15 Eylül 1930 EV-BZADIN. MODA Sahife 5 Hâmit beyle bir mülâkat.. “Darülbedayi dediğimiz Hastaya bakmak Hastayı tedavide hasta bakıcının da doktor kadar ehemmiyeti vardır stası olan her ailenin evi ve- ya bütçesi bir a) ii mi bulun- rmağa müsait u hiz- mete aile ari en anil sini ayırmakta ne kadar itina edilse azdır. iyi tertip eden dokti İİ değilse de tatbik eli kimsenin de ehemmiyeti büyüktür. Hasta bakıcının ukalalık edip dok- torun tarifatını değiştirmeğe kal- kışması ne kadar tehlikeli ise te- ferrüata ait Bö şeyleri kendili- ğinden akıl edivermesi de o kadar kıymetlidir. Bir kere eya sonra has- o kadar külfetli taya b akm e bir iş değ di evvelâ hasta odasının va de va gibi toz tutan maktan baş- YEN lamak, süpürgelik ci ş arakmamak her için musip bir İN Toz bezini ilâçlı bir suya ba- tırıp faidelidir. Odayı sıkmak çiçekle doldurmakla beraber has- tanın göreceği bir yere renkli ve kokusuz bir kaç çiçek koymak münasiptir. Hastanın hari im ilâçlı bi çıkmazdan ir leğen içine a eri Tür ların vaz” mahsus bir sepet bulundurulması iyidir. oSirayet tehlikesine arşı (o mücadeleyi kolaylaşi için iyi usul hasta için kullamlan kap, havlu ettiği görmesi melbu > BERİ R n gece e gündüz yastık ve ii iri ayrı olmalı ve günde bir kaç va ya ei üst edil- melidir. bah hastanın ollardı aşağıya doğru sıvayarak yüz, kol, yun ve öğsü (evvelâ nlu, sonra sonra a) yal bacakları yıkamak, hastaya a uyku ve ferahlık temin eder, çi lâve et pamuğu bir “değiştirerek ağız içi ve dişleri temizlemek, mutlak lâzım- li i r, Tuvaletin hastayı en ziyade z. Bunlardan biri koyı sında ve kol Mn tilki noktalı crep romenden il e zarif elbise modelini mantolarile birlikte dercediyo- u kahve rengi ierik deli, gn elbizenin mantosu bej rı kumaştandır. elbise ayni renkte rengi kadifedendir. Yaka- kürkü vardır. Elbise ayni renk Şal, kadın Mi tamam- erinden sin örter, bir parça esrarlı bir hal vererek kadının inceliğini rtadaı artırır. Bir zamanlar şal o kalkmıştı, Fakat son senelerde tekrar deva mez. tekrar rağbet ka- ır. Eski zamanlarda şal kadının başlıca zineti idi. ;Romalılar za- manında şal tarzında süslü ve ağır bir kumaşa dolanarak misa- fir kabul edilir ve sokağa çıkılır- dı. Bu kumaşlar yavaş yavaş şal halini aldı. Sonra çıkan pelerin ve kaplarda şalın bir türlüsüdür. adife, yapılıyor. Bilhassa krep döşin Şallar rağbet görüyor Bu sene bilhassa krep döşin üzerine işlemeli şallar çok taiymlğ ep şallar çok rağbettedir. Bunlardan üzerine resimler, çiçekler işleniyor. Şalların saçakları da pek uzun oluyor. Tepebaşında (Tepebaşı pasajında Greta şapka salonunda venedik ve ispanyol desenli şallar | imal ediliyor yoran kısmı saç ların tac | yö e hafif ha- | ilâh rin temiz ve ki olmasına itina | etmelidir. Vazifesini a ve intizam ile yapmaktan başka hastabakıcıya terettüp eden mühim iş kaptan ee hizmet etme! ve mütenevvi r e ile İ oyalanarak İz e tır. Hattâ yüz esini İml başında bile ölüm den düşürmemek hastaba- | üni kin. di olduğu kadar esaslı arşı iri ve itidal ö le bera kendisine gayrı mes'ul bi çaça muamelesi i SR k gece imkân dairesi uyum temin edilmelidir ki bundan bil- vasıta astanın da (istifadesi vardır. NA IIYIN RİN VALLA müessese de muvaffak olamaz...,, “Bu sualinize cevap verecek bir şair vardır: Ruşen Eşref bey!...,, TULUM Abdülhak Hâmit bey ve Lüsyen hanım e ei kız, Finten, e Turban, Abduk- hz agir Taylar geçiti, Balâdan müddet evel Ro- rü sebat, bulu ziyaret etmişti. Ziyaret- | bir ses, Yadigârı harp, Yalancı çiler arasındı unan Romanya | dostlar, nik Eğt arı, Eş tesi rrirlerinden (o biri | ber. İlh.. Büti Kl Gi ken- anya sefaretinde misafirler | disine in pili e şerefine verilen çay ziyafetinde a var m? yi sordum. e Abd ülhak Hâmit beyle görüşmüş Büyük bir irin ve mülâkatı gazetesine Yİ ii tır. Romanyalı Ki mü- | dim.. Dedi. Bu mii Telek soruldu: lâkatını naklediyo: mühim bir e alonun eid Lüsyen — Muasır ve klasik edebiyat hanımla beraber pk duran hakkında fikirleriniz nedir?. şairi oâzama doğru rüdük. Hâmit bey etrafına göz gezdir- İhtiyar dâhi bizi a Ee en | dikten sonra yare ki: monoklünü) düzeltti, tebessüm — Bur: u sualimize cevap ek iz Küçük” bir mukad- e Die > vardır: Ruşen dime yapmak için Şairi âzamdan | Eşref bey,. Tanır mısınız bazı eskileri hakkında malümat urada Mardin > Nuri istedim. Mz e ie Hâmit bey eserlerinin bazıları emindir. Siz hakkında: alemi rada anin — .Kıym meti sieen meşkük Burada Ni e "Romanyalı iki . Bu bittabi | gazeteci şair bir eseri tev: — Eserlerinizin Ha ileri tem- Kn Sağlar bandi e sil edildi.. esnasında Lüs: — Umumiyetle hepsi oynanmış- sıra edebiyat ebe apar tır. söyliyordu. — Mili bir tiyatronuz var u büyük dâhiyi andan demek?. seyrediyor, bütün eserlerin — Eserleri bihakkın temsil fızamdan geçiriyordum edemediler, in bir tiyatromuz Sardanopol, Tarık in Zeyyat, | yok gibidir. em > üm kber, Divaneliklerim, Nazife, Bir | mi bir mües: Ma İZ sefilenin hasbıhali, Macerayi aşk, vaffak ilme Sahibini tanıyan otomobil yabancı kaçırmağa kalkışınca makine derha! feryat ve figana başlıyor! kendisi bindi, Gine sessizce ğe obil başlad “Otom Londralı bir mühendis, bir keş- file hırsızların rızkını kl balta- d | lamıştır. Bundan soni kolay | beni tanırl, di ndiş ö kol ay beğenilen tomimle ağ nüyordu. a kat kerameti gizli bir sürüp gitmek, kuyumcunun came- üğmed kânını kiki elmas yüzükleri iz ndan im vi camı gör- İ bırakmadan çalıp kaçmak müm- | dük. Eğer a gündüz, kün geyim ktır. hırsızın biri “dük önündeki “Walter Hymans,, bsiladgki bu | camı kırarsa, derhal bütün ma- ingiliz, kelini göstermek üzere | gazanın b a yor, sokak | bi gazet eci dav etmiştir. | üzerinde büyük z r harflerle İ Gazeteci gör düklerini Hİ anla- | ( Polis! hırsız sai ) kelimeleri EN peyda oluyor. Bir foto af ma- lelâde bir otomobile bin- | kinesi de derhal hırsızın resmini dik, ileri, geri gittik, âlâ. İndik, | çekiyor!.. | endis bana “ Haydi, Eğer adam bunlara aldırmazsa, çalın bakalım, dedi. is otaeiil İ önüne gelen telleri kesmeye kal- yi binerek işletmek istedim, derhal bir feryat ve figandır başladı. 2 vw | Hızlı sürmek ee feryat arttı, | kıyamet.. Hırsız tellerle ne kadar amel edilmez bir gürültü | oynarsa, bu ha ak, uluma | halini ta o kadar şiddet kesbediyor.. Makin Ca durdurup otomobil- Artık arsislera mek den inince, ses de kesildi.. Kâşif si demektir.