KN NER A gay ŞAN — 12 Teşrinievvel 1931 Akşam Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA İKTİSADİ BAHİSLER Türkçeyi güzel Tütün konuşanlar İzmir gazeteleri yi r: a AR Piyasa ümit edildiği gibi yük- Söz gömüş, süküt altındır!, m sek fiatle sele Birinci diye bir darbımeselimiz vardır ki, bu, konuşmaktan nekadar hoş- lanmadığımızı gösterir . Çocuklarımıza : — Sus! Ayıptır ! Büyüklerin ya- nında lâf edilmez! - terbiyesini veririz. Sükütileri “Ağzı var, dili yokl,, diye ; beğeniriz. ( Konuşkanları « Cırcır böceği, lâf ebesi, çok bilmiş, haddini bilmez! , diye istihfaf ederiz. Bütün milletler için, sofrabaşı bir hasbuhal mevkiidir. Bizim milli terbiyemiz mucibince ise, yemek yerken lâf edilmiyecek: Ağız, iki işi birden görmezmiş. Atıştırıp atıştırıp beş dakikada karnını dolduracaksın. Kaç kereler, Matbuat Cemiyeti gibi, Güzel Sanatlar Birliği gibi, münevverler o içlimagâhında bu- lundum. Orada bile, söz; kısır. Halbuki, faraza, bir rus, bir arap edebi mahfelini düşünün. Böyle (yerlerde, (o münevverler, aralarında belâgat müsabakasına girişirler. | Okadar güzel konu- şurlar ki, biribirlerini, bıkmaksı- zın dinlerler. Rusya'dayken, hafta gecmezdi ki, bir mecliste konfe- ransımsı söz söylemek mecburi- yetinde kalmıyayım. Türkiye'de, bir kere olsun, bu mecburiyeti duyduğumu hatırlamıyorum. Bizde sözün makbul olmaması- na, binaenaleyb, güzel Okonuşan- ların kıt olmasına sebep nedir? Bahsettiğim gibi, evvelâ, an'ane... -Sonra da, cümlei .nahviyemiz: Diğer lisanlarda, bir cümlenin içindeki (o esaslı fikir ( ilkönce söyleniyor; arkasından teferruat serdediliyor. Meselâ: “Gördüm bir at beyaz geçerken önünden bizim evin, ki Fatih'te İstanbul şebrin- dedir.,, nevinden cümle kuruluşu bütün ecnebi lisanlarda caridir. Böyle kurulmuş bir cümleyi söyle- meğe başlarken, insan, evvelâ, “at gördüğnü,, düşünüp söyliyor. Sonra, “atın rengini, haber ve- riyor. Sonra, atı “nerede gördü- ünü, bildiriyor. Sonra “gördüğü yere ait mütemmim malümat, veriyor. Esas fikirden teferruata doğru gidildiği için, o ecnebi lisanlarda, cümleye başlamak, teferruatı o sonradan (o dimağda hazırlamak mümkündür. Halbuki, türk nahvı mucibince: “ İstanbul şehrinde, Fatih'te bizim evin önünden geçerken bir beyaz at gördüm. ,, demek için, bütün cümleyi, daha evelden dimağda hazırlamak lâzımdır. Nahiv şek- limiz, an'anemiz, bizde, hatiplerin ve güzel konuşanların nadir yetiş- mesine sebebiyet vermiştir. Bizden evelki neslin hatipleri parmakla sayılacak kadar azdı: Ömer Naci (meeting hatibi), Mustafa Asım efendi, Cavit bey ( kürsü hatibi ), Rıza Tevfik ( hoşsohbet, salon hatibi ) , - Süleyman Nazif Bu sene 3 mühim cadde yeniden inşa edilecek Belediyenin bu sene mühim bazı yol ve caddeleri yeniden inşa ettireceğini yazmıştık. Bu yollardan biri kanalizasyon inşa- atına başlanan Şişlideki Cabi caddesidir. Bundan başka şehir meclisi son içtimalarından birinde daha iki mühim caddenin yapılmasını ihale etmiştir. Tophaneden Oo Boğazkesenden Galata saraya çıkan caddenin parke olarak insası 48 bin liraya müteahhidine ihale edilmiştir. Taksimden başlayarak ; Hammal- başına kadar uzanan tarlabaşı caddesi de parke olarak inşa edil- mek üzere 40 bin liraya ihale edilmiştir. Tophaneden Galatasaraya çıkan caddenin eski taşları ile Sirkeci- deki Ebussuut caddesinin eski taşları da bu civardaki sokakların, bir kısmıda Ebussut caddesine çıkan sokakların tamirine hasre- dilecektir. Cabi caddesinin eski taşları da Nişantaşındaki Şair Nigâr sokağı ile diğer iki sokağın tamirinde kullanılacaktır. (ber üç nevi hatibi) olarak şöhret kazananlar arasındaydı. Biraz daha sonrakiler . içinde, meeting hatibi diye, Selim. Sırrı, Hamdullah Suphi, Nüzhet Sabit beyler ve Halide hanım şöhret aldı. Vasfi Raşit ve Naşit Hakkı beyleri, son zamanlarda, meeting hatibi olarak, gazetelerde görü- yorum. Lâkin, bizzat dinliyemedim. Lütfi Fikri, Necati Vasıf, keza Hamdullah beyler, kürsü hatibi olarak meşhurdurlar. Necmeddin Sadık ve Yunus Nadi beylerin kürsüden söz söylemele- rini, ben pek beğendim. Yahya Kemal, Falih Rıfkı, Ah- met Haşım, tam manasile, (Fran- sızların Ööon causeur dedikleri) hoşsohbet zevattır. Bu sıfatla meş- hurdurlar. Ruşen Eşref, Yusuf Ziya, Ali Naci, Peyami Safa, Sakallı Celâl, Orhan Seyfi, Selâ- mi İzzet, Nizameddin Nazif Bur- haneddin ( Felek ) beyleri, ve, daha eskilerden olmakla ber- aber, hâlâ belâgatinin /gençli- ğini muhafaza eden İbnül Emin Mahmut Kemal beyi, (şivesi giridi olmasına rağmen, bizim Hilâli beyi) keza bunlar meyanına idhal etmek lâzımdır. Şefika Falih Rıfkı hanım da güzel kunuşuyormuş; onu dinli- yemedim. (Nihal Selâmi İzzet AU mam, erh İnkılâp müzesi Gazi Hz. nin tarihi bir kostümü müzeye gönderildi Şişlide Gazi Hz. nin mütareke senelerinde milli harekâtın esas- larını hazırladıkları ikametgâhla- rında inkılâp müzesinin açılacağı malümdur. Müzeye ait eserlerin tedarikine devam edilmektedir. Müzeye bilhassa inkılâp sene- lerine ait kıymetli eşyalar, eserler konacaktır. Geçenlerde muallim Afet hanım vali muhiddin beyin refakatında müzeyi gezmiş, Gazi Hz. nin istiklâl harbinde cephede giydikleri bir elbiseyi getirmiştir. Müzeye mücadele — senelerine ait diğer eşyalar da konacaktır. Müzenin yakın birzamanda açılma- sına bilhassa gayret edilmektedir. icra iflas kanunu komisyonu Adliye vekâletinin icra ve iflas kanunu hakkında bazi tadilât ya- “pacağını evelce yazmıştık. Vekâ- let tadilât hakkında ticaret oda- larının da fikrini sormuştur. Tica- ret odası bu münasebetle bir komisyon teşkil etmiştir. Komis- yona Necip B. riyast tmektedir. Müderris Nizamettin Âli, ticaret mektebi müderrislerinden Haşim Refet, oda avukatı Methi Sait beyler aza bulunmaktadır. eee hanım, en iyi hasbühal eden ha- nımlarımızdandır. Bence, lâyık oldukları derecede geniş bir şöhret sahasına henüz kavuşmamış olanlar meyanında şu üç genci saymak mecburiyeti vardır : ŞEVKET SÜREYYA — An- kara ticaret mektebi müdürüdür. Zannımca, meeting ve kürsü ha- tibi olarak en iyi türkçe konaşan- dır. Fakat hususi meclislerde kendini gösteremez ; silikleşir. EŞREF ŞEFİK — Matbuat ve spor muhitinde gayet iyi tarılır. Kendisine has mütemadi buluşları, tatlı sesi ve edası vardır. Modern bir miri kelâmdır. SAİT GÜLTEKİN — El'an askerdedir. Matbuatın eski mün- tesibi ve Bebıali'nin eski kalen- der ruhlu vatandaşıdır. Bu derece orijinal bir tarzda hoşsohbet Türk yoktur dense yalan süylenmez. Rumeli Türkçesinin bütün gava- mızını İstanbul şivesine mezcede- rek konuşmak hususiyetini gös- terir. Bu saydığım insanlar, hitabeti- mizin çorak çölünde ender yeti- şen güzel tenebbütlerdir. Belki bildiğim başkaları da mevcuttur amma aklıma gelmedi. Özür dilerim. (Vâ - Nü) nn Yeni bir sergi İstanbulda beynel- milel bir sergi açıl- ması düşünülüyor Milli iktisat ve tasarruf cemi- yeti, İstanbulda beynelmilel bir şergi açılması etrafında, Ticaret odasına bazı sualler sormuştu. Ticaret odası, bu sualleri tetkik ederek Milli iktisat ve tasarruf cemiyetine cevap vermiştir. Verilen malumata göre Ticaret odası, sergiler komisyonu İstanbul- da beynelmilel sergi için Çırağan sarayını münasip görmüştür. Ser- ginin açılması için en müsait ay, eylül © ayıdır. £ Sergide Türk mahsulât ve mamulâtı teşhir edilmelidir. Eylül ayı Türk mah- sulâtının teşhiri için en müsait bir aydır. Sergi hangi müessese tarafın- dan açılmalı ve parası temin edilmelidir ? Meselenin en mühim noktası budur. Sergiler komisyonu bu iş içinde şu kombinezonu bulmuştur: Serginin masrafına ticaret odaları iştirak etmelidir. Diğer taraftan İstanbul belediye- side beynelmilel sergi için bir tahsisat ayırmalıdır. Bundan başka iktisat vekâletinin, sergiye yardım etmesi düşünülmektedir. Alivre satışlar Almanlar kâğıtla ödemek istiyorlar İngiliz lirasının düşmesi üzerine alivre satış yapan ihracat tacirleri müşkül (o mevkide kalmışlardır. İzmir, İstanbul ve Karadeniz ihracat tacirleri , . (satışlarda altın esasının kabul edilmesini isteyorlar. Mesele hakkında ticaret odası, Ticaret mümessillerinden malümat istemiştir. Berlin Türk ticaret odası Alman ithalât tacir- lerinin ne düşündüğüne dair Ticaret odasına bir rapor göndermiştir. Bu raporda Almar ithalât tacir- lerinin alivre satışlarda altın esasını kabul etmedikleri bildiril- mektedir. Bu vaziyet karşısında İngiliz lirasile OoAAlmanyaya alivre satış yapan tacirler ziyan edeceklerdir. Mamafih bu mesele temamile halledilmemiştir. Bulgaristan, Ro- manyada aynı şekilde alivre satış yapan tacirler altın esasın- da ısrar ediyorlar. Bu mesele beynelmilel bir ma- hiyet almıştır. Evelcede yazdığı- mız gibi Pariste beynelmilel Ti- caret odasının vereceği kararla halledilecektir. Beynelmilel ticaret odası bu ayin yirmi üçünde toplanacaktır. nevi için 125 ikinci nevi için 110 kuruş fiat kesilmiştir. Glen kumpanyasına mensup mubayaa memurları (o Alaçatıda mubayaata başlamak üzeredirler. Amerikan kumpanyaları tütün- lerin ana ve dip kısımlarını alma- mak şartile birinci nevi tütünlere 125, ikinci neviye 110 kuruş fiat vermişlerdir. Bütün ümitler rakip kumpanyaların ve inhisar idaresi- nin de mubayaata başlamasına kalmıştır. Mamafih zürra vaziye- tini müdrik bulunduğundan istical göstermekten çekinmektedir. Akhisarda vaziyet daha iyidir. Köylerde mübayaat başlamıştır. Alaçatı ve Ilıca tüccarından ayni fiatla 55000 okka satın aldı. Çeşme tütün rekoltesi 1100,000 kilodur. Ve mahsul; tütüncülüğe başladığımız sekiz sene içinde en nefis olarak yetiştirilen mahsuldür. İş kanunu Gebe işçi kadınlara mezuniyet Bir gazete, bu sene B. M. mec- lisinde müzakere edilecek olan iş kanununun esaslarından bahseder- ken işçi kadınlara doğurmadan evvel ve doğurduktan sonra 6 hafta müddetle mezuniyet verile- ceğini yazıyordu. Bu vaziyette bulunan kadınlar hakkında hıfzıs- sıha kanununda kayıtlar vardır. Yaptığımız tahkikata göre iş kanununda diğer (kanunlarda mevcut bulunmayan esaslar bulu- nacaktır. İsterlinin sukutu Triyestedeki ticaret mümessilimizin bir raporu İngiliz lirasının sukutu üzerine, Triyeste ticaret mümessilimiz ti- caret odasına bir rapor gönder- miştir. Bu ruporda ingiliz lirasının sukutunun İtalya'da alivre satış yapan ihracat tacirlerini müteessir ettiği bildirilmektedir. Bundan başka raporda, İtalya'da yeni gümrük tarifeleri hakkında malümat (verilmektedir. İtalya hükümeti bazı tarifeleri arttır- mıştır. Bilhassa kömür, buğday, çavdar, çimento nebati yağlar için ağır resimler konulmuştur. AKŞAM ABONE . ücretleri — Türkiye BENZLİK 1400 kuruş GAyLık 750 > SAYLIK 400 >» xe Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. —— Cemaziyelevel 29 — Ruzuhızır :160 S, İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 10,52 1231 625 934 12 (o 130 Va, 4,28 67 121 1510 1786 19,7 Ecnebi 2100 kuruş 1450 > 800 » T. H. — Of, of!.. İllâllah artıkl.. © Amca Beye göre... ... Bıktım bu terkostan... .. Olmaz olsun böyle vesaiti nakliyel.. A. B. — Yoooo hanım, Allah hiç birini başımızdan eksik etmesinl. — Neden, neden? A. B. — Neden olacak, sonra tenkit edecek mevzu kalmaz!