Sahife 4 IDRİS EFENDİ nin tetkikatı: & AHRE Ruh, bedens Nızamı cedit askerle! var mı? yok mu? İZ yaşar mı? yeniçeri Bektaş'ın kellesini iki omzu üzerinden uçurdukları zaman damgalı kolu döğmelerile si gümüş gibi iki adali üslü olan kocama kavuşacağıma emindim. Hülâsa Mal madarönün m dirilen kansı, Taris- Dfendi fandan şapır şupur öpüyor, Mal müd — Kendine gel, Hanım! - diye bağırdı. - Ne yapıyorsun? Kendi- ne gel Bu namahrem erkeği?... Kadın: —O erkek benim için namah- rem değil, belki senden de fazla | bana © mahremdir! - diye hay- kırdı. - Benimle onun nikâhlarımız tam doküz kere kıyıldı. İkisi müslüman, biri yabudi, biri bris- tiyan, biri de putperest nikâhı... Bu İdris Efendi, benim dokuz kere kocam olmuştur, anlıyor musun? Halbuki, sen? Sen, ancak kere... Bir kerecik... Yani, seninle bundan altı sene evvel evlendik, işte okadı — Sen sapıtıyorsun, Hanım. — Sapıtan — sensin... — Sensi zensin.. — Sapıtmayorum — amma, dişim fena ağrıyor... Of dişim... Sapıtan sensinl — Senin — sapıttığın — şundan belli ki, bundan altı sene evel “evlendiğimizi söyliyorsun. Hal- buki, biz bir sene evel evlendik... Kadımın halinde, bakikaten bir gayritabiilik var Gözleri öyle acaip acaip par- hiyor ki.. — Hayır, biz. altı sene evel evlendik... Fakat, asıl mesele şu ki sen, beni muhafaza edemedin. Beni, diri diri mezara sokturdur Sokturdun.. -Sokturdun... Oh... Sok, sok, sok. Gözlerinin siyahları kayboldu; beyazları gözüktü: — Diri diri mezara sokturdun .. Sok, sok, sok... Oh.. - diye tek- rarladı; ve, üstünü başımı parça- | lamağa başladı - Diri diri... Sok- turdun ... Öh, sok, sok... Yırtınıyor, paralanıyordu: Halbuki, İdris Efendi, benim dokuz nikâhlı kocam beni | kurtardı. Malmüdürü: — Hanım, sapıtıyor musun? Hanım! iradeni eline all İtalyan doktor da, kadının göz- leri döndüğünü filân görünce: — Asabi bir bulran geçiriyor! -hükmünü verdi- Aman kendi haline bırakın, üzerine düşmiyin, belki, kriz, kendi kendiliğine geçer... sırada, mal müdürü, karısının “ tefevvü- hatına , hiddetlenerek onun üze- Tine hücum etmişti. Missioner'le Sadrı Macit, Bey, kolundan tuta- rak,- herifin bir delilik yapmasına mani oldular, Sadri Macit Bey: İtalyan, bu sözleri söyl — Bak, doktor ne diyor ? - diyerek mal müdürüne — izahal i, bu sözleri söy- lemesine sebep bir buhran geçi, mesi imiş. Sakın hiddete kapılma.. Şayet birşey yaparsan buhranı daimi şurette sürer, durur bz Adamcağız, bu müthiş tehdit üzerine sükün buldu. Kadını kendi. haline, kumlar iyor musun? - diye şaşırmıştı. , Üzerinde bıraktı. Hâlâ ihtilâçlar içinde idi. Jandarmalar, bizer — Haydi, yatın, uyuyun ki, 'azdan seyahate çıkacağız! -dediler. Tam, ben de, bir çokları gibi gitmeğe hazırlanıyordum ki, kadın iki kolle birden bacaklarıma sarıldı. Sıcak ve sert göğsünü baldırlarıma sürerek: — İsterse herkes gitsin, sen gitme! -dedi.- Beni mezardan kurtarmağı yegâne akleden! Oh Beni mezardan kurtar- aklettim! çünkü benimle alâkadarsın.. Benim dokuz nikâhlı kocamsın. Beni sen düşünmiyesin de kim düşünsün? Of, dişim... Fena ağrıyor,. Ah, benim en sa- dık kocacığım... Senin gibi koca- ya ben daha' hiç bir. dünyada | tesadüif etmedim. Ne bu dünyada, ne öteki dünyalarda... Hah, hah, hah, hah... Ne de öteki dünya- larda, ya... Ben öteki dünyalarda da yaşadım... mükemmelen hatır- hyorum... Hah, hah, hah.. Sultan Mahmut zamanında sen yeniçeri Bektaş'tın. Ben da senin karındım.. Ab, Nizamı cedit askerleri seni Bözlerimin önünde kestikleri za- man, ne hallere uğramıştım, ne hallere... İşte böyle ağlamıştım. Kadının iki gözünden — şıpır şıpır yaşlar akıyordu. — . İşte böyle ağlamıştım... Kafanın, — omuzlarından aşağıya yavarlandığım gördüğüm halde, bir gün gelip gene emindim.. Damgalı gümüş gibi iki kabarık ve adaleli bazusu da dögmelerle nışanlı olan yeniçeri | Bektaşıcığımı bir daha görmeme- me imkân yoktu.. Buna emindim.. Hah, hah, hah, hah... Bu seferki kahkaha daha uzun Türkçe anlıyanlar da, anlarmı- yanlar da, buhran geçiren kadının başından ayrılmamışlardı. Onün, iki kolile baldırlarımdan oyluklarıma doğru nasıl tırmandı ibretle seyrediyorlardı. (Arkası yarın) İstanbul yazılacak Romanya posta ve telgraf ida- resi neşrettiği bir tamimde bun- dan sonra Romanyadan İstanbula gönderilecek mektupların üstüne İstanbul yazılmasını halka bildir- miştir. Üzerinde Constantinople yazan mektuplar posta idaresi tarafından — tashih edilmektedir. Diğer taraftan Romanya bükümeti de resmi dairelere bu meseleyi ehemmiyetle tamim etmiştir. Memleket cografyası daha mufassal okutulacak Gelecek neslin memleket hak- kında daha geniş malümat sahi- bi olması için memleket coğraf- yası derslerine daha fazla ehem- miyet verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu derslerde bilhassa memle- ketimizin istihsal menbaları, istih- salin ne surette olduğu ve bunun çogaltılması çareleri talebenin an- layacağı şekilde izale edile buluşacağımıza | GÜNÜN HABERLERİ Âli karar heyeti bir af ilânını istiyor Âli karar heyeti vazifesine damamen nihayet vermiştir. Âli heyetin hükümete tevdi edeceği rapor hazırlanmış olup dikkate şayan bir çok bakikatleri ihtiva ediyor. Âli karar heyeti raporunda heyeti mahsusa karalarının keen- lemyekün addedilme: af ilâni lüzumunu ileri Bu rapor beyeti vekilede müza- | kere ve tetkik edilecektir. * Abdülhamit veresesinin da- vası — Deyli Meyle göre Abdül- hamidin vereseleri Yunan hükü- metinden üç yüz milyon İiralık bir tazminat davası açmıştır. Va- risler masarifi için bir Amı grupunun) muavenetini temin ey Temişlerdir. Yunanistan şimdiden | '©n milyon vermeğe amadedi * Vilâyet meclisi — Vilâyet umumi meclisi bugün saat 14 te Vali vekili Fazlı B. in riyasetinde açılacak viâyetin izahnamesi oku- nacak, riyaset ve encümenler in- tihabatı yapılacaktır. * Radiyo şirketinin vaziyeti — Radiyo idare meclisi, hugün içtima ederek posla idaresinin muamelât ve hesabata vaz'ıyet etmesi üze- rine vaziyeti tetkik eyliyecektir. | Meelisi idarenin vereceği karar- | dan ilân edilmek suretile abone- | lerde haberdar edilecektir. * Müezzin ve kayyum elbise- leri — İmamlardan maada sarık taşıyamıyan ve kayyum gibi cami müstahdemini için yalnız camide vazifede giyilmek üzere rer şeklinde uzun bir Betre, önü kapalı ilmiye yeleği ve yarım elfi pantalondan ve takke şeklinde siyah renkli bir serpuştan ibaret | | bir kisve kabulü mevzuu bahs | olmaktadır. | * İkinci Ankara telefonu — İstanbul - Ankara ikinci telefon hattının dün — gece “tecrübeleri yapılmıştır. Tecrübelere devam edilecek ve bu hafta içinde bu hattın da küşadına çalışılacaktır . * Cürüm sabit olmadıkça ku- marhaneler kapatılmıyacak — Ku- mar ve esrarhanelerin - polisçe seddedilip edilmiyeceği hakkında tereddüt edilerek vekâletten so- rulmuştur. Yapılan tetkikat neti- cesinde vekâlet bu husustaki ce- | vabımı bildirmiştir. Memnu bir fiil ancak işlendik- | ten sonra ceza kanununda mev- | zuubahs olabileceğine göre cürüm işlerken ve işledikten sonra kadarlar tecziye edilebilecek ve | | set muamelesi yapılacaktır. Cürüm | işlenmeden evvel set muamelesi yapılmıyacaktır. * Askeri ceza — Müdafaai milliye encümeninde askeri ceza ka- munu ile askeri muhakeme usulü kanunlarının tetkikatı bitirilmiş ve lar adliye encümenine tevdi Yeni askeri ceza ka- nunuga göre onbaşılara ve küçük zabitlere inzibat cezası vermek hakkı verilmemiştir. Bunlara mü- brem — vaziyette yalnız paylama hakkı verilmiştir. Yeni kanunda riyazet hapsine katıksız hapis ismi verilmiştir. İnzibat cezalarının ismi “disiplin., cezası olmuşlur. * Güzel san'atlar akademisi ıslah edilecek — Maarif vekâle- tinde tetkik edilmekte olan da- rülfünun bütçe ve kadrosundan mâada Güzel san'atler akaden sinin ıslabı için hazırlanan proje | de tetkik edilmektedir. Prı mevcut akademi — muallimlerinin azaltılmasını ve kalanların maaş- Torinın terv K İLE af Bu menfaa Garip bir mahluk Romanyada bir kadının doğurduğu Vakit, saat tamam olduktan sonr: kadın doğura doğura ne doğursa beğenirsiniz? - Bohça kadar bir et parçası... Bu yusyuvarlak par- çanın le iki göz bir ağız, bir buram vardır. Ğke çocuğun harici azası bundan ibarettir. Bu hilkat garibesinin ne elleri, ne ayakları, ne omuzları ne göğ- sü vardır. Çocuk adeta ağızlı , burunlu, gözlü etten bir bohçayı andırmaktadır. — Çocuk — arasıra ağlamakta ve gözleri korkunç bir şekil almaktadır Etrafı ülviye ve süfliyeden mah- ram olan bu çocuğun — sihhati pek mükemmeldir. Romanya tıp alemi bu hılkat şaibesini hayretle karşılamıştır. Bugün son gündür ALEMDAR sinemasında gösterilmekte olan senenin '€n heyecanlı ve en merak- aver eseri olan TAHTELBAHIR 44 sesli filmini gidip görünüz. Son gündür. Gündüz 2 ve4,1/2 gece 9,1/2de Elyevm ASRİ SİNEMA nın göstermekte olduğu CANBIZRANE KIZI filminin mümessilesi DOLORES KOSTELLO seyircileri teshir etmektedir. 'gün saat 16,5 matinesinde varyete numeroları gece F E R A H SİNEMADA İki gecedir alkış tufanına boğulan Avrupanın birinci sınıf numerolarına 7 kişiden mürekkep MEZAYA grubunundaiştirakile cidden emsalsiz bir proğram vücu- de gelmiştir. Lütfen dıkkat: Nümerolar her hafta deği- şeceğinden fırsat kaçırıl- maması mudavimlerimizin iktizasıdır. Filmde: Sokak kadını Korin Grifte MAKSİIİM « Bu akşam meşhür fransız JÜLYET JİRARDEN in ibdaları için BÜYÜK Suvare DANSANT yarınki Pazar günü saat 18 de BÜYÜK MATİNE C ERMMLTA A ÇTT TTTT KANSIZLIK #nizsizlik icin yeşine deva kanl ihıya eden Sa mantahip etibla tarafından tertip edeleselir 2 Şubat 1930 muganniyesi Nörasteni; zafiyet ve Chlorose SIROP DESCHİENS, PARIS HAVAI:ILIK ALRAN İLÜKS MECMUR İsketin sokağında 18 mumaralı mağaza- 'da mahçuz Bulunan 509-507-509501-520 fat maddelerine ait ve 5149 L kiymer tinde 68 kalem otamabileiliğe ait ana yap- Tak rot, avans çibuk, ön makas, önana yaprak ve saire parçalar, açık artırma ile 4/2/30 tarihinde Salı günü, saat 10 da satılacaktır. Taliplerin günü - ve eati mezkürde, oradaki memuruna müracaat eşlemcleri ilön olunur, Anadolu Boğaziçi askerlik şube- sinden: Şubemizde kayıtlı ihtiyat zabitan ve askeri “memurlarının 930 senesi yoklamasına 1 Şubat 930 tarihinden itibaren başlanarak ay nihayetinde bitecektir. İstar bulda mukim zabitanın vesail şubeye müracaatları, taşrada bu- Tunanların — bulundukları — mahal askerlik şubelerine müracaatları Tüzumu ilan olunu ŞEHREMANETİ BU AKŞAM M eee saat 14130 da | * NEHİR n Yııâ "ıı"ı:îîıı l 1 perde Yazan: Cevdet Kudret bey Ramazanda her gece temsil vardır.