11 Şubat 1930 Akşam Sahife 3 ARADASIRADA Evvelâ artist Dünki refikleri l Darülbedayi — rejisörü Muhsin beyin üç başı mamur bir mülâkatı vardı. Üç başı mamur diyorum, çünki Muhsin beyi mü- lâkatının üç noktasında haklı, dördüncü noktasında haksız gör- düm. Eger rejisör: Bize evvelâ artist lâzımdır demiş olsaydı, dört başı mamur söz söylemiş olurdu. Arkadaşımmın: — Birde neden artist yetiş- miyor? Sualine Ertuğrul Mubsin beyi —Ben de sizden soruyorum, niçin piyös mubarriri yelişmiyor. Çün- ki okumuş, tahsil görmüş olanlar bu işlere rağbet göstermiyorlar, diye cevap veriyor. Okumuş, tahsil görmüş olanla- rın bu işe rağbet göstermeleri için, evvelâ karşılarıda artist görmeleri Tâzımdır. Senelerden böri gene rejisörün itiraf ettiği gibi “bir Raşit Rıza bulunama- B e Mlblik yesik dolâma: cak sanatkâr yetiştiremiyen bir sahneye, hiç bir tahsil görmüş insan ragbet edemez. Eser sanatkâr için yazılır. Fikrinin ortaya kudretle ve aksa- madan — konulacağına, — sözlerinin tahrif edilmeden söyleneceğine itimat etmeyen hangi okumuş genç, zaman kaybedip piyes yazar? Senelerdenberi temaşa sanatını, fıtri istidatları ile yetişen beş on ganatkârti omuzuna - yükledik; yoduvillerde muvaffak olduk fakat itiraf edelim, hatta ince komedi- leri tamamile canlı temsil edeme- dik. Bunun sebebi, genç istidat- Tarın ihmal edilmiş olmasıdır. “Mühim rolleri mahsus gençlere veriyorum ki, genç rolünü temsil edebilecek bir artist bulalım,, deyen Muhsin bey emin olsun ki, © artisti bulduğu gün, müellifi de bulur. Bize dekordan, kar ve yağmur makinasından, müelliften evvel artist münekkit Manisada fırtına Bu hafta Anadolunun hemen her tarafında yağmurlu ve fırtınalı geçmiştir. Fırtma bilhassa İzmir ve Manisa havalisinde şiddetini Manisada dört beş zün mütemadiyen şiddetli rüzgâr esmiştir. Rüzgârdan şehir dahilin- deki bütün telgrof telleri kesilmiştir. Telgraf ve telefon telleri yeni- göstermiştir. ve - telefon sesi daha — ziyade — yakınlaşıp, daha ziyade vazıhlaşmağa başla- yınca hemen fistanını topladı, saç- larını düzeltü.. Şayamı hayret bir süratle ensemden kaçamak bir öpücük kaptıktan sonra kendisini kulübeden dışarıya attı.. Ben tekrar yatağa Ouzandım.. Sanki uzun zamandır — uyuyormuşüm — gi- biye gözlerimi sıkı sıkı kapattım.. en beri yatıyorum hissini vermek için de otlar yürümde yer yapsın - diye yattım.. hep ayni tarafıma Kütahya çinileri Amerika ve Avru- pada rağbet Türk çinilerine hariçten yeni yeni talipler vardır. Bundan bir ün evel Amerikada bulunan sese Kütahya çinilerin- | den büyük miktarda sipariş kabul | etmiştir. Amerikan müessesesile yapılan mukavelede Kütahya — fabrikası bir sene zarfında 100 bin parça çini satacaktır. Bundan başka Nevyorkta bu. çinilerin - satışını temin etmek için bir acentalık tesis edilmiştir. Nevyork türk çi leri acentası bir kaç hafta kadar satışa başlıyacaktır. ilerimize Paris ve Londradan da talep vardır. Londrada büyük, bir müassese Kütahya fabrikası: dan bazı nümuneler — istemiştir. Pariste — Saksonya — tabaklarını satan bir müessisede Türk çini- lerinin acantalığına talip olmuş- tur. Bu talepler tetkik edilmek- tedir. Kütahya Çini fabrikası harıçten — gördüğü bu — rağbet karşısında istihsalâtını tezyit et- mektedir. taraftan müşte- ilerinin hoşuna giden eski tarz çini tabakalar, vazolar yapılır- ken diğer taraftan dabili ihti- yaçlar içinde çiniler - yapılıyor. Bunlar arasında Avrupadan gelen banyo ve tuvalet odalarında kul- lanılan beyaz çinilerde imal edil- mektedir. Kütahya fabrikası beyaz çini takımları yapmak için Avru- padan makineler celbetmiştir. Ekmek narhı | Un fiatları mütemadiyen ecnebi i düşüyor | Piyasada un fiatları düşuyor. Borsada alâkadar tacirler bu günkü un fiatlerine nazaran ekmek Hiatlarımın daha ucuz - olmasını söyliyorlar. —Bu gün Emanetin kmek narhı 15 kuruştur. Şehrin mühtelif yerlerinde bazı fırınlar 13 kuruşa kadar ekmek satıyorlar. - Uu fiatlerinin olması ekmek fiat idare ettirebilecek hir vaziyette- dir. Mamafih ekmek narhı eski un Hiatlerine göre tespit edilmiştir. Son fiatlere göre hesap yapılacak olursa ekmek fiatlerinin ucuzhya- cağı muhakkaktır. Çıngırak sesi, çıngırdaya çıngır- | daya her saniye bir az daha yak- laşıyordu. Nihayet çıngıkrakla bera- | bermal sesleri de işitilmeğe başla- Vdi Çıngrâk sesi, nal sesi ve bir | çingene şarkısı söyleyen ince bir kadın sesi kulübenin durdu.. Gözlerimi aralıyarak baktım.. Aldanmamışım: — İçeriye — giren Gülizmr . Ögüneşten, karanlık kulubeye girdiği için Şeadi beni gürme- - Ben bunu tötrübe ettiğim Nitekisi gene 13 kuruşa | kapısında | ŞEHİR HABERLERİ | İstiabından fazla Müşteri alan sinemalar takıp edilecek Son zamanlarda hele ramazanda tiyatro ve sinemalarda izdiham haddından fazladır. Temaşagerler içi mevkilerden — başka tiyatroların — gezinti — yerlerin: sandalyalara halk oturuyor. Bu süretle yangın ve ya - bir kaza vuku bulursa sinemalardan çık- mak pek müşkül olacaktır. Geçen cüma günü emanet fen heyeti müdürü Ziya ve Beyoğlu belediye müdürü Kadri beyler Beyoğlu — cihetindeki sinemaları dolaşmışlardır. Bu. sinemalardan bir kısmının — zabitai — belediye talimatına mugayır harekette bu- Tanduğu anlaşılmış *ve sinemalar hakkında zabit varakası tutulmüş- tur. Ziya B. Beyoğlu sinemaların- dan sonra İstanbul — sinemalarını da teftiş etmiştir. İstiap kudre- tinden fazla seyirci kabul eden sinemalar ceza göreceklerdir. Ruhsat alınmadan yapılan inşaat Belediye dairelerinden ruhsatiye resmi alınmadan yapılan inşaat son günlerde — çoğalmıştır . Bu inşaat daha ziyade küçük mikyas- tadır. Halbuki bu binalardan çoğu | fenni surette yapılmıyor. Bundan başka mahalle arala- rındaki ahir ve garajlar da vardır. — Emanet ruhsatiye alınmadan baş- | lanan inşaatı tatil edecektir. tahsis edilen Telgraf adresi , SAkşı Telefon * yam işleri Telefon : idare işleri için vi Göndecile ABONE ÜCRETLERI TüRüye İçini Seheliği 1700 alt aylığı 900, üç aylığı 500 kuruş. Benebi Semleketler için * Seneliği 3000 âllı Aşlığı 1600 üç aylığı 200 karuştur. Ramazan: 11 22 vi akaaın 18 ZİT36 K aldanmamışım... Gülizar kulubeye girince etrafına uzun uzun bakındı. Deni — göremediğini - hissettim.. Hafiften hafife horlamağa başla- dim. — Kemal!. Bende see yok tabi.. — Kemal!.. Bu sefer cevap verdim — Ne var?. — Burada mısın? —Ha bir az | dim — İi ehi Cuyküm var... uyuyayım de- | de | Yalan. Ne uykusu var ne Benim bir — şep Sırf — tenbellik.. Fistanını çıkarıp - fırlattı.. Yatağa doğru - ilerlerken aklına bir şey gelmiş gibi kapı- siğirtti... Dişar- dan gelen küvvetli güneş ışığı ancak kapınun iç tarafına kadar gitebiliyordu.. | | | | Su münakasası — ŞŞ | Emanetle şirket | arasında devam | ediyor Geçenlerde Beyoğlunda çıkan yangında su bulunup bulunmadığı terkos şirketile emanet ara- 'nda münakaşa ediliyor. Emane- tin yazdığı tezkereye henüz şir- ketçe cevap verilmemiştir Seyyahin cemiyeti idare heyetinden Sait B. | yangın gecesi bir yangın musluğu- 'nu tetkik etmiş, merak edip elinde | saat olarak — bekler ve ancak | bir saat sonra musluğa — su | geldiğini — tespit — etmiştir. — Bu 'niye müdürlüğüne müracaat 'ap ederse © gece sü bur a dair şahit olaca; bildirmiştir. Değirmenciler sıkıntı içinde in bir buhran ge- ini yazmıştıl.. Her gün buğ- day tacirlerinden protesto alanlar vardır. .Bir değirmen şirketi 34 | bin lira alan borcunu tediye ede- memiş, alacaklıları " mahkemeye müracaal etmiştir. Diğer taraftan değirmenciler de fırıncıları sıkı tırıyorlar. Ömer Abit hanında yüzlerce firınciyle değirmenciler arasında müzakereler vardır. Amele mahallesi İzmir belediyesinin faydalı bir teşebbüsü İzmir - belediyesi İzmirde - bir amele mahallesi vücuda getirmek için fevkalâde çalışmaktadır. Be- lediye amele mahallesi için tefrik ettiği arsalar murabba şeklinde bir takım kısımlara — ayırmıştır. Bu dört köşe arsalar birer ikişer ameleye satılmaktadır. Yakında burada inşaata başla- nacak ve bir kaç sene sonra da bu civarda mükemmel bir amele mahallesi vücuda getirilmiş ola- caktır. İzmirde ekmek fiatı İstanbulda ekmeğin ucuzlayıp Jamaması bir mesele - haline girdi. İzmir belediyesi unun ucuz laması derkal ekmeği 40 para indirmiştir. İzmirde birinci nevi ekmek 17 kuruş 10 paradan ikinci nevi ekmek 13 kuruş 10 paradan satılmaktadır. Böyle çırıl çıplak bir halde o aşığın altma girmesi beni kuşku- landırdı: — Kız kapımın önünde ne ya- pıyorsun.. Anadan doğma çıplak- hkla güneşin ışığına çıkılır mı? Ya bir gören olursa., Çıplak omuzlarını silkti: — Kim görecek.. Dedi, bak sana neler getirdim., Şu heybemi katırın üstünden alayım da. Hiç elinizi parlak bir güneş ışığa tutup ta arkasından - bal tığınız oldu mu? Şayet baktınızsa elinizin — tatlı bir kırmızı renk aldığını — görmüşsünüzdür. — İşte Gülizarın da tekmil vücudu kuv- yetli güneş ışığı altında böyle kırmızı bir. parlaklık aldı.. Man- zara doyum olmaz derecede ne- isti. Bulunduğum yer — o kadı loş ve karanlık, / kapunun — öni | bi | göruru ile sözüm sözüm sör Cülizarın vücudu o kadar parlak ve aydınlıktı ki ona/ baktıkça Mlir çargpadan Yedi devir yedi papağan Kapıdaki yeşil boyolı lahada : “Kuşbaz Hacı Hüseyin , Yazıyordu. Vakta bu lavha yeni yeni ama “K ç in u, nun yayvan kıvras arap harflerini hatırlatıyordu. Dükkâna - girdim. Kuşbaz Hacı lüseyin - efendinin — papağanları meşhurdur. Si Gerek bu papağan- ların hatırı ve gerek Hacı Hüseyin efendinin yasemin ağacından mamül kârı kadim bir siğara ağızlığını hatırlatan usturuplu sözlerini din- lemek, için yolum düştükçe uğra nm. Hacı efendinin papağanlar ömürdür. Her biri bir” devrin. zamanın mümessilidir. Papa- '€en ihtiyarı " Lütfullah y iderseniz: — Efendim bti acizin istan- bulini nerede? Diye söze başlar Sultan Aziz türkçesi ile size nelerden bahset- ganların İkincisi, i Beşir ağa,, Hacı baba bunun bir konaktan almış.. Zaman zamam bir çerkes — Kiız Gülendam paşa kahvaltısını etti mi? Diyor. ünün ismi Hürriyettir.. Hürriyet.. - Yaşasın müsavat. yaşasın hareket ordusul Diye bağır... Esasen Hacı elen- diye bu papağan meşrutiyet sene- lerinde hediye edilmiştir. Üçüncü papağan harbi umumi senelerinde İstanbula getirilmiştir. Durup dinlenmeden şu harbi umumi şarkısını söyleyor: £ Şaraklale. içindek. , * Vurdular benil , “ OF gençliğim eyvahi. . * Ölmeden mezara , * Soktula beni | Arasıra di — Yaşasın ittihatçılar. Kahrolsum itilâfçılar.. Diye nida ediyor... — Milli mücadele esnasında Hacı efendinin satın aldığı papagan: — Erkete vir Diye haykırıyı Papaganların en genci ingilizça çarlestonlar, — ispanyolca — cenabl Amerika tangoları süyliyor.. İşin şık tarafı neresidir biliyor müsünüz? Altı ihtiyar papagan, ingilizce çarleston söyleyen genç papaganı ara sıra istihfafla süzü- yorlar, her biri kendi devrinin ağzı ile mırıldanıyor. Sultan Aziz devrinden kalan mmavi kanatlı kuş: Diyor.. İttahçı papağan da: — Alçak diyar. Bu yedi papağanın dört duvar arasında konuşuşu insanı bir da- kikada muhtelif devirlere seyahat ettiriyor.. Sanki yedi devir Hacı babanın küçücük dükkâmında bir: birine randevu vermiş... Hikmet Feridun kamaşan , güzlerimin önünde piril pıril yıldızlar uçuşuyor. Gülizarın vücudu gittikçe şefaf. lanıyor, adeta - rontken - ziyasına tutulmuş. gibi bir. hal alıyordu.. Kadınım o kıyafetle kapıdan dişa- rıya'da çıktı.. Katırın üstünden eybelerini alarak yanıma geldi.. Ha T h istüne Heybeyi gelincik yatağın boşalttı.. Z Mukavva - kutular, — küçük - kâğıt paketler ve wvir zavir., Bir kâğıt açtı.. İçinde kırmızı santraşlı bir yazma mendil, — Ne bu Gülizar.. Ş — Görmiyor musun mendil... Halbuki çergede mendil kullan: msenin adeti değildir. ile kravat çergeliler şehir kravat dehşetli man elinde meni yat görecek olsa: — (Mabadi var)