a 22 Ağustos 1930 ofti.. Bir arnavut Debreden kalkıp İstanbula gelmiş; ciğerciliğe baş- lamıştı. bilmiyordu. Bir gün yolda birine sordü: — Ulan banâ bak be mori, Şultanahmede nerden cidilir? uhatabı kızdı: — Öğrenmek istiyorsan biraz daha nezaketle sor... 1 Traşcı —Ben çok iyi kuş taklidi yaprım. Size kuş taklidi yapayım Arnavut haykırdı: Kız — Eski günlerimizi hatırlıyor musun yavrum? ? mi? — Sittin sene Sultanahmede Erkek — Hangi günler ; Kadın — Yuvasına dönen kuş taklidi yapın... citmem bel Kız — Affedersin, hatırıma kakası geldi. z p i Süküt ikrardan gelirmiş... j Şen sözler, nükteler | B Hi wvel zaman içinde Kosova | ahtediyorum..., Plâjda iki kadın konuşuyor- Aman ne öfkeli idil.. Odanın kadısı genç bir kızla evlenmiş. Ondan sonra karısını aramağa i durmuş bir kaplan gibi ardı. İkisi de hatırları sayılacak | içinde, kadar çirkindiler, dolaşı; Biri, Biraz ötede, denize girmek > zere olan bir genci gösterdi: — na Sai Sn ye ek 5 Vo Gri a — Sorma... Bana enayi genç, —.. RM ku ordu. j O aralık içeri bir ahbabı girdi sordu: Kız üç ay kadı efendi ile yaşa- | koyulmuş ve bir iki ay taharri mış, fakat üç ay sonra kaçmış. | edip nihayet bulmuş. Kadı efendinin ibmaline taham- Karısının iki ay içinde toplanıp mül edememiş. Bir akşam kadı | güzelleştiğini gören kadı efendi evine gelince şu mektubu bul- | eve zor gelmi; tağ mı “Koca, ben gidiyorum, | atıp cübbesini çıkarmış... Fakat gi amma beni arayacağını | o anda ahtı ha biliyorum. Eğer saklandığım yeri | Hemen secdeye kapanmış: bulabilirsen, seninle gene yaşa- — Yarabbi, eger ahtımda ha- ir kı ü — Ya... ye — Evet, bana şimdiye kadar — al ya benim kadar güzel kadın tanıma- — Eh, ihtiyar sayılmazsın. dığını söyledi. * Ni > ge mağa razı olurum..,, nis olur da, bir kurban kesersem Öteki hanım dudak büktü: Bir gün bir balıkçı bir oltayla Kadı efendi hemen iki rekât | beni affeder misin? — Doğru söylemiş... iki balık tuttu. nafile namaz kılmış ve: Bir az bekleyip kalkmış: — Demek tastik ediyorsun? Ertesi gün gazetelerde okuduk: — Yarabbi, demiş, eğer karımı — Süküt ikrarden gelir, demi — Elbette, çünkü beni daha “.. Bu balıklar beraber inti- bulursam bir sene bakir yaşamağa | Ve yatağa girmiş. bu sabah tanıdı. hara karar veren iki âşıktı., a zel — İnsan siyeyi siperi su- kut diye kulla- nabilir. — Malüm, ben şemsiye ile ye- dinci kattan in- dim. — Bir yerin kırılmadı mı? > 1 — Apartımanın ğ görecektiniz efen-| e. > | merdiveninden in- —— , a dim, ne diye ha- — Bu gece bir yere gidecek | dim, şemsiyeko- —Ne aksi adamsınl.. Ari n evinde gömle- ber vereyim... misin kocacığım?.. lumdaydı... imi sana ihanet etmedim ya... Anlat be: Karşılıklı oturmuşlardı. İkisi de ma yıldızı konstans sarışın, ikisi de güzeldi. Talmaç evlenmeğe karar verdi. Bey kızdı: Bir müddet konuşacak şey vaç simsai t ğ bunda anlamıyacak 2 m bulamadılar. Bir müddet sonra bir şey yok. Dünyanın bir ucunda | biri: düzki bü dı di e b & ii yaşında - olduğunu , servetinin gündüzken öbür ucunda gecedir. — Haydı, birini çekiştirelim, il ğrendikt. Biz burada yatarken Çinliler | dedi. y ş miktarını öğrendikten sonra sor- kalkar, — Haydi. Bİ Tl — anladım. İyi ki Çinliye — Sen Fatma hakkında yapı- i e an (o ev evlenmiş varmamışsın. Benimle ayni zaman- lan dedikodulara inanıyor mısın? Yy Belin 1 EA yan kocayı ne yapardım? — Tabii inanıyorum.. (Nedir Ke OE di? bu dedikodular anlat bakayım. alarınız kimlerdi! Konstans Palmaç ekol kızdı; ezber imtihanına mı çeki- yorsunuz?.. Cevap verin orku rdiler. O gün Yalo- vaya gidecekler, akşam Adaya uj ıp ta içeri kocası ğrayıp Oorada kalacaklardı... Kapa aplıp ” z amma... riz — Girmeyin çıplakım. saklandı. Âşık doğru a m Koçamıdan mekğap aldım: Çocuk babasına sordu: — Ben karımdan korkmam, — Peki bekliyorum. —Tam sırasında geldiniz, dedi, — Ya?.. ba me âlemde — Çekirdekten yetişmiş ne dedi, ya sen? — Sersem terbiyesiz. ben de hayli yorulmuştum. imiş. Nasılmış? demektir? Öteki öksürdü — Karından bende korkmam p) 5 XX e a X > m oyma Bacnsdan korkan, &i Bir kâşif olacak... | ğ ç Wi Hanım oturuyordu Dedi: “ Hiç durmuyor sakin, Üs i ( Bir ahpabile baş başa! “ Ah, ne yaramaz yumurcak! Dert anlatıp duruyordu * Büyüdüğü vakit lâkin | Bu, çok eski, arkadaşa! “ Mutlak bir kâşif olacak: h * ” ) En nihayet sekiz aylık “M...,, Beyi gördüğü zaman . : ( Oğlunun bahsi açıldı! * Çırpınıyor, bağırıyor! — Doktor bey çalarken flütü | “ C.. , Hanımın bir aralık “ Haberi benden almadan — İnsanın güzel dadısı olması yuttum. / Kahkahaları saçıldı! “ Baba... Diye çağırıyor!... iyi şey parkın bekçisi çiçek koparmama kızmıyor.