Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız: 4 Yazan : Deliler Saltanatı İskender Fahrettin 14 Eylül 930 Sadrazam, Kösem Sultanın manalı sözlerini e mum gibi sarardı. Turhan Sultan usya'ya mı sürülmek isteniyordu? “Kara Mustafa paşa b Sadrazam çok küstah ven fanıdığı ve eni arasıra kendi dairesine davet ediyor. yelerden değitim... beni onun elinden kurtarınız...l,, Turhan Sultan, sadrazamdan intikam almak sevdasına düştü. Bir sabah Kösem e bahçede a yanına giderek: — Bu sarayda beni le fazla Seçik kendi dairesine götürüyo, genç Rus kızile birlikte yane yiyordu. Valide Sultan, dini dinlemek iste Bugünlerde niçin bu kadar çok sararıp soldun? Deyince, e Sultan derdini anlatmağa başladı — Sarayda e yalnız meri Sultanım! Dün sabah, hayatım ee ın der- taallük eden meşum bir haber ere Kara Mustafa paşa beni Rusya'ya nefyettirmek için Padişahı teşvik ediyormuş. Bu adam benden ne “e m Sultan bu sözleri büyük üi a ve dikkatle dinledikten kızı im GE edi ki: usya'ya gümek arzu- sunu izhar etmiş miydin — Hayır... Ben e Sultanım! NR benim işim ne..? —o halde bu lâf nereden çıktı? — Kara Mustafa paş usya'ya ir caba...? bilirim... — Sana faydalı eu için, bütün bildikleri anlatman lâzımdır.. Söyle a yım, bu adam, — seninle bu ol Turhan Sultan günlerinin yaşını Ser — sözleri ilâve etti: — Sadrazam beni arasıra kendi dairesine davet ediyor, Sultanım! © Kara Mustafa paşa çok küstah ve nankör bir adamdır... Kösem Sultan gülümsedi: — Dee icabet ettin mi? — n bunu ümit eder misiniz?! — Gençlik bu, yavrum! e iğfal öiliz de gidersin.. han , padişaha çok sadık ve merbut bir kadınd Valide Sultanın 2 sualinden çok mütee sir m yaşı m! e, Mustafa paşa, sen- den bu sera intikam almak istemiş, am rma ! Ben bu işin önüne gi Kara Meke a ertesi gün, gizlice Kösem Sultanın odasına ve ye .ösem Sultan, Ne Mustafa dilb ğunu Ye ç Sira okadar akılsız bir adam değildi. Sarayda Padişaha yaranmak ve halka biraz refah temin edebil- me hergün binbir fırıldak çevirirken, o Turhan Sultana ne diye ie ii oymuştu? ye günler aray: vü oplanan a rami de artıyor- I irinin 2 tesiri altında a Ağ Kös Sultan , Sadra bu imei fikir ve Krliiini ik bga sordu: n Rusya'ya gönderi- mi? g. 5 5 ladı: yle bir > haberdar değilim, dedi, bunuda kim oy- di n saklama, paşa! Her Turhan Sultanın 1 Bu ha- 'adişaha hiyanetten başka manası var mı? Kara Mustafa paşanın et atmıştı. Üni tehdit halde, demek ki, o herşeyi Valide m anlatmıştı. Sadrazam mahcubiyetinden kı- zarıyor, kösem Sultanı zardıkça kız: tatmin etmek için, bir çok mana- sız sebeplerle meseleyi tevile Şila yordu: başın sıkıldığı Ben Sultana göz koyacak kadar de bir Ke değilim! İL sadrazamın bir Kös ET ve itizarı karşısında, fazla bir şey söylememekle beraber, ra tafa paşa u mua- melesine mim ve ogün en itibaren arası açılmıştı. ara tafa pedi aa bütün rağmen Sultai icraatına İbrahim'e yaramadığı için, saray müntesiplerinin Oo ve (paşaların gittikçe artan tahakküm ve maza- limine göz yummağa başlamıştı. Turhan Sultan'ın bir çok me- ziyyetleri omeyanında Padişah. lan merbutiyetini ve zekâsını vade lk Sul- dindeki adrazam, busuretle, icraatında serbest kalacaktı. Halbuki, va hesap Kali uymamıştı. Ka Mustafa paş bütün tahminleri kadın aldı de, on her hangi bir iş hakkında v; olan da ihmal etmiyordu. Bir m, Rus dilberi, nasılsa ultan rahimden şu iradeyi istihsal ( Pp rı ile birlikte e T: asc saat on beşte ango müdürlüğünde müteşekkil elen müracaat- ları, Akşam Odundan kumaş! Almanlar yeni bir nevi kumaş ii 5 N e va 5 © 5 T E e 3 ga » e. © E z Z çalışmaya başladılar. Almanyad. yep n bir çek keşiflerin sebep e âmili bud imdi en büyük alman trüstü olan “İ. G. Farben İndustrie, kimyahan: “> çam O bir mn lozundan, omükem her apmaya Geriş ip- umaş lik, iline muvaffak olm er türlü sabit <önklerle biR nabilen bu ii ipliğe ,Vistra,, diyor- lar. Bundan yün, pamuk ipekle karıştırılarak türlü. türlü Kumaşlar yapılabiliyor. İpeği andıran bir cilası olmakla beraber, çok yumuşak, ve çol hafifdir. e ve hatta biraz kaynatmak m ündür. Fiatı ili kumaşlar gibidir. ok dayanıklıdır ünlerde Bisan pm iler bu kumaşın, asasında da makbule geçeceği ialnli olu- nuyor. (1000 dolar ikramiye Amerikalılar radyo rey arıyorlar Amerikada yaly progra- mını in havadis o mak, izahat deçek pi tarzda söylemesi aran- al 'Konfransçılar, aynı zamanda pılır. Kazanan büyük bir mü- köfat aldığı gibi, Mikaak ücretle e iz ulur. ne yapılacak müsabak birine gelene 1009 dolar li çektir. Her akşam bir hikâye " Melek H, kırk senelik bir öm- ün kırıştırama: dığı güzel alnını ör "pakıy ordu. en dik- | amış, İşte, sayfiyenin en güz: kati calip delikanlısı Hasip Bey, gene evlerinin önün laşıyor.. Melek Hanımın yerinde baska bii layı gurur- eğri etrafında, pervane g meğe alıştığı için, meseleyi tabii gördü. Arkasında çay sesi işiterek döndü. Kocasi... Zavallı adam: kemiğe dayandı! -de- di.- Buradada mı başladın... Gene mıza karişti. “Ne biçim annem var! ,, ti Melek ind. “Gene kıs- kançlık erizleri alar ” diye düşündü, by — — Ben - ediz - tina dna kabahat benim mi? Senin bu zamana kadar, çe Az a alışman lâ- mdı. Kızımıza eli o, iha On dokuzunu bile bitir- neye erer ki... beklemeden çıktı. Zaten, sabah e yapmak üzere isini lan ağar altında, iyor. Yaklaştı. seferkinden ii büyük bir heyecana düşe- — Hanımefendi! - diye keke- edi. - Sizle Obeni ahri tesadüften en ne bahi amimi Dm Melek H. Sl şuna cesaret vermiye- mi, diye düşündü. Yüksek le mütahayyir, sordu: konuşmak-mı ? .. ciddi bir mesele, Hf... Dün akşam, sizinle dansederken, bunu söylemek itiyor Lâkin, cesaret edemedim... Yeri değildi... Herkes ara: ml diğiniz Mahçup Cesaret edeme sebebile... Demek istiyorum ki İnkisarı hayal 15 Eylül 1930 —— — j G Soluktu. Heyecanlıydı. Melek He 5 bu heyecanla ştu, Güzel gözlerile delikanlıya bakı- yordu. me imkân olmıyan gepiilderi allak - dedi - em, beni e size söyliyecek- im var oluyor. iğim O büsn 1... ağlama (derecelerine — Niçin HF?.. Ne yaptım?... Mia samimi ve derindir. aval ln telâkki serfeli deği vk on rızanızı almak e e uubahs an saadetimdir... Kızı DIZI Vur rin ve samimi dk mira O da bezine evlenmeğe Dün akşam, onu silen eee rıza gös- sabah sizi meseleden Kekele- — Bu sabah,,, kızım,,, görme- — miyeti yol ik Madem bana imi teveccühünüz var... Zevcinize karşı da Ve tarafım a edersiniz, değ ri devlethaneden çıktılar. Bize doğru geliyorlar. ii ikaten geliyordu. Baba kız, Kız, maun kıpkırmızı idi. Baba mnun, mütebessim, Delikanlıya "elini uzatt: — e oğlum! Kizım bana herşeyi anlat! Melek, imi üç insana e bakıyor. Üçünd yakında büyük ana yapacak olan bu damattan... Nâkili: (Hatice Süreyya) K Yüksek kaydü Mühendis mektebi kabul muamelesi 15 Ağustos 930 tarihinden itiba - ren başlanılan Yüksek Mühendis mektebi kaydü kabul muamele- sine Dolmabahçe civarında Gür- müşsuyundaki mektep binası dahilinde her gün sabah saat 10 dan akşam 17 ye kadar olmak üzere 18 Eylül 930 akşamına ka- dar devam edilecektir. Arzu edenler bu husustaki şeraiti biz- zat mektepten alabilecekleri sibi posta ilede isteyebilirler.' RR a m