ t ii İ : — Maşallah, her yere karınızı da beraber — Dedim, beş | doktor: Daha çok çekmez, hali | yorsun da, ter- z muhakkak çıplaklık taraftarısınız... alıyorsunuz... dakika cesedini | kalmadı, yakında kurtulur, gider, | ziyi düşünüyor- — Nerden anladınız? — Ne yapıyım... Peşimi bırakmıyor! göreyim! dedi. dedi ! sunl — Kafanızdan! KÂR ş EVLİLER Geçen sene Salamonun Yeni evliydiler. it liman | Mantık o | | karısı Rebeka Adaya git- Birbirlerinden hiç ay- Sut a e. 1 > kirliği Mahkemede. Maznun mevkiinde İZİ all lan rılmıyorlar. birbirlerini Hanımefendi gözleri dönmüş meşhur anaforcu Âdem, Müddei mevkiinde Havva hanım. Reis maznuna sordu: — Adın ne? — Âdem. — Neyle geçinirsin? — Anaforla. — Demek itiraf ediyorsun ? — Doğruyu söylüyorum efen- dim, havayla geçinirim. — Terbiyeni' muhafaza et, ne ile geçinirsin ?. — Kanaatkârım, elime geçire bildiğimle geçiririm. Havva hanımın pirzolasını çalmışsın ? — Bana borçluydu. Havva atıldı: — Bildiğim adam değil. — Nasıl değil efendim. Hauva AÂdemin kudundan yaradılmıştır. Bu kadının, yaradıldığını kimse inkâr edemez. Runa mukabil bir parça pirzola- sını aldım, çok mu? benim budumdan | Bir gün Rebeka denize girerken boğuldu. Aradılar, taradılar, bir türlü. cesedine bulama- dılar. Salamon, cenaze mas- rafından kurtulduğu için memnundu. Amma bir ay sonra Adadan şöyle bir telgraf aldı : “Rebekanın midye bağ- lamış. cesedi > bulundu, / ne yapalım?, Bu . haber Rebekanın ölüm haberinden beterdi. O cesetle kim uğraşırdı? Nakli ve defni için kim para sarfederdi ? Salamon. cevap verdi: “Midyeleri satıp, cese- di denize atın!, — Beyefendinin iki kat elbisesi senin sandığında ne geziyor? — Beyefendiye müjde verin, çalındı sanıyordu. | KR ar mRNA. NM AZ seviyor görünüyorlardı. Bu görünüşe - herkes inanıyor ve hayran olu- yordu. Hatta kocası bile. Kocası sevildiğine emindi. Fakat buna rağmen gene karısının ağzından: Seni seviyorum! Sözünü işitmek istiyordu. Bu sözü işitmek erkek- ler için bu ihtiyaçtır. Bir gün sordu: — Evlendiğine pişman değilsin ya? — Bilâkis. Bense pişmansın diye üzüliyorum. —Hiç üzülme, evlendi- gime pek memnunum, o kadar memnunum, ki dul kalacak olursam derhal evlenirim. saçları kabarmış kocasına çıkışır. — Ben dünyanın en bedbaht kadınıyım, “ Artık beni sevmiyorsun). “ Alıp başımı kaçacağım.. “ Sen allahın belâsı bir adamsın. Bu aralık kapı çalınır, hanım- efendi gidip açar, biraz sonra elinde bir kâğıtla gelir: Şeker kocacığım, canim ko- cacığım, bir tanecik kocacığım, terzi elbisemin faturasını yollamış. | Perde meselesi Iki genç erkek konuşuyorlardı: — Neriman hanımın: odasının | perdeleri değişmiş. | — Nereden gördün?.. — Dişardan.. | — Maatteessüf ben de dişar dan gördüm.. Tezat Soğuk kanlı insanları hararetle tebrik ederler. £

Bu sayıdan diğer sayfalar: