24 Ter 1 Amerika muhabirimizin mektupları Bir liraya kadın çamaşırı, 40 kuruşa ipek çorap 3 liraya ayakkabı... Amerika dünyanın hem em pahalı hem en ucuz yeridir. Burada halk tabakası her ii ucuz ve rahat yaşar.. Amerikanın en büyük şehirlerinden biri olan Los Angeleste istasyon civarı Los Anceles, temmuz ( — Holivuttaki sin mi edeli burada nasıl yaşa- etmeği sıldığı bahs faydalı ve Bir ar ei yea ei Sa air bir fikir vermeğ galışaca Bizde m zihniyet bir pa veya Amerika gibi zengin e ucuz e namayacağı zan edilirdi. Dizide bir çok Keler e tan ve Amerika e pek “wl wrz,, isminde bir adam Ame- | rikada halka mahsus beş, on, | yirmi be sentlik “ıstorlar,, yanl magaz: isminde Amerikamı her sml binlerce magazalar açmı; adam evvelâ Nev- yorkta işe küçük bir ae dan başlamış ve ğü ri üstüne işi ilerletmiş ve siye Mei mağazal lara va azaların lokantası bile — Re halk giindüzleri ucuZca yemek yerler. Bu kkânların © ucuzluğun başka Di tesadüt NE Slim: Burada fiat hiç zeman beşi, on, İli “5 e yukarı çıkm; olsa olsa malın cinsi ol yü ii ek değil ve alınan şeyin mikdarı azdır. Bu mağazalard istifade iş başka daha bazı Los angeleste hala mahsus bahçelerden biri çorap alınır, bir ili üç dolâra giyilecek ayak kabılar alınır. x mikyasta her ay her mikyasta tenzilât yaparlar mağazanın kârı çık- tıktan sonra fazla kalan mallari ucuz ucuz satar. iyecek meselesine gelince ona mahsus ta “populer, dükkânlar übimlerinden “çen istorlardır,, em Ss vardır, buralarda sahalar kum- panya hesabına çalışırla; azen hususi e ikkal, “dükkân- by da tesadüf edilir. Ma a yani (o kumpany. ânlarına tesadüf edilir. Bu ak mali yiyecek sair hususi ticaret ma- hallerind. çok dal cuzdur. Bu dükkânlarda balk kendi endine intil eder, sepete doldurur. Memurların vazifesi dir. Bunu yazmakla Amerikada hırsız yok, demek istemiyorum; ilâkis hırsızların en mal tereyağı, peyni nir çal etmezler, onlar re zengin- ar. rada hemen hemen bütün MEM, dükkânlar kumpanya- lara merbut “çen ıstorlardır,, ve bunlara Amerikanın 1 ehrinde mebzulen tesadüf e Ecza- haneler de bu kabilden ir. hane denince bizde v Avrupada olduğu gibi ilâçla dolu Tefrika NO.7 em am Sahife 5, Hacı Murat dudaklarında da, seriye lâtif, nuvazişkâr ve manidar rünen bir tebessüm belirdi. Poltoradski, yalnız kibar ale- duyabileceği şevk ve v içinde evine avdet e arkadaşile birlikte tdAzu emi vin hiya sını itti, kapalı buldu. vurdu, fakat kapı ibm: Hrralaasile kapalı kapıya kılınç ve tekme ile vurmağa başladı. İçeriden ayak sesleri işitildi ve uşak Vavilo, Poltoradskinin kö- lesi, sürmeyi açtı. Ka niçin — pıyı kilitledin, budala? Poltoradski en dövmek bitediği hâlde — Allah PE Dk Şamdanı yak. — Baş ne | Poltoradeki. pa ag ile m a odaya Tikhoi rak: — eli aibeltin mi? diye sordu. — Hayır yirmi yedi ruble kazandım ve bir şişe de şampanya içtik. — Ve li Mari Vasilie- ki: - t Mari Vasilievnaya bak- tım 5 Göyabüğ verdi. Fikhonoz: — Erken kalkmalı ğe saat le yola çıkıyoı oradşki: — Varilol diye seslendi. Beni saat beşte kaldırmağı sakın unutma! Vavilo Poltradskinin çizme ve eşyasını götürerek çıktı. Poltradski yatağına girdi. Gü ir siga- mdanı söndürdü. Ka- önünde Mari Vasilievna'nın mütebessim çehre- sini si ” lu. Vo: arda hemen yatma- gittikten sonra Mari Vasilievna zevcine yaklaştı ve önünde durarak ona iddiyetle sordu: — Pek âlâ! Ne olduğunu bana söyleyecek misin? Muharriri : Leon Tolstoi yle de olsa onu size söy“ leyemem. — Söyle; im li O halde size gp söyleyı mi? Ha Muratla bir kaç günden beri müzakere mevzuu bahsoldu- ğunu “bilen ve bizzat onun, zev- cinin yanına geldiğini tahmin eden Prenses: — Hacı Murat değil mi? dedi. Voronçoz — edemezdi. ai cesine (o geleni Hi Mur olmayıp oOonun, ertesi günü ormanın Değe kay buluşacagını haber vermeğe bir el pa söyledi. Genç zevç ve zevce bu ei: den çok memn idiler. Bu haberin babilkre hasıl eceğ meserretin — bahsettikten ip e vakit eki üçü olmi ilin, takibine gönderdiği Şamilin, müritlerin oelinden kaçmak için geder Onun biraz ilerisindi dibinde, Eldar uyuyordu. bni arkası üstü, genç ve zinde nı serbestçe yayarak yi arkasındaki siyah çizgili beyaz Çerkes paketin tinin örttüğü müdev- er ü e (kalarak yeni traş 4 iş Omavimtrak başı yastıktan aş; tü. Çocuklarını gibi kısa olan ve hafif tuylerin örttüğü üst dudağı sü el ar gibi alçalıp yükseliyordu. O'da Hacı Murat yi elbisesi vi tab. e hançeri kem yere ancak temas edecek derece hafif basarak giren Sado idi. Hacı Murat hiç uyumamış gibi: kes çaya verin değildir ve hususi bir çay eri yoktur. eselâ: Pariste ikindi üstü say ttir, zenğin- altaki mondenler “tedansanlarda, çaylarını içerler ve eğlenirler. Ame- rikanlara gelince bunlar sabah- layın ga eti sağlam yani tatlısı ve tuzlu 5 ile e er nef bir kahve e iderler ve işlerine giderler. Öyle ini pek hafif yerler, yalm” ime aba adeti hila fına buçukta yemekleri yemiş bulunur- lar. sekize (gelince bütün Sa yaka boşanır ve kap anır. ha Im mühi: larda yemeklerini yerler. Ondan — Fakat güzelim... X Neye — Güzelimi bırak! Gelen bir Diye peer murahhas değil mi? ( Mabadi var ) bir dükkân önüne gelir. | dolayı burada Avrupadan çok Amerikada eöükleikie ylnız lokantaya tesadüf edilir. Paris'te atılmaz. Lavanta, pudradan | akşam yemeği yediden ona kadar beşlyarsiz alkil; tütün hülâsa | yenir, burada beşden diye her şey satılır ve buna ilâveten kadar devam eder. de dükkânın bir köşesinde lokani Bununla beraber bütün her için bir yer ayrılmıştır. Orada | fert de yemeğini lokantada yemez, herkes hai afif yemek yerler. Bilhassa aile sahipleri apartıman- Avrupada olduğu burada her larında sergi Amerikada yemek yapmak için büyük shu vi vardır, konfor pek mükem dan en bayağ ir ayarında bile muhakka güzel ul rautf. vardır. Amerikanın bu husustaki konforleri Siteyi ya çok faiktır. Ma ruyada her ve he tımanda bir sal ei esasen burada be luğu gibi bir iki odalı ufak apartman- larda yoktur, apartmanların a “ mı dalıdır, bir kaç odal ks kısmı müstesna — üzere ie çoklarındada ban; salonu bile yoktur. Burade ie evde müteaddit banyo pa olduğu gibi, otllerdede aynen her odanın yanında bir banyo inle vardır. Gelecek mektubumda Ameri- kadaki kazançtan ve yaşayı tarzından bahsedeceğim. 8. O. e e a iv ie GREEN