Sahife 6 TIBBİ MÜSAHİBE Gençlerde perhizle zayıflamak verem hastalığına sebep olabilir Sinemaların pek büyük faydaları yanında artistlerin hayatını taklit ibi Zayıflık fendir şişmanlık iyidir demek ii stem um Fakat sırf aritmi otuz Yi ar hem neşvünüma, h lışmak için sarfettiği iktidar sebebile yorulan bir bün; in muzır ve Ne) Açlıkla zayıflamak hevesine düşüp verem olan genç- . tesadüf ettiğim gibi ii e sanatorium'larda verem olmuş Eler sinema srtitleşi eek nadir O halde hem büyümek, a ie ktep dersi , bir o meşguliyet...) Oca saben bir bünyenin mer mesi, hasta olmamasi için kâfi e gıda alması rine el- ze dir. hem her Şii phesiz e vi fazla yağ te- rakümü sıhhat ve tenasüp itibarile Fakat hiçte şayaniarzu değildir. perhizden yani gıda noksanından — a hastalıkların başında da olduğu unutulmamalıdır. Bilhassa gelirde e sinir- leri yorgun bii fırsat beklediklerini göz önüne gelirmi bea ğa karşı en eyi ilâç sport ve ee Kr, Kış mevsiminde bulunmaklığımız hasebile yağdığı zaman kar sporları yapmaktan, hattâ sokağa çıkmaktan korkarız. Bütün mevsimi o 2 av; z. Fena bir zihniyette spo- run e tevakkuf etmesi keyfi- Hiç bir masrafı olmıyan “yürü- mek,, en sihhi ve güzel bir spor- ez. Memleketimizdeki ecnebiler nu pek büyük ehmmiyet ver- dikleri halde bizim için en sıkıntılı en müziç bir angarye telakki eder Gençle er belki perhizle zayiflamaz, hasta pia azyiki hiz ya; astalarımıza ekiz tutturamayoruz... Dr. Mükerrem Emin Memi sk kimi a kiii Yİ) > Zİ 7 Akşam Hindistanda garip bir sanat Şerbetli denilen bazı kimseleri yılanın sokmamasının sebebi nedir? Yılan oynatan Hintliler iki üç haftada bir yılanı kıskıvrak yakalayıp zehirini sağarlar Hindistanın en büyük afeti zehirli yılanlardır. Her sene bir kaç yüz bin kişi bu yılanlar tarafın: - dan sokuluyor ve dünyanın en soğ ölümü vakitsiz ölüyor. i İnsanlar Send en ziyade zayiat verdiren yılan rektir. aa ile enger istan hükümeti tini en mühim içtimai meşgalesi ittihaz etmişlerdir. Şerbetli lerin başlica marifeti kobra ve engerek yılanlarının zehirini vakıt vakıt çıkarmaktır. Murebbi yılanı kafesinden , şıkardıktan sonra ğile ba- lunan > zman yavaş yavaş mürebbinin elile ruluy: di a a yi ameliyatla ri zehiri yere dökülüyor. Ameliyeyi müteakip yılana yemek ver- melidir. Yoksa hastalanır, yahut rim Çünkü yılan şikârını soktuğu gibi yemeğe de mıştır. Bunun için mürebbi İn kamış vasıtasile yn boğazın- . akıtı dan süt e mi em yılandan bir kaç eza bir zarar çile nun içindir ki zehirlenmiyorl Y r ki Kobra insanı il ağa Meğ ki ri li şaşırsın. Bu aramağa çıkar ve o zaman n musikiden bir şey anlamaz. Mürebbinin Yılan ei Hintlile ör. | zurnasına r ve oynıyan yılanlar oynaması mürebbinin salladığı tir. başının ilarilet erini taklitten ibarett şım; 6 Kânunusani 1931 MAHKEMELERDE İzmir postası erken ge eldil. va Da avacı; — yolsuz suz kadınlardan Efkinya id A egm titiz bir kadın. Ağri köpüre köpüre, keli-, meleri bir sk sldaği gibi! irbiri arkasına dizerek davasını anlatıyordu: “Nuri beni dest tutalı ve sene oldu. O günden bugü kadar ben ona ie fenalık ia dim. Halbuki o benim üstüme sağ r de bela getireyim anın sun m bana İzmite evden çıkıp koşa koşa e Nuriyi geldi ne İş dedi. “ Sinemaya sen — Oi ben de V cevabını verdim. Bu dan çıkmasile m şerler am yemem bir oldu. Beni yarım saat bağırta bağırta ayaklarının altına alarak yumrukla, tokatla tekme ile dö Bej en onun resmen hiç bir şeyi değilim. Beni > için ceza görmesini isterii Nuril geye die fena gi kızdı. imin menetmesine rağmen öd isin sözler söyledi: “Reis bey! pla şeytana uy- mamdır. Ben onu dövmedim!,, Ortada şahit olmadığı için Nuri beraat etti. Mahkemeden memnun bir halde çıkan Nuri; bir arkadaşına gülerek diyordu ii “Böyle bir netice alacağımı bilseydim Efkimyayı oyumrukla EN il değil sopa ile döverdim Tefrika numarası: 5 Külkedisi Evlendi Yazan: Selâmi İzzet — Tanımadığımız da ne demek? — Sen Selim Naci beyi tanıyor musun? — Neler söylüyorsun Şehriban? Hem ne hakla mektubumu açı- yorsun — Senin büyüğün olmak hakkı le, — Ver bana mektubu. — Evvelâ okuyalım... — Okuduğunu istemiyorum. — Demek Selim Naci beyi tanıyorsun. Zaten eskiden beri yalancı idin. Hicran kollarını açtı: — Ne demek istediğini anla- mıyorum, fakat made, ki okumak istiyorsun, oku bakalım. “Cavidan alây etti Hatta ölümü — Bakalım şu küçük bey neler aklına si getir- okuttu alıp iler ma çok üzüldü.,, ripe kücük beyle medi. Ban tubunu. yazıyor ve istediğiniz An, lerle “Muhterem Hicran hanımefendi, “Bugün size çok acıklı bir Şehriban solud m vermekle müteellimim. Bi- — Maşallah, çare Şefik, son mektubunuzu | işi epey ilerletmişsin ri eyni urulmı arkasından böyle şeyler söyleme. bi olduğu yere çöktü, başını — Ayol, o sümüklü oğlana mı avuçlarının içine aldı. çeri ER , kısa bir hayuhuy nsan biri.: * ik olmadan Şefiği tanıyanlar acıdılar, | sevemez a bir artık mektubumu. alt kim olduğunu sor- i , dinleyin, bakın: dular. alak süküt iade edildi nımefendi, beni cüret- ve Şehri iz iy verdi: kârlıkla ali tmeyin, fakat yaşamak | mektubunuzu urken, hoş bi — Esa bereyi vi lüğü iyi olmuş. z Hic ok gibi len elit Fakat le mektul am bu okumağa deva Şefik hiç iztirap sini mi etti üslupla ii am yalı hisle- beni hayr . Hayattan sikkeleri. 5 — ei hayatından şikâyet de ran bu suale kahramanca bir hüzün verdi. yaşta, istırabın ne oldu- ll ca meyi kendim. önlüme ir u he- man elimi dostça ve arkadaşça sıkmamızı diler, hörmetler ederim fendim. elim Naci Paris sefareti birinci kâtibi Şehriban o hanımdandı, soludu: — Şimdide hiç yüzünü gör- gene mediğin insanların hediyelerini al” bakalım.. ii len şekerleri geri gönderm ir ne den onu yapar:m. Candan atıldı: — ağn — N hamişi var, “H. — Cic oussean dan ihtiyar bir li gibi ala diyorsunuz. Bravvol - S.N - Hicran eya alıp Mi çıktı. Fatma hanı — Paris si b nci kâtip- liği | ye nd dedi. taşe'nin fevkinde mi? — iel Sefirden sonra o elir. — Acaba nasıl adam?.. — Herhalde pek genç olmr- yacak. Şehriban sözü kesti: — Hiran'la meşgul olduğumuz w kâfi... Bunun üzerine sustular... ( Bitmedi)