20 Ağustos 1930 Malta çarşısında yes ei acı kahvemizi de ime İltiyri kelinkee me dı.. Tavana asılı büyük ee duran apağana ters ters baktıktan sonra: — Hasba... dedi, mademki e kahve ikram ediyorsun kalk da pi Papağan | Di lafın altında da kal- madı; — Aman efendi sende.. Ayalim değilemisin?. Senin işin ne ki?. Koltukçu papağanın bu hazır- cevaplığına gülümsedi. oi, ıma baktım, dünyanın hiç bu çeşitte bir lesi, ya- nında uzun bir ark. aşağısı, sırmalı koca koca apoletli bir paşa elbisesi, onun yanında bir ev için Zaten Malta e esna- fın garip bir satin alma usulü vardır. Esnaf bir şey satın almak için e eve gittikleri zaman evin bütün o eşyasını hesaba dahil li Toptan bir fiat söylerler, eğer pazarlıkta uyuşurlarsa bütün Mi eşyası iğnesinden ipliğine, aşır ipinden oklavasına kadar kl dükkâna götürülüyor. alta çarşısının en eski, en oi koltukçusu Salih ağadır. Salih ağa keklibarc Ali baba tipinde bir ihtiyardır. (Ken sanatinin muhitinde fevkalâde ma: ruftur. Bir mal satın ik yahut b atılacağı zamai daima Salik np fikri Sökün, seyin Rahmi bey bir çok romanlarında Salih ağa, Silik tami şından beri 55 Yeli “bu san nın ne zevklerini sürm ne mihnetlerini çekmiştir. Şimdi “dük- kân işlerine oğulları a ei Salih ağa yalnız akşa stleri entarisi, şam hırkası ile alın bir saat.. İhtiyar koltukçu başını kaldırdı, büyük kafesteki papağana ters ters baktı.. Damat bey gümüş tepsiyi kolunun altına aldı ve dükkândan çıkarken seslendi: 5 Efendi baba, akşama bekleriz!,, Malta çarşısından bir manzara, yukarda Hacı Arap bir zenbil satarken, aşağıda dayana vii dükkânina gel- mekte, ının önüne bir iskemle yüz sanli şakalaşmaktadır. Esnaftan en şakaya gelmeyen- ler, en in kalağn yala bile Fatihte, Edirnekapıda, Karagünt as bir çokları şair Abdülhak si it beyi tanımazlar, fakat del- Ha ci Arap ba ei Gi Abdülhak e t beyii irlerini o okum bedi 5 yi Haçı Arabın sesini LE ek dellâlın ismini kimse bilm. Ona sadece Hacı Arap deler Hacı o r için İncili mia gibi bir vi baba hikâye- menkibeleri , tuhaf tuhaf clzalari olan mühim bir şahsi- tti yettir. Hacı önüme düştü, Malta çar- şısınm en zengin dükkânına gir- dik.. Burası hakikaten öbür ma- ğazalardan çok farklı bir yerdi.. Ortada pırıl pırıl oğulmuş, adam akıllı silinerek parlatılmış büyük bir bakır mangal.. Mangalın ka- men Sul rinin alemleri Me va Bir köşede gayet geniş bir gü- müş tepsi, içinde gene gümüşten beş tane kapaklı ir Tepsinin bir kenarnda gümüş kaşıklar, Sahife $ İtalya başvekili hasta değil M. Musolini en çalışkan adamlardan biri i imiş İtalyan başvekili M. Musolininin hayatına. dair | Deyli Meyil gazete- sinin Roma muhabiri malümatı keme iştir: Cihan matbuatının bir kısımı M. Musolininin tehlikeli (o mide hastalığından Oo muztarip (o olup kendisine ameliyat yapılmak üzere olduğunu iddia ediyor. Halbuki Mumaileyh tamil olup kendisine dün; bir EEE dedi va fasılası ve gayet muhtelif me- Sai "sine kemali gayret ile devam Men ün sabahlayın Me Palazzo “Venezi adaki oyeni Baş vekil her şeyi di ij tığını Ta İtalyanın tınd. dikkatini lbetmiyüm pel s4 vardır. Musolininin kN a7 tında ahiren küçük bir tebeddül. vardır. Artı! skisi Fi terbiyei Dila idmanları mıyor. en çok ata “ile ve meç Şimdi ise bunun yerine ire İiyee idmanı ya- Hangi gün bir iki saat mesa- isinden tasarruf eder ise otomo- bilini bizzat kendisi ve son sür atla idare ederek sahile gidi e burada mi ye yere içinde dahi boş taraftan kötibine malz Sikte ediyor. Musolininin hususi hayatı gayet basittir. M. Musolini Prens lorlonanın #riyet verdiği orlona sayfiye- sinde ikamet ediyor. Lâ al En ancak yatmak vi yemek yemek için bulunuyor. sa- Takları Sani altıda kalkıyor ve hafif bir Kahve altıdan sonra Pa- azzo Neveziadaki dairesine gide- 1 ile 3 arasında yemekte Öğle yemeği çorba, et, sebze ve İtalya başvekili M. Musolini emişten ibarettir. Ne ara kullanır. yarım saat sonra tek- ar, bir miktar kahve içer, yi de sig: Yemekten rar e b m yemeği için de muayyen arasında riya MERE bir kaç ni ile iktifa e Bursa Za hakkında -aret odası Bursa ipek- lileri ve kamışlar a bir karar vermiştir. Ticaret bu kararı bütün ipek alara bildirilmiştir. Karar ş 1—Eylülden e; en çıkarı- çak gine il çizgi kumaşların seksen mden; ii bü- in ipekli! ve yer kum. eni bir metrodan aşağı ERE caktır. e BE. 2— 1 ülden yi bir Peme piresi hareket sonra her rün bu karara rsa beş dan yüz liraya kadar cezaya e tutulacaktır. biçaklar, çatallar, bir tuzluk ve bir li Bu gümü: takımı bütün Maltada iii iğ Her çarşıyı gezene bir defa gümüş takımları gösterirlermiş.. Ben tepsiyi Seyredirke içeriye yeni traş olmuş bir delikanlı girdi... cıya: — Efe ndi ei kefilleri buldum, . Koltukçu sordu: m kefillerin?. Zeynullah efendi ile bakkal Sadreddin efendi... — Gelsinler görüşelim... traş olmuğ genç: e kap k- Mi, “Sünde iki kişi ne Belli ki bunlardan biri Zeynullah efendi, öteki de Sadreddin efendi. İki ii dükkâna doğru iler- lediler.. Dükkân sahibi bunlara döndü, lü: — Bu delikanlıya kefil oluyor musunz? — Oluyoruz. Bu gü tepsiyi ariyeten alıp da getirmediği takdirde öde- yeceğinize vallahi mi? — Vallahi.. — Billâhi mi? — Billâhi.. — Eh oğlum ver bakalım öyle ise gümüş takımının iki gecelik kirasını da tepsiyi al git. Cumaretesi sabahı erkenden takımları o getirmelisin... Genç e ihtiyar koltukçıya iki lira Sonra büyük bir dikkat ve ml ii tepsiyi ku- cakladı.. en çıkarken dük- kân ii a ni unut- madı: — Efendi baba akşama bek- dei çi ğrendim ki bu gümüş ole düğünler ziyafetler, eğlen- celer için ariyetenl kiralanırmış.. Benim Maltaya gittiğim günd. damat bey çişi tepsiyi kol- tukçuya getirecekmi Hem böyle Birli see yalnız gümüş tepsiler değil.. Evlenecek olanlara 30 günlüğüne, gün- lüğüne ceviz karyolalar, sedef kakmalı nalınlar, gümüş sırma işlenmiş hama: t arı da gönlerinz mi işiniz oldu demek- im dükkândan çıkarken içe- riye ihtiyar bir hanım girdi.. Sordu- — Efendi oğlum sizde hotoz kutusu var mil Hikmet Feridun