Tayyarecilik ve hava limanları Tayyarelerin de liman- , lara ihtiyacı vardır Bir tayyare limanının görünüşü Muayyen limanlara uğrayarak ihtiyaçlarını buralardan temin et- meden seyrüsefer bir gemi için nasıl mümkün değilse, tayyareler için de her türlü ihtiyacatını temin etmek üzre müayyen İimanlara bağlı kalmak zarüreti vardır. Bu yüzden Avrupada muhtelif yerlerde| bir çok tesisata malik hava veya tayyare İimanları teessüs etmis Hazarde olduğu gibi, aşağıda tafsilen — bahsedeceğimiz — üzre, sefer zamanında da bu limanlara çok ihtiyaç — bulunduğu — için muhtelif memleketlerdeki tesisat- ta harp ihtiyaç ve tedbirlerinin daha / şimdiden nazari dikkate alındığını görüyoruz. Hava limanları yalnız tayyare- lerin yere Tahatça inmesi için değildir, belki daha ziyade bir çok / ihtiyaçlarınm ve bilhassa mevadı. — muharrikesinin tedari tamiratı temizlenmesi V. S. içindir Bu günkü tayyareler kullanıl- dıkları maksatlara göre 300 - 600 beygirlik motörle techiz edilmekte hattâ bu miktar 1000 ve daha yukarıya kadar çıkarılmaktadır. Motörlerin bu yükselişle müvazi olarak benzin ve yağ sarfiyatı da tabiatile artmaktadır. 300 beygir- lik bir motör dakikada tal 1 kila, 600 beygirlik 2 motörlü ve 1000 beygirlik bir tayyare ise dakikada 3,5 kilo benzin sarfetmektedir. Bu hesaba göre 180 kilometre vasati sürat ile 6 saatlik bir uçuşla 900 kil mesafe katetmek için 300 beygir lik motör 360, altı yüz beygirlik 720, bin beygirlik ise 1260 kilo benzin istiyecektir. Yağ ve saire- yide hesap edersek günde vasati olarak 40-50 tayyare uçuracak bir llmanın yapması lâzım gelen tesisat meydana çıkar. Bu tesisatlan en mühimmi ben- jin depolarıdır. Tayyare depola- Tına su gibi akması lâzım gelen benzin arlık saç variller içinde muhafaza — olunamayacağı — gibi tayyareciliğin ilk zamanlarında olduğu gibi el tulumbasile depoya dükmekte — yetişmemektedir. En mühim mesele hazarda yangından ve seferde düşman bombaların- dan muhafaza için bunların ol- dukça derin olarak yer altına gömülmesidir. Bunun için ekser manlarda bu gibi mevat deposu ünkü mermiyatın ve bomba- ların azami nufuz derecelerinden daha aşağıda tesis olunmaktadır. Bu derin depolardan mevaddı müçtailenin yukarı çıkarılması hava tazyikinden istifade edilmek- tedir. Kuvvetli tulumbalarla bü- 'yün tazyik altında tutulan benzin depolarında ta uzaklara kadar borular uzatılmakta ve tayyareler yalmz deponun üstünde değil binanın her tarafında bulacakları benjin musluklarını çevirmekle ( her| halde bizim terkos muslukların dan daha emin olarak ) kısa bir. zamanda ihtiyaçlarını temin etmek- tedirler. İmalathaneleri ve sairesi de yere gömülü olan bu limanlardan birinin — resmini — dercediyoruz . Yalnız — haklı — olarak — akla bu kadar büyük tesisatın harpte muhafaza - keyfiyeti. gelir. Bu da gelecek harplerde mühim - işler göreceği zannolunan gizleme ve sislemenin himayesine terkoluna- caktır. Boya ve mevaddı kimye- viye her balde burdan daha büyük - tesisatı, hatta - şehirleri düşman — gözünden — saklamakta izharı aczetmeyecektir. Hava haberleri Havacılık ve hava spurları her yerden ziyade Amerikada tarak- ki etmektedir. Bu büyük terakki- yatı göstermek için aşagıdaki ilmi istatistiğe bakmak kâfidi 1926 senesinde Amerikada 175 resmi ve hususi tayyarecilik mek- tebi vardı, 1927 de bu miktar 375, 1928 de 475 ve 1929 da 575 olmuştur. Bu mekteplerden pilot sehadet- namesi olanlar 1027 de 3252,1928 de 5605 1929 da 6631 kişidir. Halen: okumakta bulunan ise 9983 tü Keza Amerikalıların bava sporu için şahsen verdikleri paralar da haylı fazladır. Meselâ “ National Aeronautii cemiyetindeki her aza ilk duhulile beraber on arka- daşile kendisine tahsis edilen tayyare için 500 dolar, tayyarenin sigortası için 125 dolar ki bizim para ile ceman 1300 lira kadar bir para vermektedir. Gündelik ve aylık masraflar da hesaba katılırsa bizlerin anlıyamıyacağı- mız bir para alınmış olur! M. Ş. Suriyede ipekçilik Suriyede ipekçiliği ilerletmek için mühim teşebbüsler vardır. Lubnan hükümeti bu sene Bey- rutta ipkçiliğe «it büyük bir serği tesis etmiştir. Bu münasebetle hükümet reisi — torafından irat olunan nutukta bu seneki ipek mahsulünün 500,000 / İngliz lirası kaymetinde olduğunu ve hazırla- 'nan beş senelik pilân mucibince bu mıktarın iki üç misline iblâğ olunacagını beyan etmiştir. Lub- in çıkardığı yeni kçiliğe ait resimleri Garip bir merak Madeni şey görünce midesine — indiriyormuş! Sırbistanda, Liyubluyana şeh: rinde belediye hastanesinde y: pılan bir ameliyat garip bir netice vermiştir Albin Cidmayer isminde bir hasta, hastaneye gelerek mide- sinde bissetmekte olduğu sancı- lardan şikâyetle doktora muayene olmuştur. Doktorlar, midesinde ülser ol ğüna karar vermişler ve bir i gün sonra operasyon yapmış- lardır. - Albinin midesi- açıldığı zaman içerisinden 14 santim bo- yunda bir bıçak çıkmıştır. Hasta ayıldığı zaman, kendisine bunun sebebi sorulmuş, Albin sert ve madeni şeyleri yutmaktan - zevk- aldığını, ve şimdiye kadar bir zarar gelmediğini söylemiş! Albinin, midesinde ülser bu- Tunmamış yalnız, — biçağm ucü mideye saplanarak yaptığı yara tedavi edilmiştir. Hastanın ahvali sıhhiyesi mükemmeldir. sene kapıcılık Dünyanın en ihtiyar kapıcısının Paris'te olduğu anlaşılmıştır. Ma- dam Meyer isminde olan bu kapıcı kadın Mazenta bulvarında 146 numaralı evde 71 seneden beri kapıcılk ediyor. Kendisi 90 yaşındadır. Paris hayırperver ce- miyeti bu kadına bir madalya vermiştir. Soğan yüzünden! ı Bir baba soğan yiyen oğlunu yaraladı Fransa'da Bezanson — şehrinde garip bir vaka olmuştur: 13 ya- şında “Lui Pusadye,, isminde bir çocuk çiğ soğan yemesini pek severmiş. — Babası ise, buna Mühalefet eder, oğlunun soğan yemesine tahammül edemezmiş. Geçen gün M. Pusadye eve geldiği zaman - oğlunu bahçede iri bir baş soğanı yemekle meşgul bulmuştur. M. Pusadye Luiye fena halde hiddetlenmiş ve ui bilâkis elinde kalan koca bir parçayı ağıma - birden atarakc utmağa çalışmıştır. "i Pakiya İi bir tolat ümüş çocuk kor- karak kaçmağa başlayınca, Pusad- yenin hiddeti artmı ndı tabancasını çıkararak, oğluna atı etmiştir. Atılan kurşunların biri Luinin kafasına — isabet ederek hafifçe mecruhiyetine sebep ol- muştur. derkal atmasını söylemiştir. kabine buhranı - Haftalık siyasi icmal ) Teslihatı tahdit mi, artırmak mı? -Fransız Sovyetlere karşı bir mücadele Geçen haftanın en mühim vakası deniz silâhlarını azaltmak mak- sadile Londra konferansma iştirak eden devitlerin bu silâhlara olan ihtiyaçlarını resmi bir surette bib dirmiş olmalarıdır. Şimdiye kadar müzakerat hep konferansın takip, edeceği usul ve battı harekete ait idi. Esase taallük etmediğin- den bir aylık vakit boş münaka- şalarla geşmiştir. Şimdi her dev- letne istediğini, mevcut gemile- rinden ne kadarını — muhafaza etmeğe lüzum —gördüğünü — ve yeniden ne kadar inşaatta bulün- mak istediğini bildirmiştir. Filvaki muhtelif devletlerin teklifleri ara- #ında mühim farklar olduğu mey- dana çıkmıştır. Bahusus — Fransanın — talepleri Amerika da dahil olduğu halde babri devletlerin hayretini mucip olmuştur. Çünkü Fransanın talebi donanmasını esaslı sürette tahdit ve tenkise matuf olmaktan ziyade kuvvetinin işe yarayan kısmının tezyit edilerek iki misline iblağına mataf bulünüyor. — Fransa — inşa edilmekte ve inşası mutasavver 'olan bütün bahri inşaata program- larma devam ederek 1930 sene- sinde kuvvei bahriyesinin 750000 tona baliğ olmasını istiyor. Her nekadar bu miktar mevcut hacim yekümundan ancak 50000 ton fazla ise de hakıkati - halde 35Ü,000 ton yeni inşaat vücuda getirmiş olacaktır. Bu suretle Fransa dananması- nn son sistem kısmının: bugünkü mevcudü iki misline iblâğ edilmiş olacaktır ki buna komşuları olan İngiltere ve İtalyanın tahammül etmesine imkân yoktur. Hatta Amerika, Fransanın talebi deniz teslihatını tenkis değil tezyit ma- hiyetinde olduğu kanaatındadır. Mamafih — Fransanın ihtiyaç ve taleplerini açık bir surette bildir- miş olması konferans müzakera- tının ilerlemesi için mühim bir 'adım teşkil edecektir. Çünkü konferanta en mühim bir unsur olan Fransa'nm ne istediği sarih bir surette — anlaşılmıştır. Bundan sonraki iş bu matalibin diğerlerinin talep ve ihtiyaçlarile telif imkânı çarelerini aramak olacaktır. Fransa kabinesinin istifası Londra konferansındaki müza- kerat Fransanın talepleri etrafında ederek son - derece bir sırada mali kanunun teferruata ait bir maddesinden dolayı Tardieu ka- binesi mebusan meclisinde akal- liyette - kalarak — istifa — etmiştir. Böyle bir. buhran hiç beklenmi yordu. Olsa olsa ancak haj siyasetten dolayı buhran olabilire Çünkü kabinenin en ziyade ehem- miyet verdiği ve meşgul olduğu deniz konferansı idi Başvekil M. Tardicu, hariciye mazırı M. Briand ve nazırı M Lesgues yeni kal başlıca erkânı Paris'ten ziyade Londrada meşgul bulunuyorlardı. Gayet nazik ve hayati ha meselerin müzakere olunduğu bir sırada — Kabinenin iskatı âdet değildir. Maahaza Fransanın dahili ahvali siyasiyesinin - şimdiki — vaziyetine nazaran buhran zuhürü pek te Londi ka heyeti reisi ve hariciye nazırı M. Ştimson şayamı hayret değildir. Tardicu kabinesi ile sol fırkalar arasında uzlaşma — olmamasından — vücuda gelmişti. Fakat sosyalistler ile radikallar fırsatı kaçırdıktan sonra nadim olmuşlar ve mühim mali ve iktisa- di ıslahatın meydana getirilmesi- ni kabinenin — istinat eylediği merkez ve sağ fırkalara terketmiş olmalarını bir türlü hazmedeme- işlerdir. er taraftan kabinenin - zahirleri mütecanis değildir. Bun- ların arasındaki gayri memnünlar kabineyi devirmeğe fırsat kollar yan sollara tabi bir meseleden iltihak ve buhranı tevlit etmiştir. Sovyetler ve devle_tfer Haftanın en mühim hâdisatın. dan biri de garp kiliselerile Sov- yetler arasında çıkan şiddetli bir mücadeledir. Her sene Noelde ve paskalyada dinizler cemiyeti mem” suplarile kilise müdavimleri ara- sında hâdiseler eksik olmamakta ve bu cemiyetin propagandası ilerledikçe idaresi cemaata ait mabetlerin kapananlarının adedi artmaktadır. Son zamanlarda ka- panan kilselerin ve diğer mabet- lerin pek çogaldığı ve bazı şehir- lerde tek bir kilise kalmadığı iddia olunuyor. İşte bu iddiaya istinaden Av- rupada Sovyetler aleyhine serbes- Hi vicdan namma vasi bir müca- dele açılmıştır. Bu mücadelenin İbaşında Katolik âleminin reisi olan Papa, İngilterenin resmi Anglikan kilisesi reisi konterburi baş posu ve Almanyanın en rüesayı — ruhaniyesinden Munih baş peskoposu kardinal Faulha- ber vardır. Bunlar Rusyada bi lerin kapandığını ve lerin takibata tabi tutulduğunu iddin ederek bütün cihanı Sov> yetlerin aleyhine harekete davet ediyorlar. Sovyetler namına balk komiser- leri reisi Rikof yoldaş bir nutuk söyliyerek Sovyet memalikinde serbestüi vicdana riayet olundu- iş isede ğunu beyan ve teyit eti Avrupada bir defa iler müş olan bareketin -devamına mani olamamıştır. Kilise namına yapılan bu hare- ketin arkasında siyasi maksatlar olması ihtimali vardır. Her halde bu propagandanın muhtelif mem- leketlerin siyasetine tesir edeceği anlaşılıyor.