— Bu yaz beni düşündi — Nereye ide mi vi dlüyorsn? — Hayır kiminle gideceğimi düş — Ne zam hemen elimden aşifte an alır... gibi! kendime bir aşık bulsam — Kocamın mektubu beni üşüttü. — Şikâyet etme, havalar çok sıcak. Nükteler alet Kızım mektepten geldi — Baba, dedi, bizim telli çok cahil... — Am yi in oldu- gunu ln il — Sakarya'nın a eni ii nereye döküldüğünü bana 50i Gesaret — Bey, bey!.. — Ne var? — Eve hırsız girdi. — Emin misin? — Muha kal a — Öyleyse aman kım'Idamıya- lim. Terbiyesiz. Hanımefendi. otomobili kendi e ve kırk kilometrodan ordu. fazla gidiyi Bir zabıtai belediye mıcmuru çevirdi ve zabıt tuttu: — Zehra Fatma hanım... Lâle sö 88 numarada sakin... kırktan fazla... Burada kapım sözü gesi — Terbiyesiz , nası in çarlar; bastım Daha evvelsi gün 32 ye Gülmek ük oğlum İzzete yeni pan- talon diktirip giydirdiler. Sokağa çıkacaktık. — Yolda pantalona iserse gii- lerim, dedim. Sokağa çıktık. Biraz sonra İzzet day lr başladı: m gülecek, dedi. gün işim gücüm yoktu. enç ressamlarımızdan birinin atelyesine girdim. Resimleri seyr- ederken gözüme bir kadın p si ilişti, — Güzel saz çok canlı bir Ser “> — şey... Bu modeli in baldan? — Kız “Kız kardeşimdir, dedi. Fena halde mahçup oldum ve kırdığım potu tamir etmek istedim: — edersin... Kız kardeşin olduğunu anlamalı idim, tıpkı sana benziyor. Makineyi işletmek meselesi — Nafile makineyi işletmek kabil değil! — Ben sana söylemedim mi, Şekibi alsaydık o şimdi hemen işletiverirdi &.. İ Fıkralar Cevap İki zengin köylü İstanbula g- lip büyük bir otelin lokantalarına gitdiler. | Yemeklerini (| yediler Yemekten sonra gars. küçük gümüş çömlek içinde limonlu sıcak su getirdi. Ne ğunu anlamıyan köylünün biri garsona çikis — Bu nedir? El EE için efendim. Öbür *g güldü ve arkada- şına dön — lk sual sorma, böyle sersemce cevap verirler işte. ah — Haberin var mı Ayşenin kocası üç aya mahküm oldu. — Mi AR — biçare.. Kadıncağız hiç değilee bir seneye mahküm olur deye bekliyordu. Uyku Konferans verdi... Mevzuu çok mühimdi: “Hanımlar süpürge! kul- lanmalıdırlar... Hem de saplı süpürge... Silan ii ncahınç dolu idi. ferans alkışlarla di irliği idare Kon- ZE kb nferansı veren hanımefendi ertesi sz pe dinleyenler meyanın İzzetin de a hali aldı ve tesaduf edince sor — — Konferansımı şa para efendim. — Kain mi? —O gece madu — m mu müteheyyiç aklama yar; düzleri ouyku uyursam, Keş uyuyamam... Nasıl bir hastanenin müzesinde heri. eder. Saçları Bir içimdi sarı ipektendi Bir içimdi sarı kız O ne beyaz bir tendi k ız Yüzü gözü güzeldi Vücudu mükemmeldi Geldi zihnimi çeldi içimdi sarı kız Bir Sarı kiz Anladım emelini kaladım elini | kl belini | Bir içimdi sarı kız Bir içimdi sarı kız z a Hadi gezdirir. Vİ — kavanoz içinde kocaman bir beyin —Bu kocaman beyi bin yahu? — Meşhur Pazarolo Hasan efen- dinin. — Peki, my küçük ka- vanozdaki küçük — O da onun. Gi beyni, sile müracaatları ilân olunü mma Ir, Muayene sabahtan akşama kaday