25 Şubat 1930 — Ondan bahsetme, o çok ahmak bir adamdır. Balo Elimde küçük elin, Kolumda ince belin ! Eşi olmak ne mutlu, Senin gibi güzelin | * Dans, içki şimdi moda, İç biraz viski soda! Bizim kadar sevişen, Var mt bak şu baladal Çampanya, cazbant, ışık, Şarap, likör karışık | Sen tıpkı bir fidansın, Ben tepkt bir sarmaşık ! * Kakkahayı at, kızım, Bir daha parlat, kızım ! Eğer döndiyse başın, Gel göğsüme yat, kızim | Ameliyat Adamın sağ bacağı kesilecekti. Doktor bu işi asistanıne havale etti ve gitti. Avdetinde — hastayı etti ve muavinine çıkıştı: — Bu ne acemice ameliyat. muayene “ — Lutfen telefon nümeronuzu söyler misiniz? Böyle bacak kesilir mi? Dur — — Rehperde var. — Nasıl olur, benimle evlenmek istiyor. bak öbür. bacağını da ben kese- —— — İsminiz? — İyi ya işte... yim de bacak nasıl kesilir gör. — O da var. ğğ Olacak Hesap Amerikalı Yerine masruf Daçülbedayide Şiller oynanıyor- | — Mademki Otel sahibi : du. Kapının önü hıncahınç dolu idi. Biraz geç gelenler, daha evvel genlere sordular: — Yer yok mu? Onlar şöyle cevap verdi: — Şimdilik yok, fakat birinci perdeden sonra - muühakkak ola- caktır. Bahis Bir ermeni ile bir musevi irende karşı karşıya oturmuşlardı. | Canları sıkılıyordu. Bir aralık ermeni: — Bir oyun oynayalım, dedi, kim tükürüğünü karşısındakini başından aşırıp duvara yapıştı- rırsa, yapıştıramıyandan bir lira alsın. — Peki, Yahudi bir bir üstüne üç kere tükürdü ve ermeninin başından aşırdı. — Şimdi sıra senin. Ermeni tükürdü ve - tükürük tam — müsevinin Müsevi souk kanlılıklı — Bahsı kaybettin, ver lirayı! ne - geldi. hesabim kuve vetlidir. diyor: sun, sana- bir mesele yem, 27 metro urunluğu — 12 metro enliliği 3500 — tonluk 've tek bacalı tek direkli bir vapurun. kap- tanı kaç ya- şındadır — ve ismi nedir ? Ne bile. yim ben yahu. — Ben bili- yorum. 53 ya- şındadır. ismi Ahmettir. — Nasıl bil- din? /— Tanırim, tarif ettiğim de onun kap- tan olduğu vapurdur. VB Ben bu kızı daktilo olarak tuttum gitti. Ben de tuttum. Acaba makina ile yazmak biliyor mu? Sormadım, müşkilât çıkarmak istemiyorum. — Sizi temin ederim, ki otelde hiç bir Boş oda kal- madı. Fransa- dan bugün gelen bir kont hamamda ya- tıyor.Bir ingi- liz madamı dı. Her odada üç kişi yatı yor. karyola- larda — koyun koyuna — ayu- yanlar — var. Her- taraf le- balep — doldu. Yalnız — kızı- mın odası kaldı. Amerikalının yüzü güldü — Kızınızla evleniyorum, sına gölürün ! bilârdoya uzan- eşyalarımı oda-| Namuslu olmasına allah için namuslu idi, fakat bin İiraya kadar namuslu olduğu anlaşıldı. Bir akşam saat- beşte, kocası evde yokken Salamon - efendi geldi. Bin lira verdi... Kadın bin Hirayı alınca namusu falan unuttu. Salamonun kollarına atıldı... Bir saat sonra kocası geldi ve telâşla sordu: — Kimse geldi mi? — Hayır. — Nasıl olur, Salamon - gek medi mi? — Ha, geldi, biraz oturup gitti. — Bana bir şey bırakmadı mı? — Birakmadı — Olur şey değil.. Benden bin lira ödünç 'aldı, saat beşte iade edeceğine söz verdi. Dünyada kimseye emniyet caiz değil. Kaçıncı kat — Eczacı başı,fena halde dişim ağırıyor; bir çaresini bi — Aziz beyim, diş ağırısı gö nül ağrısıdır. Yegâne seviş- mektir. Benim — dişim —ağırdı mı, hemen karımın yanına çıkarım... — İyi fikir... Kaçıncı kat? — Muslukçu yarın öğleye gelecek... Sana şemsiyemi vereyim mi kocacığım? Islanmasın diye, | | Daha beteri * İ——ermnin — Ahmedin başına gelen fa- çaayı biliyor musun? — Biliyorum. — Salı akşamı” karısının köy» nunda bir adam bulmu; — Daha beteri olabilire — Ne olabilirdi, karısını üldür- dü? ha beteri olabilirdi. — Adamı da öldürdü yahu. — Daha beteri olabilirdi. — Anlıyamıyorum, bundan be- teri can sağlığı. — Eğer bu facıa bir gece ev- vel olsaydı, Ahmet beni katlet- miş olurda... Beyhude zahmet.. di — Yolu zahmet edip beyhude uzatma hemşerim, yanımdaki kız kardeşimdir!