22 Kânunuevvel 1931 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Ulu bir gaye değili Hayırl Pek maddiyetçi bir tedbir! Tasarruf (o haftasında © yazılan propaganda makalelerini, söyle- nen nutukları ve ortaya atılan şiarları dikkatle takip ettinizse, elbette görmüşsünüzdür ki, bun- ların ekserisi, hemen hemen şu cümlelerle bülâsa edilebilir. “Vatadaşl Hamiyetli ol/ Haydi, bir fedakârıktır et! Ecnebi malı kullanma. Yerli mal kullan! Para biriktir.,, Eskiden, donanma ianesi top- lansın diye propaganda yaparlardı. Bu — propagandasını da kısmen tasarruf ona döndürdüler; Paramızı, yerli mala, sanki vatani bir hisle; bir hizmet olarak yatı- racağiz. Sanki, bunda hiç bir ferdi menfaatımız yoktur. Tasar- ruf etmek, yerli'mal almak, bir baş belâsıdır da, eh, ne yapalım, hasbelhamiye, idealistlik namına, bu buhran sebebile, buna katla- macağız... Bu uğurda neler söylenmedi, neler; ne kahramanlık edebiyatları yapılmadı... Yeni bir Sakarya muvacihesinde imişiz. Gene, azmi- mizi irademizi toplıyacakmışız... ölmek varmış dönmek yokmuş... Zira işte biz böyl azimkâr bir milletmişiz... Ilh... Ilh... Eee sonra?. Sorrası?...* Insan, sözün arkası şöyle çıkacak diye bekliyor. “Son- rası selâmettiri Hele şu badireyi bir atlatalım; gene bol bol ecnebi malı kullanmağa başlarız inşaallah!,, Iktisadi meselelerde bu derece çoşkunluk ve hassasiyetperdazlık(!) uymuyor. Daha ziyade soğuk kanlı olmak ve histen ziyade fikre hitap etmek gerektir. Yerli mala dair beligane şiirler inşat edileceğine, doğru istatestikler, odiagramları neşredilse daha isabetli bir iş yapılırdı. Şiir de, bini hacatte iyi ve mergup bir nesnedir; amma, iktisadi bahislerde diyagramlar üslüba daha muvafıktır. Şükrü Kaya beyin nutku, bu noktaya bilhassa dikkatimizi cel- betti. Dahiliye vekili nutkunda diyor ki: «Yerli mal kullanmak yalnız milli tesanüdün ve yahut içtimai mütekabil menfaat ve rabıtanın icap ettirdiği vatani ve ahlâki ve insani bir fedakâr- lık, âlicenaplık değildir. Şahısların zati ve ferdi menfaatlerini do temin ve himaye eden bir esastır. Yerli mal kullanmak demek, vatan- daşa iş bulmak, vatandaşa para kazan- dırmak suretile kendi istihsalimizi de onlara kolaylıkla satabilmeyi temin et- mek demektir.» Meselâ, ben gazeteciyim. Şayet yerli mal müstahsili olan Ahmet beyin kundurasını, Mehmet beyin kumaşını istihlâk edersem, Ahmet beyle Mehmet beyin cebinde pa- ra olur; benim müesseseye bol bol reklâm ücreti verebilirler; ve çalıştırdıkları amele de her akşam A. B. — Darılmayın amma çocuklar, size bir teklifim var: #benlin gazeteye çeyre, Teftişler Muhiddin bey dün de teftişatta bulundu Belediye reisi Muhiddin bey, dün sabah ta erkenden belediyeye gelmiş, memurların devam vazi- yetlerile yakından alâkadar olmuş- tur. Bundan (osonra Beyazıta gitmiş, (Beyazıt (o dairesindeki nahiye müdürlüğü ile ayni binada çalışan Omemurin müdürlüğünü belediye Omüfettişlerini teftiş et- miştir, Muhiddin bey iki günden beri sabah çok erken Nişantaşındaki vali konağından çıkıyor, otomobile binmeksizin tramvayla veya yaya olarak tünele kadar geliyor. Mu- hiddin bey, öğleden sonrada bu yaya o gezintilerine devam etmektedir. Vali beyin şehir içinde bu dolaşması esnasında bazı nokta- lar olduğu görülmüştür. Hariçten getirilen asmalar Şehrimiz bağ sahipleri,Bulgaris- tandan asma getirtiyorlar. Ziraat odası, hariçten gelen asmaların, numune fidanlıklarında . tecrübe edilmeden dikilmemesi için iktisat vekâletine müracaat etmiştir. Çay, Kahve Ticaret odası bu hususta tetkikat yapıyor Çay fiatlerindeki yükseliş de- vam ediyor. Çay tacirlerinden bir kısmı Ankaraya bir heyet göndermiştir. ; Bir kısım çay tacirleri ise bu heyetin Istanbul çay tacirlerini temisil etmediğini ileri sürüyorlar. Bu meseleden bahseden birtacir diyor ki: — Bir kaç çay taciri aralarında görüşmüşler sonra Ankaraya git- mişlerdir. Bu tacirler memlekete daha çok çay girmesini istiyorlar. Halbuki ortada endişe edilecek bir şey yoktur. Memleketimizde birkaç aylık çay vardır. Diğer taraftan Ticaret odasıda çay meselesi hakkında tahkikat yapıyor. Kahve fiatleri de yükse- liyor. Toptan kahve 130 kuruş olmuştur. Evelce 90 kuruştu. kıyabilir, Ve illâ felâ... İşte, yerli mal propagandasını, bu esas üzerine yapabilmelidir; Yani, her ferde anlatabilmelidir ki, bu iş, hamiyet, fedakârlık, iane meselesi değildir: Her şeyden ziyade “menafii hasisei hususiye,, meselesidir. Yerli mal kullanmak ulu bir mefküre degildir. Yaşayabilmek için pek maddi bir tedbirdir. (Vâ - Nü) kabı fiatlerinin ancak fabrika açmak ŞEHİR HABERLERİ . . Iki proje Belediye cezalar ve istimlâk işleri Belediye reis muavinlerinden Hâmit beyin Ankaraya gittiği yazılmıştı. Hâmit bey, yalnız be- lediye (o memurlarının da devlet memurları gibi tekaöt edilme- leri hakkında belediyenin noktai nazarını müdafaa edecek değik dir. Bu işi takip ettikten sonra daha bazı işler hakkında vekâ- letle temas edecektir. Haber aldığımıza göre belediye iki kanun projesi hazırlamıştır. Bu projelerden biri istimlâk usullerinin basitleşmesine, diğeri de belediye ceraimi karşısında alınacak cezalara dairdir. Projede ceza almak usulü basit- leştirildiği gibi (Oyalnız zabıtai belediye memurlarının ceza vere- bilmeleri kaydı da kaldırılarak belediye ( erkânının (doğrudan doğruya ceza verebilmeleri kabul olunmaktadır. İstimlâk usulünün basitleştiril- mesine dair olan ikinci proje de bu muamelenin daha çabuk yapıl ması için esaslar koymaktadır. İhtisas vesikası Hekimlerin vesikaların- dan bir kısmı geldi Sıhhiye vekâletinde teşkil edi- len bir jüri heyeti, hekimlerin ihtisas vesikalarını tetkik etmişti. Bu vesikaların ilk kısmı Istanbul sıhhiye müdürlüğüne gömderil- miştir, İbtisas varakaları gelen hekimler, © evvelce (Anadoluda iken Istanbula gelen hekimlerdir. Asıl Istanbul hekimlerinin ihtisas vesikaları da bir haftaya kadar gelecek ve kendilerine dağıtıla- caktır. Bütün hüviyet varakaları da- gıldıktan sonra artık hekimlerin ibtisasları haricindeki hastalarla meşgul olmaları menedilecektir. Ayakkabı fiatleri Bundan bir kaç gün evvel ayak- kabıcılar cemiyetinin işlerinden bahsederken fiatlerin nasıl ucuz- lıyacağını da tetkik etmiştik. Yap- tığımız tetkikat neticesinde ayak- suretile ucuzlıyabileceğini kaydet- miştik. Bu fikir bir kısım ayakkabıcı- ların hoşuna gitmemiştir. Bunlardan bazıları bu fikrin cemiyet reisi tarafından ileriye sürüldüğünü zannetmişlerdir. Hal- buki bu fikir reis Abdullah beye ait değildir. Abdullh bey: , Ben ayakkabıcılıkla el işinin makina- laşmasına taraftarım,, dememiştir. Şehir bütçesi Kadrolarda bazı tasarruflar yapılacak 1932 senesi belediye bütçesi- nin hazırlanmasına başlandığını yazmıştık. Her şubenin yeni sene dutçesini nasıl tanzim edecegine dair riyaset makamından umumi bazı talimat verilmiştir. Şubeler kendi ihtiyaçlarını bu talimat da- iresinde tayin ederek bütcesine tahsisat © koyacaktır. & Bütçenin tatbikına bu ay içinde başlana- caktır. Bu seneki belediye ve idarei hususiye bütçelerinde son derece tasarrufa riayet edilecektir. Bele- diyenin fen ve muhasebe heyet- lerindeki teşkilât çok geniş gö- rülmüştür. Bunun için fen ve muhasebe heyetleri kadrolarının tanzimi lâzım geldiği bu müdür- lüklere bildirilmiştir. Ancak fen müdürlüğünün işle- rinden çoğu ihtisasa taalluk ettiği için fen heyeti mahafilinde tasar- rufun, fen heyeti memurlar kad- rosunda tatbikina imkân görül- müyor. Bu tasarruf belediyenin diğer şubelerindeki teşkilatta da tatbik edilecektir. Mecidiye ve Kâğıthane köylerinin vaziyeti Geçen sene vilâyetle belediye hududu ayrılırken bilek Meci- diye ve kâğıthane köyleri beledi- ye hududu haricinde bırakılmış, bu iki köyün köy kanunu üzerine idare edilmeleri muvafık görül müştü. Halbuki bir seneden beri yapı- lan tecrübeler, bu tefrikteki isabetsizliği meydana çıkarmıştır. Bu köylerde sıhhi, idari teşkilât, varidat menbaları pek az olduğu için, layıkiyle tatbik edilmeyor. Bundan başka, bu köylerde kesi- len hayvanlar, belediye rusümuna tabi olmadığı için buralardan şehre et sevkedildiğinden bu vaziyetten mezbaha varidatı mü- teessir oluyor. Belediye bu mahzurları gördü- günden şehir meclisinin şubat içtima devresinde Mecidiye ve kâğıthane köylerinin tekrar bele- diye hududu içine alınmasını tek- lif edecektir. Şeker tacirlerinin bir müracaatı Şeker tacirleri maliye vekâ- letine Oyeni bir müracaatta bulunmuşlardır. Tacirler gümrük resminin eskisi gibi küçük iske- lelerde verilmesini istiyorlar. Belediye hududuna YE Cazbant havaları bizim malımız Bir çokları cazbant havaların pek aykırı, pek züppece bulurlar. Halbuki asıl züppe olan klâsik musikidir. Klâsik musikide eski fransız züppeliği bir aristokratlık vardır. Cazbant havaları, klâsik musikinin yanında delişmen pata- vatsız zirzop bir genç kıza benzer, Kim ne derse desin ben cazs bant havalarını kendime daha yakın bulur, bir türlü bunun hikmetini anlıyamazdım.. Dün konservatuvar müdürü Ziya beyle konuşuyordum. Bir aralık bahis cazbanda cazbant havalarına intikal etti.. Ziya bey dedi ki: — Cazbant havalarında bizim halk musikisinden alınmış pek çok kısımlar, tonlar, parçalar vardır. Cazbant için bizim halk musikisinde hemen her taraftan fazla elaman mevcuttur... O zaman cazbant havalarına karşı duyduğu yakınlığın sebebini kavradım, Demek dinlediğimiz bir çok cazbant havalarında hattâ en yeni sesli . filimdeki havalarda bile bizim musikimizin parçaları varmış.. Ne de olsa kan çekiyor... Hem Ziya beyin dediği gibi cazbant için bizde dehşetli eleman var.. Meselâ karadeniz şarkı- ları sonra lâz şarkıları ne oynak şeylerdir: Kar yağar buram buram Bizim köyün damına Şu kızlar kurban olsun Pabucumun bağına Ata binesim geldi Köye inesim geldi Patlasın deli gönül Yari göresim geldi Besteleri bir az o değişiklikle mükemmel çarlston olabi Musikişinaslarımız paçaları sıva- sınlar mademki cazbant havaları- nın bir kısmı bizim öz malımız- dır. Hemen bu milli işe, yani cazbantcılığa başlayalım.. Her halde bugün yapılan bir çok plâk şarkılarından daha mü- kemmel bir şey olur.. Zaten bü- tün dünyanın cazbant zillerini biz ihraç ediyormuşuz.. Bari cazbant havalarını da biz yapalım.. Hikmet Feridun AKŞAM ABONE ücretleri SAYLır S AYLIK 1 AYLIK “” mey” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM Maresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. ————————— Şaban 12 — Kasım: 45 $. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 1249 239 728 948 12 o 1,39 Va. 5,35 722 1212 14,32 16;44 18,22 . Kimin yanında çakı., Amca Beye göre... 3 Z3 Bıçak filân varsa kapının önünde bırakıp içeriye girsinl.. — Sebep, £ sebep?.. I rada ince sazla | A. B. — Efendim, hani, sof- rakı var da... Hamiş: Birinci resimde Amca Beyin şemsiyesi, belki eşe dosta lâtife mevzuu olur ümidile bililtizam beyaz bırakılmıştar!