28 Mayıs 1930 560 hükümdearlı memlekâi Hind racalarınnın elmasları akıllara hayretverecek kadar çok ve kıymetlidir Patiala mihracesinin güvercin yumurtası boyunda incileri vardır, göğsünün rütlerden Bikaner mihracesi Hindistanda b mücadelesi bütün hiekile devam amak geziyor. bilhassa İngiltere. büyük bir dikkat ve alâka e Takip ye ve memleketin kanını emen raca- ları kovacaklardır. Bunun için hind hükümdarları hindlilerin ezilmesini, ingilizlerin vaziyete hakim olmalarını can ve gönülden temenni ediyorlar, bu a ellerinden gelen gayreti sarfeyliyorlar. 560 hükümdar! Hindistanda tamam 560 hüküm- dar veya reis a bunlardan ve on dokuzu mühim midir. bir yere gitti tikler zaman Klikiaiiak hakkına maliktr, Bu selâm derecesine göre 11 den ire kadar top atılarak icra race değil “Nevvab, veya Nizam denir. Mehracelerin zevcelerine Maharani, Nevvafların zevcele, B:gân denir. Mihraceler içinde İndore mihracesi Udipur mihracesi nevvablardan Haydarabad nizamı en asil olan- lardır. Mihracelerden sonra “Raca,, lar gelir. Bunları takiben Deil RE jainderler ve diğe büyük erazi sahipleri vardır. Bütün büyüklü o küçüklü er nezdinde bir ingili; memuru vardır ki asıl idare onun elindedir. sade halkı soyarak servetlerini artırmağa çalışırlar. en münevver Patiala mihracesi olanlar bile halka siyasi bir hak verilmesine taraftar değildir. Hesa apsız elmas ve incil ind celerinin en büyük zevki ise taşlar ie büyük mı günlerinde a salık Hind milli lerinden bir kısmının elmasları yn eye a iy ab takdir Sym adar RK Udaipur mihracesi vag ri sandık elmas vardır. bir kısmı züm- çayır gibidir Travangore mihracesi Hind pe arasında elmaslı çok olan Patiala salhedlilidir. Mihrace resmi kıya- fetini giydiği zaman eniş göğsü İn kad r elmas ve inci içinde Bu kıymettar taşlar arasına mu- ar e. T mihrace: na era sarık bilhassa e e a pırlantalar fındıktan e sarayında ( sandık Bu sandık- ların kapakları m ie her gün yeni ve kıym elm satın alınır. Patiala mihracesinden sonra cenin elmasları en çok olan Kapurthala mihracesidir. Bunun sarığında her biri çay fincanının dibi bo- yunda yedi kâlâde ve kıymet biçilemiyecek kadar güzel zümrüt vardır. Datita mihracesinin elbisesi kâ- milen pırlanta kaplıdır. Bikaner stır. 50-60 iri pırlantası olan ri en fakirleridir. ind valii umumisi bir kabul mi - yaptığı zaman bütün bu mihraceler sarayın büyük salo- rtalık pır si “Hindista nda nasıl yaşar ay çıktıkları zaman Bunu başka bir Şi EM anlatacağız. Rauf bey İzmirden a gin ilânı aşkeden bu meçhul g kıza güzel bir cevap veriyor. Ne İzmirle İstanbul arasında mek- tuplar tevali etm. ayor. mirden her yiz geldikçe Rauf bey sevgilisi z daha ek bir az iel Köz aşık .. İşte bi u esnada Eylül İzmire yazdığı bir sekin «iy bir resmini ön Ki istemi esim e Ri il e fevkalâde güzel bulmuştur.. Genç kızın oo talebi (üzerine (Ra beyde imei bir resmini gönder- dy A auf i İzmirde bü- siz “bir hüsnü tabak mazhar ol- muşki fotograf Lu bir kaç gün sonra genç kızdan şu cevap geliyor: yi “Derhal evlenelim!..,, tmürdeki em. Raf pa muvaffakat (o cevabı beklerken hiç ümit etmediği, bile geçirmediği bir mektu, yor.. y bu mektubunda iyor ki: “Pek afaki kırmamak için şimdiye sana hayatımın mühim bi rmdan a söyleyeyim ben evliyim Ço olan maceramızı em i Şimdi bl am var ve beni onlara ağlay. ime raptedem bir ço bağlar m at Ni uf bey o esnada evlidir, te in bilen bir aile ba- asıdır. “V...,, hanım - İzmir'deki genç kız - Bu mektubu alınca çok fena oluyor. Lâkin bu mektuptan sonra Rauf beye yazdığı cevapta: Va na ailevi vaziyetinizden, babalık ve kocalık vazifeleriniz- den er Çok doğru ben Lâkin —. ümidimi kesmeyorum.. 72 rar en bek- lerim... Elverir ki Vide de si- zin için çarpan bir kalp olduğnu hatırınızdan çıkarmayın..,, İşte tam bu sırada Rauf beye başka bir macera, başka bir aşk çıkıyor..Bu beşinci aşkın kahramanı e zengin bir genç kızdır: ii hanım.. Rauf bey “S, e li tanışıyor: Bir gün : , Sahife 5 Edebiyat üstatlarımızın aşkları.. İzmirden cevap geliyor; “Derhal evlenelim!.,,, Her gün Hilâl kütüphanesine gelerek Rauf beyin eserlerini soran > SenS kız.. ( Tercüme ve iktil Eylül meli B Babul'de Hilal e tüph le rurken içeriye bir genç kız ni hane- ciye soruyor: — Sizde Eylül var mı? — Var hanım.. — Lutfen bir tane verin.. — Buyurun.. — Fakat ciltli olsun.. Rica e © p? uf bey bu güzel kıza bakıyor er “Si Raf beye dikkat — etmeyor, kitabı alyor, dişarı ilredin bir kaç gün geçiyor. Bir hafta sonra aynı a ai gene Hilâl kütüphanesine gelerek soruyor. — Sizde — a beyin “Bir mı? Aynı gel mi — Var küçük hanım.. Aynı talep: — Lütfen bir tane verin ama tli olsun.. Artık “L...,, biç olmassa hafta- da bir kere Hilâl kütüphanesine uğrayor... Aynı sualler, aynı cevap aynı talep: cil — Siz de Mehmet Rauf beyin “Pervarler gibi, eseri var mı? — Var efendi: Lutfen bir tane verin fakat ciltli olsun.. — Sizde ies Rauf beyin — Var küçük hanım.. — mail yerin ama ciltli ol — Sizde Mehmet Rauf beyin bu eseri var mı? Var küçük hanım. — Lutfen bir tane yerin... Genç kız mütemadiyen kitap alıyor... Halit Ziya beyin Hüseyin Cahit beyin, Cenap Şahabeddin beyin... Rauf bey “V...., ile ta- nşmak isteyor, fakat T Diyor..Genç kızın istediği kita- bı raftan alıyor ve yazıp bhazır- ladığı mektubu da sahifelerir içine sokuyor... (Mabadi var) Hikmet Feridun Peştedeçok garip birdava Meşhur bir akterisin ismini bir yarış atına vermek caiz midir? Macaristanın payıtahtında çok garip bir muhakeme cereyan ir: hur macar hara sahiplerin- den biri en birinci yarış atma Peştenin maruf artisti ve prima- tmazel Rosie Felha etet am vermiştir. Akteris isminin bir ayğıra veril mış ve dava ikame etmiştir. Dava mlıkeriğ ahkemeye naklolunmuş ve kâh biri kâh öteki acaristan mah- ne gelmiştir. Ali si lehine şu levki e henüz ni mik- miştir.